Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bugün Ne Seyrettiniz?


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi: (düzenlendi)

spacer.png

The Aeronauts (2019)

6,5/10

Yükseklik korkusu olan izlemesin.

Felicty Jones çok çocuk daha. Biraz daha yıllanması lazım.

Film çok sürükleyici ya da etkileyici değil. 19. yüzyıldaki bilimsel atılım sırasında geçen bir günlük bir macera. Kitap uyarlamasıymış ya da bir kitaptan esinlenilmiş. Çok hızlı geçti o yazı filmin başında. Okuyamadım.

https://www.rottentomatoes.com/m/the_aeronauts

 

spacer.png

 

portrait of a lady on fire (2019)

8/10

Zamanında The Piano (1993) vardı. Onun fransız versiyonu olmuş gibi. Bu filmin başında hemen aklıma The Piano geldi ama sonra geçti. ?

Ağır ilerleyen, etkileyici, merak ettiren film. her tarafından kadınlık, kadınlıkla ilgili sorunlar, sevicilik, aile baskısı, resim, bir eserin yaratılma sürecinde çekilen sıkıntılar akıyor filmin.

Mekan seçimleri, ışık, kostümler, sahneler çok başarılı. İlerleyiş olarak yavaş olsa da görsellik ve hikaye olarak doyurucu film.

Cinsellik ve çıplaklık barındırıyor biraz. Hassas olabilecek izleyici kitlesi ile izlenmemesi tavsiye olunur.

https://www.rottentomatoes.com/m/portrait_of_a_lady_on_fire

 

v1.bTsxMzIxODcxNTtqOzE4Mjg3OzEyMDA7MjAyN

Uzun Kız (2019) (Beanpole)

8/10

İkinci dünya savaşı sonrası Leningrad. Ruslar savaştan almanları yenerek zaferle dönmüş ama zaferlerinin bedellerini yanlarında getirmişler yaşadıkları kente. Etkileyici bir hikayeye sahip film. İkinci dünya savaşı sırasında ve sonrasında yaşadıkları zorlukların acıların ödedikleri bedellerin hikayesi. Cephede savaşan askerlerin ödedikleri bedeller ve sivil halkın ödedikleri bedeller iki kızın hayatı içerisinden anlatılmış. Savaş görmüş bir neslin yaşayabileceği travmaların büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

Cinsellik ve çıplaklık barındırıyor ağır şekilde. Hassas olabilecek izleyici kitlesi ile izlenmemesi tavsiye olunur.

https://www.rottentomatoes.com/m/beanpole

 

v1.bTsxMzE1NzQ0MTtqOzE4Mjg3OzEyMDA7MjUyN

Last Christmas (2019)

Zamanında Love, Actually (2003) vardı. Bir Love, Actually değil. Sırf Emilia Clarke var diye izledim. İlk bölümde yer yer komik, yer yer ise şöyle ilerliyor:

Alıntı

Abi çoğunuz no-lifersınız, buradan başka arkadaşlarınız yok derecek kadar az. Her aktiviteyi buradan arkadaşlarınızla yapıyosunuz. Gezme kültürünüz yok. Türkiye'yi tanıma kültürünüz yok. İnsanını tanıma kültürünüz yok. Kafanız tek bakış, insan çeşitliliğine hazır değilsiniz. Geziyorum diyeniz de tatava. Türkiye'nin her yerini gezdim diyo, ara sokakta bir esnaf lokantasına uğramamıştır mesela. Duyulmuş yerlerini görmüştür.

Yani iskenderin İstanbul'daki leşliğinden dem vurdum ben, bir iki yerde ağza alınır. Bursa için de öyle. Diğerleri iğrenç. Benim damak tadım böyle, kültürüm böyle. başkası beğenmeyebilir.

Bir ara Ghost ve 21 Grams'a bağlar gibi oldu senaryo ama sonra vazgeçti. Şarkılarla türkülerle bitirdiler.

6/10

Boş zamanda eğlencelik veya Emilia Hanım'ın kaşları için izlenebilir.

https://www.rottentomatoes.com/m/last_christmas_2019

 

Mc_Lovin tarafından düzenlendi
Mesaj tarihi:
On 08.12.2019 at 00:02, eldar dedi ki:

m_pjff120x160.jpg

Portrait de la jeune fille en feu. Bu sene merak ettiğim iki filmden biriydi, iyiydi ama çok iyi değildi. Geçen sene bomba gibiydi sinema açısından, bu sene çok etkilendiğim film izlemedim. Şu afişe çıkan sahne gerçekten iyiydi ama.

^

this

Mesaj tarihi:
10 saat önce, goldbären dedi ki:

neden filmleri korsub izliyorsunuz ?

rexx'de izledim kardiş snopyni de al git

rarbgde görünce tekrar bi sonuna baktım sadece ?

Spoiler

you shine on abra stone, you shine on ?

 

Mesaj tarihi:

ahaahsdlfkj afi$e dikkat etmemisim cidden.

ben de rusca seslendirmeye (orjinali heralde) ingilizce altyazi izledim.

izlemezseniz cok sey kacirmazsiniz da, gercek hayat uyarlamasi olmasi ve ruslardan beklenmeyecek olcude efektler hosuma gitti.

Mesaj tarihi:
17 saat önce, GONDARCENGIZ dedi ki:


şu filmini izlememiştim adamın dedim bakim artık, abartıldığı kadar yokmuş yada beyaz götlü johny olamayıp vegasa git gel yapamadığım içinde öyle gelmiş olabilir, can't relate.

6,9 verdim.

bi dönem metalikaya bok atarak prim yapma modası başlamıştı gençlikte... şimdi de scorseseye bok atarak yücelme çabası görüyorum genşlerde...

Mesaj tarihi: (düzenlendi)

MV5BYmY3NGJlYTItYmQ4OS00ZTEwLWIzODItMjMz

Film olarak uzun fakat dizi olsa belki daha iyi olabilecek yapımdı.

Kubrickin the shining'i ile bir seri olarak bağları olmasına rağmen asıl anlatı olarak alakası olmayan bi film olmuş.

özellikle geçtiğimiz gün the shiningi tekrar izleyip üstüne room 237'yi izleyince çok daha net yorum yapabiliyorum.

kitaplarını okumadım ama nette de zaten aşağı yukarı bilgiler öğrenebiliyoruz ki zaten kubrickin filminin kitapla alakası olmaması stephen king ile aralarını açmış falan.

neyse kubrick'in filminin konu bütünlüğü açısından devamı olarak görmek istiyorsanız izlemeyin fakat shining serisi aslında neymiş diye merak ediyorsanız izleyin.

korku öğelerinin pek bir numarası olmasa da the shining'e olan referans sahnelerinin güzelliği filmi biraz izletiyor.

şahsi görüşüm ben shining'i hep kubrick ile hatırlayacağım stephen king bokumu yesin.

ha bi de edit: filmin yönetmeni the haunting of hill house'dan bildiğim için biraz da güvenerek izledim fakat arkadaşımız hızlı giden atın boku seyret düşermiş misali ismi çok değerli bir filmin devamını çekebileceğine inandı ve sıçtı. bence acilen kendi işlerini çekmeye devam etsin başkalarının mahlasından yürümesine gerek yok kekonun. duy sesimi kamil.

sanssizsansli tarafından düzenlendi
Mesaj tarihi:
7 saat önce, goldbären dedi ki:

bi dönem metalikaya bok atarak prim yapma modası başlamıştı gençlikte... şimdi de scorseseye bok atarak yücelme çabası görüyorum genşlerde...

bok atma değilde, ilk defa adamın bir filmini 3 kere ara vererek izlemek durumunda kaldım, şahsi görüşüm. ortalama imdb kullanıcısı gibi 8 puan vermedik diye bok atmış oluyak vay halimize fds

Mesaj tarihi:

adam marvela laf atmamış aslında. burda defalarca tartıştık yani konunun iyi kötü olması değil sinemanın ne olduğu ve bu üründen birilerinin zevk alıp almaması.

"Martin Scorsese, “Onlardan birkaçını izlemeye çalıştığımı ve benim için olmadığını söyledim. Hayatım boyunca izlediğim ve sevdiğim filmlere göre tema parklarına daha yakın göründüğümü belirttim. Ve sonunda, Marvel filmlerinin sinema olmadığını ifade ettim” diyor.

Bazı insanların, bu sözlerinin son bölümünü hakaret olarak algıladığını söyleyen Scorsese, “Eğer sözlerimi o şekilde değerlendirmek isteyen biri varsa, engel olmak için yapabileceğim hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı. "

sözleri de bunlar. haklı yani alınganlık yapmanın cephe almanın anlamı yok. seven gider izler ama oturup üstüne sinefil tartışmaları yapmalık bi malzeme yok.

Mesaj tarihi:

ya beğenmiyorsan, soru geliyorsa "bana göre değil, izlemiyorum" dersin geçersin. "sinema değil çünkü ben dedim diye" dersen elbette insanlar "old man yell at clouds" resimleri koyar. "üzgün olduğunuz için üzgünüm" de bir özür değil. coppola da ondan cesaretlenip daha da kudurdu. hayır mob movie basan adamlar olmasa diyeceğim ki yelpazeleri geniş, kendileri de iş yapan şeyleri tekrarlıyor yani. belli bir noktaya gelmiş insanların biraz daha hazımlı olması lazım. duyan da sanacak ki marvel açılınca skorkes bakkal kepenk kapattı. netflix'e film satan, oscar'a aday olsun diye sinemada göstermelik oynatan insandan böyle san'at aşkıyla yanıyor tutuşuyormuş gibi açıklamalar gelince yakışık almıyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...