Ne istiyorum?

[Esh]

Abi kaciniz su an ev alabilecek durumda ona bi bakin.

Bitti olm ev alma devri turk beyaz yakasi icin. Ya alip 30 sene kira oder gibi ev sahibi olacaksin ya da evin hicbir zaman olmayacak

[Esh]

Bi de bunun 45te bosanmasi var nafajasi yaragi kuregi var.

Bence direk bileklerinizi kesin jiletle simdiden, bosu bosuna yasamayin bu sikko hayati

[Esh]

Ekside bi yazi vardi onu paylassaniza , mezarda emeklilik miydi neytdi

15-25 arasi it kibi ders calisip iyi okul okumakla geciyo 2 sene anca takilabiliyosun sonra hayat kosturmacasi basliyo.

30da evlendin cocuk dogdu basliyosun onun icin yasamaya

65 e geldin hayat bitti

Kivaminda bi yaziydi

[bingildak]

ekşideki salakları okuyana kadar açın alan watts okuyun dinleyin.

din salçalı da olsa adamın o günkü analizlerinin hepsi bugün iliklerimizde yankılanıyor. öğretilerinin hepsi cevher değerinde.

south park tayfasının animasyonlarıyla gelsin yine,
https://www.youtube.com/watch?v=ERbvKrH-GC4

[Lancelion]

Esh said:

Abi kaciniz su an istanbul'da ev alabilecek durumda ona bi bakin.

Bitti olm ev alma devri turk beyaz yakasi icin. Ya alip 30 sene kira oder gibi ev sahibi olacaksin ya da evin hicbir zaman olmayacak

fix'd

[Esh]

Sanki yozgata gidip yerlesecksin .

Iphone parasi istanbulda oglum.

[Murray]

@Marty

Patronun özverisi, iyi niyeti, işçilerle beraber çalışıp aynı ortamda yemek yemesi, onlar gittiğinde bile çalışması değil aslında mesele. Patronun da en az işçiler kadar çalıştığı 10 kişilik (patron dahil) bir üretim yeri düşünelim. Bu yer, 100.000 tl değerinde iş yapıyorsa giderler, kira, demirbaş, kullanılan girdi vs. çıkarıldığında geriye kalan miktar 10 çalışanın yarattığı değerdir, herkesin ortaya koyduğu değer ve performans da belirlenmiş varsayalım. Bu noktada patron her işçinin ne kadar değer yarattığını hesaplayıp ona göre payını verseydi, yani herkese ürettiği kadarını verseydi, geriye elinde "kendi yarattığı değerin karşılığı" kalırdı.

Patron, bu işletmeyi bir işçi gibi sadece kendi yarattığı değerin karşılığını almak için kurmadı ve riske girmedi tabi. Kar elde etmek, büyütmek için kurdu. İşte bu noktada işçileri aynı maaşa ama 1 saat daha fazla çalıştırmak ona istediği karı getirecektir veya yaratılan değeri, işçi performansına göre bölüp dağıtmak yerine standart, şu anda da var olan bir ücret sistemi getirir ve toplam emeğin yarattığı değerden birazına konarak kar elde eder.

Makinalar neden kar yaratamaz? Şu sebepten. Elinizde bir tavuk varsa ve bunu almak isteyen birisi varsa iktisadi olarak şöyle fiyat hesaplarsınız; "bu tavuk 6 ay daha yaşasa, günde 2 kez yumurtlasa, yumurtanın fiyatı 3 olsa ben bunu en az 6x60x3 olarak satmalıyım".

Ola ki o tavuk bir gece ahırda sihirlendi, altın yumurtlamaya başladı. Bu sefer tavuğun sahibi, tavuğun fiyatını şöyle hesaplar; "bu tavuk 6 ay yaşasa, günde 2 kez yumurtlasa, altının fiyatı 10 olsa 6x60x10" şeklinde fiyat belirler. Yani, bir makina işletmeye kar katamaz, sadece amortisman bedelini katar. Ola ki o makinanın ürettiği çıktılar değerlendi, piyasanın doğası gereği o makinanın satış fiyatı da değerlenir. Yani bir fabrika 10.000 liralık bir makina aldıysa, o makinadan 11.000 liralık değer elde edemez, ola ki makina alman kalitesindeydi ve etti, o zaman o makinanın değeri de 11.000 liradır artık. Buna verimlilik artışı denilir ve o makina ömrünü tamamladığında 11.000 liraya yenisi satın alınır.

Ama insan emeği böyle değildir. İnsan emeği kapitalizm de yarattığı değere göre değerlenmez, kendi yaşamını idare ettirebileceği değere göre satın alınır. Yani aslında yukarıdaki örnekte ki tavuk biz oluyoruz. Altın da yumurta da yumurtlasan farketmez, sana verilen tahıl oluyor, yem oluyor. Ta en tepedeki CEO için bile bu durum geçerlidir. CEO bile belki tavuk olmasa da bir inektir diyebiliriz, daha çok şey katar, daha fazla yem alır ama özünde aynısınızdır.

Bir işletmede, CEO ortadan kaybolsa belki de işletmenin yönetim ve işleyişindeki aksaklıklardan binlerce dolar zarar edilecek. Bu CEO'nun aslında şirket için gerçek değerdir ama o ne kadar alır? Taş çatlasa 30.000, 40.000 aylık. Ama CEO için bu mükemmel bir paradır çünkü onun kadar alan nadir insan vardır ve o, doğduğundan beri aldığı ücretin, kendi koyduğu değerle değil de yaşam gereksinimlerine göre hesaplanan değerle hesaplandığı yalanına inandırılmıştır ve bu yalana göre yükselmiştir. Oysa ortadan kaybolsa şirket belki de 50.000 lira zarar edecektir.

Çalıştığınız yerde, patronsuz(patron derken CEO, CFO falan değil çalıştığınız yerin direk sahibi, CEO, CFO da birer çalışandır) çalıştığınızı düşünün. Büyük ihtimal yine aynı getiriye sahip olacaksınız. Ay sonunda da bunun dağıtımını yapın kafanızdan ve şimdiki maaşınızla arasındaki farkı bulun. Bu işte sizin patron için verdiğiniz ekstra zamanın ya da ekstra emeğin değeridir. Patronsuz da bir işletme işler ama işçisiz işleyemez. Burada da bir ikilemde kalırsınız. O patron, işe belli bir miktar parasını koymuştur ve riske girmiştir. İşte burada üretim araçlarınının özel mülkiyeti konusu giriyor ki derin bir konudur, istenilirse konuşuruz daha fazla wot olmasın.

Sermaye böyle birikir. Değerine göre değerlenmeyen tek şey insan emeğidir ve sadece buradan kar elde edilebilir.

[ginaly]

adam discounted egg flow valuation yapmış sdfsd

[Black-ice]

iş konusunda paticikte hiçbir postta kendimden birşey bulamadım bu güne kadar lan.

birinin yaşadığı sorunu okuyup "evet ya" diyemedim ya da birinin mutluluğunu okuyup heves falan edemedim çünkü kurumsal ne bilmiyorum, ik diye birşey görmedim hayatımda.

bu topicteki hiçbir sorunu yaşamadım. bence hepiniz mimar olun. ya da bendeki bu akdeniz rahatlığına kavuşup hırsları falan bir yana bırakın. o da var bende. kafam acaip rahat.

[senko]

Senin seviyende playboy olsak bizde de sinir stress kalmazdi ;)

[Remus]

Öküz olmasam bende playboy olacam. Sinir stress kalmayacak :)

[Marty]

@ murray

said:

Bir işletmede, CEO ortadan kaybolsa belki de işletmenin yönetim ve işleyişindeki aksaklıklardan binlerce dolar zarar edilecek. Bu CEO'nun aslında şirket için gerçek değerdir ama o ne kadar alır?...

yazdiginin icinde buna katiliyorum
gerisine katilmiyorum. kusura bakma ama sacma sapan. full teori, sifir pratik, herseyi isci yapiyor, kahrolsun faso aga patron moduyla yazmis gibisin.

makina teorin faul. gerceklerle uyusmuyor. ornek 150.000 euroluk 10 yillik 2.el makina alip o makinanin full calismasiyla 5 aya kalmadan makinanin parasini cikaranlar, yine 2.el makinalari fabrikaya doldurup 1 senede full tum fabrikanin parasini cikaran, 2fabrika acacak para kazananlar gordu bu gozler. sektorden sektore, piyasadan piyasaya binbir cesit is binbir cesit ticaret olan dunyada bu boyledir su soyledir buna bu denir diye kesip atinca olmuyo. tutmuyo.

tavuk benzetmen de anlamsiz. ve hesabin da yanlis.
patron olmasa da isletme doner bilgin de yine heralde bi kitabin biyerinden alinmis kimbilir dunyada %kac sayilabilecek bi ornektir.
bakkal dukkanindan bahsediyosan belki doner diyecektim de, onda bile aldigin cirak veresiye verir, paranin pesine dusmez. kendi maasini alir kasadan. sonra batar gidersin.
patronun oldukten sonra, fabrika cocuklarina kalip da isleri batiran, iflas eden hic mi ornek gormedin.

biyerden mi kopyaliyosun napiyosun, ben yoruldum wotuna wot/2 ile cevap verirken

[Murray]

5 aya kadar o makinanın parasını çıkarmasıyla ne alakası var konunun? İnsan emeğinden çıkarıyor zaten o parayı, makine sadece kendi değerini aktarabilir diye wot yazmıştım ama halen inatla tersini iddia ediyorsun. Bunun kanıtını, bir işletmenin bilançosundaki duran varlıkları, amortismanları incelersen gayet iyi görürsün. Mevzu sektörler, kar vs. değil yani mevzu mikro iktisat.

Kimseye faşo vs. demiyorum. Nereden çıkardın bunu anlamıyorum? Olabildiğince objektif yazmaya çalışmıştım.

İktisat fakültesi mezunuyum ben Marty. Bu bahsettiğim şeyler klasik iktisatçılar tarafından da kabul edilir ki Karl Marx'da zaten aslında bir klasik iktisatçıdır, değer teorileri aynıdır, sapılan yolları farklıdır. Bu bahsettiğim kavram artı değer kuramı ise Marx'tan da önce bir çok klasik iktisatçı tarafından kabul edilmiş bir kavramdır.

Ama sen yanlış diyorsan yanlıştır.

[Suark]

standartlarınızdan vazgeçemiosanız ağlamıcanız
ben hayatımın 1 senesinin içine ettim
baya lüksümü, bırak lüksümü standartlarımı bıraktım. QQ yapan bir sürü arkadaşım yerine totom yedi de bi işe kalkıştım.

Bok gibi yemek yiyorum
ağzıma sıçıyorlar burada
günde 15 saat falan çalışıyorum full utilize
hayatım yok
eşimden dostumdan uzaktayım, ulan internete girerken 40 takla atıyorum.
ama karşılığında 1 senede 4 senede biriktirebileceğim parayı biriktiriyorum. Zaman karşılığı para yerine, para karşılığı zaman alıyorum.
Önümdeki en büyük maddi engelleri kaldırıp, sonra sktrolup gidicem.

Şimdi bu noktada bunu yapamayan bi sürü arkadaşım var, her gün ağlıyorlar falna.
Abi eğer durumunu değiştirmeye toton yemiyorsa, ağlamıcaksın. Ağlıyosan, değiştireceksin. O comfort zonedan çıkmadan bir bok olmuyor.
Bazen kazara eski maillere yada fotolara denk geliyorum gözlerim doluyor falan, duygusal adamım bide.
Ama sonra hatırlatıyorum kendime istanbulun pisliğini insanını öküzlüğünü trafiğini boktan bi eve 231511tl istediklerini laz mütaiitleri kürtleri çomarları falan.

Yok abi, yok yani. Bi yerde el frenini çekin mutsuzsanız. Aksiyon alın.

He bide,
daha da önemlisi, sevgi ortamınızı tutturun. Eski arkadaşlar( her bokunuzu bilen ) + Can veya Canan + aile. bu circle ı hep koruyun.
Mesela bayramda falan salak gibi tatile gitmeyin abi salakmısınz. İzin alınca gidersiniz, bayram aileyle geçirilir.
Neden?
Çünkü herkes seni sevior orda olm, git oraya sevil, şu sevgisizlikten uzaklaş, ananın kucağına bi yat, biraderle iki sohbet et, pederler bi mangal yap. Var mı lan şundan güzeli.
"aga bayramda kieve gitcez yha" tribindeysen hala 30 yaşında, hep mutsuz olursun hocam.
Hani iş sadece çalışma hayatı değil, kendini mutlu etmeyi bilmede.
Mutluluk sürerli bi duygu değil çünkü anlık bişi.

hee bide son bi nokta var,
yaptığınız işte achievement azsa boktan oluyor. Mesela şu anki işim boktan, grafikti exceldi, reel bi kazanım yok gibi
6 sene boyunca bunu yaptım, "aa bak şunu değiştirdim bak bu iyileşti" ile geçti ömrüm.
Sonra 6 ay boyunca farklı bi alana kaydım, o 6 ayda diktiğim istasyonlar bütün 6 senelik kariyerime bedel.
E5 te giderken, ulan bunu ben yaptım be, ulan şunu ne zor almıştık bee diyince ayrı bi keyifleniyor iinsan.

O yüzden, reel achievemıntı olan bi işe de kaymayı deneyebilirsiniz.

[Artariel]

abi su an calistigim isi izmir'de bulsam belki de gitmekten vazgececem gibi geliyor. istanbul butun bu dayanilmazligi yaratan yegane sey. igrenc bir sehir, igrenc insanlar, igrenc semtler. her seyi igrenc ulan. is yok diye istanbula kactik izmirden, simdi para geliyor huzur yok. berbat bir sehir ulan.

[Cokomantis]

aynı işi aynı paraya aynı kadroyla yapacak olsam boyoz, çiğdem, gevrek falan diye sayıklıyor olurdum ben de (tu)

[goldbären]

senin iş havalimanında patlama beklemek değil mi?

[karamürselidelihamdi]

Hacı sende TAŞINDI yazıyor

[Cokomantis]

patlama, darbe girişimi, sel baskını, yangın...

yarın deprem bekliyorum.

[Sequo]

Sabah kalkıp servise biniyorsan iyi bir işin yoktur demek ki, sabah kalkıp arabanla gideceğin bir pozisyon için çalışabilirsin.

[DoGMeaT]

Istanbul gayet guzel
Evim yeldegirmeninde
Isim moda'da

Asigim istanbula

[senko]

Sequo said:

Sabah kalkıp servise biniyorsan iyi bir işin yoktur demek ki, sabah kalkıp arabanla gideceğin bir pozisyon için çalışabilirsin.

abi istanbulda servis varken kim arabayı tercih eder?
yolun yorgunluğu stressi vs
koca koca direktörler servisle geliyor :)

şöförün varsa diye değiştirelim onu bence :)

[yildirimokur]

Servisle işe giden insan mutsuz insandır diyebilir miyiz :P
Ben bisikletle gidiyorum işe ve işimden çok memnunum. :D

[Fistan]

ben yayan gidiyorum

[yildirimokur]

Off günde 3 saatimi yolculuğa veriyordum eskiden. Çok acıyordum zamanıma. İşe giderken miğdem ekşiyordu, hani okula giderken olurdu ya.