aktiftablet Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Black-ice said: dönüp dönüp aynı şeyi söylüyosun "varların da yokların da..." dediğin an zaten haksızsın. "var" herkes diyebilir. ama yok demek için önce birşeyin var olması lazım. yani var demekle yok demek aynı şey değil. birşeye yok demek için önce birinin yok denecek o şeyi üretmesi lazım. olmayan birşey için yok diyemezsin sonuçta. verdiğim örneğe birşey demedin tekrar veriyorum ben burada kanatlarımın olduğunu iddia etsem insanlar "hayır blackice kanadın yok dediğinde" sen "hayır arkadaşlar durun bakalım kanıtladınız mı blackice'ın kanadının olmadığını lütfen cahillik etmeyin kanıtlayamıyorsanız yok demeyin" demeyeceksin onlara. götünden sallama diyeceksin bana tabii ki de. buradaki kanadı "din"le değiştirirsen aynı şekilde şablona oturacaktır. çünkü kanadım olduğuna şuan paticikten bir kaç insan inansa bile sen kanadımın olamayacağını bileceksin. ve bu inanan insanlara aptal gözüyle bakacaksın. ve bu insanlar benim kanadım olduğuna 2000 yıl bile inansa senin fikrin değişmeyecek. kısaca senin yaklaşımın bilimsel değil. dün uydurulan birşeyle, 2000 yıl önce uydurulan birşey arasında fark yok. ikisi de bu uydurmaya inanmayanlar tarafından kanıtlanmak zorunda değil. uyduranlar tarafından kanıtlanmak zorunda. o yüzden bilim tanrıyla falan uğraşmaz. uğraşıyor diyen varsa da AKİT muhabiri falandır en fazla. kanadım var gibi sallama bi örnek verdiğin için cevap vermedim. Ortaya bir önerme atıp bunun doğru veya yanlış olduğunu kanıtlamak bilimin çalışma metodlarından biridir. Tanrı var mı şu anda soru durumunda. Senin kanadın da, eğer tatmin oalcaksan
µh Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 aktiftablet said: Varların da yokların da hepsi kanıtı olmayan önermeler. Bilimsel metodolojidrien yaklaşmaya çalışıyorum. Yoksa "tanrı olsaydı bu kadar kötülük olur muydu" bambaşka bi konu. Marsın yörüngesinde 1kg bimden çıkma dost yogurt var dersem cevabın metodolojik olarak neolurdu legolas?
Black-ice Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 ben kanatlarım soru durumunda değil demedim ki yanlış anladın. tabi ki soru durumunda. ama bu soruyoa yaklaşımın neden farklı? dünyada gördüğün her önermeye din önermesine yaklaştığın gibi mi yaklaşıyorsun? tabi ki de öyle yaklaşmıyorsun. o zaman mars yörüngesindeki bim yoğurdunu bile araştırmak gerekirdi. her saçma fikre ihtimal vermek gerekirdi. bunları yapmıyoruz. mars yörüngesindeki bim yoğurdunun dinden tek farkı 2000 yıldır falan çok fazla insanın buna inanıyor olması. ben bunu söylüyorum. sen sırf bunca yıl bu kadar insan inandı diye bunun yokluğunu kanıtlamak için çabaya girmemizi istiyorsun. ama biri marstaki bim yoğurdunun olmadığını kanıtlamaya kalksa buna aynı özveriyle yaklaşmazsın. yok canım uğraşmayın kanıtlamakla deli saçması dersin. ama nedense 2000 yıl önce ortaya çıktığı için din'e aynı yaklaşımı sergileyemiyorsun. oysaki din'in kanıtlarının sayısı benim muhteşem kanatlarımın kanıtlarının sayısından çok da farklı değil. istersen kanatlarımı anlattığım uzun bir kitap yazıp vereyim sana. bir kaç da insan ayarlarım kanatlarımı gördüğünü söyleyen ve onları anlatan. tamam işte.
KuddusiMavra Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Konu başlığındaki soruya cevabım: başlangıçta HAYIR. Ancak "ne iş, var mıdır, yok mudur?" diye sorgulamaya başladığında EVET.
dana22 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 var mi yok mu demek.. o da ya varsa. got altina gitmeyelim e cikar..istikamet yatsi mars mars
Tuor_annare Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 black-ice'ın kanatları var ben gördüm.
Black-ice Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 aktiftablet said: kanadım var gibi sallama bi örnek verdiğin için cevap vermedim. Ortaya bir önerme atıp bunun doğru veya yanlış olduğunu kanıtlamak bilimin çalışma metodlarından biridir. Tanrı var mı şu anda soru durumunda. Senin kanadın da, eğer tatmin oalcaksan kanadım var gibi sallama bir örnek verdiğimi söylüyorsun ama sallama olduğunu nerden biliyorsun? kanıtladın mı? tabi ki de kanıtlamadın. ihtiyaç bile duymadın. peki din'in sallama olmadığını nereden biliyorsun? nedense din konusuna gelince onun yokluğunun kanıtlanmasının gerekliliğini savunuyorsun. neden kanatlarım için hemen sallama diyebiliyorsun. oysaki: kanatlarım da din de varlıkları için sana eşit derecede kanıt sunuyor.
madcow Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 acın through the wormhole un ilk bolumunu izleyin.
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Olmayan şeyi nasıl reddecekler ki?
Stringray Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 dana22 said: axedice said: O ZAMAN TANRI PARÇACIĞINI NASIL AÇIKLAYACAKSIN bizimkilerin uydurmasi..bilim algisini carpitmaya yonelik bir isim.. orjinali higgs boson..higgs de bir fizikci..yani ingilizler cilgin gibi gods particle filan diye dolasmiyorlar .. ne zaman olay gazetelere sirayet etmis hemen yazmaya baslamislar gods particle diye..onlardan cikmis..bizimkilerden degil..
axedice Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 YA STINGRAY =( Benden önce yazmış fuuuuu dana22 said: axedice said: O ZAMAN TANRI PARÇACIĞINI NASIL AÇIKLAYACAKSIN bizimkilerin uydurmasi..bilim algisini carpitmaya yonelik bir isim.. Yahu hangi bizimkilerin uydurması. Bi ton makale çıktı gavur tabloidlerinde gods particle gods particle diye, bizimkiler trene bindiler her zamanki gibi. Ki yıllardır böyle yeni bişey değil. Çünküsü için mini anekdot verelim madem: Efenim Leon Lederman isimli fizikçi bi abimiz higgs boson üzerine bi kitap yazar, kitabın da adını Goddamn Particle koymak ister, çünkü malumunuz standart teoriye cuk diye oturan bu parçacık için 90larda hala hiç bir kanıt bulunamamıştır. Allahın cezası parçacık çık lan ortaya diye haykıran (abarttım) bu nobel adayı abimizin editörü dindar kesimden gelecek tepkiden korkar, "gel bunu god-damn yerine god a çevirelim gods particle olsun şanımız yürüsün" der. Keza kitap da böyle çıkar. Fizikçiler bu saçma ismin popülerliği konusunda ikiye bölünmüş durumdalar. Bi kısmı ya siego gods particle ne aga derken, diğer bi kısmı olm elleşmeyin media attention sayesinde bize bu fonlar akıyor diye keriz halkın ve angut politikacıların gods particle mods particle ayağına hadron çarpıştırıcılara ödenen paralara ses çıkarmamasına razı. Sonuç olarak işin kökü tamamen reklam, ama LHC deneyleri yapılırken aldıkları ciddi ilginin bi kısmını da bi isim oyununa borçlular.
Stringray Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 axedice said: YA STINGRAY =( Benden önce yazmış fuuuuu (tu) Bu arada Big Bang Theory isminde de benzer bir muhabbet var. Fiziğin bu olayları çok iyi ya.
Esh Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Reddeder. Ayrica bkz: ask herseyi affeder mi? Etmez
Istari Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 yanlışlanamayan bir teoriyi bilimsel olarak sınayamazsınız, o yüzden bilim tanrıyı reddeder; çünkü tanrının kavramını yanlışlamanız mümkün değildir. dikkat edin önerme bilim tanrının varlığını, veya yokluğunu ispatlayabilir mi değil? çünkü ikisini de ispatlayamaz o yüzden doğrudan bu tanrıyı reddeder. yanlışlanamayan bilgi bilimsel bilgi değildir.(bkz.karl popper yanlışlanabilirlik) lawrence krauss'da konuşmasında isim vermeden popper'den alıntı yapıyor. popper aynı eleştriyi marksizm içinde yapar ama konumuz bu değil.
Remus Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Genel olarak bilim adamları reddediyor Tanrıyı, fakat olmadığının kanıtı olmadığı için yok denemiyor, ama var olduğunun kanıtıda yok. Kısaca artık uğraşmama durumu var.
Anelor Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 bilim olmadığı konusunda bilimsel kanıtları olmayan hiçbirşeyi reddetmez. bilim daha çok agnostik açıdan yaklaşır diyelim. çıkıpta allah yokki eheheheh dersen bilim bunu destekleyen bir bilimsel teori bekler çünkü aksi kanıtlanmayan herşey olasıdır 100 yıldır kabul edilen bilimsel gerçeklerin yapılan bir araştırma sonucu aksinin kanıtlanması halinde değişmesi bilim için doğal bir olaydır.
Istari Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Konuyu açan Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 bir bilgi bilimsel olarak sınanmıyorsa, yanlışalanamıyorsa, bilimsel değildir, bilimsel olamayan teorileri de bilim reddeder bu kadar basit. lawrence krauss konuşmasında bahsettiği gibi tanrının bizi 15 sn önce şuan ki hafızamızla yaratmadığını nasıl ispatlarsınız?
xunn Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Bilim Tanrı kavramını reddetmez ama Din'i çok sık bir şekilde yakapaça savuruyor mesela. İnanç =/= Din oldugu için tartışılabilir bir konu. Din Tanrı konusunda sık sık "Nasıl?" içerikli textler barındırdıgı için Din sürekli çürütülebilirken dinden muaf spiritual inanışlar buna tabi değil. Bilimin bütün olayı "How?" çünkü. İnanç daha ziyade "Why?" mevzusu.
k1nJo Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 26, 2014 madcow said: acın through the wormhole un ilk bolumunu izleyin. şu bölümün en sonundaki fikri, koca bir simulasyondayız düşüncesini gerçekten benimsiyorum. özellikle bizim insan halimizle bilgisayarlarla yapapildiğimiz şeyleri düşününce.
Redeagle Mesaj tarihi: Aralık 27, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 27, 2014 Istari said: bir bilgi bilimsel olarak sınanmıyorsa, yanlışalanamıyorsa, bilimsel değildir, bilimsel olamayan teorileri de bilim reddeder bu kadar basit. lawrence krauss konuşmasında bahsettiği gibi tanrının bizi 15 sn önce şuan ki hafızamızla yaratmadığını nasıl ispatlarsınız? Bu soru felsefi açıdan çok güzel. Din üzerine felsefe yapan insanların oturup saatlerce konuşabileceği bir şey. Ama ben bilimsel metod üzerinden düşününce yine aynı sorunla karşılaşıyorum. Böyle bir şeyin var olmadığını ispatlamak gerekmiyor ki? Aynen Tanrının yokluğunun ispatlanması durumunda olduğu gibi. Varlığı belirsiz olan bir etkenin varlığının bu etken üzerinden iş yapan insanlar tarafından ispatlanması daha önemli. Mıknatısları açıklamak isteyen bir insanın manyetik dalgalarının varlığını gösterebilmesi gerekiyor. Yani baskı genelde iddia makamı üzerinde olur. Mesela aynı dönemde mıknatısların çalışma sistemini açıklamak isteyen biri manyetik dalgalar yerine yerçekimi nedeniyle gerçekleştiğini iddia etmiş olduğunu düşünelim. Hatta gerçek bir örnek vermek gerekirse: http://en.wikipedia.org/wiki/Luminiferous_aether Bu konseptin destekçileri vardı. Ama ispatlamak için yapılan deneyler başarısız oldu. Yerine ispatlanabilir teoriler gelince de rafa kaldırıldı. Ortaya bir kavram atmak ne kadar destekçisi olursa olsun ispat edilmeden pek bir manaya gelmiyor. Ortaya atılmış çok fazla kavram var. Destekçileri bu konseptlerin var olduklarını veya çalıştıklarını ispatlamadan bunları gerçek olarak düşünmemiz gerekmiyor. Gerçek olmadıklarını düşünmek için yokluklarını ispatlamak da aynı şekilde gereksiz.
sabonis Mesaj tarihi: Aralık 28, 2014 Mesaj tarihi: Aralık 28, 2014 şunu okuyun önce, sonra tartışın http://time.com/77676/why-science-does-not-disprove-god/ said: A number of recent books and articles would have you believe that—somehow—science has now disproved the existence of God. We know so much about how the universe works, their authors claim, that God is simply unnecessary: we can explain all the workings of the universe without the need for a Creator. And indeed, science has brought us an immense amount of understanding. The sum total of human knowledge doubles roughly every couple of years or less. In physics and cosmology, we can now claim to know what happened to our universe as early as a tiny fraction of a second after the Big Bang, something that may seem astounding. In chemistry, we understand the most complicated reactions among atoms and molecules, and in biology we know how the living cell works and have mapped out our entire genome. But does this vast knowledge base disprove the existence of some kind of pre-existent outside force that may have launched our universe on its way? Science won major victories against entrenched religious dogma throughout the 19th century. In the 1800s, discoveries of Neanderthal remains in Belgium, Gibraltar and Germany showed that humans were not the only hominids to occupy earth, and fossils and remains of now extinct animals and plants further demonstrated that flora and fauna evolve, live for millennia and then sometimes die off, ceding their place on the planet to better-adapted species. These discoveries lent strong support to the then emerging theory of evolution, published by Charles Darwin in 1859. And in 1851, Leon Foucault, a self-trained French physicist, proved definitively that earth rotates—rather than staying in place as the sun revolved around it—using a special pendulum whose circular motion revealed the planet’s rotation. Geological discoveries made over the same century devastated the “young earth” hypothesis. We now know that earth is billions, not thousands, of years old, as some theologians had calculated based on counting generations back to the biblical Adam. All of these discoveries defeated literal interpretations of Scripture. But has modern science, from the beginning of the 20th century, proved that there is no God, as some commentators now claim? Science is an amazing, wonderful undertaking: it teaches us about life, the world and the universe. But it has not revealed to us why the universe came into existence nor what preceded its birth in the Big Bang. Biological evolution has not brought us the slightest understanding of how the first living organisms emerged from inanimate matter on this planet and how the advanced eukaryotic cells—the highly structured building blocks of advanced life forms—ever emerged from simpler organisms. Neither does it explain one of the greatest mysteries of science: how did consciousness arise in living things? Where do symbolic thinking and self-awareness come from? What is it that allows humans to understand the mysteries of biology, physics, mathematics, engineering and medicine? And what enables us to create great works of art, music, architecture and literature? Science is nowhere near to explaining these deep mysteries. But much more important than these conundrums is the persistent question of the fine-tuning of the parameters of the universe: Why is our universe so precisely tailor-made for the emergence of life? This question has never been answered satisfactorily, and I believe that it will never find a scientific solution. For the deeper we delve into the mysteries of physics and cosmology, the more the universe appears to be intricate and incredibly complex. To explain the quantum-mechanical behavior of even one tiny particle requires pages and pages of extremely advanced mathematics. Why are even the tiniest particles of matter so unbelievably complicated? It appears that there is a vast, hidden “wisdom,” or structure, or knotty blueprint for even the most simple-looking element of nature. And the situation becomes much more daunting as we expand our view to the entire cosmos. We know that 13.7 billion years ago, a gargantuan burst of energy, whose nature and source are completely unknown to us and not in the least understood by science, initiated the creation of our universe. Then suddenly, as if by magic, the “God particle”—the Higgs boson discovered two years ago inside CERN’s powerful particle accelerator, the Large Hadron Collider—came into being and miraculously gave the universe its mass. Why did this happen? The mass constituted elementary particles—the quarks and the electron—whose weights and electrical charges had to fall within immeasurably tight bounds for what would happen next. For from within the primeval soup of elementary particles that constituted the young universe, again as if by a magic hand, all the quarks suddenly bunched in threes to form protons and neutrons, their electrical charges set precisely to the exact level needed to attract and capture the electrons, which then began to circle nuclei made of the protons and neutrons. All of the masses, charges and forces of interaction in the universe had to be in just the precisely needed amounts so that early light atoms could form. Larger ones would then be cooked in nuclear fires inside stars, giving us carbon, iron, nitrogen, oxygen and all the other elements that are so essential for life to emerge. And eventually, the highly complicated double-helix molecule, the life-propagating DNA, would be formed. Why did everything we need in order to exist come into being? How was all of this possible without some latent outside power to orchestrate the precise dance of elementary particles required for the creation of all the essentials of life? The great British mathematician Roger Penrose has calculated—based on only one of the hundreds of parameters of the physical universe—that the probability of the emergence of a life-giving cosmos was 1 divided by 10, raised to the power 10, and again raised to the power of 123. This is a number as close to zero as anyone has ever imagined. (The probability is much, much smaller than that of winning the Mega Millions jackpot for more days than the universe has been in existence.) The scientific atheists have scrambled to explain this troubling mystery by suggesting the existence of a multiverse—an infinite set of universes, each with its own parameters. In some universes, the conditions are wrong for life; however, by the sheer size of this putative multiverse, there must be a universe where everything is right. But if it takes an immense power of nature to create one universe, then how much more powerful would that force have to be in order to create infinitely many universes? So the purely hypothetical multiverse does not solve the problem of God. The incredible fine-tuning of the universe presents the most powerful argument for the existence of an immanent creative entity we may well call God. Lacking convincing scientific evidence to the contrary, such a power may be necessary to force all the parameters we need for our existence—cosmological, physical, chemical, biological and cognitive—to be what they are. Science and religion are two sides of the same deep human impulse to understand the world, to know our place in it, and to marvel at the wonder of life and the infinite cosmos we are surrounded by. Let’s keep them that way, and not let one attempt to usurp the role of the other.[/Quote] Önceki 1 2 3 4 5 Sonraki 3.sayfa (Toplam 5 sayfa) Paylaş https://forum.paticik.com/topic/7884938-bilim-tanryyy-reddeder-mi/ Daha fazla paylaşım seçeneği… Takipçiler 0
Öne çıkan mesajlar