Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Star Wars: Rogue One (2016)


Harvey

Öne çıkan mesajlar

GERGE said:

11tl verdim 2D izledim ben. Bilkent'teki sinema Bilkentliye ucuz =)

IMAX degilse 3D'yi gecin lutfen.


quixef said:

Ödediğin fiyat itibariyle düz 3D sanırım. Son yıllarda düz 3D de filme gidip de harikaydı beğendim diyeni duymadım. IMAX te gidin.


Lopeth said:

imax lol

25tl

siz nerede izliyorsunuz (marmara park)


bingildak said:

imax lol demek için safkan cahil olmanız gerekiyor öncelikle. günümüzde en iyi görüntü ve sesi veren şeyin neyine imaxlol anlamadım.

onun dışında çok güzel ara hikayeydi. keşke gap kapatmaya kasmasalar. böyle alakasız alakasız hikayelerde olsa X ve Y filmi zaman aralığında. karakterler fena değildi, aksiyon güzeldi, görsellik/sesler muazzamdı.

süper bir seyirdi yani. keşke 3 ayda bir gelse de gitsek.


25tl verdiğim için imax değil 3d izledim sandı insanlar

bende imax lol, 25tl veriyorum siz ne kadar veriyorsunuz cnms dedim

sakin şekerim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Çok güzel bir wot okudum az önce, paylaşmak isterim.

WOT

Star Wars hayranlığıyla Rogue One yargılamak, Star Wars’ı neresinden tuttuğunuza göre değişecek bir şey. Şu an ilgilendiğimiz konu, Rogue One’ın sagadaki yeri değil. Daha objektif bir durum. Film grameriyle ilgili. Tüm hikayelerin sahip olması gereken bir şeyle ilgili. Hiçbir hikayenin finalinde izleyiciyi sormaya mecbur bırakmaması gerektiği, ancak film bitip credits akmaya başlar başlamaz da aklınızda neon ışıklarla yanan bir soru ile ilgili. Filmin tüm artılarını, bir denklem dahilinde değil, strüktür olarak silip süpüren bir soru. Basit bir soru.

Kim bu insanlar? Gerçekten, film bitip ekrana bakarken kendimi bunu sormaktan alıkoyamadım. Kimdi bu insanlar, ben kimi izledim iki saat?

Bakın. Başa alalım. Çok başa, sinema sanatının başına alalım işi. Hatta hikaye anlatımına kadar dönelim, ve önce şu gerçeği kabul edelim: konusu ilginç anlatı diye bir şey yok. Artık yok. İnsan oğlu iki milenyumdur hikaye anlatıyor. Yapılabilecek varyasyonların arasından taze gelen varsa da, zaten sadece benzeştiği şey bilinmediği için taze geliyordur insana. O yüzden anlatı dediğin, bence, karakter üzerinden özgünleşir. Karakterizasyon ne kadar sağlam, ne kadar etten kemiktense; sizi vurması, götürmesi ve uçurması o kadar muhtemeldir. Bir anlatının çalışması için, her şeyden önce karakter gerekir.

Bu özellikle anlattığınız hikaye şahsi fedalar içerecekse, iyice önemlileşir. Çünkü izleyiciye o fedaların bir anlamı olduğunu sadece karakterleri empati kurulabilir şekilde inşa ederseniz, karakterleri seyirciyi ikna edebilecek kadar gerçekleştirebilirseniz kanıtlayabilirsiniz. Hele hele, bu anlatılan feda hikayesi, sonunda herkesin öldüğü, devasa bir intihar görevi hikayesiyse, ve içerisindeki dizayn, filmin sonunda ana karakterlerin bombaların gölgesinde birbirine sarılarak ölmesi ise eğer; o zaman en azından izleyen kişinin o ölenlerden birine bakıp “Adı neydi lan bunun?” diye düşünmüyor olması gerekir.

Ancak Rogue One’ı bitirirken böyle düşünüyorsunuz işte. Jyn Erso ve K2 dışında ismini yüz milyonlarca rastgele Star Wars adından ayrıştırarak kafanıza not etmenizi sağlayacak bir Allah’ın kulu yok filmde. Fiziksel olarak varlar hesapta, ancak fiziğin altında bir şey yok. Bu Jyn Erso için de geçerli. Hatta, kör göze parmak dürüstlüğü ve kayıtsız patavatsızlığıyla sıyrılan K2 haricinde, karakter yok filmde. Bir grup aktör var. Bir şeyler oynuyorlar. Ama karakter yok.

Çünkü karakter dediğin şeyi ayrıştırırken, belli başlı sorulara cevap verebilirsin. Jyn Erso kim mesela? Nasıl bir insan? En basitinden, iyi mi? Bencil mi? Anladık, “sevimli serseri” arketipi bir karakter denemişler. Ama spesifik olarak ne var derinlerinde? Star-Lord gibi daha “macerama bakarım” tipi bir serseri mi? Han Solo gibi bir kıl bencil, devamlı kıvırma peşinde bir serseri mi? Nathan Drake tipi iyi kalpli ama yalnız tiplerden mi, Jack Sparrow gibi puştluk seviyesinde gezinen ama aşırı sempatik olanlardan biri mi? Ne yer, ne içer, haberiniz var mı? Ne yaşamıştır hayatında da, nasıl bir tepkime göstermiştir bu şeyler?

“Voaa, bir Star Wars filminden ne bekliyorsun” demeden önce, Rey ile ilgili böyle sorular soralım isterseniz. Çok değil, bir sene önce çıkmış filmin karakteri. Kim mesela kendisi? Bencil mi? Hayır. Bilakis, çok cömert bir insan. Nereden biliyoruz? Çünkü fakirliğin dibinde ekmeğini kırıp paylaşırken gördük. Şefkatli mesela. BB-8’e sahip çıkışından belliydi. Özgüvenli de aynı zamanda, gözü de pek. Aldı Millenium Falcon’ı çarptı marptı ama bırakmadı, havalandırdı. Tüm bunları yerine koydu film. Tüm bunlarla parça parça karakteri anlattı. Artık Han Solo ile tanıştığında, biz yakinen tanıyorduk kendisini. Gözümüzün önünde bir portre vardı.

Jyn için böyle bir şey söyleyebilmek mümkün mü? Ya da öteki karakterler için? Ya her şeyi geçtim, şu an Google’dan faydalanmadan bana Ip-Man abi ve kankasının isimlerini yazabilecek olan var mı? Ya da Gabriel Luna’nın karakterini? Riz Ahmed’in karakteri? Yok? Bunlar ana karakterleri ha filmin. Esas kadro. Gidip de bardaki resepsiyoncu Twi’lek’i sormuyorum. Kimdi bunlar? Adlarını da geçtim, geçmişleri neydi? Gabriel Luna abi merhametsiz mi mesela, suikastçi mi, gerilla mı, özgürlük savaşçısı mı? Ip-Man abi bir gardiyanmış eyvallah, ama ne yapar boş zamanında? Dua okur, evet? Sakin midir, sabırlı mıdır, bilge midir, aksiyon adamı mıdır? Ip-Man abinin kankası abi kimin nesidir?!

Bu sorulara cevap veremiyor olmanın affedilir zırnık yanı yok. Gerçekten yok. Çünkü bu bir intihar görevi arkadaşlar. Yani dizayn şu şekilde çizilmiş: Bir grup insan olmadık bir şekilde bir araya gelir, hem ümit etmeyi öğrenir hem de dirayet kazanırken birbirlerini tanırlar, imkansız bir görev ortaya çıkar, grup o görevi tamamlarken ölür. Çok güzel konu. Hiç itiraz yok. Hele ki bu konunun altına döşenmiş hikaye bir de Death Star planlarının çalınması ya? Oturup ağlarsın. O ilk filmin kayan yazılarında geçen sessiz kahramanları 2 saatte sevip, bağlanıp, ölümlerini izlemek; müthiş bir yükseliş. Müthiş bir darbe. Unutulmaz bir tecrübe.

Ama Rogue One bunların hiçbiri olamıyor, çünkü formülün kilit kısmını ek çekimine giderken götürmeyi unutmuş: Karakter. Kimseyi tanımayınca, kimseyi sevmiyorsunuz. Kimseyi sevemeyince, kimseye bağlanamıyorsunuz. Bağlanamayınca, hissettiklerini hissedemiyorsunuz. Bu hissiyat zinciri olmayınca da, filmin sonunda sırayla ölen bir grup hümanoid oluyor karşınızda. İçine girememişsiniz filmin, teknik güzel, farkındasınız, ama ölenle ölemediğinizi de reddedemiyorsunuz. Kopukluk yaşanmış artık. En temel Jenga parçası çekilmiş.

Star Wars: Rogue One’ın teknik artısı bol. Çekimi, ışığı, efekti, Tarkin şovu, göndermeleri her şeyi on numara. Ancak bir karakterizasyonla finalde çakabileceği yumruğun yerine, omurgasızlıktan savrularak yarattığı vasatlık gerçekten acı verici. Cevaplayamadığı o tek soru, filmin gelmiş geçmiş en iyi Star Wars eseri olma ihtimalini tek başına ortadan kaldırmış. O kadar cesaretin, o kadar riskin ardından, o soruyu sordurtmanın getirdiği başarısızlık, hepsinin altını boşaltmış.

Ya hakikaten, kimdi bu insanlar?

Gerçekten?

http://geekyapar.com/konular/film/star-wars-rogue-onein-hemen-ardindan-olusan-tum-artilari-silen-buyuk-soru/

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi okudum ve bütünüyle katılıyorum ya
hani izledim böyle güzeldi lan vay vay dedim ama karakter anlatımına da girselermiş keşke, o eksiklik çok kötü koydu

yani mesela o ip-man abi diyor yazıda, filmdeki ismini hatırlamadığım için ben de öyle diyeceğim. ip-man abi ve yancısının olayı nedir, niye birbirinden ayrılamıyor bunlar? çok değil 2-3 dakikada verilebilirdi bu ama tempoyu düşürür diye mi korktular nedir. "abi işte kanka ikisi bromance hehe"den başka bişey yok elimizde
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


karakterler içine anlam yüklenecek kadar kalıcı değil hikayede/filmde

hepsi sinek gibi ölüyor zaten ekranda görünmeye başladıktan sonra

anlatım hikaye bazlı kahraman bazlı değil. izleyicinin bağ kurmasını istemiyor, zaman kaynak ayırmıyor olmaları bence normal. olay hikaye üzerinden dönüyor karakterlerden ziyade.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Haklı olduğu yanlar var ama WoT a katılmıyorum pek.


Filmin premise'ı isimsiz olmaları zaten. Öyle efsanevi kahramanlar değiller. Kalıcı olmaları gerekmiyor. Hatırlanmaları gerekmiyor. Bir anda beliren bir ümit ışığının peşinden koşturan, normal bir Star Wars filminde adı bile anılmayacak basit insanların kendilerini feda ederek bütün galaksinin kaderini değiştirmelerinin üzerine kurulu film. Tam tersine, karakterleri bir Luke/Anakin/Rey seviyesinde seyirciye bağlamaları yanlış olurdu.

Ama ona rağmen çekirdek kadroya da yeterince değindiler. Karakterleri hiç işlememeleri gibi bir durum yok yani, yeterince işlendiler. Sadece karakterlerin motivasyonlarının yanında karakterlerin kendileri ikinci planda kalıyordu doğal olarak. Hikaye WoT ta iddia edildiği gibi karakter odaklı değil. Bütün herşeyi karakterler üzerine inşa etmek gibi bir zorunlulukları da yok. Hikayenin konusu karakterlerin motivasyonları, o da bence ÇOK iyi işlenmişti.

Özellikle Jyn bayağı iyi işlenmişti bence. Hiçbir şeyi olmayan bir karakter. Evet bencil, empire'ın altında yaşamaktan rahatsız olmayacakmısın dediklerinde yukarıya bakmadığım sürece np diyebilen biri. Ama karakterin ana motivasyonu devreye girince iş değişiyor. O motivasyon da bayrağı babasından devralması. Babası bütün hayatını death star'a ufacık ta olsa bir achilles heel eklemeye adamış birisi, Jyn bayrağı devralmasa boşuna yaşamış olacak. Bu kısmı da bayağı güzel aktarmışlardı bence.

Cassian greater good uğruna pis işler yapan birisi, eğer rebel alliance pes ederse greater good gidecek, sadece pis işler yapan birisi kalacak, kabul edebileceği bir durum değil (aynısı Rogue One mürettebatı toplanırken katılan no-name karakterler için de geçerli belli ki). Chirrut ve yancısı tapınağın muhafızları, tapınak yok edilince onların da hayatının bir amacı kalmıyor. Bir parça da kendilerini olayların içinde buluyorlar. Chirrut un ana motivasyonu daha çok spiritual olması gibi geldi, Force sensitive olmasını da göz önüne alırsak karakterlerle birlikte olayın içine sürüklenmesini biraz da ona bağlı varsayımı yapılabilir belki. K2 tabi backgroundu motivasyonu pek yok ama karakter olarak çok iyiydi. Kaçak pilotun motivasyonu cidden eksik kalmış, onu biraz daha vurgulasalar daha iyi olabilirdi. Yani tamam malum, empire pure evil bi topluluk, onlar için çalışmaktan zaten rahatsızlık duyuyordu, bunun üstüne Jyn in babası onun aklını çeldi mesajı taşımaya ikna etti filan diye boşluklar doldurulabilir.

Ama yani toparlamak için tekrar söyliyim, karakterleri tanıtmadılar gibi bir durum da yok işte. Sadece karakterlerin motivasyonlarının yanında kendileri 2. planda kalıyor. O da normal zaten. Genel olarak karakterleri tanıtma, işleme konusunda da gayet iyi sayılır bence. Yani Jyn ve Cassian sarılıp blast wave beklerken "adı neydi lan bunun?" diye düşünebilmesi için izleyicinin film boyunca uyuyup combat sahnelerinde uyanmış olması filan lazım (Dürüst olayım öyle bir şey söz konusuysa da eleştiremem açıkçası. Sıkıcıydı build-up kısmı)

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


jyn uzun saçlı tüfekçiyi babası gibi görsün, ip-man jedi temple kursun, cassian ateş başında akdeniz akşamları çalarken jyn'le gözgöze gelsin demiyor kimse zaten

ama bari biraz backstory olsaydı karakterlerde deniliyor, tamam anladık zaten karakterlerin kalıcı olmadığını ve filmin asıl olayının anlatılan hikaye olduğunu, bu sebeple filmde fazla bi karakter gelişimi, değişimi filan yok. hikayeye giren çok bi değişim geçirmeden çıkıyor protagonist haricinde. fakat yine söylüyorum, bu karakterlerin içini doldurmamak için bir bahane değil. cassian ve jyn dışındaki karakterler çok daha dolu, zevk alabileceğimiz karakterler olabilecekken adam döven abiyle adam vuran abi olarak kalıyor sadece hatırda.

ha karakterler sıkıcı mıydı hayır, filmden zevk aldım mı evet
ama yani karakterler biraz daha fleshed out olsaymış çok daha keyifli olurdu.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...