Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Liseli olmayanların nostalji başlığı


sipeyskeyk

Öne çıkan mesajlar

There is something from the 90's that this show, and particularly the opening, is showing us... something that we can't explain in words. Something that you had to experience yourself. Things were so different... it was a color palette, a fashion style, a particular social tension. It was a special kind of solitude, of isolation, if you were a weirdo you just had your TVs and radio, no internet and no way to connect with others like you. I strongly connected with this show. This is among the best shows from the decade, seriously... and it conveys the best of the 90's, too.

https://www.youtube.com/watch?v=WY_3uxzkoV4
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://i.imgur.com/GPmKAq0.jpg

şu yeri bilip de buranın devlet kütüphanesi halini hatırlayanlar pek azdır.

sene 80-82. o zamanlarda kütüphanede roman okumak diye bi alışkanlık vardı. okuldan sonra en yakın arkadaşımla roman okumaya giderdik buraya. o ne okumuştu hatırlamıyorum ama ben bir kış 2 roman okumuştum burada. kurt avcıları, altın avcıları (the wolf hunters, the gold hunters, james oliver curwood imiş... yıllar sonra gelen araştırma) diye birbirinin devamı bir seri. volga kıyılarında bir rus macerası. hey gidi hey :) romanları rus romanı zannediyordum, o yüzden bir rus edebiyatı merakı oluşmuştu bende. o tadın etkisiyle üniversiteye başladığım sene şolohov'un durgun don'unu okumuştum aynı havayı bulurum diye. bambaşkaydı tabi, edebi olarak da birkaç sınıf üstteydi. ama o ilkokulda okuduğum volga kıyıları macerasının tadı gelmedi durgun don'dan. zaten de rus değilmiş benim yazar :D

binanın içinin kasvetli bir havası vardı. yazları bile taş yapının içi buz gibi soğuk olurdu, adamın kemikleri titrerdi içeride uzun süre oturunca. kışları kütüphane görevlisinin sürekli yanık tuttuğu bir odun sobası vardı. sobaya en yakın sandalyeyi boş denk getirip oturmak lazımdı, yoksa zor :) kütüphanede tek bir ihtiyar amca dururdu görevli olarak. hem aradığın kitabı bulurdu, hem eve kitap çıkışı yapardı, kışları sobayı yakardı, binaya da o bakardı.

şimdi araştırma için bile kütüphaneye gitmek çok nadir bir olay haline gelmişken bizim zamanımızda roman okumak için kütüphaneye gidilirdi. herşeyiyle bambaşka bir hayatı yaşadık üstünü kapattık resmen.

bina siyavuşpaşa kasrı, merak edenler için. artık kütüphane değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...