Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Acık da Bağaa vir - Özmirac Sosisleri


ahmedinejad

Öne çıkan mesajlar

Zaytung

Yaklaşan Almancı Akını Öncesi Türkiye Bu Kez Gerçeği Açıkça Söylemeye Kararlı : “Sizde bizi sinir eden bişeyler var”

Yazın gelmesi ve okulların tatile girmesiyle birlikte Avrupa’dan gelecek olan gurbetçileri karşılamaya hazırlanan Türkiye, bu kez gerçeği tüm çıplaklığıyla dile getirmek için tek ses tek yürek oldu. Vatandaşlardan gelen yoğun talebi değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanlığı, senelik izinlerini Türkiye’de geçirecek olan gurbetçi vatandaşlarımıza yönelik hazırlanan bir bildiriyi bu sabah düzenlenen bir basın toplantısıyla duyurdu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı müsteşarı Ferit Kurtel tarafından basına duyurulan bildiride özellikle Almancı vatandaşlarımız muhatap alınırken, Türkiye’nin yıllardır ayıp olmasın diye açıkça dile getiremediği, içine attığı birçok mesele de samimiyetle dile getirildi.

İşte o bildiriden bazı satır başları:

“Değerli gurbetçi kardeşlerimiz, özellikle Almancılar,

Yıllardır yurt dışında, gurbet elde çalışarak ülkemize hatırı sayılır miktarda döviz kazandırdınız, kazandırıyorsunuz. Öncelikle bunun için bir kez daha teşekkür ederiz. Çok makbule geçti. Ayrıca şimdi artık pek bir anlamı kalmamış da olsa, senelerce sizin getirdiğiniz çikolatalar, walkman’ler, VHS videolar sayesinde birçok vatandaşımız da Avrupa’nın nimetleriyle ilk kez tanışma şansını yakaladı. Onun için de eksik olmayın gerçekten.

Bütün bunları söylüyoruz ki nankörlük ettiğimiz düşünülmesin. Bize kazandırdıklarınızın farkındayız, hakkınızı teslim etmiyor değiliz. Lakin şu var değerli Almancılar: Çok açık konuşmak gerekirse yani, nasıl desek tam da bilemiyoruz ama biz Türkiye’de yaşayan vatandaşlar olarak size epey bir süredir biraz gıcık oluyoruz. Açıkçası sizi pek sevmiyoruz, seviyor görünenler de yarı hor görme, yarı kıskançlık hissi içerisinde. Size tam anlatamıyoruz o hissi şu an... Bi görmemişlik mi desek, bi şey var sizde tam adını da koyamıyoruz. Neyse, durum bu yani. Şimdi yanlış anlamazsanız senelerdir içimize dert olan birkaç husus var onları dile getireceğiz:

Bir kere burada biz dururken, sizin istediğiniz gibi elinizi kolunuzu sallayarak seyahat edebiliyor olmanıza çok büyük gıcık oluyoruz. Göz var izan var, elimiz yüzümüz sizden düzgün. İki çift laf etmekse, muhabbetin kralı bizde. Hayır yani, sırf sizin yüzünüzden vize alıp Avrupa'ya gidebilsek bile bize de bir acayip bakıyorlar. Artık orada biz yokken napıyorsanız, Almancı olmadığımızı anlatmak için kırk takla atıyoruz.

Bir de o saçın sakalın, o kıyafetin hali ne öyle değerli Almancılar? Almanya’da kimse ikaz etmiyor mu sizi ‘Abi böyle olmaz, komik görünüyor’ demiyor mu? Sonra 'Vay efendim Türküz diye Müslümanız diye Alman bizi hor görüyor!’ Hadi Neonazisini falan geçtik ama yani normal Alman da haklı bir yerde arkadaşlar. Durmadan beyaz body’le, fener alayı gibi fosforlu spor ayakkabıyla dolanan adamı hor görmesin ne yapsın? Ki yani Almanlar büyük ihtimalle dünyanın en çirkin giyinen milleti, düşünün artık. Lütfen şu görünüşünüze bir çekidüzen verin yahu. Bak kaç nesil oldu, artık bunu da biz söylemeyelim size...

Aslında mesele cahil olmanız falan olsa neyse. Zaten bizim burada da o açıdan durum çok parlak değil. Yalnız sizde, artık nispeten daha iyi para kazandığınız için midir, Avrupa görmüş olmaktan mıdır nedir bir de lüzumsuz kibir gibi bir şey var o cehaletin üstüne. Esas ona çok gıcık oluyoruz galiba. Hele o kendi aranızda Almanca konuşurkenki ‘Batı Avrupa Medeniyeti benim omuzlarımda yükseliyor’ havanız yok mu, o iyice deli ediyor bakın. Bir de iki lafın arasına lüzumsuzca sokuşturduğunuz Almanca sözcükler var tabi. O ‘ah zoo’ ne gözünüzü seveyim? Kaç sene oldu, kaç sene dalga geçtik, hala anlamadınız.

Aksanınıza falan bir şey demiyoruz bakın. Hatta onda bir sevimlilik olduğu bile söylenebilir ama yani o aksanla şarkı söylemeye kalkmak? Ne olduğu da belli değil, arabesk rap map karışık bir şeyler. Bakın yıllar önce Cartel’i çıkardınız bağrınızdan. Biz de çok sevdik, bayıla bayıla dinledik söyledik, eyvallah çok teşekkür ederiz. Ama ondan sonra gelenlerin hali ne değerli Almancılar? Sizden görüp burada da MC Hüseyinler, Yaralı Staylalar falan türedi, yok yere Youtube’da aleme rezil olduk. Lütfen o işi de bırakın artık. Dikkat ettiyseniz İsmail YK konusunu hiç açmıyoruz bile. Çok ağır konuşacağız çünkü bir başlarsak.

Son olarak birkaç husus daha var onları da belirtelim hazır laf açılmışken: Birincisi o arabaların çoğunun kiralık olduğunu biliyoruz. Böyle şeylere hiç gerek yok inanın. İkincisi, anladık orada bira 1 euro bile değil. Napalım burada pahalı işte. Şimdilik aklımıza gelenler bu kadar. Umarız bizi yanlış anlamadınız, yani gelmeyin demiyoruz tabii yine gelin, ama bunları bilerek, biraz dikkat ederek olursa yani. Teşekkür ederiz.

Sonsuza kadar sizin,

TC Kültür ve Turizm Bakanlığı“

(P.S.: Bi de, yaz sonu dönüşte Rafet El Roman'ı da yanınızda götürebilirseniz gerçekten çok makbule geçer. Biraz da sizde dursun.)

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

paspatur said:

Zaytung

Yaklaşan Almancı Akını Öncesi Türkiye Bu Kez Gerçeği Açıkça Söylemeye Kararlı : “Sizde bizi sinir eden bişeyler var”

Yazın gelmesi ve okulların tatile girmesiyle birlikte Avrupa’dan gelecek olan gurbetçileri karşılamaya hazırlanan Türkiye, bu kez gerçeği tüm çıplaklığıyla dile getirmek için tek ses tek yürek oldu. Vatandaşlardan gelen yoğun talebi değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanlığı, senelik izinlerini Türkiye’de geçirecek olan gurbetçi vatandaşlarımıza yönelik hazırlanan bir bildiriyi bu sabah düzenlenen bir basın toplantısıyla duyurdu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı müsteşarı Ferit Kurtel tarafından basına duyurulan bildiride özellikle Almancı vatandaşlarımız muhatap alınırken, Türkiye’nin yıllardır ayıp olmasın diye açıkça dile getiremediği, içine attığı birçok mesele de samimiyetle dile getirildi.

İşte o bildiriden bazı satır başları:

“Değerli gurbetçi kardeşlerimiz, özellikle Almancılar,

Yıllardır yurt dışında, gurbet elde çalışarak ülkemize hatırı sayılır miktarda döviz kazandırdınız, kazandırıyorsunuz. Öncelikle bunun için bir kez daha teşekkür ederiz. Çok makbule geçti. Ayrıca şimdi artık pek bir anlamı kalmamış da olsa, senelerce sizin getirdiğiniz çikolatalar, walkman’ler, VHS videolar sayesinde birçok vatandaşımız da Avrupa’nın nimetleriyle ilk kez tanışma şansını yakaladı. Onun için de eksik olmayın gerçekten.

Bütün bunları söylüyoruz ki nankörlük ettiğimiz düşünülmesin. Bize kazandırdıklarınızın farkındayız, hakkınızı teslim etmiyor değiliz. Lakin şu var değerli Almancılar: Çok açık konuşmak gerekirse yani, nasıl desek tam da bilemiyoruz ama biz Türkiye’de yaşayan vatandaşlar olarak size epey bir süredir biraz gıcık oluyoruz. Açıkçası sizi pek sevmiyoruz, seviyor görünenler de yarı hor görme, yarı kıskançlık hissi içerisinde. Size tam anlatamıyoruz o hissi şu an... Bi görmemişlik mi desek, bi şey var sizde tam adını da koyamıyoruz. Neyse, durum bu yani. Şimdi yanlış anlamazsanız senelerdir içimize dert olan birkaç husus var onları dile getireceğiz:

Bir kere burada biz dururken, sizin istediğiniz gibi elinizi kolunuzu sallayarak seyahat edebiliyor olmanıza çok büyük gıcık oluyoruz. Göz var izan var, elimiz yüzümüz sizden düzgün. İki çift laf etmekse, muhabbetin kralı bizde. Hayır yani, sırf sizin yüzünüzden vize alıp Avrupa'ya gidebilsek bile bize de bir acayip bakıyorlar. Artık orada biz yokken napıyorsanız, Almancı olmadığımızı anlatmak için kırk takla atıyoruz.

Bir de o saçın sakalın, o kıyafetin hali ne öyle değerli Almancılar? Almanya’da kimse ikaz etmiyor mu sizi ‘Abi böyle olmaz, komik görünüyor’ demiyor mu? Sonra 'Vay efendim Türküz diye Müslümanız diye Alman bizi hor görüyor!’ Hadi Neonazisini falan geçtik ama yani normal Alman da haklı bir yerde arkadaşlar. Durmadan beyaz body’le, fener alayı gibi fosforlu spor ayakkabıyla dolanan adamı hor görmesin ne yapsın? Ki yani Almanlar büyük ihtimalle dünyanın en çirkin giyinen milleti, düşünün artık. Lütfen şu görünüşünüze bir çekidüzen verin yahu. Bak kaç nesil oldu, artık bunu da biz söylemeyelim size...

Aslında mesele cahil olmanız falan olsa neyse. Zaten bizim burada da o açıdan durum çok parlak değil. Yalnız sizde, artık nispeten daha iyi para kazandığınız için midir, Avrupa görmüş olmaktan mıdır nedir bir de lüzumsuz kibir gibi bir şey var o cehaletin üstüne. Esas ona çok gıcık oluyoruz galiba. Hele o kendi aranızda Almanca konuşurkenki ‘Batı Avrupa Medeniyeti benim omuzlarımda yükseliyor’ havanız yok mu, o iyice deli ediyor bakın. Bir de iki lafın arasına lüzumsuzca sokuşturduğunuz Almanca sözcükler var tabi. O ‘ah zoo’ ne gözünüzü seveyim? Kaç sene oldu, kaç sene dalga geçtik, hala anlamadınız.

Aksanınıza falan bir şey demiyoruz bakın. Hatta onda bir sevimlilik olduğu bile söylenebilir ama yani o aksanla şarkı söylemeye kalkmak? Ne olduğu da belli değil, arabesk rap map karışık bir şeyler. Bakın yıllar önce Cartel’i çıkardınız bağrınızdan. Biz de çok sevdik, bayıla bayıla dinledik söyledik, eyvallah çok teşekkür ederiz. Ama ondan sonra gelenlerin hali ne değerli Almancılar? Sizden görüp burada da MC Hüseyinler, Yaralı Staylalar falan türedi, yok yere Youtube’da aleme rezil olduk. Lütfen o işi de bırakın artık. Dikkat ettiyseniz İsmail YK konusunu hiç açmıyoruz bile. Çok ağır konuşacağız çünkü bir başlarsak.

Son olarak birkaç husus daha var onları da belirtelim hazır laf açılmışken: Birincisi o arabaların çoğunun kiralık olduğunu biliyoruz. Böyle şeylere hiç gerek yok inanın. İkincisi, anladık orada bira 1 euro bile değil. Napalım burada pahalı işte. Şimdilik aklımıza gelenler bu kadar. Umarız bizi yanlış anlamadınız, yani gelmeyin demiyoruz tabii yine gelin, ama bunları bilerek, biraz dikkat ederek olursa yani. Teşekkür ederiz.

Sonsuza kadar sizin,

TC Kültür ve Turizm Bakanlığı“

(P.S.: Bi de, yaz sonu dönüşte Rafet El Roman'ı da yanınızda götürebilirseniz gerçekten çok makbule geçer. Biraz da sizde dursun.)



Hahaha zaytun çok iyi ya.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...