Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

The Last of Us/Naughty Dog


knox

Öne çıkan mesajlar

-Deno- said:

%45'deyim, gameplay 13 saat. benim kadar detaylı oynadığını iddia eden varsa buyursun hehe.

yalnız oyun ne güzel beeeeee. naughty dog'a kurban olayım.

neyse bitiriym de öyle yapıcam review'umu.


abi bizim gezmediğimiz nereyi gezmiş olabilirsin sdfs

oyunu açık bırakıp yemek mi yiosun.ben her köşeyi gezdim 15 saatte bitti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oyunu cumartesi günü sabaha karşı 03.00 gibi hard'da bitirdim. ortalamanın baya üzerinde, 28 saat gibi bir sürede bitirdim.

bana göre başyapıt. başucu oyunu. 10/10. mestırpiis.

baştan spoiler'a alayım review'umu, oynamayanlar üzülmesin.


zombi/infected vb. temalardan baymış bir insanım. l4d dışında son 5 - 6 yıl içerisinde oynadığım zombi temalı oyun yok, izlediğim dizi yok, okuduğum herhangi bir şey yok. fakat last of us'ı ilk duyurulduğu andan itibaren büyük bir merakla bekliyordum. ilk başta ellie'yi çok sevdiğim ellen page'den esinlenerek yarattıklarını düşünerek sempatim artmıştı. daha sonra page olmadığını öğrenince biraz burukluk yaşamıştım, ama tabi ki oyunun gameplay video'larını, trailer'ını, müzik'lerini duydukça her geçen gün biraz daha heyecanlanıyordum.

oyunun konusu son derece klasik aslında. post-apokaliptik zaman, i am legend kafaları, insanlığın kurtuluşu için son umutlar durumları. fakat oyunu böyle bir klasik konu içerisinde sığ olmaktan çıkarıp, olağanüstü güzellikte bir oyun haline getiren tabi ki joel ve ellie karakterleri. ben böyle karakter drama'sı görmedim arkadaş. iki insan arasındaki ilişkiyi bu kadar derinlemesine işleyen bir oyun görmedim. ses tonları ile, mimikler ile, bakışlar ile o kadar çok şey anlattırmayı başarmışlar ki joel ve ellie'ye, ağzım açık kaldı.

ilk başlarda tanışmalarından oyun süresi ile 1 - 2 saat sonra baba-kız konsepti yakalayacaklar diye düşünürken hiç de beklemediğim gibi gelişti olaylar. adeta oyunun başından sonuna dek, nakış işler gibi işleniyor joel ve ellie arasındaki ilişki. bir soğuk, bir daha samimi ve yakın. kızını kaybetmiş, hayattaki tek amacı olabildiğince hayatta kalmak olan bir adamın, joel'ın, hiç ama hiç istemiyor olmasına rağmen ellie'yi her daim koruması, siper alındığında ellie'nin kolunun altına girmesi, ikilinin birbirine bitmek bilmeyen yardımları, diyaloglar, ellie'nin esprileri, joel'ın bir türlü yalnız kurt modundan çıkamaması vb. inanılmaz bir gerçekçilikle oyuncuya sunulmuş.

bioshock infinite'deki booker ve elizabeth gibi bir ilişki konsept'i olabilecek mi bir daha oyun dünyasında diye beklerken, joel ve ellie'yi gördükten sonra bu dalda bildiğim her şeyi unuttum. bence oyunun en en en güzel yeri joel ve ellie arasındaki ilişki, ve bu oyundaki gelişmelerin bu ilişkiyi nasıl şekillendirdiği.

gameplay son derece iyi. ister action ağırlıklı gidebiliyoruz, ister stealth ağırlıklı. bazı yerler hariç tüm düşmanları ignore edip, paçayı kurtarmak da mümkün. ben stealth ağırlıklı bir oyun tercih etsem de, action'a da çok zaman başvurdum. aksiyon sahneleri uncharted ile çok paralel. sadece bu oyunda atlama zıplama tutunma gibi olaylar daha az yapılabildiği için, siper almak daha önemli bir hale gelmiş durumda. brick&bottle sistemi de başarıyla işlenmiş. hem ofansif, hem dikkat dağıtma amaçlı kullanabiliyoruz.

survivor hissi, bana göre bu yılın bir diğer top 3 oyunundan olan tomb raider kadar iyi. sadece hard'da oynadığım için karşılaştırma çok yapamıyorum, ama kesinlikle kaynaklar kıt. her bir merminin, craft ettiğiniz her bir item'ın önemi büyük ve yeri uzun süre doldurulamayabiliyor. kaç sefer medkit mi yapsam molotof mu, shiv mi yapsam nail bomb mu diye tereddüte düştüm. iyi ki de düştüm, düşülmese o survivor hissi, o kaynakları doğru kullanmak zorunda oluşumuz eksik kalırdı.

silah çeşitliliği olması gerektiği kadar. melee combat ve melee animasyonları harika. forumlarda şu ana kadar ki en iyi melee combat'a sahip oyun denmiş. en iyi midir bilemem, ama gözler bayram ediyor npc'lerin kafayı raflara, camlara geçirirken.

oyunda infected'lar daha fazla yer alıyor diye bekliyordum, bu konuda da yanılttı beni last of us. runner, clicker, stalker ve bloater olmak üzere 4 ana kategoriye ayrılıyor infected'lar. bana göre en tehlikelisi ve oyunda da en çok bulunanı clicker'lar. infected'lara karşı özellikle oyunun başlarında stealth takılmanız daha zorunlu. flamethrower'ı aldıktan sonra, ki o da oyunun %70'inde falan geliyor diye hatırlıyorum, infected'lara karşı baya bir rahat ediyorsunuz.

oyunun asıl düşmanlarını ise bizler gibi hayatta kalma uğraşı veren hunter'lar ve diğer insanlar oluşturuyor. oyunda ana bir düşmanımız yok, sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz ve hayatta kalmamıza engel olmaya çalışan her şeyi bizim düşmanımız olarak belliyoruz doğal olarak. ai güzel çalışıyor, düşmanlar siper aldıktan sonra kabak gibi kafalarını göstermiyor, cover değiştiriyorlar, dikkat dağıtmaya kalktığınızda infected'lar gibi bilinçsizce koşuşturmuyorlar. bu noktada herkesin laf ettiği bir şey var oyunda, o da ellie, tess, bill gibi karakterlerin kimi zamanlarda (bir tek ben mi bu kadar nadir rastladım ?) düşman ile apaçık karşı karşıya gelmesi, fakat düşman'ın onları ignore etmesi. bu naughty dog'un çalışanlarının da açıkladığı gibi kasten yapılmış. siper almanın, stealth'in, kıt kaynağın bu kadar önemli olduğu bir oyunda, tek mermi yiyince bile sendeleyip düzgün hedef alınamadığı bir oyunda, bana göre son derece doğru bir karar. tam tersi olsaydı restart checkpoint yapmaktan tüm akıcılığı kaçardı oyunun. 4 - 5 kez başıma geldi bu olay, çok da takmadım açıkçası.

animasyonlar, cutscene'ler muhteşem. ışık huzmelerinden gölgelendirme'ye kadar her şeyiyle grafik'ler kusursuz. detaylar inanılmaz. en arada derede kalmış yere bile unique bir şeyler serpiştirilmiş. obje çeşitliliği tavan yapmış. texture'lara bal dök yala, keşke kendi evimi de böyle texture'lar ile kaplasam. ps 3 miladını doldurdu derken, hem sony hem de naughty dog adeta suratımıza suratımıza çarpıyor oyunu.

main theme başta olmak üzere soundtrack, müzik ve seslendirme de yine dudak uçuklatıyor. o depresif hava o kadar güzel hissettirilmiş ki inanılmaz simple melodiler ile, hayret ki ne hayret. troy baker abimiz joel'ı seslendirirken(http://en.wikipedia.org/wiki/Troy_Baker - sanırım seslendirmediği karakter kalmamış anime ve oyun dünyasında ahah) ashley johnson ablamız da ellie'ye seslendiriyor ve yine muazzam başarılı bir işe imza atıyorlar. sevinç, hüzün, burukluk - tüm duyguları sanki karşımda kanlı canlı biri varmış gibi hissettirdiler bana oyundaki karakterler, başta yine joel ve ellie olmak üzere.

oyunun sonu ise tabi ki birçok tartışmaya yol açmış hemen forumlarda ve blog'larda. hemen fanboy'luk yapmadım, JOEL HAKLI ABİ, demedim/diyemedim. uzun uzun düşündüm. kişisel fikrim şu şekilde,

bir insanın ailesinden herhangi bir kişiyi kaybetmesi bile çok üzücü bir olayken, hayata tek tutunma sebebi olan bir babanın kızını kaybetmesi çok çok zor ve kederli bir durum. joel böyle bir olayın üzerinden 20 sene geçtikten sonra, kendisini kızına çok benzeyen 14 yaşında bir kız ile birlikte buluyor. bana göre oyunun sonlarına kadar ellie'yi bir türlü kabullenememesinin, bir baba şefkati gösteremeyişinin sebebi, yaşlılıktan ve yaşanmışlıklardan çok, ellie'nin joel'a kızını hatırlatıyor oluşu ve onu da kaybetme korkusu. bunu anladıktan sonra ellie ile olan ilişkisinin nasıl şekillendiğini görmek bambaşkaydı benim içim oyunda.

joel bencil mi davrandı ? evet. her ne kadar oyunda insanlık insanlık'tan çıkmış olsa da, her ne kadar hayatta kalanlar son derece dağınık bir vaziyette ve bulunacak bir vaccine'in bu insanlara ulaştırılması zor olsa da, joel oyunun sonunda bencilce davranıyor. ama bu seçimin bencil diye nitelendirilmesinin en büyük sebebi, bana göre joel'un da söylediği gibi gerçek 'endure and survive' ilkesini benimsemiş olan ellie'nin söz hakkı bulunmaması. sondaki marlene-joel diyalog'unda marlene 'ellie de bunu isterdi' diyor, ve haklılık payı var. ellie 14 yaşında olmasına rağmen son derece olgun bir kız, ve her ne kadar gelecek planları yapıyor olsa da, bir zürafa bile tüm mood'unu değiştirebiliyor olsa da, kendini feda etme yanlısı olabilirdi.

fakat joel, ellie'ye oyunun sonunda yalan söyleyerek, her ne kadar çoğu insana göre ellie durumu son sahnede anlamış olmasına rağmen, doğru olanı yapıyor. 14 yaşındaki bir kızın omuzlarına, insanlığı kurtaramamış olma sorumluluğu ve acısını koymuyor. böylelikle bizi manly tears dökerek credits ile başbaşa bırakıyor.




oyun için söylenecek, yazılacak, hayran kalacak daha çok şey var.

üzülerek de olsa şunu söylemeliyim ki, bence oyunun devamı gelmemeli. bu oyun, tek başına, efsane bir oyun olarak kalmalı. düşününce bu title'ı kullanarak çok fazla hikaye çıkarabilir naughty dog. iki kardeşin hikayesi anlatılabilir, evli bir çiftin hikayesi olabilir, will smith konsepti gibi adam ve köpeği olabilir. ama hiçbiri ellie ve joel'un hikayesi gibi olamaz bu oyundan sonra. ellie ve joel'un hikayesi devam ettirilmeye kalkılırsa da bu çok riskli, çünkü beklenti çooook arttı bu oyun ile. bir nd çalışanının söylediği gibi, adamlar zaten bu hikaye ile anlatmak istedikleri her şeyi anlatmışlar.

oynayın, bir daha oynayın, bir daha oynayın. endure and survive diyorum ve wot'umu noktalıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
Sp hic oynamadim

2 ps 2 monitor multi oynadik cok, ama baya yorucu

Ayri evlerden Skype ile daha guzel oluyo.

7000 mavi bilmemne toplayinca loadout (skill point) 14 oluyo max, butun skiller de aciliyor. Deathmatch gibi olani oynadik hep...

Yeni dlc / map pack yakin midir? Ps4 cikana kadar multi oynanir, belki coop zombie survival kasarlar cod gibi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
  • 2 ay sonra ...
  • 2 hafta sonra ...
  • 3 hafta sonra ...
dun bitirdim bu oyunu. konusu efsane bir konu degil, twist dolu sasirtan bir sonu falan yok, oynanis, mekanik, grafik vs de efsane felan degil ama oyun bence efsane olmus.

redditten bi yorum

The reason this game is better than just about any other post-apocalyptic zombie survival game is because it is not really about post-apocalyptic zombie survival. It is truly about two people and the growth of their relationship. The world is dying, but Joel and Ellie are alive--and while they begin as two individuals who are stuck together in order to survive, by the end they are a pair who stick together to live.

Like most other zombie games, the world is ugly. The people are savage. The zombies spit and scream. But many games focus on the decay, on the destruction and the blood. The Last of Us stakes its claim instead on its characters, and proves that a single strong relationship can elevate a game far over its peers.

Joel is not simply a protagonist--he is also a story, an unanswered question, a hero who is so close to becoming a villain that sometimes it is hard to tell. Many games use the death of a family member to humanize a protagonist. The Last of Us does the opposite. Twenty years later, the loving father of one is a cold-blooded murderer, a zero-sum hero whose actions we can always understand but rarely appreciate. When he meets Ellie, he barely registers her as human--she is part of a transaction, part of an exchange, a good to be traded and dealt with. It takes time for twenty years of death to fade away, but the power of Ellie's character (and the supreme triumph of The Last of Us) lies in her ability to authentically portray a young girl learning to trust and care for an unkind man, and receive his trust and care in return. Few games have been able to portray a teenage girl with such life and authenticity. She sounds teenage--crass and abrupt, brimming with emotion. Her personality is endearing, grating, human. In a dark world with a dark protagonist, she shines brightly.

It is rare enough for a game to have even one good main character. In The Last of Us, there are two. I believe that TLOU's universal acclaim confirms that the point of their game was valid. That regardless of our feelings about Joel or Ellie and the decisions they made, almost all of us agree that the story was powerful. That the tale of a man reviving after twenty years of death is a tale worth telling, and a tale worth listening to.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://www.welovefine.com/featured/117-the-last-of-us-design-contest-winners#.Ut74ixD8KUn
http://www.welovefine.com/img/cms/feature/tlou/tlou_feli_400.jpg

http://www.welovefine.com/img/cms/feature/tlou/tlou_meier_400.jpg

su ikisi cok hosuma gitti. biraz pahalilar gerci...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...