Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

En son okuduğunuz kitap


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

Evet, asimov'u çok severim.
Aslında kurgulanan dünya, işlenen konu kötü değil kitapta. Yazım şekli rahatsız etti beni, tek cümleyle önemli olan bir sürü olay atlanıp geçiyor, önemsiz detaylar uzun sürüyor. Sanki yazarın bir günü bir gününü tutmamış, dengesiz olmuş kitap.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/4/44/Mistborn-cover.jpg

şunun seriyi bitirdim. İlk kitap en iyiydi, öbürleri o kadar sarmadı. Böyle gereksiz uzatmış hikayeyi gibi. Karakterler çok kendilerini tekrar ettiler filan. Son kitap toparladı ama 2. yarıda tabii. Sonu da güzeldi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
yav said:

http://www.kulturtv.com.tr/images/kitap/506a4513a2df25663fd6310d00055d43.jpg


çok iyi çok güzel bin yılın romanı dediler dediler büyük beklentiyle okudum günümüz için hala bu kadar abartılması garibime geldi son tahlilde.

Rus edebiyatından övülen eserler zaten hep zamanı için çok başarılı ve farklı bakış açısı getirmiş eserler.
Günümüzde aynı kitap çıksa bu ilgiyi göremez çünkü günümüz için sıradan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

neutrino said:

kermit said:



Tarihin hangi dönemi biraz daha detay verir misin.

tarih öncesinden 2000e kadar nerdeyse
sonlara doğru güney amerikayla ilgili genelde ama ilk 200 250 sayfası muazzam bi kitap. kısa kısa başlıklarla, ufak ufak laf sokarak dinlere, krallara savaşlara vs çok güzel bilgiler veriyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Longshanks said:

yav said:

http://www.kulturtv.com.tr/images/kitap/506a4513a2df25663fd6310d00055d43.jpg


çok iyi çok güzel bin yılın romanı dediler dediler büyük beklentiyle okudum günümüz için hala bu kadar abartılması garibime geldi son tahlilde.

Rus edebiyatından övülen eserler zaten hep zamanı için çok başarılı ve farklı bakış açısı getirmiş eserler.
Günümüzde aynı kitap çıksa bu ilgiyi göremez çünkü günümüz için sıradan.


Nasıl abartı ? Kitap gerçekden çok iyi, günümüz için bile sıradan değil, sadece içerdiği büyük engizisyoncu kısmı bile başlı başına bir eser olacak nitelikde insan doğası ne güzel deşiliyor orada. Ortanca ateist kardeşin küçük kardeş alyoşa ile tanrı hakkında yaptığı tartışma, cinayet sonrası büyük kardeşin yaşadığı kaçış ve gelgitleri, yargılama sırasında savcı ve savunmanın yaptığı konuşmalar halen aklımda ki kitabı okuyalı belki 2 sene oldu. Dolu dolu histeri şeklinde bir kitap.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://www.cumhuriyet.com.tr/Archive/2014/6/26/87313_resource/SERBESKAPAK.jpg

Deliduman, Emrah Serbes'in okuduğum 3. kitabı (ilk ikisi Behzat Ç. kitaplarıydı).

Adı gibi deliduman ergen bir apaçinin kafasında karmakarışık dönüp duran yaşamından kesitler, ve bir arka plan hikayesi olarak Gezi dönemi var.

Hikaye toz duman içinde ilerliyor, ve toz duman yere inmeden bitiyor.

Yine Emrah Serbest'in hikayenin başında veya ortasında geçen bir konuyu alıp finale bağlamasındaki detaylar güzel, ama Behzat Ç. kitapları bittiğinde şöyle bir arkanıza yaslanıp tüm hikayeye baktığınızda bitmiş bir puzzle görüyordunuz, her parça yerli yerine oturuyordu. Bu kitapta ise bazı parçalar masanın altına kaçmış, elektrik süpürgesi süpürmüş. Zaten anlatılan konu ve tarzın doğası gereği böyle olması lazımmış bence.

Betimleme ve benzetmeler çok güzel, çakma isimler çok başarılı, göndermeler Gezi'yi soluyanlara anıları getiriyor, hikayede yer alan Kıyıdere ilçesi adeta insanın gözünün önünde canlanıyor, oradaki hızlı değişim çok net verilmiş. Yer yer güzel espriler de mevcut. Yine de diğer romanlara göre biraz daha aceleye gelmiş gibi, okuyucuyu bağlaması açısından onlara göre birkaç tık daha aşağıda bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://cdn4.n11.com.tr/a1/450/38/86/89/38868959_280506919.jpg

8/10


Geçen sene tam bu zamanlar aklı beş karış havada bir erasmus iken Lizbon'u gezmekte idim. Kimi avrupa şehirleri, kendilerinden çıkan yazarları şairleri mimarları vs. simgesi haline getirir. Lizbon'da da Pessoa vardı bu iş için. 5 farklı karakterden oluşan turistik lizbon tişörtüne anlam vermem 2 günümü almıştı. Meğersem Pessoa farklı karakterler kurgulayarak onların ağızından farklı tipte şeyler yazmış. Bir metro istasyonunda da grafitisini falan görmüştüm. Her neyse Lizbon'a da aşık olunca aklımda kaldı bu Pessoa, kimmiş ne yazmış diye az bakmıştım internete, çekici gelmişti. Ben bu adamı okuyayım demiştim.

Aradan bir yıl geçti :d

Karamazov tuğlasını bitirince dedim kitapsız kalmayayım. Girdim baktım Huzursuzluğun Kitabı 45 TL. Lan dedim 45 lira'ya kitap mı olur, 500 küsür sayfa da bişey. Allah belanızı versin. Önce ince bir kitabını okuyayım beğenirsem ona göre kıyarım 40 lira'ya... Gittim listemdeki diğer Pessoa kitabı olan Anarşist Banker'i aldım.

100 küsür sayfalık bir kitap bu da, iki öykü var içinde. Dün aldım bugün bitirdim zaten. İyi oldu. Huzursuzluğun Kitabını da 2015 bitmeden alır okurum, veririrm yani 40 lira...

Anarşist Banker, Anarşist olduğunu iddia eden bir banker'in nasıl böyle olduğunu anlatıyor kendi ağızından. Mevcut dünya düzeninden sosyalizme, anarşizme dair güzel güzel tespitlerle dolu hoş bir anlatı.

Şeytanın Saati çok daha kısa ama daha yoğun, metafizik içerikli bir öykücük. Gideri var.

tavsiye ederim son tahlilde.


Sırada Sartre'ın Akıl Çağı var. Bir yandan da Veblen'in Aylak Sınıfının Teorisini okumaya çalışacağım döne döne. Aferin bana.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 4 hafta sonra ...
  • 2 hafta sonra ...

şu ara vaktim bol yıl bolyu alıp, biraz tembellik biraz da yoğunluktan okuyamadığım kitapları bitirmeye çalışıyorum; kendimce bir hedef belirledim, haftada 2 kitap.

neyse kitaba gelirsek, ortadoğu tarihine ilgi duyan herkes bernard lewis'in adını mutlaka duymuştur. ben kendi adıma kitaptan çok şey öğrendim.
http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1034947-bernard-lewisin-hatiralari
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Methini çok duydum Hasan Ali Toptaş'ın bende hep okumak istiyordum. Kitap okurken yordu biraz, yer yer sıkıldım. Şiirsel bir üslubu var, hafifden bir Yaşar Kemal tadı verdi bana betimlemelerde. Düş ile gerçeklik arasında gidip geliyor hikaye, biraz karanlık bir kitap, rahatsız edici.

Bir ara tekrar okumam lazım, şu haliyle tam yetemedim kitaba iyi veya kötü diyemiyorum.

Ama en belirgin olan üslubu bayağı güçlü bir yazar, melodik bir anlatımı var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://2.bp.blogspot.com/-kdEjqIvyS7M/U8oxqsOJ-1I/AAAAAAAAGiE/Kofs4sPjHDk/s1600/s%C3%BCrg%C3%BCnvekrall%C4%B1k_yorumcad%C4%B1s%C4%B1.png

tahsin yücel'in çevirdiği kitapların tekrar çevrilmesi gerekiyor fakat bu sefer hiç değilse okunur olmuş gibi çeviri. (öykü olduğundan sanırım, camus'nun önemli denemeleri t.yücel çevirili -sisifos söyleni gibi- ve insan üzülüyor camus'yü tahsin yücel'in çevirdiği dilin anadili olduğuna...) ama camus okumaya başlamak için iyi bir kitap değil. camus okumaya devam etmek için de iyi bir kitap değil. yani pek gerek yok okumaya.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...