Komünizm neydi, değildi?

[ahmedinejad]

BonePART said:

abi ihtiyac ihtiyac iste
yane kmse 500 ekmege ihtiyac duymaz ki
alıp napcak
olay orda bitiyo
yane direk abi hersey belesse herkes herseyden bi suru alır gibi dusunuyosunda
parasal bi degerş olmayacakki materyallerin
adam alıp satamıcak
daha iyi bisi alamıcak

İdealde böyle ama kaynaklar kısıtlı. Bir yerde 20 tane tas fırın ekmegi diğer tarafta 2000 tane uyduruk fırın ekmegi. Nasıl boluseceksin. İnsanlar illa ki isyan edecek. Bir tarafta köpek öldüren diğer tarafta burbon. Ürünlerin niteliği eşit değil ki insanlar eşit faydalansın. Kaynak yetmeyecek. İnsanlar isyan edecek.

[Bone]

TD)Pentagram said:

le cola?

lüks cola mı le cola? lüks değilse alırım.

[BonePART]

hocum anatamadıgım su zaten
yok ole ideal bi dunya
pv=nrt modeli b yer yok
o nedenle o komunizm olmaz zaten

[emanet]

kaynak kısıtlılığı bildiğin düpedüz yalan.

dünya gereksiz conflict'lerden ve corrupt devletlerden/güç odaklarından arındırılırsa bırak 7 milyarı 50 milyar insanı bile eşit şekilde yaşatabilir dünya.

mitlerde bahsedilen altın çağ böyle bişey olsa gerek.

[TD)Pentagram]

ya bak şunu demeye çalışıyorum abicim,ihtiyacını görecek şeyi almak yerine en iyisini almak kapitalizimi beslemek oluyor ' bana göre '. kar payı dağıtımından tut vergiye kadar herşeyi bir saniyelik kararın etkiliyor.

[Bone]

emanet said:

http://exaggerated.com/images/temp_image_cache/76613_Aldous-Huxley-Vs-George-Orwell.png

rep

[throine]

emanet said:

kaynak kısıtlılığı bildiğin düpedüz yalan.

Nobel Ekomoni Ödülü alabilecek post.

hatta buyur.

[ahmedinejad]

emanet said:

kaynak kısıtlılığı bildiğin düpedüz yalan.

dünya gereksiz conflict'lerden ve corrupt devletlerden/güç odaklarından arındırılırsa bırak 7 milyarı 50 milyar insanı bile eşit şekilde yaşatabilir dünya.

mitlerde bahsedilen altın çağ böyle bişey olsa gerek.

adam hala eşit diyor. arkadaşım dünyadaki en iyi su erikli suyu diyelim ki. bu sudan içmek istiyor herkes. içirebilecek misin herkese? hayır. kime vereceksin suyu o zaman?

[emanet]

@karacahil

toplumları domine etmenin ilk basamağı kaynakları kısıtlamak ve akışı kontrol altına almaktır.

prehistorik zamanlarda elite sınıfın doğuşuyla ilgili hiçbir bilgin olmadığı için kara cehaletini cesaretle sergilemen normal bi durum tabii, yadırgamıyorum artık.

[aquila]

sevisersek degil mi? o zaman baska turlu mu doguyomus insanlar?

[emanet]

herşeyin en en en iyisini isteyeni de tokatlayacaksın artık, öyle şımarıklık olmaz :)

[ahmedinejad]

kaynakları insanların kısıtladığını sanmak süpermiş cidden. bir de karacahil diyor adam ya. ahaha neyse.

e işte tokatlamak için de parti oluşuyor. sonrası malum.

[throine]

bu adam cidden burada harcanıyor ya da aöf iktisat terk.

[dasaaa]

said:

sscb farklı bi olay abi, 1000 kere konuşuldu zaten burda.

baba ben de diyorum ki işte, uygulanan vs. hayal edilen farklı ise uygulanana bakarım.

hayalimde kate upton'ı eve atmam gerçekte bu olacağı anlamına gelmez.

orwell-huxley birleşiminde çağdaş bir toplumun yönetilmesi distopyası varken konuştuğumuz konuda o konuda bir başarı da yok. ondan orada konu olarak işlemiyorlar.

kullanışsız ve gereksiz bir sistemmiş. sıradan halk için düşünme diye bi olaya yer vermemişler zaten fazla. az farklı düşüneni de sürmüşler daimi. şu anda ortayaşın üstünde olanlarla falan karşılaşıyorsun. adam diyor ben iki farklı laf söyledim diye 3sene askerlik yaptım diye. ha "gerçek komünizm bu değil!!"

özetle uygulananı çok süper tırt bişi. "kuzey kore çok iyiymiş abi" adamları ile noelbabaya inananlar falan tutabilir sadece. ya da ergenseniz. o da belki yani.
uygulanamayanı, gerçek olanı, aslında reel değil, reele uygulanamıyorsa yok gibi bişi sanırım.

bir güç var ona inanıyorum ama ben.

uygulanabilen>uygulandığında süper boktan sonuç veren>hayal

abi gerçek komünizm diye bişi yok ki!
sorun orada..
super iletken bile daha sana bana yakın. evde otursan inan süper iletken yaparsın da gerçek Communism dediğiniz yine olmaz. lab ortamından bile fazlası lazım sanırım. sıvı nitrojen falan paklamaz.

[BonePART]

dasaaa said:

said:

sscb farklı bi olay abi, 1000 kere konuşuldu zaten burda.

baba ben de diyorum ki işte, uygulanan vs. hayal edilen farklı ise uygulanana bakarım.

hayalimde kate upton'ı eve atmam gerçekte bu olacağı anlamına gelmez.

orwell-huxley birleşiminde çağdaş bir toplumun yönetilmesi distopyası varken konuştuğumuz konuda o konuda bir başarı da yok. ondan orada konu olarak işlemiyorlar.

kullanışsız ve gereksiz bir sistemmiş. sıradan halk için düşünme diye bi olaya yer vermemişler zaten fazla. az farklı düşüneni de sürmüşler daimi. şu anda ortayaşın üstünde olanlarla falan karşılaşıyorsun. adam diyor ben iki farklı laf söyledim diye 3sene askerlik yaptım diye. ha "gerçek komünizm bu değil!!"

abi gerçek komünizm diye bişi yok ki!
sorun orada..
super iletken bile daha sana bana yakın. evde otursan inan süper iletken yaparsın da gerçek Communism dediğiniz yine olmaz. lab ortamından bile fazlası lazım sanırım. sıvı nitrojen falan paklamaz.

dasa iyice sacmalıyosun abi
,anamıyo musun anatamıyoruz mu
adamların yane milletin sitediği sscb olalım deil
utopik ideal komuni,st devlet olalım
yoksa kim siter sscb olalım diye

[dasaaa]

o zaman ben de daha anlayın diye daha açık yazayım

dediğiniz kulağa şöyle geliyor

"abi anlamıyorsun ama sen. biz kaka yapmayan, kanatları olan, uçabilen, poposundan gökkuşağı çıkan bir ata binmek istiyoruz! sen diyorsun ki atların büyük bir kısmı devamlı bakım gerektiren, pisleyen, kokan hayvanlardır. biz rüyamızda gördüğümüz ve gerçekte kimsenin görmediği, var olmayan bişiyi istiyoruz. abi kanatları olsa süper olurdu bak!"


uçan otomobillerin senin benim tarafımızdan kullanılması ihtimali daha fazla yani.

belki ayda tatil yapma ihtimalimizle eşittir. belki. ama büyük ihtimalle ayda tatil yapabilme ihtimalimiz daha yüksektir. mars falan da olabilir.

[emanet]

bu kalitede tartışmayı yapmak istesem paticik'e değil kıraathane'ye giderdim.

ya hem neden konuştuğunuz hakkında zerre fikriniz yok, hem de cahil cesaretiyle üste çıkmaya çalışıyorsunuz.

medeniyetlerin gelişimi, yönetici sınıfların doğuşu, taa sümer zamanından beri çıkan halk-otorite mücadelelerini ve sebeplerini önce bi okuyun, araştırın, öğrenin. sonra gelin buraya. tarih bilmeyen adamların bu tarz konularda ahkam kesmeye zaten hakkı bile yok.

eski uygarlıkların saraylarında genellikle devasa depolar bulunur. resource management buralarda yapılır. hatta bazı ilkel uygarlıklar yazıyı sadece resource management hesapları için kullanmışlardır. saray ekonomisi diye birşey duydunuz mu hiç hayatınızda? duymadınız tabii ki. tarih kitabı görseniz taşlarsınız cin diye.

hayır yüzyüze yapsak şu tartışmayı yerin dibine sokarım ikinizi de, elinizin altında google falan da yok. aöf terk auhsduh gibi zavallı argümanlara da başvurmazsınız. acaba aynı cahil cesaretini yüzyüze tartıştığınız insanlara da gösterebiliyor musunuz?

biraz sert oldu ama hakettiniz artık. özellikle sen throine.


edit: araya mesaj girmiş dasaa lafım sana değil yanlış anlama sakın

[dasaaa]

sdfasdf ya baba bana olsa ne olacak. herkes görüş bildirecek elbette.

[emanet]

dasaa sen human nature yüzünden imkansız diyorsun di mi?

ya bence middle earth gibi olacak en güzeli. tam olarak değil ama biraz daha farklı. dünya tek sınırla ikiye bölünecek, good bi tarafta evil bi tarafta.

good tarafta para statü cart curt olmayacak, herkes eşit özgür vs. güzel ve komforlu bi hayat sürecek. aç gözlü katil tecavüzcü ruh hastaları falan da sınırdan evil tarafa sürgün edilecek.

sürekli good vs evil savaşları olacak tabii, aksiyon da eksik olmamış olacak böylece. hem iyi bi amaç için savaşmış olacaksın. ama tech seviyesi kılıç kalkan olacak, yoksa evil taraf eline geçen her atom bombasını good'ların kafasına sallar.

böyle bi dünyada yaşasak süper olurdu :)

komünizmden nerd fantazilerine geldi konu neyse.

[Laurelin]

Star trek duyasi olsun lan bari, hem baris var hem mavi, yesil ve kirmizi uzaylilarla seks var hemde galaksiyi gezebilosun

Baslatmayin simdi hobbitinedee, dev projektorunudee

[emanet]

eheh :)

[Feamer]

emanet said:

bu kalitede tartışmayı yapmak istesem paticik'e değil kıraathane'ye giderdim.

ya hem neden konuştuğunuz hakkında zerre fikriniz yok, hem de cahil cesaretiyle üste çıkmaya çalışıyorsunuz.

medeniyetlerin gelişimi, yönetici sınıfların doğuşu, taa sümer zamanından beri çıkan halk-otorite mücadelelerini ve sebeplerini önce bi okuyun, araştırın, öğrenin. sonra gelin buraya. tarih bilmeyen adamların bu tarz konularda ahkam kesmeye zaten hakkı bile yok.

eski uygarlıkların saraylarında genellikle devasa depolar bulunur. resource management buralarda yapılır. hatta bazı ilkel uygarlıklar yazıyı sadece resource management hesapları için kullanmışlardır. saray ekonomisi diye birşey duydunuz mu hiç hayatınızda? duymadınız tabii ki. tarih kitabı görseniz taşlarsınız cin diye.

hayır yüzyüze yapsak şu tartışmayı yerin dibine sokarım ikinizi de, elinizin altında google falan da yok. aöf terk auhsduh gibi zavallı argümanlara da başvurmazsınız. acaba aynı cahil cesaretini yüzyüze tartıştığınız insanlara da gösterebiliyor musunuz?

biraz sert oldu ama hakettiniz artık. özellikle sen throine.


edit: araya mesaj girmiş dasaa lafım sana değil yanlış anlama sakın

işten eve gelirken bu konuya değinmeyi unutun diyordum ki sizler değinmişsiniz zaten çok yaşayın...


şimdi ideal komunizm de ihtiyaç fazlası olmayacak diyoruz doğrumu?

ve diyoruz ki, kaynakları kısıtlayanda egemen kesim di, doğrumu?

şimdi ideal komünizmi kurduk ilk iki nesil bu "lüks tüketim" dediğimiz şeyden kaçarak, asırlar öncesin basit yaşantısında yaşadılar, başlarında bu yasaklanan tüketim ürünlerini bilen ve insanları onlardan uzaklaştırmakla görevli gözetmenler koyduk.

sonraki nesiller bu yaşantıyı iyice benimsedi ki doğru eğitim sistemi ile küçük yaşta çocukları bu yola sokmak kolay, ve bu lüks tüketimleri toplumun tamamının zihninden sildik, insanlık bu üretim ve davranışlar hiç olmamış gibi davranmaya, yaşamaya başladı...

ideal komünizm dediğin şeyi tarifi böyle birşey olmalı

şimdi iki sorum var, sevgili komün hayat dostları

1-insan öğrenen ve kendini geliştiren bi varlık dır (ki evrime inanıyor olmanız lazım). bu ütopik toplumda, nasıl antik ve yazı öncesi çağlarda çıkması, gibi bu devrimle yıktığımız kötü alışkanlıkların tekrar hortlamasını engelleyeceksiniz?

keza insan aynı insan, evrim teorisi aynı teori tekrar başladığımız yere döneceksek bir kaç nesil için bu kadar tantanaya ne gerek var?

2- denetçiler dikeceğiz, ve onlara bu yasaklı davranış ve üretimleri öğretip toplumda, bunlar başa vermeye başlayınca kafasına vurduracağız. derseniz bu yönetici kesimi kim denetliyecek?


veya başka açıklaması olan?

[aquila]

Viktor said:

Star trek duyasi olsun lan bari, hem baris var hem mavi, yesil ve kirmizi uzaylilarla seks var hemde galaksiyi gezebilosun

Baslatmayin simdi hobbitinedee, dev projektorunudee

abi romulanlar...

[Trias]

@Feamer

Village

aklıma geldi ,

[paparnoz]

Emanet haksız değil,doğru bir noktaya temas ediyor. Tapınak ekonomisi denilen bir mevzu var ve bu ilkel sosyalizm modeli olarak kabul ediliyor. Var olan kaynaklar rahipler vasıtası ile eşit bir şekilde dağıtılıyor. Daha sonra tüm girdileri kontrol eden rahip sınıfı erkini ilan edip,rahip kral ünvanı ile kendilerini taçlandırıyorlar,kazılar neticesi ile rahip-krallar öncesi pek savaş kalıntısına rastlanmazken rahip-krallar sonrası durum bambaşka boyuta geçiyor,rahip-krallar kendi sınıfları aracılığı ile halka kendilerini tanrı gibi lanse edip propaganda yapıyorlar derken tüm sükunet ortamı bozuluyor ve mezopotamya da kan çıkıyor,rahip kralların kabartmalarında artık iskeletten insan yığınları görülmeye başlanıyor.

Örneği;

Naramsin Steli

Yani mevzu bir ilerleme değil,ilk iktidar sınıf teologlar oluyor,sonra da bilinçlenen asker sınıf iktidar oluyor,roma da aristokratlar (genelde),ortaçağ da teologlar ve aristokratlar arası mücadele dönemi daha sonra da fransız ihtilali ve sonrasında yeterince güçlenen tüccar sınıfı iktidar oluyor yani burjuvazi. Tabii böyle kabataslak anlattım ama tam böyle olmasa da anahatları ile böyle. Burjuvazi hala iktidar.
Ancak emanet'e katılmadığım nokta var,kaynaklar her zaman kıttır evet mevcut tüm kaynaklar insanlara eşit bir şekilde dağıtılabilir ancak bu kaynakların sınırsızlığını göstermez.
Ayrıca biz güzel su içerken,onlar kalitesiz içerse ne olacak değil mevzumuz. Malın niteliği değil,niceliği önemli,yaşamsal önemi asıl detay.

Çölde yaşayan bedevi olsak içilebilir su kaynağı bize ulaştırılsa veya denizden arıtma yapan bir tesis kurulsa,türkiye'de çene suyu içiyorlar,pınardan kana kana içiyorlar mı diyecek insanlar ? Bu durum bir eşitsizlik değil coğrafyanın getirdiği bir sorun ve çözümü. Sosyalizm demek herkes yata binecek demek değil diye bin kere tekrar edildi diye sanıyorum ?