Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

türkiye içi turistik yerlere ulaşım problemi


j_bLiND

Öne çıkan mesajlar

bir süredir deneyimledikçe sinirimi daha da bozan bir konu olan ören/gezi yerlerindeki toplu ulaşım sorunundan bahsetmek istiyorum. 

yaklaşık 4 senedir türkiye'yi gezmiyorum bi yer gördüğüm yok diye kendime hep dert ediniyordum. o zamandan beri kız arkadaşımla birlikte vakit buldukça gezmeye başladık sayılır ama şahsi bir vasıta olmadıkça hiçbir şey yapmak mümkün değil resmen. 

covid'den önceki yıl hattuşa'ya gitmek istedik, saat 6'dan sonra çorum'dan ören yerine dolmuş olmadığı için taksi tutmak zorunda kaldık. çorum dediğin zaten itin öldüğü yer. orada yapacak bir şey yok. oradan hattuşa'ya varınca önümüze gelen ilk motelde konakladık. peşimize bi taksici takıldı ve yerli halk bölgeyi arabasız gezeceğimizi duyunca çok şaşırdı. akşama doğru gezimizi bitirince çay içmek için bir otelciyle konuşurken artık backpacker yok çok nadir geliyorlar dedi. artık her şey turlarla yapılıyor. 

dışarıdan bakınca içinden çıkılamaz bir paradoksa giriyoruz, talep yok onun için servis yok. servis olmayınca talep yok. geçtiğimiz günlerde ıhlara vadisi'ne gittik, gidişimiz öğlene doğru oldu ama uzun uzun dolaştık ettik derken çıkışımız geceyi buldu ve koca yerde turistik alanda dahi konaklayacak bir yer yok, servis yok... resmen hayalet kasaba gibi ölü bi ortamda oturduk kaldık. 

daha önce çatalhüyük'e gitmek için araba kiraladık. çünkü başka bir şekilde gidiş yok. bunun için kafa yoran kişi ben olmamalıyım aslında, toplu ulaşım araçları 1 ay boş çalışmaya başlasa reklamı yapılsa günün her saatinde dolar sonuçta. sahil kentlerinde hiç bu problem olmuyor mesela, dolmuş iki kişi de olsa neredeyse aynı mesafe için hareket edebiliyor. 

konuyu gezdim tozdum'a açtım ama daha çok gezemedim tozakaldım konusundan bahsettim. that's the spirit

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

araç kiralıyoruz biz de hep. bi de gezi yerleri araç ağırlıklı olunca gittiğin yerde koyacak yer olmuyor falan. zaten ülkede doğru düzgün yol yok şehirler arası dışında. adam çok güzel mağara var gelsenize demiş ama ormanı buldozerle yarıp bırakmış. mağaraya bi geliyosun arabanın rengi değişmiş tozdan, 1km de park sırası olmuş yol kenarlarında. karadeniz, trakya, ege hepsinde yaşadık bunu.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

minibüs otobüs yoktur ama, gerçekten turistik bir yer ise mahallenizin civarındaki tur şirketleri vardır. antalyada günübirlik davraz kayak merkezine turlar vardı mesela. sabah git kay öğlen sucuk ekmek akşama doğru dön.

veya el mahkum seçeneği: gidilecek mekana en yakın minibüs/otobüs bulunur yolda inip bi 10km filan yürüyerek gidilebilinir.

istanbulda 15dk lık araç kiralama seçeneği var aslında. çok mekan gezdiydim o şekilde, taksiden ucuza geliyordu zamanında, şimdi ne oldu bilmiyorum.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Über mantığı o konuda daha iyi işliyor yurtdışında. Yeni bir yere geldiğinde şöför yerel halktan biri ise küçük ayrıntıları da veriyor sana. Önce buraları gez , sonra akşam şu bölgede güzel restaurantlar var falan.

Adamlar Karabükte kayak merkezi açıyor , 8 -16 arası merkez açık , minibüslerin çalışma saati 10 da başlatmışlardı. Yol kardan kapalı araçlar zor çıkıyor , kar küreme aracı yok . Piste pist düzeltici araç yok. Yukarı çıktık kiralık ekipman kalmamıştı. Bu kadar eksikle neden açmışlardı acaba

İleride gelişir inşallah

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ıhlara'da belediye otobüsünü beklerken bi teyze geldi torunuyla. orada doğup büyümüş teyze ama hiç ziyaret etmemiş vadiyi. "ben buralıyım desem benden para almazlar girerim de yaşlıyım" dedi. gençken de mi hiç gitmedin teyze diye sorunca o zaman da çocuklardan ahırdan başımızı kaldırıp vaktim olmazdı zaten dedi. ilk anda geçerli bir bahane gibi olsa da oturup düşününce aslında konunun öncelik meselesi olduğu öne çıkıyor. gezerken "ben bu civarda yaşasam her deliğine girip çıkardım" diye bi heyecana kapılıyorum. ama öte tarafta her hafta sıra düzenleyip birbirinin evinde dedikodu yapan anadolu insanının gündeminde dahi değil. ne açıdan tutsan konuyu üstüne makale yazarsın. torununa sordum sen gittin mi diye o da 1 kere gitmiş. en azından bir adım atılabilmiş iki nesilde hehe. 

"eğitim lazım eğitim"den öte insanların karnını doyurduğunu hissetmesi gerekiyor. kimse gezip görmek istemiyor. yeşillik bir yer gördü mü beyninde sadece mangal yapmak semaverde çay içmek imgeleri canlanan koca koca insanları daha eğitemezsiniz zaten. ama en azından doğa nasılmış, insanlar yaşamda kalmak için yahut kaliteli yaşamak için nelere çaba harcamış gibi soruları sorabilsinler diye hizmet edebilirsiniz. entel kelimesinin hâlâ hakaret olarak kullanıldığı topraklardayız yani. 

ve benim arabam falan olmak zorunda değil. belediyelerin işi bu beni ören yerlerine ulaştırabilmek. turist gelecek dönemler belli, mayısta başlatsınlar seferleri ekimde azaltsınlar. gelen gelsin ekime kadar. böyle gittikçe talep de artmayacaktır zaten.

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Haklısın j_blind. "eğitim" yorumum da yanlış anlaşılmasın, genelde oraya bağlanıp tıkanıyor konu bundan korktum. Ve bu tarz şeylerde çözüme azıcık bile katkım ne olabilir diye düşünüyorum ister istemez. 

Şu sıralar web development öğreniyorum. Bu konuda:

  • Türkiye'nin gezilip-görülebilir yerlerine dair sorunların ve çözümlerin girilebildiği bir site olsaydı
  • Bu sitede Türkiye'nin şehir ve ilçe düzeyine zoomlanabilen cicili bicili bir grafik üzerinden "turizm" odaklı sorunlarını ve çözümlerini oylayabilseydik
  • Bu sorunları sosyal medyayla rahatça paylaşabilseydik (share butonları vs)
  • Bu sorunların ne kadarının, ne şekilde çözüldüğünü kontrol edip sitede buna yer verseydik ve katkısı bulunanlara teşekkürde bulunsaydık

Acaba sorunun çözümüne katkımız olur muydu? Sorunları göz önüne sermek ve sosyal medyanın sürekli gündem değişiminden-kalabalığından kurtarmak için iyi olurdu gibi geliyor bana. Porfolyo geliştirmek için birkaç proje yapmam gerek. Bu gibi konularda fikir belirtirseniz yakın zamanda elimden geleni yaparım. Amatörlüğümden-vasıfsızlığımdan ötürü beceremezsem de yarı yolda birilerinden yardım alır tamamlarım bir şekilde. İnsanlara faydam olacak olması ve yaptığım işi portfolyoya koyabilecek olmak benim için yeterince iyi bir motivasyon. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...