Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

The Extra-Terrestrial Concept (Açıkfikirli insanların bakması rica olunur)


Sovereign

Öne çıkan mesajlar

Bunlar birşey ifade etmez, hepsi tanık ifadeleri. Yine binlerce insan başka şeyler için yemin ederler ve ifade verirler. Hepsi belge sadece. Rapor dediğin şey ise yine tanık ifadelerine dayalı bir resmi açıklama.

Ama o resimler olsaydı birşeyler değişirdi okuduğum kadarıyla resimler yok ortada. O zaman buda hiçbirşeyi kanıtlamaz.

Yani o resmi rapor bir şeyi kanıtlamaz, bir cinayete tanık olun ama gidin mahkemede gerçeği dilediğiniz gibi anlatın oda ifade olarak resmi belgelere geçer. Sonra o resmi belgeye dayanarak mahkeme bir karar verir ve gerçek bulunur yani güya gerçek.

Resimler olsaydı çok şey değişirdi ama resim yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Senin icin ifade etmiyor benim icin ediyor. O fotograflar var. Bunlar ust rutbe asker. Bu olayda gercek. Size bisey ifade etmeyebilir.

Hatta benim icin en gercek olay Rendlesham Forest olayi... Bu olayin yalani yok cunku. Bir insan olayi yasayip, rapor edip ardindan hakkinda konusmak icin 20 yil beklemez.

Baska hicbir acikalamsi yok bunun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

LathspeLL said:
Senin icin ifade etmiyor benim icin ediyor. O fotograflar var. Bunlar ust rutbe asker. Bu olayda gercek. Size bisey ifade etmeyebilir.

Hatta benim icin en gercek olay Rendlesham Forest olayi... Bu olayin yalani yok cunku. Bir insan olayi yasayip, rapor edip ardindan hakkinda konusmak icin 20 yil beklemez.

Baska hicbir acikalamsi yok bunun.


Senin için ifade ediyor ama işte sorun orda olay gerçek mi değil mi kesin birşey diyemeyiz. Çünkü gerçek olduğunu kimse ispatlayamaz eldeki veriler ile sen gerçek olduğuna "inanıyorsun" işte konu güncelliğini burdan alıyor. Muallakdan besleniyor konu ve sürekli bir fenomen olarak devam ediyor. Şimdi ufolar yok demiyorum çünkü evren çok büyük ama varda diyemiyorum sadece süpheyle bakıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tabiki tam olarak bilemeyiz ama iste inanmak icin ne gerekli?
Bu olay gerekli butun kanitlari iceriyor. Minimum duzeyde her zamanki gibi ama olayin olusumu cok guclu.

1980'de olay yasaniyor, onlarca kisi olaya sahit oluyor, 20 yil sonra bu adamlar cikip konusuyor. Ve o olayin o zaman yasandigi hukumet arsivlerinden cikiyor.

Bu adamlar yalan mi soyluyor? Yalan soyluyorlarsa adam 20 sene beklemez. Peki o zaman ne oldu orda?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

LathspeLL said:
Tabiki tam olarak bilemeyiz ama iste inanmak icin ne gerekli?
Bu olay gerekli butun kanitlari iceriyor. Minimum duzeyde her zamanki gibi ama olayin olusumu cok guclu.

1980'de olay yasaniyor, onlarca kisi olaya sahit oluyor, 20 yil sonra bu adamlar cikip konusuyor. Ve o olayin o zaman yasandigi hukumet arsivlerinden cikiyor.

Bu adamlar yalan mi soyluyor? Yalan soyluyorlarsa adam 20 sene beklemez. Peki o zaman ne oldu orda?


Orda ne olduğunu gerçekden bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz sadece bu kadar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:
Bunlar birşey ifade etmez, hepsi tanık ifadeleri.


resim olsada fake/forgery derdin bence, öyle bi hissiyata kapıldım.

tanık ifadesi bişey ifade etmez, resimler fake, videolar meteoroloji araçları, crop circleların hepsini circlemakers yapmış zaten

bu kadar septisizmi hayatınızın her alanında uyguluyomusunuz acaba merak ediyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Quel-Thul said:
Law said:
Bunlar birşey ifade etmez, hepsi tanık ifadeleri.


resim olsada fake/forgery derdin bence, öyle bi hissiyata kapıldım.

tanık ifadesi bişey ifade etmez, resimler fake, videolar meteoroloji araçları, crop circleların hepsini circlemakers yapmış zaten

bu kadar septisizmi hayatınızın her alanında uyguluyomusunuz acaba merak ediyorum


Ben tanık ifadelerine yalan demedim sadece gerçeği ispatlamaz, gerçekden orada öyle bir şey olup olmadığını ispatlamaz dedim.

Resim olsa yine bana birşey ifade etmez evet çünkü fotoğraf teknolojisi hakkında bir bilgim yok, fotoşop mu anlamam, konunun uzmanı değilim ama bir uzman resmi inceler ve yorum yapar o zaman ciddiye alırım elbette bunu yine açıklaması lazım. Hadi diyelim resim fotoşop değil o zamanda resim üstündeki cismin kesinlike dünyada olmayan bir obje mi değil mi tartışması sürer gider.

Uçan cisimler görüyorum videolarda, ışıklar var evet bana birşey ifade etmiyor, yukardaki fotoğraf olayındaki argümanları buraya sıralıyorum.

Kısaca ufo yok demiyorum çünkü evet galaksi çok büyük herhalde vardır biryerlerde gelişmiş bir yaşam formu ama varda diyemiyorum durum bu, bilinmezlik. Eldeki kanıtlar sadece inanmaya teşvik edici materyaller kısaca bir fenomene atılan ilk adımlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@law

Hayır onlar gerçek ve kanıt,yüzüne yüzüne vuruyorlar gerçekleri kanıtları.






http://www.masterhack.com/ufolari-naziler-mi-icat-etti-t68461.html

ufolar naziydi aslında

TEKNOLOJİK SIRLARI VE UFOLAR
7 haziran 1945 tarihli new york times gazetesindeki haber şöyleydi:"uçan daireler bir gizli silahtır.almanlar tarafından üretilmiş we ülkenin batı sınırında ortaya çıkmıştır.amerikan hawa kuwwetlerinin werdiği bilgiye göre , almanya göklerinde uçan gümüş balonlar görülmüştür.hatta bunların bazıları neredeyse saydam yapıdadır."
haberi izleyen günlerde UFOların alman yapımı silahlar olduğu dedikodusu hızla yayıldı.Alman silah endüstrisinin bu garip nesneleri ürettiğine inanılıyordu.UFO gözlemleri hızla artarken,özellikle iskandinavya gökleri sık sık uçan gemiler tarafından ziyaret ediliyordu.İskandinawyada alman garnizonları kurulmuş ve bunlar sawaşın sonuna kadar bölgede kalmışlardı.bu dönemde "SS" ideolojisi, yapılan bilimsel araştırmalar doğrultusundainsanlığın yararına we çok sayıda kişi tarafından kullanılabilecek yeni enerji kaynakları aramaya yönelikti.araştırma birimleri U-13 ve E-4, bu yeni teknolojiyi mükemmel hale getirmek için çalışıyordu.Böylece victor Schönberger 'in uçandaire taslakları ortaya cıktı.Cisimlere Haunebu-1 we haunebu-2 isimleri werildi. hazırlanan plan we çizimlerin, ünlü temasçı George Adamski'nin 1952 yılında resmini çektiği ufolarıyla inanılmaz bir benzerliğe sahipti...

Almanlar 1941 ve 1942 yıllarında daire biçimli uçak üretimine çoktan girmişti bile.Ancak ilk denemelerde çok büyük yapım hataları ortaya çıktı. V-1, V-2, V-4 den sonra,1942 yılında mühendis Richard Miethe , italyan bilim adamı Giuseppe Bellonzo ile V-7 nin yeni modeli üzerinde çalışmaya başladı.zaman geçerken Hitler in de desteğini alan Miethe-bellonzo ekibi,Schriever-Habermohl ikilisiyle ortak araştırmaya girdiler.böylece inanılmaz efsanevi V-7 ortaya çıktı ilk uçuş denemesi 20.813 metre , ikinci uçuşta ise 24.200 metreye kadar yükseldi.

Diğer yandan Vril adıyla bilinen uçan diskler projeside dewam ediyordu.Bu projenin mimarı Schumann grubuydu we mucize yaratan silahlar konusunda uzmanlaşmış SS E-4 bölümünden destek alıyordu. Vril-1 serisinde tam17 cismin üretildiği biliniyor. disklerin çapı 11.56 metre idi we 2.900 kilometre saat hızına ulaşabiliyorlardı. garip bir biçimde Vril-1 ve Vril-9 un görünümleri ,amerikalı astronot Edwin Aldrige'in ay yüzeyinde gördüğü nesnelere çok benziyordu!..

Almanlar savaşın sonuna kadar silahlarını mükemmel hale getirmek için çalışmayı sürdürdüler. Yeni projelerine " ateş topu" adını wermişlerdi.Radyo dalgalarıyla yönlendirilen ateş toplarının tek amacı wardı: yok etmek!.. Düşman uçaklarından çıkan gazı buluyor we radarlarını işlemez hale getiriyordu.Motorun yada elektrik sisteminin tümüyleçökmesini sağlayan ateş topları ürkütücüydü. Bu özellik ,bazı UFO gözlemlerinde, UFO'nun yakın teması sırasında araba motorlarını durdurması , elektrik kesilmesi yada elektrikle çalışan cihazlardaki geçici bozulmayı akla getiriyor. O dönemde, bugün UFO adını werdiğimiz dairesel biçimli taşıt araçları inşaa edildi, kullanıldı we tanıklar tarafndan sayısız gözlem yapıldı.Şimdi bu tanıklardan birini orjinal almanca metinden yapılan çewiriyle yeniden gözden geçirelim.çok gizli askeri belge özelliğitaşıyan gözlemde tanığın adı we kimliği açıklanmamıştır:
"almanya'nın Bavyera bölgesindeydim.cumartesi öğleden sonra , akşam olmak üzereydi.karşı taraftan yüksekliği pek de fazla olmayan uçan bir cismin yaklaştığını gördüm.Çapı 8 ila 20 metre arasndaydı.çewresine ıslık sesi yayıyordu we cisim hafif bir titrreşim ile sarsılıyordu.Cismin alt kısmında üç yarım küre bir tanede mawi nokta wardı. ortadaki gamalı haç resmi hemen dikkatimi çekti.pencere benzer birşey yoktu sadece delikler wardı.Bu ıssız mekanda we cewrede artık çalışmayan eski fabrikalardan başka bina yoktu.garip cisim alçaldı we görebildiğim kadarıyla bir duwarın arkasnda yere indi.Az sonra ortaya çıkan kamyon cisme yaklaştı we uzaktan pek de seçemediğim şeyler olmaya başladı.sadece insan formunda iki silüet görebildim.biri uçan cismin alt tarafnda diğeri ise üstündeydi.Uçan disk yüzeyi metal plakalarla kaplanmışa benziyordu. Hem alttaki üç küre hemde üst tarafta çıkış borusuna benzeyen bölümler dikkatimi çekti. Az sonra 'NSU 80 Solingen' plakalı bir araba geldi.Bunu yeşil bir volkswagen izledi.Gidip yakından bakmaya karar werdiğimde ise , uçan cisim çoktan ortadan kaybolmuştu.Yaptığım gözlemden bir hafta sonra ,bu bölgede pek çok kişinin ufo gördüğüne dair raporlar werildi.benimle aynı cismi yada benzerlerini görmüş olabileceklerini düşündüm.Benzincide çalışan bir adamla konuştuğumda onunda aynı cismi gördüğünü öğrendim."

Birinci ve İkinci dünya savaşları patlak verdiğinde gezegenimizde yaşayan milyonlarca insan yalnız kıtlık içerisinde ve ölüm korkusuyla yaşamadı.

Savaş meydanlarının dumanı arasında yeni teknolojiler kötü amaçlı da olsa gizli laboratuvarlardan dışarı çıkarak bu dehşet ortamda bile insanoğlunu şaşırtmaya davam ediyordu.



Birinci Dünya Savaşı'nda zırhlı araçların ortaya çıkışı. İkincisinde Nazi Almanyası'nın ilk güdümlü “Fau-2” füzelerinin Londra semalarını aydınlatması. Sovyet Kızıl Ordusu'nun “Katyuşa” füze mermilerinin salkım salkım göklerde süzülmesi. Yine Nazilerin ürettiği ilk jet savaş uçağının gökyüzünde pervaneli müttefik uçaklarına nal toplatması. Amerikanın ilk atom bombasını Japonya'da patlatması gibi birçok "yeni" hep savaşlarla geldi.



Savaşla teknoloji bağlantısını hatırlattıktan sonra, üçüncü bir cihan harbinin çıkmasını beklemeden Rusya'daki gazeteci meslektaşlarımızın dilinde dolaşan bir teknolojik sırrı sizlerle paylaşmak istiyorum. Çoğumuz buna UFO deriz.

Pravda.ru sitesinde çalışan gazeteci Oleg Rumin anlatıyor:



1911 yılında Amerika'da tuhaf bir uçak uçurtulmak istenmişti. Tepesinde dev şemsiyenin kapanıp açılarak tuhaf aygıtı havalandırması bekleniyordu. Şemsiye uçağı icat eden Chance Vought uçağı yerden bir metre bile havalandıramadı. Ancak o modelin günümüzde UFO adını verdiğimiz gökyüzünde tarif edilemeyen uçan cisimlerin fikir babası olacağı o tarihte bilinmiyordu.



İkinci Dünya Savaşı sonlarında elektrik enerjisiyle oluşturulan manyetik alanın titreştirilebileceği, yani istenilen frekansta olabileceği ortaya çıkınca Chance Vought'un şemsiye uçağı hatırlandı. O uçak neden uçamıyordu. Çünkü şemsiye mekanik kuvvetle içe doğru kapandığında müthiş itme gücü oluşturuyor, ancak şemsiye açılınca aynı gücü tersine uyguladığı için yarattığı kaldırma gücünü sıfırlıyordu.



ABD'deki bilim adamları işe koyuluyor ve birkaç yıl içinde titreşimli manyetik alan gücünü kullanarak hava boşaltma teknik delikleri bulunan şemsiye uçağı havalandırıyor.



1950 yılına gelindiğinde ABD ilk başka hoparlör görünümlü ilk uçan daire aracı geliştirmişti. Bu arada 10 yıl öncesinin müttefikleri Amerika ve Sovyetler dünyayı iki kutba bölmüştü. Çanak biçimindeki hava aracı insan eliyle yapılmamış izlenimi bırakıyordu. Ancak içinde depolayabildiği elektrik enerjisi kısıtlı olduğu için uçan daire uzaklara gidemiyordu.

Sovyet Birliği dönemi KGB arşivlerinde Rusya uzak doğu bölgesinde bu tür uçan dairelerin okyanusun sularından aniden ortaya çıkarak bir süre gökyüzünde dolaştıktan sonra tekrar sulara gömüldüğü raporları yer alıyor. Sır birkaç yılda Sovyet uzmanları tarafından çözüldü. ABD ürünü UFO aygıtlar kısıtlı enerji depoladıkları için denizaltılarla kıyıya yanaştırılıyor, buradan fırlatılıyordu.



Sovyetler Birliği yönetimi bu cisimlerin başka gezegenlerden gelen yeşil adamların uzay gemileri olmadığını anladıktan sonra kendi UFO'sunu geliştirmeye başladı. İlk Sovyet yapımı uçan daire, Amerikan modeline kıyasla çok hantaldı. Havalanması için gerekli enerjiyi üzerine alamadığı için ilk önce ancak kabloyla elektrik şebekesine bağlı uçurulabiliyordu.



1970 yılların başlarında Rusya üzerinde manevra kabiliyeti yüksek, menşei belirsiz daire biçimindeki uçan cisimler sıkça görülmeye başlandı. Sovyet yönetimi halktan gelen UFO ihbarlarını bilgi olarak kayda alıyor, ancak hiçbir önlem alınmaması dikkat çekiyordu. Hele akademisyen Şklovski Sovyet televizyonuna çıkarak başka gezegenden birilerinin mesafe olarak dünyaya ulaşamayacağını bilimsel olarak duyurması halkta “Peki gördüğümüz uçan daireler ne?” sorusunu daha da güncel hale getirmişti.



Dönemin Sovyet dış istihbaratı ABD'nin boş durmadığını ve üçüncü nesil uçan daire geliştirdiğini rapor ediyor. Yeni daire manyetik alan yerine ışık saçarak hareket ediyordu.



Araştırmaların sonunda yeni uçan dairenin itici güç sırrı da çözülüyor. Mekanik esasta, elektrik gücüyle çalışan manyetik titreşim alan yerine Amerikan UFO'ları enerjinin kendisini, plazma biçiminde kullanmaya başlamıştı. İyon akımı oluşturulan uçan dairenin etrafında gerekli anlarda enerji plazma ışını verilerek havanın genleşme ve sıkışma özelliği kullanılarak müthiş hareket kabiliyeti sağlanıyordu. Yeni UFO hiçbir gürültü çıkarmadan havada süzülebiliyordu.



ABD'nin geliştirdiği son model UFO Rusya tarafından da üretildiği 1989 yılında Nikolayev kasabasında meydana gelen tuhaf olayla kanıtlandı. 16 Eylül günü Nikolayev kasabası üzerinde yanaşarak 60 metre çapındaki dev uçan daire yarattığı plazma hortumuna bir kadın işçiyi çekmişti. Yerden 5-6 metre havalanan kadın çevredeki şaşkın ahalinin gözleri önünde birkaç saniye sonra yere geri düşmüştü.



UFO artık sır değil. Ancak işin tuhaf tarafı çok az kişinin bu uçan cisimlerin uzayın derinliklerinden gelen yeşil adamlar tarafından yönetilmediğine inanması.



Birkaç yıl önce Holywood yapımı Matrix filmini çoğumuz izlemişizdir. Filmin bilimkurgu danışmanı kim biliyor musunuz? Günümüzün Jules Verne’i olarak bilinen Fransız Jaques Valle.



Yeraltı tünellerinde dolaşan Morpheus'un gemisi bu filmde artık hayali yerçekimini yenen kuvvet sayesinde değil, plazma yastıklarda hareket ediyor.



Büyük saçmalık gibi gözüken “UFO insanoğlu ürünüdür” hikayesi benim aklıma başka sorular getirdi. UFO gerçekten süper devletlerin gizli laboratuvarlarında geliştirdikleri yeni teknolojinin eseriyse bu kadar yoğun ve güçlü enerjiyi nereden buluyor?



60 metre çapındaki demir yığınını elektrikten türeme plazma sayesinde havada tutmak için gerekli enerji miktarı birkaç megavat. Birkaç megavat ise büyük bir semt, mesela İstanbul'da Bakırköy'ün elektrik enerjisini karşılamak demek.

Günümüzde bilinen teknolojiyle bu kadar enerji dar bir alanda ancak atom reaktörüyle sağlanabilir. Ama bu noktada önemli bir sonu daha akılları kurcalıyor. Atom reaktörünün yoğun soğutulmaya ihtiyacı var. Hava ise bilindiği gibi kötü ısı iletkeni. Geriye tek şık kalıyor. ABD ve Rusya aslında yıllar önce soğuk atom sentezini gerçekleştirmiş.

Amerikan yapımı yerden yaklaşık 5 metre havalanabiliyor


Amerikan 1965 Ordu Yapımı Ufo





ufo

Hava mühendisleri çevreye daha az zarar veren uçaklar tasarlayarak uçuşla ilgili kavramlarda kökten değişimler planlıyor. İşte çevre dostu uçan dairelerden biri...
Hollanda’daki Delft Teknoloji Üniversitesi üyesi Etnel Straatsma, kanatları olan silindir bir gövdeden kurtulmak istediğini belirtti. Straatsma’ya göre geleceğin uçağı uçan daire şeklinde olacak. Straatsma ve diğer mühendisler daha hafif maddeler kullanarak çevre dostu pervaneli uçaklara geri dönmek gibi projeler üzerinde de çalışıyor.

Straatsma aynı zamanda, yüzde 50 daha az karbondioksit üreten çevre dostu uçaklar tasarlamayı amaçlayan CleanEra (TemizÇağ) projesinin başkanı. Projenin “greenliner” ögesinin, havayı kirleten unsurların oranını ve sesi azaltan tasarımı ise uçan daire şeklinde.

Delft Üniversitesi’nden Alexander de Haan günümüz uçaklarının ancak yüzde 10-15 daha az karbon emisyonu ve ses üreteceğini, bu rakamın ise her yıl yüzde 5 büyüyen havayolu sanayisiyle yarışamayacağını söylüyor.

Havacılık, yıllık karbondioksit emisyonunun sadece yüzde 2’sinden sorumlu fakat sanayinin çok hızlı büyümesi endişeye neden oluyor. 1999’da yapılan Hükümetlerarası Küresel Isınma Paneli raporuna göre 2050’de hava yolculuğu toplam küresel ısınmanın yüzde 5’inden sorumlu olacak.

Tahminlere göre bir yolcunun hava yolculuğu yaparak neden olduğu karbondioksit emisyonu, aynı mesafeyi arabayla gitmekle eşdeğer.

Modern uçakların çevre dostu olarak ulaşabilecekleri son noktaya geldiklerini belirten Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nden Andreas Handeman, köklü bir değişimin gerekli olduğunu vurguladı. Bu değişim ise yeni maddeler kullanarak ve yeni tasarımlara sahip uçaklar üretmek ya da eski modellere geri dönmek ile gerçekleşebilecek gibi görünüyor.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şunu ayrı posta atıyım üstteki geyik mesaj yüzünden kaynamasın

Fethullan gülen hoca efendimizin yayın örgütünden(yanlış bilmiyorsam) bir yazı ile gecemizi devam ettirmek isterim muhteremler.

http://www.sizinti.com.tr/yazdir.php?KONUID=4331


sızıntı said:

Haines bilgisayara aktarmış olduğu bu hâdiselerin bir kıyaslamasını yaparken şunu belirtir: “Görülen şeyler iki gruba ayrılmaktadır. Birincisi gündüz görülen cisimler. Bunlar genellikle disk biçiminde, kü-resel veya eliptik şeklinde görünüyorlardı. İkinci gurup ise gece görülen ışıklardı. Bu ışıklar devamlı görünen beyaz ışık kaynakları şeklindeydi. Bu ışıklar bazen yer istasyonları tarafından veya hava radarları ile algılanmaktaydı. Bu algılamalara neden, az da olsa Valentich hâdisesinde olduğu gibi kısa motor durmalarıydı.”



http://www.sizinti.com.tr/konular.php?KONUID=1733
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ged yukarda koydugun videolarin anlami ne? Hangi gorusunu destekliyor? Bizde fake videolari koyuyoruz sonucta.

Ben sinemaciyim, kameralari, forograf makinelerini bilirim. gorudugum fotolari, videolari belli bir dereceye kadar analiz etme yetisine sahibim. Geri kalan teknik analizi yapan insanlar var. Bunlarda ufo arastirmacisi degil. IL&M olsun fotografcilar olsun, sektorun onemli insanlarina gidiliyor ve analiz ediliyor.

Fake ile orjinal olarak ayird edilebiliyor. Siz bunu yapamiyorsunuz diye hepsi fake olacak degil. Orjinallik onaylandiktan sonra fotografin veya videonun cekildigi yerler inceleniyor, cekildigi gunun hava kosulu, nem orani, radar verileri, diger ucan ucaklar, askeri ucaklar, askeri testler yapiliyor mu? falan gibi seyler test ediliyor. Sonra U.F.O damgasi yiyor. 150 kere yazdim su yaziyi.

Bunlarin hepsinede hukumetin test ettigi gizli flying saucer'lar diyemezsiniz. Flying saucer testleri zaten Roswell'de recover edilen saucer'dan sonra reverse engineering ile yapilmaya calisiliyor.

O tarihten evvelde UFO gorulme olaylari var.

O yuzden "onlarin "hepsinin" amerikanin test ettigi gizli ucaklar, fetho'nun arabalari, halisunasyon, fake" falan degiller.

yukarda ki olaylar tamamen baska hicbir aciklamasi olmayan olaylar.


Madem debunk etmek istiyorsunuz, yada inanmakta direniyorsunuz. Su yukarda attigim olaylari aciklamaya calisin, debunk etmeye calisin. Arastirmadan yazmak kolay.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İlk post tamamen geyik amaçlıydı ki bu zaten ikinci postun ilk satırında yazıyor,birinin hukuksal açıdan bunları kanıt veya gerçek olarak değerlendiremezsiniz demesine rağmen bu konuda ısrar edilmesine hitaben.

Ama o linkleri alırken ikinci mesajdaki sızıntıdaki yazılar dikkatimi çekti,bir kısmı ilginç,algılardaki problemlerle ile ilgili olan bölümler.

Yazılarda zaten ufo yoktur denilmiyor,sadece bir çok gerçek diye sunulan hikayenin-anlatımın algılarla alakalı olduğundan bahsediyor, ayrıca bir çok buna rağmen açıklanamayan olay olduğu vurgusunu da yapıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Algilarda problem olayini biliyoruz, orda yazan butun varsayimlarida biliyoruz, o varsayimlara uymayan olaylari getirip koyuyoruz foruma.

Yukarda Phoenix lights olayi ne kutup isiklari, ne goktasi, ne flare, ne duran motor...

Mesela Rendlesham Forest olayini debunk etmeye calisanlar 2 gun boyunca yasanan olaylari "ileride bir tane Lighthouse var, onu ufo sanmislar" diyorlardi.

Bu ve bunun gibi butun aciklamalar resmen insanlari aptal yerine koymaktir. Boyle bir aciklamayi yapan adamin IQ'su 50'dir.

50 kisi bir olayi gorur, biri cikar "o aslinda helikopterdi, o aslinda weather baloon'du, o aslinda kutup isiklariydi" diyerek 50 kisiyi aptal yerine koyar, insanlari dumurlardan dumura kosturur.

Rendlesham Forest mesajimda Larry King videosunu izleyin. Zekeriya Beyaz kilikli adam Lighthouse olayini savunuyor. Yani birinin bunu savunmasi icin gercekten gerizekali olmasi lazim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

50 kişide algıda sorun yaşayabiliyormuş aynı anda ben bundan bahsediyorum, yani illa 50 kişi gördü olayı diye aman doğrudur diye bir şey olamaz.


İkincisi sokakta normal insanın bilmediği bir çok teknolojik gelişme yaşanmakta ,buna örnek olarak çok basit insansız mini helikopter resimleri koydum belki nereye vardığımı o hep bahsettiğiniz yüksek İQ seviyesi ile anlarsınız diye ama kalkıp kendini uzaylılara adayan birisi 'Fen projesi' falan gibi abuk sabuk cümleler etti, ne olduğunu hiç bilmediği aletler hakkında ki bu aletlerin hepsi sadece ilk etapta elimin altına gelen örneklemelerdi ve bu aletlerin hepsi son teknoloji ile donatılmış adını bile duymadığınız sistemler ile geliştirilen uçma yeteneğine sahip aletler ,ki daha niceleri mevcut bu tip aletlerin.


Yüzyıllar öncesinden yaşanan algıdaki problemlerle günümüze taşınan uzaylı sanmaları ve günümüzde bilinmeyen teknoloji ile pekiştirilince bazıları bunlardan emin olduğunu iddaa ediyor.

Bu tip olaylara şüphe ile yaklaşmak varken burda devamlı eminiz,kanıtlar falan diye okudukça ve aptal aptal yukarıda örneğini verdiğim cevaplar geldikçe bende bu konuya oturup ciddi bir mesaj atmam.

Verdiğiniz hiç bir videoyu hiç bir linki okumuyorum ayrıca,bunlara ayıracak bir dakikam bile yok,benim burda rahatsız olduğum sürekli aman kesin şöyledir denmesi olayın hemen uzaylılara bağlanması,açık fikirliler gelsin diyerek sadece kendi doğrularının gerçekliğinden bahsedilmesi.

Bu tip şeylerin ilgi görmeside beni rahatsız etmiyor açıkcası,bu konu hakkında konuşmanızda rahatsızlık vermiyor,sadece aman bunlar kesin var diye yazılması rahatsızlık veriyor en başından beri.


Zor ulaşılan bazı aşamaların hemen kolay noktalardan aman bırah ya uzaylıdır onlara bağlanmasına tepkim birazda.


ek: ayrıca bir şeyler saklanıyor olabilir buna bir şey demiyorum ama bu saklananlar hemen kesin uzaylıdır denilmesi komik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GEd said:
birinin hukuksal açıdan bunları kanıt veya gerçek olarak değerlendiremezsiniz demesine rağmen bu konuda ısrar edilmesine hitaben


Sadece hukuken değil, mantıkende eldeki veriler birşeyi ispatlamaz.

O resmi raporların neden birşeyi kanıtlayamayacağını anlatmaya çalışırken ise o resmi raporun dayanak noktasının tanık ifadeleri olmasından dolayı aslında gerçeği ortaya koyamadığını vurgulamak istedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Biz suphe ile yaklastiktan sonra inanmaya basladik. Herseye suphe ile yaklasiyoruz zaten. Ben her izledigimi "fake'tir bu" diye izlemeye basliyorum.

Bahsettigin teknolojik aletlerin testlerini bilen biliyor, arastiran goruyor. Yukarda ki olaylari inceledikten sonra, elinde orjinal oldugu kanitlanmis videolar olduktan sonra buna yanilsama diyemezsin. UFO videolari, fotograflari bu tip gizli cihazlarin test edilmedigi donemlerden basliyor. Gozlem olaylari ise coook daha gerilere. Bunlar yanilsama degil.

Cunku ortada kaydedilmis olaylar var, kaydedildikten sonra o videoyu izleyince "evet bu yanilsama" diyemezsin.

Benim icin bazi videolar evidence ozelligi tasiyor.
rendlesham forest'ta cisme dokunup, resmini ceken, 2 gun olayi yasayan insanlara "yanilsama" diyemezsin komik olur. Yalan soyleyecekleri bir durumda yok.

Phoenix Lights olayinda gorulen cisme bir kulp takilamiyor, binlerce insan o olaya sahit oluyor. Yanilsama degil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ged

bu konulara ayıracak zamanın yoksa, verdiğimiz hiçbir videoyu izlemeyip linkleri okumuyorsan buraya gelip anlamsız ve mantıksızca yorumlar yapınca sen biz de sinir oluyoruz doğal olarak.

Şey gibi düşün.. sen bi fizik profesörüsün, quantum fiziğindeki teorileri tartışıyorsun bir yerde, adamın teki gelip hiçbir şey bilmeden doğru bildiğin bütün kurallara tamamen karşı gelen yorumlar yapıyor, araya 1-2 espri sıkıştırıp seni küçük düşürüyor ve hala kendisinin haklı olduğunu iddia ediyor.

Ondan sonra suçlu biz oluyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sovereign said:
tonla veri kaçırıldı dasaa ama hiçbir şey ifade etmiyor ki halkın gözünde?

abi allah aşkına bi tane makale koyun da içerisinde makul bi bilgi olsun. kırıntısı bile olur yahu.. hani verildi verildi de nerde verildi?

paso sighting... harbiden sigh diyip geçiyorum..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...