tşkler
Semavi dinlerin sümer mitolojisi olduğu gerçeği
tşkler
nope
Mantıklı kelimesi baya kendi içerisinde çelişen baya, baya temelsiz bişey.
İnsanın mantıklı kararlar alabilmesi tamamen kişiye özel bişey, Sana göre mantıklı olan bana göre mantıksız olabilir pek tabi. Mantık terazisine neyin daha ağır bastığı tamamen kişiye göre değişiyor.
Bazı insan korkularına göre mantıksal karar veriyor, bazısı isteklerine göre. Bazısı ihtiyacına göre verirken bazısıda tamamen başkalarının dediklerine göre veriyor.
Bu saydığım 4 temelde aslında insandan bağımsız, ilki tamamen bilinç altı, ikincisi etrafındaki dünyanın dayatması + hormanları, 3. sü tamamen yaşadığı koşullar olarak insandan bağımsız.
Haliyle, mantıksız geliyor dediğinde bile onun içerisinde sana ait olmayan, aslında rasyonel olamayan bir yapı var.
Bunun hakkında paragraf paragraf konuşuruz, aslında alınan bütün kararların saçmalık olduğunu bir bir dökerim sana burada.
Yani aslında, rasyonel insanlarda o kadar rasyonel değiller ve aldıkları kararları bilinçaltı+korkuları+ihtiyaçları doğrultusunda alıyorlar ki korku ve bilinçaltı kısmı inançtan çok farklı değil. Saçmalık üzerine kurulu.
Örneğin, istanbulda yaşadağım sürede işe giderken bazen farklı rotalar kullanırdım. Mantıklı olan en kısayı rotayı kullanmak dimi? Benim için değil. Daha erken varmayı daha güzel bir yolculuk yapmaya tercih etmiyorum. Burda bana karar verdiren şey, işten atılma korkumun yolda yaşayacağım stresten daha az olması mesela. Tamamen öznel, tamamen hormonlarım üzerine kurulu. Zırva yani.
Ek olarak, inanmayan insanlarla inananlar arasında gördüğüm garip bir benzerlik var. Ben iki tarafında üzerinde olduğum için gözlemleyebiliyorum bu durumu.
İki tarafta kendini özel sanıyor
iki tarafta hayatı kıymetli buluyor
iki tarafta kendi şuurunu kendine has zannediyor
ve iki tarafta yaptıklarının bir fark yaratacağını falan düşünüyor.
Saçmalık, bi bok değiliz. Bi bok değerimiz yok. Haliyle, rasyonelliğinde bi anlamı yok zaten rasyonellik insanin masturbasyon icin uydurdugu temelsiz bisi.
Aslında senin bahsettiğin sorun, genel olarak insanların beraber yaşama sorunu. Biz vahşiyiz, biz acımasızız. Bütün insanlık böyle ve bunun üzerine yükseliyor.
Bunu engellemenin yolu, insanların düşüncelerini kısıtlamak, onlara karışmak değil. Zira kafasını matkapla delip oradaki düşünceyi çıkartamıyorsun.
Bunu engellemenin yolu, tek yaşamak. Bak gör o zaman bu sıkıntılarının hiç birisi olmayacak. Etrafında rasyonel karar almayan birey olmasın diyorsan, hiç bir birey olmaması gerekiyor.
Tabi burda dönüp dolaşıp,şu noktaya geliyoruz. Aslında sen rasyonel düşünmeyen değil, senin gibi rasyonel düşünmeyen birey olmasın istiyorsun muhtemelen.
Cevapladim onu ama hadi diyelim.
Yapilmisi var.
Milyonlarca insanin inandigi Tao Te Ching var mesela Taoizm'in temelini olusturan. Onu kabul ediyor musun?
Simdi orada da Taoizm son dindir ve bu degistirilemez dese ve buna milyonlar insansa senin dogrun mu daha gercek onlarin dogrusu mu?
şahsen iman edem biri olarak beni zerre alakadar etmez neye inandıkları, ben üzerime vazife olan tebliği yapar geçerim, hesap günü üzerimde yük kalsın istemem
mantık olarak bu gibi meselelerin sizi de alakadar etmemesi lazım?
Şu argüman bir bitsin artık.
Mantık olarak, her rasyonel birey, çevresinde; görünmez adamlara, büyülere, çarpan-uçan-kaçan-sokan varlıklara inanan, ölünce karıyla kızla ödüllendirileceğini-yaşarken karıdan kızdan üstün olduğunu düşünen, sahip olduğu tek yaşamın aslında bir sınav olduğunu ve asıl varlığının öldükten sonra anlam kazanacağını sanan insanlar bulunmasındansa, dünya sorunlarına rasyonel bakabilen, elinde olan tek yaşamı sahiplenip buna değer katmaya çalışan, dogmatik fanatizmi bulunmayan insanlar tarafından çevrelenmiş olmayı ister. Öyle bir toplumda yaşamayı ister rasyonel insan, mantıklı olan bu.
Bana ne isteyen istediğine inansın tamamen yetersiz ve saçma bir argüman. Ziyadesiyle fazla etkileşim halindeyiz çevremizle insan türü olarak. Din de birçok insanın hayatında verdiği birçok önemli kararı etkiliyor. Belki A kişisi B kişisi tamamen içinde yaşıyor, hiçbir kararına dini yansıtmıyor ama bu baya bir istisna ve önemsiz çünkü din yapısı itibariyle kitleler ile hareket edip, kitleleri etkiliyor. O yüzden okumuş etmiş insanın hala bu saçmalıklara "benim sorgulamaya ihtiyacım yok" diyerek inanması, bana insan olarak batıyor, kusura bakma. Mantıklı olan da bu gibi geliyor.
Çıkış noktan o kadar alakasız olmuş ki, neresinden tutsam bilemedim.
Rasyonellikle bir bok olmayışımız, mantıkla-korkularımız eşleştirmelerin baştan aşağı alakasız bir kere.
Bu dünyada bilim denen bir şey var, senin sandığın kadar soyut olsaydı bu kavramlar, bilim-felsefe gelişimi gibi bir şey söz konusu olmazdı. Din gibi kendini yoktan var eden öneriler derlemesini kendi içerisinde o da rasyonel gibi değerlendirebiliyorsan, kelime tanımlarında sıkıntı var derim.
Hepsini geçtim yaptığım "mantıklı gelen" açıklaması tartışmanın gidişatına göre insanın doğası gereği sosyal bir canlı oluşu ve çevresinden her biçimde etkilenebildiği, bu durumda çevrendeki insanların inançlarının (benim bakış açıma göre hurafeye olan anlamsız bir bağımlılık)herkesin meselesi olduğu üzerine.
Buradan kalkıp sanki tartışmanın odağı "mantıklı gelmek ne demektir" gibi yazı yazmışsın. Yazdığım yazıda mantığı sil, "uygun olan" "doğru bulduğum" "aklıma yatan" vs. gibi şeyler yerleştir. "Mantıklı olan" orada sadece bir tabir, ana tema değil. Elbette kendimize mantıklı gelen değerler üzerinden konuşacağız, başka türlüsü nasıl olabilir?
"Aslında sen rasyonel düşünmeyen değil, senin gibi rasyonel düşünmeyen birey olmasın istiyorsun muhtemelen."
Bunun tartışmasını karşımda gerçekten rasyonel değerleriyle konuşan birisi için yapabilirim. Vaaz veren, tarot açan, yıldız yorumlayan birisini rasyonel bulmuyorum diye "kendininki gibi rasyonellik arıyorsun" diyemezsin. Karşımdaki rasyonelliğin tanımına uymuyor en baştan?
Öne çıkan mesajlar