Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Komünizm neydi, değildi?


Feamer

Öne çıkan mesajlar

insanlığın verdiği en onurlu mücadeledir komünizm. Nasıl ki ağzınıza Demokrasi lafını dolamanız sizi demokrat yapmıyorsa ve despot tavrınızı örtmüyorsa, ülke isminin komünist veya sosyalist olması da o ülkeyi sosyalist veya komünist yapmıyor.

Yaşadığınız demokrasi demokrasi değil kuzey kore işte komünizm bu diyorsunuz. 100 yıl boyunca kapitalizm denilen sistemde çocuk işçi çalıştırıldı,binlerce çocuk işçi can verdi,insan doğasına uygun sistem bu mu ? Büyük şirketler insan yaşamını veya çevreyi önemsiyorlar mı mesela ? Niye ilaç şirketleri afrikayı kobay yuvası olarak değerlendiriyor, neden atıklar üçüncü dünya ülkelerine atılıyor ? neden batı'da insan hayatı değer kazanırken yaşadığımız coğrafya da neden insan yaşamı ucuzladıkça ucuzluyor ?

Her insan eşit doğmuyor kapitalizm ile birlikte default gelen sistem piramiti yüzünden bu uçurum daha da derinleşiyor. İnsan yaşamı gelire endeksli olarak değer kazanıyor. İnsan doğasına uygun olmayan sistem kapitalizm çürükleri ile beraber işliyor da,sosyalizm mi işlemeyecek ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi hepimiz bu sistemin içinde büyüyüp, sistem e uygun olarak yetiştirildiğimiz için bir türlü aksini düşünemiyorsunuz veya algılayamıyorunuz. Farklılık olarak ben daha çok okudum çaba sarf ettim, o ahlde daha büyük fayda elde etmeliyim oluyor. Bu faydada yine para ile alınacak şeyler oluyor, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba, daha iyi bir gelecek.

Bütün bunlarıda arzu etmenizin ve bunları bir fayda olarak görmeniizin sebebide içine geldiğimiz pisliğin bunları sana küçüklüğünden beri pazarlaması ve bunları hedef göstermesi.

Halbuki başka ve daha iyi alternatifler yaratılabilir, salt kapiatlizmin karşısına bambaşka modeller çıakrabiliriz. Bunu sadace komünizm olarak algılamayın.

Durum ortada, belirli bir eğitimdende geçmişsiniz kafa patlatıp daha iyi modeller sunun. Komüizm bence hede hödö demek neye fayda sağlıyor, tamam hadi diyelim komünizm hede hödö. Daha iyi bir şey sunun o zaman.

Neydi, değildiden ziyade. Nasıl olmalı fikri üzerine yoğunlaşın.

Dohtor ile işçi aynı mayışı mı alacak ? Genelde bu soru sorulur he arkadaşım aynı mayışı alacak. Hah umarım rahatlamışlardır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

TD)Pentagram said:

ben bu komünüzmü savunanları anlamıyorum bazen,kalkıyo bağırıyo işte ' eşit halkların adil paylaşım falan'. ee senin cebinde var son model telefon bende yok. nerede hak eşitlik,versene olmayana onu


TD)Pentagram said:

adil paylaşım ve eşit hak ile çelişmiyor mu ekstra dan yatırım yapıp olmayanla paylaşmamak?


eşit haklar ile mülk karşıtlığını birbirine karıştırıyorsun.

dilencinin bile cep telefonu olduğu bir devirde, komünizmi savunan adamın cep telefonu var diye abartıyorsun.

adam herkes için eşit haklar ve adil paylaşım olsun diyor.
örnek vereyim, ortada on kişi var. bir tanesi ayda 100 milyar harcayabiliyor, iki tanesi ayda 10 milyar harcayabiliyor, üç tanesi ayda 5 milyar harcayabiliyor, dört tanesi ayda 1 milyar harcayabiliyor.
adam diyor ki, böyle bir dengesizlik olmasın, hepsi ayda 10 milyar harcayabilsin, eşit şartlarda yaşama hakkına sahip olsun.

sen diyorsun ki "herkes aç kalsın, kimse cep telefonu alamasın, tşört giyemesin".
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaaa said:

ufak bi dükkan düşünün.. minimum 6kişi işletmeye kasıyorsa, sağdan aldığınızın fişini damgalattıktan sonra gidip dükkanın solundaki teyzeye verip oradan aldığınız kağıtla aldığınız ürününün -ekmek aldık mesela, bi bok da değil- parasını ödeyip sonra gerisini geri dönüp ekmeğinizin daha poşete dahi konmadığını görüyorsanız post-soviet bir alışkanlıkla yüzleşmişsiniz demektir.


akışkanlıklar fiziği buna karşı
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aquila said:

akliniz aliyo mu olm oyle bi duzeni. it gibi calisan adamlar, yan gelip yatan adam esit olucak, ya birak allasen.


aynen amaç o zaten daha az çalışılıp daha fazla hak almak, bu kadar tarafta toplamasını nedeni de o zaten ama küba gibi olamıyor maalesef her yer
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ovchinnikov said:

kimsenin it gibi çalışmasına gerek yok it gibi çalışmak bu sisteme özgü bir şey.Kendinize yeteni kazandıktan sonra patron için çalışmak kapitalizme özgü.Günde 3-4 saat yeter sonrası patroncuğumuzun cebine giriyor.


valla ben patronun benim cebime bir şey girmiyor, bu tarz konuşanları da patronluğa davet ediyorum, serbest piyasa herkes patron olsun


birde, sömürü, çocuk işçi... bunların çözümü bence kominizim de aranmamalı

birde niye bütün söylemler alt sınıf için düşünnen yokmu hiç?

niye, yönlendirmek daha kolay çünkü
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

TD)Pentagram said:

ben bu komünüzmü savunanları anlamıyorum bazen,kalkıyo bağırıyo işte ' eşit halkların adil paylaşım falan'. ee senin cebinde var son model telefon bende yok. nerede hak eşitlik,versene olmayana onu


TD)Pentagram said:

adil paylaşım ve eşit hak ile çelişmiyor mu ekstra dan yatırım yapıp olmayanla paylaşmamak?


eşit haklar ile mülk karşıtlığını birbirine karıştırıyorsun.

dilencinin bile cep telefonu olduğu bir devirde, komünizmi savunan adamın cep telefonu var diye abartıyorsun.

adam herkes için eşit haklar ve adil paylaşım olsun diyor.
örnek vereyim, ortada on kişi var. bir tanesi ayda 100 milyar harcayabiliyor, iki tanesi ayda 10 milyar harcayabiliyor, üç tanesi ayda 5 milyar harcayabiliyor, dört tanesi ayda 1 milyar harcayabiliyor.
adam diyor ki, böyle bir dengesizlik olmasın, hepsi ayda 10 milyar harcayabilsin, eşit şartlarda yaşama hakkına sahip olsun.

sen diyorsun ki "herkes aç kalsın, kimse cep telefonu alamasın, tşört giyemesin".


iyide benim dediğimle aynı yere geliyor, adam fazla kazandığı için lüks telefon alıyor. ben alamıyorum mesela diyelim, bu da adil paylaşıma aykırı. ama o kişi eline sazı alıp komünistlik naraları da atıyor üstüne. işte burda ironi var, hem sende fazla kazanıp lüks hayat yaşaycaksın hemde sisteme sövüp komünistlik isticeksin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Mortis said:

şu komunizmi tartışan kaçınız komunist manifestoyu okuyup karl marx ve engelsin tam olarak ne dediğini bilio çok merak ediyorum
hehe


ne demek istiyosun, laf ediceksen gel delikanlı gibi karsıma gec öle et. öle ada ülkesine sığınıp laf atmak kolay tabi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şu örneği vermek istiyorum ve gerçek hayat üzerinden tartışalım istiyorum

metal kaplama atölyeleri.

Şimdi bu patron dediğimiz adam es kaza veya daha önce çalıştığı için, az buçuk matematik bilgisi ile “metali 1 e alıyon, kaplama malzeme 0,50 kuruş satıyon 2 ye, ne para kazanıyon” diyor ve ya köydeki tarlasını satıyor veya bi yerden para bulup bi dükkan açıyor, köyden de hemşerilerini topluyor getiriyor tıkıyor bu yerin 1-2 kat aşağısındaki dükkana. Bu adamın hiçbir yere kaydı yok, ne fatura keser ne su parası öder, ne elektrik, kimyasal atıkları lağıma bırakır, hiçbir güvenlik önlemi almaz, hatta hemşerilerin nüfusa kaydı bile yoktur, ölen bilinmez bile, nerde uyuduklarını ne yediklerine değinmiyorum bile. Tam sanayi devrimi zamanında ingilteredeki çalışma şartları…

Bu işçiler açısındandı, sadece orada çalışanlar açısından etkisi ama piyasaya yansımasında var.

Bu adam devletle hiçbir ilişkisi olmadığı için, her hangi maliyet kalemi olmadan, piyasanın çok altında üretim yapabiliyor ve piyasada ki fiyatları kırıyor ama bu son kullanıcıya yansımıyor tabi aracılarda eriyor. Kendi piyasasını bulandıran bu adama devletten bi ceza gelmeyince midesi yeten diğer üreticileri de bu yola başvuruyor. Bu adam hammadde aldığı satıcıları da aynı kayıt dışı davranmaya itiyor ve bağlantılı olduğu bütün piyasalarda kayıt dışı ticareti yayıyor ve temelsiz vadeli ticaretle ödeyemeyeceği cirolara çıkan bu adamlar ekonomik sıkıntılarda batıp beraberinde de bütün piyasayı götürüyorlar, son dönemdeki kriz ve bu çek muhabbeti buralara kadar dayanıyor.

Benim açımdan bu kayıt dışı, kural dışı aşiret kafasındaki üreticilerin ortadan kalkması çok önemli çünkü gerçekten bütün piyasayı öldürüyorlar.

Şimdi benim örneğim bu ve en alt kademe emekçilerin karşı karşıya kaldıkları durum bu, tekstilden, tornaya, pamuk ırgatlığına kadar sorunları bu hemşeri ayağına patronlar yapıyor ve devlet bürokrasisi buna göz yumuyor. Örnek zeytinburnundaki patlama, güya önlemler alındı ama yine aynı terane, önlem diye belediyenin aldığı şahin kararlarda kayıtlı çalışanları daha çok sıkıntıya soktu o kadar, son derece sağlıksız ortamlarda üretim devam ediyor, kokudan sokaklara girilmiyor (zaten fiziki olarak o sokaklara girmek pek mümkün değil)

Şimdi bu örneğin özelinde çözüm ne yapacağız:
Komünizm ne çözüm getirecek?

Cevabı olan? liseli beylik komünist servet düşmanlığından başka reel olarak.
Mesela buraları kapatıp bi fabrika koyup başına da işçi sayısın çeyreği kadar denetçimi dikeceksiniz?
Sistemin sizin için karar vermesin önünü komünizm gibi bi sistemle açarsanız nerede duracağını nasıl belirleyeceksiniz?

Bende diyorum ki biraz sosyal adalet sağlaya bilen bi hükümet gelse bu sorunların çoğu ortadan kalkar, Baltık ülkelerinde olduğu gibi, geriye romantik komünistler kalır ki, onlara da saygım var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi çok çok kabaca olarak liberal sistemde bireysel özgürlük ön plandadır. Serbest piyasa, devlet elinin piyasada olmaması, herkesin kendi imkanını yaratma özgürlüğü, temel haklar vs.

Komunist sistemde ise sağlanmaya çalışılan kamusal özgürlüktür. Yani devletin kötü şartta çalışan işçilerin durumunu düzeltmesi gerekir. Piyasaya toplumun büyük kesiminin fayda görmesi gerektiğinden yola çıkarak çoğunlukla devlet eliyle kontrol gerektirir. Buna en büyük örneklerden birinin Castro'nun söylediği "restorant sahipleri çok kazanıyor, bunun incelenmesi gerekir" lafı olduğunu söyleyebilirim. Temel hizmetleri bedava(ve yakın değerde) yapmak izlenen yoldur vs.

Şimdi burda mantık şu. Liberal sistem bireysel özgürlükler verirken kaçınılmaz olarak sınıf farklarını açıyor. Diyorlar ki; "bir insan işçi bir aileden, evsiz barksız bir durumda dünyaya gelirse liberal sistemin vaad ettiği imkanların büyük bir kısmına kavuşamaz. Özgürlük dediğimiz şey imkana baktığı için bu durum böyle. Herkese bu sistemdeki kadar bireysel özgürlük vermekle doğuştan şanssız olan ve olmayan kesimler arasını açmaktan öte bir şey yapamayız." Bu nedenle bireysel özgürlükleri belli mantıklarla kısıtlamaya gidip genelde halkın genelini regule edecek şekilde özgürlükler belirleniyor.

Yani verdiğin örnekteki durum ülkenin önemli bir derdiyse komunist bir ülke Castro'nun dediği gibi o iş dalındaki yöneticileri inceleme altına almalı, gerekirse hepsine yaptırım uygulamalı ve mümkünse işçilerin genelinin çalışma standartı yükseltilmelidir. Özellikle son dediğim şeyin işletmelerin kendi insiyatifine bırakılmaması ve "beğenmiyorsan çalışma kardeş" ortamının oluşmaması devletin sorumluluğunda olur.

Ama dersen bu sistem mükemmel mi? Bireysel hakların toplumun geneli için kısıtlanabilmesi ve halkın özgürlüklerinin belirlenmesi konusunda yöneticilerin öznel davranabilmesi nedeniyle özellikle muhalefet azınlıklar için ülke bir tiranlığa dönüşebilir çok rahatça. Bu sisteminde sıkıntıları büyük.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

lokal olarak güzel abi

isanovskaya mı ne diye bi yer var işte. adamların kooperatifleri var.

yalnız işte mantıkta hata var -bu daimi var bu arada- 2-3kişilik yemek 5lira diyelim. oda tuttunuz 2-3kişilik 5lira.. 2-3kişilik araç tuttunuz o da 5lira.


böle bi saçmalık..
ha dışarıdan gelen için çok güzel bişi.
1milyoncu gibi. her şey 5lira.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tabi şöyle bir durumda var. Liberal yönetimlerde devlet eli minimumda olduğu için devletler işleyebilmek adına çok fazla harcama yapmak zorunda kalmazlar.

Komunist devletler; gerek temel hizmet dağıtımı olsun, gerek piyasa kontrolü olsun çok daha masraflı yapılardır. Bu paraların bir şekilde(tercihen parası olan kişilerden) toplanması gerekiyor sonuçta. O yüzden turistler için, lüks yaşamayan çalışanlar için ideal bir komunist ortamın liberal ortama göre çok daha masraflı olması gerekir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yazmayı unuttum, bu tarz sorunların geçmişteki nedeni tamamen insanlık için yeni bi sistemdi ama çabuk atlatıldı kölelik gibi asırlar sürmedi.

Günümüz de oluşmasının başında ulusal devletlerin, ulusal hükümetlerin, ulusal pazarların ve ulusal üretim olmaması.

açık pazar oluşumlar devletlere veya halka bir getirisi, görüldüğü gibi yok. kime var devlet üstü birleşik şirketlere var, bunun çözümü de bence komünizm gibi uç bir sistem olmamalı aynı inek hasta olmuş kafasını keselim gibi bir şey olur

ulusal çıkarların korunduğu bi sistemde, devlet gerekli denetimleri yaparsa bi sorun kalmaz. Çinden modern köleliğin ucuz ürünlerini getirip burada satarsak baştan olmaz.

kime sorsanız, günde 6-7 saat çalışacaksın kazandığın para ev, araba ve ne istersen almaya yetecek dese nerede hemen gideyim der, ama çalışır gibi gözükecek arkadaşlar var senin maaşını onlara böleceğiz , sen yine aynı çalışacaksın ama sana bedava hastane, okul falan vereceğiz, büyük çoğunluk kabul eder mi bunu?

Lokantalar çok kazanıyorsa, ve kanunsuz bir iş yoksa ortada sende aç bi lokanta sende kazan, böyle hizmet gelişir ve çeşitlenir ve yayılır, yoksa lokanta aç başına adam koy standart yemeği, hiçbir yenilik ve iyileştirmeye gerek duymadan doldursun doldursun versin
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...