neutrino Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 Şunun şurasında vasati kaç çöpüz 40 falan mı?
Deathblade Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 Forumun neresine baksam akirafes çıkıyor.
Xenus Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 2 saat önce, GONDARCENGIZ dedi ki: NANI anime senaryosu çıktı
k1nJo Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 Mesaj tarihi: Eylül 2, 2019 solipsizmi daha da ileriye taşıyarak iyice saçma bi şey yapmış adam.
Arnis Mesaj tarihi: Eylül 7, 2019 Mesaj tarihi: Eylül 7, 2019 @Black_ice Konuyu simdi okuyabildimde sana da ayri bir parantez acmak istedim, yazdiklarin siir gibi okunuyor sakinligine hayran kaldim, belirtmesem icimde kalirdi.
Bone Mesaj tarihi: Eylül 16, 2019 Konuyu açan Mesaj tarihi: Eylül 16, 2019 On 02.09.2019 at 09:50, sanssizsansli dedi ki: bone'a ne oldu yazmıyor artık? ölmedim merak etme. bu topiği açtığım hafta birkaç ilaç aldım, onlar biraz sakinleştirdi, bayram bitince psikiyatriste gittim. ilaç verdi. onların etki etmesi süreci felan uzun uzadıya bir şeyler oldu. bir şeyler yazasım yok pek, o yüzden girip yazmıyorum. eskiden saçma sapan cevaplar yazan olduğunda sinirlenirdim, şimdi sinirlenecek halim bile yok. foruma mülteci günlükleri topiğini okumak istediğimde bakıyorum, eğitici bir konu oluyor o. belki bir durum güncellemesi yaparım, bir şeyler anlatırım. ama psikoloji olarak gitti geldili bir süreç yaşadım bu topiği açtığımdan beri. şimdilik stabil durumdayım. konu hortlamış, neler yazılmış felan okumadım ama senin gibi merak eden olduysa kısa bir cevap vermiş olayım.
Sotto Mesaj tarihi: Eylül 16, 2019 Mesaj tarihi: Eylül 16, 2019 (düzenlendi) Ben de bir iki kelam edeyim bari. Bence bu dusuncenin altinda biraz da tek gercekligin fiziksel olduguna sartlanmis olmak yatiyor. Gunumuz hayatinda dogal olarak her etkilesimimiz - ki bunlara duygularimiz, korkularimiz, dusuncelerimiz akliniza gelen hersey - fiziksel oldugundan bunlarin yok oldugu ve olmadigi birsey idrak etmek zor. Zihin tamamen bunlarla odaklandigindan (daha dogrusu tek bildigi bu oldugundan) zaten bunun otesinde bir gercekligin olabilecegini dusunebilme kapasitesinde degil. Haliyle bu da olum odakli bir korku yaratiyor - cunku olum demek ayni zamanda zihnin de olmesi demektir. E zihin tum gercekligi bu dunyadaki haz ve acilardan aldigina gore bu korkuyu hissetmesi dogal. Tam ki bu yuzden cocuklugumdan beri cennet/cehennem ve obur dunya kavramlari bana anlamsiz gelmistir. Oyle ya, eger bu dunyada yasadigimiz fiziksel olgulari (yukarida bahsettigim dusunceler, duygular vs dahil) eger "oteki tarafta" da yasayacaksak - o zaman cennet/cehennemin bu dunyadan ne farki kaliyor? Bu da tek basina bu olgunun aslinda yine ayni sebeplerden - ayni bizim gibi olumden korkan ve bu korkudan dolayi kendini rahatlatmak icin olumun sonuna birseyi projekte eden bir insan tarafindan uyduruldugunu gosteriyor. Haliyle olayi - sadece salt bu dunyadaki fiziksel olgulara baglamamak gerekir. Kim bilir, belki olum tum zihin kaliplarindan kurtulup gercek ozgurluge ulasmaktir? Veya olumun amaci her defasinda daha farkli bir farkindalikla tekrardan dunyaya baska bir enerji formunda gelmektir - kim bilir. Bunlari bilmiyoruz. Ama olumun en azindan bu dunyaya has fiziksel seylerin disinda mutlak son oldugunu dusunmuyorum. Inanmiyorum diyelim. Beni acikcasi olum cok fazla korkutmuyor. Aksine yillar gectikce taktigimiz seylerin anlamsizligini hatirlatiyor. Ha bunu ne kadar basariyorsun dersen o konuda sinifta kaldigim kesin, olumun her an kapi basinda bekledigi, zaten birey oldukten sonra geriye onun acisindan hic bir seyin anlami kalmadigi farkedilmesine ragmen sacma sapan seyleri niye bu kadar dert ediyoruz diye dusunmek lazim. Eylül 16, 2019 Sotto tarafından düzenlendi
Law Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 İlk posta istinaden yazayım, bir kaç arkadaşımda da aynı sorun var adamlar bazen panik atak geçiriyormuş anlattıklarına göre, gece uyurken birden benzer düşüncelere dalıp çarpıntı, terleme, nefes almada güçlük vs semptomlar yaşıyorlar. Şahsen bu düşünce yani ölüm düşüncesi beni korkutmuyor, beni asıl korkutan yaşarken rezil durumda olmak, kendimi bir hiçe mahkum etmek, vaktimi hödük durumlar ve insanlarla harcamak, aptal yerine konmak sürekli tetikdeyim sanki, bazen o kadar çok olasılık ve ihtimali göz önünde bulunduruyorum ki eyleme geçemiyorum. Nihayetinde kendimden eminim ama karşımdaki hödüğün gerçekte ne çeşit bir seviye ve düşüncede olduğundan asla emin olamıyorum. Korkunç olan herhalde insanlarla uğraşmak zorunda kalmak, maymunlar cehennemi resmen. Diğer yandan, yaşarken neyiz ki ölümden sonra hiçlik karşısında evhama kapılalım, bilince sahip fazla gelimiş zeki maymunsularız, tam bir karmaşa, keşmekeş, arzular ve doyum arasında gidip geliyorsun sürekli, tabiat sürekli zar atıyor her doğumda çeştili faktörler bir araya geliyor sen oluyorsun ben oluyorum, kimi gerizekalaı, kimi manyak, bir sürü genetik çöp, tabi güzel şeyler olmuyor da değil sanat, bilim vs. Al yaşadığımız ülke, insanların çoğu hatta çok büyük bir kısmı bir delüzyon içerisinde tam maymunlar cehennemi tam sirk (dünyanın geneli de aynı durum içinde). Korkunç bir bencillik, çok kutsanan sevgi bile bencillik etrafında dönüyor, çocuk sevgisi denir ama kendi çocuğuna önce, halbuki gerçekten birbirimizi severek, empati kurarak kurtulacağız başka yolu da yok. Sorun orada çok büyük bir kısım empatiden yoksun yarı insan yarı maymun gelişimini tamamlayamamış hödükler. Sizi bir hapishaneye kapatslar 3 öğün yemek, kütüphane, spro yapma imkanı verseler çok daha güzel insanca yaşayabilirsiniz. İnsan olmak için olabilmek için hödüklerden tecrit edilmek lazım herhalde. Sanki bir hayvanı, insanlardan korumak için hayvan barınağına koymak gibi. Çocuk yapanlara artık delirmiş ve bencil insanlar gözüyle bakıyorum bazen, alo diyesim geliyor Türkiye'de yaşıyorsun, maymunlar cehennemine yeni bir bilinç getirmek ve bu rezillik ile mücadele edebilmesi için, insanlar dünyaya yeni insanlar getiriyor. Çocuğun yaşamı bile belli, gideceği hödük okullar, hödük müfredat, üniveriste sınavıi kpss torpil, işsizlik, yurdışına gidebilme mücadelesi vs vs vs Dediğim gibi yaşamak, yaşmaya çalışmak daha korkutucu.
goldbären Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 alacağın cevap da "ama kucağına alınca her şeyi unutuyosun hocam, öyle tatlı ki..."
k1nJo Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 o zaman yanınızda bi kürek taşıyın. öyle cevap veren olursa çıkarır ağzına vurursunuz.
Masticore Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Cocuksuz evlilik ,perdesiz eve benzer.
senko Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 aynen perde asma yikama geri takma dertlerin olmaz.
Fin Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 olum korkunu en basic muhendisligi okuarak mi derive ediyorsun simdi
aquila Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 Mesaj tarihi: Ekim 10, 2019 elektrik carpmasi korkusu olarak guncelleyecek.
Harvey Mesaj tarihi: Kasım 6, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 6, 2020 son bikaç gündür aynısı başıma geliyor gece yastığa kafayı koyunca düşüncelere dalıyorum 2 kere panik atak geçirdim kan ter içinde kaldım yatakta ama malesef yapabileceğimiz birşey yok.
cabiria Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 ben yaşlabıp ölmekten değil de, nebilim 2070 de öleceksem gayet mutlu ölürüm bi kazada, uçakta, ışid saldırısında falan ölmekten korkuyorum, bir de o ölüm anında hissediyor olacaklarımdan, öleceğini anladığın an ve ölmeye kadar geçen süre çok korkunç işte orda dayanamam sanırım,
Harvey Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 11 saat önce, Oce4n dedi ki: reenkarne olun hocam o hakkımı kullandım tek seferlikmiş o.
Quo-Vadis Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Aboow , korkmayın ya, yaş ilerledikçe alışıyorsun, sizin ki orta yaş krizi, ölüm korkusu değil. Çocuk filan yapınca artık kendini tamamlanmış hissediyorsun, onların büyüdüğünü de gördükçe , artık ölsem de olur diye düşünmeye başlıyorsun. (sanırım genetik olarak soyu devam ettirme iç güdüsü). Sallayın, anı yaşayın, en düzgün yaşama şekli bu. Akrabalarınızla buluşun, pikniğe gidin, çocuklar ile zaman geçirin. Yaşadığınız anı doldurun işte.
Oce4n Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 (düzenlendi) Kasım 7, 2020 Oce4n tarafından düzenlendi
Harvey Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 2 saat önce, Quo-Vadis dedi ki: Aboow , korkmayın ya, yaş ilerledikçe alışıyorsun, sizin ki orta yaş krizi, ölüm korkusu değil. Çocuk filan yapınca artık kendini tamamlanmış hissediyorsun, onların büyüdüğünü de gördükçe , artık ölsem de olur diye düşünmeye başlıyorsun. (sanırım genetik olarak soyu devam ettirme iç güdüsü). Sallayın, anı yaşayın, en düzgün yaşama şekli bu. Akrabalarınızla buluşun, pikniğe gidin, çocuklar ile zaman geçirin. Yaşadığınız anı doldurun işte. hocam ölmekten çok ölünce unutulmaktan, bi hiç olmaktan veya boşluğa düşmekten korkuluyor zaten. bunun ucu da inanca gidiyor biraz.
Quo-Vadis Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 @Harvey İyi de senden öncekilerde unutuldu gitti, sende unutulup gideceksin. Hayatın gerçeği bu. Hatırlayan kim kalır ? Çocukların, torunların, belki de torunlarının çocukları, ondan sonra bittin. Şu anda kime sorsan - sen dedenin dedesini biliyormusun ? - desen %90 hayır bilmiyorum der, adını bile bilmez. Geri kalan %10 biliyorum der : -Ççocuklarına anlattın mı ? desen, % 99 u anlatmamıştır. Yani çocukları ve onların çocukları artık bilmez. Yani hepimiz yok olup gideceğiz işte. Zamanla alışıyorsun bu fikre. Korkmayın Anı yaşayın.
Oce4n Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 Mesaj tarihi: Kasım 7, 2020 hitler, stalin unutulacak insanlar değil mesela. örnek alabilirsin.
Öne çıkan mesajlar