Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Anksiyete


monoscope

Öne çıkan mesajlar

Obsesif kompulsif kişilik özelliği taşıyan kişiler böyle herşeyi çok detaylı düşünürler. Normal birinin önemsemeyeceği detaylar, ayrıntılar üzerinde çok uğraş gösterirler. Yukarıda testi 4 kere çözdüğünü açıkladığın nedenleri genelde insanlar önemsemez. Ama senin için rahat etmemiş. Muhtemelen ödev, proje hazırlarken de çok fazla detaylara takılıyorsun onun için bir türlü sonunu getiremiyorsun. Son günüde içine sinmiyor ama son gün olduğu için teslim ediyorsun.

Muhtemelen projeleri grup halinde yapmaktansa tek başına yapmayı tercih ediyorsundur. Bunun nedeni de diğerlerinin yaptığı işi kontrol etmektense kendim yaparım daha az zaman kaybederim diye düşünüyor olman olabilir.


yav@ tüm hafta yatıp son güne yetiştirmeye çalışmak farklı bir durum, sürekli proje ile ilgilenip ama gene de bitirememek farklı bir durum. İkincisi gibiysen sen de obsesif kompulsif kişilik özellikleri taşıyor olabilrsin.

not: obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ile obsesif kompulsıf bozukluk farklı şeyler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Herkesin biraz bozuk olduğu kısmen doğru. Kabul edilen toplam 10 tane kişilik örüntüsü var. Herkes bu 10 örüntünün birkaçının özelliklerini taşıyor. Eğer bahsedilen özellik kişinin işlevselliğini bozuyorsa o zaman bozukluk deniyor. Bozmuyorsa kişilik özelliği kabul ediliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

OCD'den müzdariptim ben de, kişilik versiyonundan, böyle hastalıkları takardım kafama, halen de takarım gerçi biraz ama azaldı. Nasıl mı azaldı? Takmayarak.

Bir zamanlar deli gibi araştırırdım OCD'yi, öyle ki "lan acaba psikoloji masterı yapabiliyor muyum" diye araştırırken buldum kendimi, o kadar bilgi edindim psikolojide. ANCAK sonradan farkettim ki, bu araştırmalar da aslında bir tür ritüel olmuş ve benim bu kötü durumumu daha çok tetikliyor. Her internette çözüm arayışı, aslında hastalık takıntınızı veya diğer takıntılarınızı arttıran bir başka unsur.

Takıntı, örüntü vs. çok araştırmayın o yüzden. Hayatınızı derinden etkileyen, psikomatik rahtsızlıklara yol açan, yaşam kalitenizi bozan bir şey varsa terapiye gidin. Unutmayın ilaç değil terapi düzeltir. İlaç terapiye zemin hazırlar.

Araştırmayın. Takıntıların ritüelleri vardır, kapı tokmağına iki kez dokunmazsanız kedinizin öleceğini düşünebilirsiniz, dokunmayın. Hatta kedinizin öldüğünü düşünün. Korkularınızın üzerine gidin. En kötüsünü düşünmekten, akla getirmekten kaçınmayın. En kötüsünü düşündükçe, tekrarlamadıkça beyin bunları tekrar etmeyi bırakır ve kurtulursunuz.

İnsanlara bu tür rahatsızlıklar basit gelir ama, "ya kontrolümü kaybedip çocuğumu bıçaklarsam" diye düşünüp kendini odaya kapatan, camii'de içinden allaha küfretmek gelip bu yüzden kahrolan, inci cinciye giden bir çok insan var :) Bu noktada çözüm, çocuğunu öldürdüğünü düşünmek. Bunu düşünmeyi engellerse beyin onu daha sık tekrarlamaya başlıyor.

Neyse araştırmayın yani, boşverin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Başlığa yazmaktan vazgeçmiştim ama bunları düzeltmem gerek:

Bir kere Allah rızası için 1950de kalmış literatürü burada profesyonel ağız ile konuşmayın...

"ilaç tedavi etmez, terapi tedavi eder" diye genel geçer bir kanı yok. Tedavi hasta bazında karar verilir.

En iyi tedavi şüphesiz ilaç + terapidir. Bunda hem fikiriz ama sizin kurduğunuz cümlenin anlamı başka. Bilimsel konuşalım, örnek olarak kombine tedavinin etkinliği 0.8 ise ilaç tekil olarak 0,6-0,7'dir.
0,6'yı 0,8 yapabilmek çok değerlidir ama Türkiye'de terapi lükstür. Gerçeklere göre terazinizi doğru tartmak zorundasınız.

Bir hasta en azından ilaçla da tedavi olabileceğini bilirse tedavisine başlar, sonrasında isterse terapi gibi daha meşakatli bir yola girer. Ya da ilaçtan edindiği işlevselliği yeterli görür, burada kalmak ister. Bu kişinin özerkliğine saygıdır.

Ayrıca ilacın mı terapinin mi kuvvetli olacağı vaka bazında karar verilmesi ve bunun terapistin veya hastanın değil, hasta ve terapistin birlikte karar vermesi şarttır. Bu yüzden ilaç tedavi etmez diyerek hastaları bir kere yanlış yönlendiriyorsunuz ve başvurduğu uzmanı gereksiz yükün altına sokuyorsunuz. Aynı şekilde terapiyi altın standart tedavi yöntemi gibi göstermek ego gücü düşük dağılmaya ve hatta kendine zarar vermeye yatkın hastaların öncelikli tedavilerine engel oluyorsunuz. Lütfen yapmayın.

Terapi de ilaç da tedavi edebilir ama bu vaka bazında, imkanlar dahilinde hasta ve terapistin kararıyla verilir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yanlışın var. Hatta kesinlikle yanlış, tek başına ilaç tedavi etmez. Aksine sadece ilaçla tedavi 1950'lerin usülü. Terapi lüks demişsin, evet doğru da ne alaka bunun ilaç ve terapi mevzusuyla?

Adamı obsesif yapan şemaları ortaya çıkarmadan al prozacı, lustralı kendiliğinden geçsin demek mi çözüm? Bir kere evet hormonal bozukluk var ancak bu hormonal bozukluğa sebep olan örüntüler söz konusu, bu örüntüler çözülmeden, yani beyinde çoğunlukla geçmiş ve genelde gelişim aşamasında beyne kodlanmış örüntüler hastaya terapist tarafından fark ettirilmediği sürece hangi ilacı dayarsan daya bir çözüm elde edilemez.

"İlaçla bir yere gelir, isterse devam eder" diye bir şey yok. İlaçların etkisi kalıcı değil bir kere, nerden edindin böyle bir bilgiyi? İlaçlar geçici olarak hormonal dengeyi sağlıyor ama hastayı o noktaya getiren şemalar, örüntüler, düşünce ve davranış bozuklukları halen o hastanın beyninde?

Sadece ilaç ve ilaç+terapiyi denemiş biri olarak kesinlikle söylüyorum; zaten psikolog/psikyatriste başvuracak noktaya gelmişseniz o terapiye gitmeniz şart.

İlaç veya ilaç+terapi diye bir denklem yok yani.
Terapi veya ilaç+terapi diye bir denklem var.

Kaldı ki bunu sorgulayacağına, terapi fiyatlarının neden bu kadar abartı olduğunu ve devletin buna kota koymadığını sorgulasan daha mantıklı. Bir gece sivrisineğin tekinin kulağa sıçıp, sanki daha önceden yokmuş da sonradan olmuş da hormonları bozmuş gibi konuşmayın abi. Terapiye gidin, farkedeceksiniz ki kafanıza bir ton yanlış şey kodlanmış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O semalarin olusmasinda biyolojik surecler de gorevli. Biyolojik surecler yeniden yapilandiginda semalar da duzelebiliyor. Ayni sekilde semalar duzeldiginde biyolojik yolaklarin duzeldigini gosteren calismalar gibi...
Biraz ilac ve terapi karsilastiren calismalari, etkinlik calismalari, 5 yillik rekurrens oranlarini incele, atla deve fark yok. En uygunun terapi + ilac olmasi ilaci degersizlestirmez. Mevcut birseyi tartiscak degilim, sen aksini kanitlayan calisma yapar yazarsin.
Konuyu bilsen 50lerde antipsikotiklerin kesfiyle psikiyatride ilac tedavilerinin basladigini oncesinin silme terapi veya palyatif tedaviler oldugunu bilirdin.
Ac bakalim norogoruntuleme ve norotrofik faktor calismalarini ilacta da terapide de kalici degisikler nasil oluyor biraz ogren.
Terapiyi veya ilaci kucumsememek gerek. Cunku danisanlariniz sizi profesyonel kabul ederek dediklerinizi dikkate aliyor!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya arkadaşım senin önerdiğin şey bir kere saçma. Bir kere ilaç almak için psikyatriste giderken de aynı parayı vereceksin, bir çok psikyatri merkezi artık terapi yapıyor, duruma göre ilaç veriyorken kalkıp bir reçete için insanlara tek seanslık git diyorsun.

Biyolojik süreçler şemalara değil, şemalar yani bilisel çarpıtmalar biyolojik bozukluklara yol açıyor. Bazı psikoz durumların dışında kişilik bozuklukları, genellikle hayatın erken safhalarında insanların beyinlerine yerleşmiş iken, bilinçaltında insanların değer yargıları, yorumlamaları bunlara göre şekilleniyorken senin önerdiğin şey; serotonin inhibitörü düzenleyicileri bu sorunu halleder mi? Sorunu erteler sadece. Tek umudun, hastanın çarpıtmalarının, örüntülerinin kendi kendine farkına varıp düzeltmesi mi?

İlaç etkisiz demiyorum ben, aksine ben ilacın da, terapinin de faydalı olduğunu hatta ikisinin bir ara net sonuç getirdiğini söylüyorum. Aksine sen ise kendini profesyonel ilan edip, ne hikmetse "abi boşverin ya terapiyi o lüks, ilaç sizi kurtarır" diyorsun.

Sonra millet 6 ay sonra ilacı kesince yavaş yavaş eski haline dönüp, ya neden olmuyo ya diye ağlayınca sorumlusu sen olursun.

Önce yazdıklarımı iyi okumanı öneririm. Ben ne ilaca ne de terapiye laf atıyorum, ama sen ne hikmetse insanlara "terapiye gitmeye gerek yok" lafını bilgiçlikle söyleyebiliyorsun. Araştırmalar var vs. diyorsun merak ettim buyur paylaş. Bu kadar terapist, psikolog vs. yanılmış olamaz değil mi?

Eğer bu işin eğitimini alıyorsan, sana gidecek olan hastalara yazık tek kelimeyle.

edit: kaldı ki, terapi doktorun hastanın sorununu ve sebeplerini daha iyi anlamasını sağlar, 20 dk karşısında oturan hastasını doktor iyi tanıyamaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bana "guzelce oku" diyen insanin beni "terapiye gerek yok" demekle suclamasi komik olmus. Benim derdim hic bir bilimsel dayanagi olmayan ilac tedavi etmez kafasi... Kaldi ki yillardir devam etmekte olan terapi egitimim mevcut. Ayni seyleri tekrarlamicam benim yazdigim seylerde zaten terapiyi degersizlestirme yok.
Yazdiklarim bilgiclik taslamak gibi geliyorsa senin sorunun, bilimsel calismalara dayanan veriler onlar. Keske sen de bilsen, yarin oburgun insanlar daniscak sana.

Eger psikiyatrist veya psikologun gecerli sertifikasi yoksa terapi yapmamasi daha etik. 2 Freud kitabi okuyup kendini analist ilan edenlerle dolu piyasa
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Anksiyete'nin başlıca faktörleri :

- Düzensiz/yetersiz nefes
- düzensiz/sağlıksız beslenme
- bir sürü sekme gibi açık kalmış ve çözüme oluşamamış duygusal ve zihinsel durumlar


İnsanlar Mekatronik bir yapıya sahip ve kaygı bozukluğunu düzeltmek için hem işletim sistemine hem de mekanizmanı nasıl kullandığına dair bütünsel bir yaklaşım gerekiyor.

Farklı fakat bir o kadar sıradan bir çözüm yolu istersen LvL-Up deneyebilirsin. Ne ilginçtir ki sadece facebook paylaşımlarımı okuyan insanlar arasından bile tanımadığım teşekkür mesajları geliyor "sayende anksiyetemin üstesinden geliyorum " gibi O:)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mardox said:

Bana "guzelce oku" diyen insanin beni "terapiye gerek yok" demekle suclamasi komik olmus. Benim derdim hic bir bilimsel dayanagi olmayan ilac tedavi etmez kafasi... Kaldi ki yillardir devam etmekte olan terapi egitimim mevcut. Ayni seyleri tekrarlamicam benim yazdigim seylerde zaten terapiyi degersizlestirme yok.
Yazdiklarim bilgiclik taslamak gibi geliyorsa senin sorunun, bilimsel calismalara dayanan veriler onlar. Keske sen de bilsen, yarin oburgun insanlar daniscak sana.

Eger psikiyatrist veya psikologun gecerli sertifikasi yoksa terapi yapmamasi daha etik. 2 Freud kitabi okuyup kendini analist ilan edenlerle dolu piyasa

Yazdıklarımı oku lafına halen laf atıyorsun ama halen okumamışsın. Arkadaşım ben ilaç tedavi etmez diye bir şey söylemiyorum, halen söylediğimi iddia ediyorsun. İlaç da terapi de tedavi eder ama tek başına ilaç kalıcı bir tedavi sağlamaz, bundan bahsediyorum da neyse ya uzatmanın manası yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 yıl sonra ...
  • 3 yıl sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...