Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

evlilik süreci tavsiyeleri


fresia

Öne çıkan mesajlar

Mesela benim ilişkimde çok küçük bi sorun oldu ortalarında, şeyi farkettim, herhangi bir anlaşmazlıkta ben haklıysam, argümanımı sunduktan sonra hatun özür falan dilemiyo abi, total silence. Böyle brooding bi sessizlik çöküyo o güne. 

Aşırı tilt olmaya başladım ben buna. Çünkü sorun bendeyse böyle elaborate özürler dileniyor, gönüller alınıyor.

Sonra her bu sessizlik çötügünde "E özür dilesene götlek?" dedim böyle bi 2 ay boyunca, artık şak diye dangalakalık yapılırsa.

Beta cuck da olmıcan yani gerektiginde ayagını yere basıcan, sonra norm oluyo negative traitler.

ZjEIyOk.jpg

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

6 dakika önce, Rewendor dedi ki:

Klişelerin klişe olmasının bi sebebi var, geçerliler çünkü. Eğer uzun dönemde dayanamayacağının sinyalini veriyorsa evet kaşe basmayı düşünebilirsin.

klişelerin klişe olmasının  nedeni geçerli olması değil abi. 

xunn’u da kesmeyelim adam evli ve tecrubeli. anlatsın ama o da aynı evde yaşayın ile işleri paylaşın minvalinde hiç kimsenin bilmediği şeyler yazıyor arada ama olsun

benim merak ettiğim mesela xunn, evlenmeseydiniz o imza atılmasaydı ikiniz arasında nasıl bir hayat devam ederdi ?

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi arada çok tatlı bi nuans farkı oluyor. Bizim bu forumdaki gibi bir sosyal kapitali olan, egitimli niche bireylerde evliliğe bi yukarıdan bakış var çünkü kafamızda eşleştirdigimiz şey baya tavukluk. Hatun seni kitliyo, sen hatunu kitliyosun çünkü iki taraf da karsısındakini kaptırmak istemiyor, subtext hep "Başkasına gitmesin." özgüvensizliği.

Ama böyle olmak zorunda değil. Bizim için bi demonstrasyon, birbirimize bi gesture mesela. Çalışırken, oyun oynarken yalnız oldugumuzda, beraber birşey yapmasak bile varlıgını aradagını hissediyorsun. Bak boşluk doldurmak demiyorum, boşluk varsa o bireyde. Ben yalnız bekarken de mutluydum, ama o yanımdayken hala yalnız ve daha mutluyum. Çünkü birlikte birbirimizin yalnızlıgına saygımız var. Varlığı o kutsal "Me time"'ı bozmuyor, o zaman istiyorsun zaten. Bak 8 yıldır beraberiz, hala "hadi biraz da benimle ilgilen, kitabı bırak, çizmeyi bırak, çık oyundan" duymadım, çünkü hatun da kendi içindeki bi boslugu benimle doldurmaya calısmıyor.

Evliliğin ilişkiden farkı yok dersem pek dogru olmaz, var çünkü. Bi ciddiyet ve totalite farkı var sanırım. Kesinlikle herkese göre değil, çünkü "Artık gözüm birini aramıyor." diyosun, ama açık açık da "Vurulursam kusura bakmıcan kanka" da diyorsun zaten equilibrium bozulmuş oluyor. Şimdi bunu yakalamak zor, rare ama o yüzden güzel.

Exclusivity her zaman birşeyin değerini arttırıyor dünyaya karşı. Evlendiğimden beri o kadar çok kadın asılıyor ki aşırı komik. Çünkü exclusivesin olm, degeri birden arttı sana sahip olmanın. Aradaki fark içinde birşey sana "You want to sustain and nurture this long term." diyo, evleniyosun. Arada aksiyon, aktivite, hobi gibi farklar yok, renk farkı var.

I like you enough to not fuck all kinds of pussy. diyosun, hosunuza gidiyo.
 

 

“The point of marriage is not to create a quick commonality by tearing down all boundaries; on the contrary, a good marriage is one in which each partner appoints the other to be the guardian of his solitude, and thus they show each other the greatest possible trust. A merging of two people is an impossibility, and where it seems to exist, it is a hemming-in, a mutual consent that robs one party or both parties of their fullest freedom and development. But once the realization is accepted that even between the closest people infinite distances exist, a marvelous living side-by-side can grow up for them, if they succeed in loving the expanse between them, which gives them the possibility of always seeing each other as a whole and before an immense sky.”

― Rainer Maria Rilke, Letters to a Young Poet

xunn tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

38 dakika önce, xunn dedi ki:

Mesela benim ilişkimde çok küçük bi sorun oldu ortalarında, şeyi farkettim, herhangi bir anlaşmazlıkta ben haklıysam, argümanımı sunduktan sonra hatun özür falan dilemiyo abi, total silence. Böyle brooding bi sessizlik çöküyo o güne. 

Aşırı tilt olmaya başladım ben buna. Çünkü sorun bendeyse böyle elaborate özürler dileniyor, gönüller alınıyor.

Sonra her bu sessizlik çötügünde "E özür dilesene götlek?" dedim böyle bi 2 ay boyunca, artık şak diye dangalakalık yapılırsa.

Beta cuck da olmıcan yani gerektiginde ayagını yere basıcan, sonra norm oluyo negative traitler.

 

Abi alakasiz olabilir, farkli olabilir, senin durumunda uygulanamayabilir vs ama ben benzer bir sorunlar karsilastim. Sonunda soyle astim. Aldim karsima ve ozur dilemenin ne oldugunu neden gerekli oldugunu anlattim. Hatta Sex Education dizisinde elemanin annesi mi ne ozur dilerken anlatiyordu bir yerde toplumun iliskilerinin saglikli devam etmesinde onemli bir yeri vardir vs diye. Orayi da gorsel bir egitim hedesi olarak ekledim. Sunu farkettim, kiz gercekten bunun farkinda degilmis. Cok ilginc yani, ozur dilemenin bir islevi olduguna inanmiyormus vs (tabi kendisinden dileniyorsa verdigi his hosuna gidiyordur sfsdf).

 

Ilerleme saglandi ama bu konuda. Cocuga anlatir gibi anlatip ogretince bircok sey degisebiliyor. Cok sacma ama gercek. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

9 dakika önce, cicibeybe dedi ki:

 Sunu farkettim, kiz gercekten bunun farkinda degilmis. Cok ilginc yani, ozur dilemenin bir islevi olduguna inanmiyormus vs

Ilerleme saglandi ama bu konuda. Cocuga anlatir gibi anlatip ogretince bircok sey degisebiliyor. Cok sacma ama gercek. 

AZHASHDAHSDA hiç özür dilemesine gerek olmamış demek ki sana varana kadar sdfs

yalnız karşındaki "çocuğun" da seni sabırla dinlemesi gerekiyor, dinleme motivasyonu için de "dinlemezsen boşanır başka pusileri kovalarım sen de kıçüstü oturursun burada" gibi gizli bir kozun vardır diye düşünüyorum... o mesaj verilmiştir...

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

5 dakika önce, cicibeybe dedi ki:

Abi alakasiz olabilir, farkli olabilir, senin durumunda uygulanamayabilir vs ama ben benzer bir sorunlar karsilastim. Sonunda soyle astim. Aldim karsima ve ozur dilemenin ne oldugunu neden gerekli oldugunu anlattim. Hatta Sex Education dizisinde elemanin annesi mi ne ozur dilerken anlatiyordu bir yerde toplumun iliskilerinin saglikli devam etmesinde onemli bir yeri vardir vs diye. Orayi da gorsel bir egitim hedesi olarak ekledim. Sunu farkettim, kiz gercekten bunun farkinda degilmis. Cok ilginc yani, ozur dilemenin bir islevi olduguna inanmiyormus vs (tabi kendisinden dileniyorsa verdigi his hosuna gidiyordur sfsdf).

 

Ilerleme saglandi ama bu konuda. Cocuga anlatir gibi anlatip ogretince bircok sey degisebiliyor. Cok sacma ama gercek. 

Abi aynısı, burada böyle kısa yazdım da benim de özür dilemediği zaman beynimde olusan matematiği önüne dökmem gerekti. Ona samimiyetsiz geliyodu mesela. "Özür küçük de olsa sebep oldugum hasarı degistirir mi? Sadece kendimi aklamak gibi geliyor." gibi bir kafadaydı. Bazen "Ha tamam." diyodu somurtup sadece, bunu şey sanıyordu "Ben Ha tamam diyerek hatamı kabul ettim işte." Ulan benim beynimde gerçekleşen şey bu değildi diyorsun. Disconnecti çözmek ikinizin de sorumlulugu, "Git ve çözmeden gelme" de yapamazsın yani. Çünkü ikiniz de birbirinizin koruyucususunuz. Ben deadline'a yetişmeye calısırken ben istemeden masaj yapmaya gelir mesela kollarıma. Ben ona çay getiririm çalışırken, istenmeden yapmanın tadı birşeyleri çok farklı, "You are in my mind, i have a self assigned responsibility to watch over your overall well-being." diyosun blessed bi hayatınız oluyor.

Baya flowchart falan yaptım. Bak kimse için yapmam ha o yüzden deger demonstrate ediyosun. Kırıcaksınız birbirinizi bu kacınılmaz, nasıl kırdıgının contexti farkeden şeyler. Intent herşey olabiliyor birden. Farkında olmadan, düşüncesizlik, sabırsızlık, tahammulsuz bir gün, bunlar hep okey.

Resentment okey değil, beraber yasadıgın bir insana unresolved negative şeyler hissetmen okey değil. Bazen bi tavır sergilemişim çok çok sert mesela, farketmiyorsun abi. Oluyor hep.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1 saat önce, Rewendor dedi ki:

Sizin durum farklı. Siz evlenmeden önce çok uzun süre birlikte yaşamışsınız. Aynı ev patlatıyor evliliği. Mesela iyi arkadaşlarınla da eve çıkma derler, çünkü beraber yaşamak ayrı bir meziyet, ve uyumsuzluk olursa insan ilişkilerini çok ciddi zedeleyebiliyor.

Çoğu çift düğün sonrası aynı evde yaşamaya başlayınca uyumsuz olduğunu o anda fark ediyor, sonra da dananın kuyruğu kopuyor. Önceden denemeleri lazım, ama klasik Türk kültür yapısında bu çoğu yerde tabu.

Nope... İnsanın değişebilen bir varlık olduğunu unutuyonuz. Gelir düzeyi, hayattan ve evlilikten beklentiler, hobiler... Her şey değişebiliyor. Aynı evde yaşamak da her şeyi göstermiyor. 5 yıl boyunca "Oha 10 numero 5 yaldız hatun bulmuşum. Yuppiii" derken bir anda "Nooluyo lan? Bu kim?" diyebiliyorsunuz.  Aynı evde yaşamak ya da yaşamamaktan bağımsız bir olgu bu. 

Ha bu son derece normal. 5 yıl önceki halinizle şu anki halinizin aynı olduğunu düşünmediğinize eminim. E karşınızdaki insanın değişmesi de çok normal.

Evlilikler futbolcu kontratı gibi olsun. 4+1 yıllık. Bonservis olarak eşinizin ailesine Holosko + bir miktar para verin ? 4 yıl bitince karşılıklı olarak +1 yıl uzatın. Baktınız hala mutlusunuz tekrar 4+1 yıllık sözleşme yaparsınız.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2 saat önce, xunn dedi ki:

Kesinlikle öyle ve ben anında söylüyorum "Şişt sen benden şunu isterken böyle bi garip bi tonla söyledin. Hayırdır? Kendimize gelelim pls."

Küçük gibi görünse de şu önemli. "Neyse şimdi laf etmiyim" diyip içine attığında sonradan daha fena çıkaibliyor.

Evlilik birinin digerine tabi olması degil. Birbirinin kişisel alanlarına saygı duyma zorunluluğunu ortadan kaldırmıyo da. Bunun bilincinde olabilmek şart.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Aceace

Abi bak bu tam bad science. Sadece tek bir insanla evliliğin yüzünden bütün concepti şekillendiriyorsun, kötü istatistik gibi. Hiçbirşey tabii ki aynı kalmıyor bu arada olm, yavaş yavaş büyüyo işte, sorunlarınız da yaşınızla orantılı oluyo. Bizim şu an en büyük sorunumuz çıkacak bir soruna hazırlıklı olmak için birikim mesela. Ama bu bi "ilişki sorunu" değil, gayet binary metric bi sorun. Utilitarian çözümleri olan, birbirimize tavrımızı adjustlamamız gereken bir sorun değil.

Ben yanlış anlamadıysam sizdeki sorun şunlar olabilir;

a- Parayla sevgiyi line-up eden bir basic bitch.
b- Kendi hayatının maddi kontrolünde olmaman karakterinle ilgili eleştiriye yol açtı onda. 

c- Sıkıntı işsizlik değil işsizlik sürecinde verdiğin eforu yetersiz bulup karakterine resentment.

Benim de böyle paralize eden pc karsısında oturup yıllarımı harcadıgım bi depresyonum oldu yani, o sürede ben bekardım sadece. Eminim dısarıdan bakıldıgında "Sorumsuzluk" gibi gözüküyor olabilirdi de. Genelde çok sever upper middle class ailelerin upper middle class cocukları böyle yakıştırmalar yapmayı mesela. Uni döneminde bunlardan gırla gördüm, sen ailenle yaşamak zorundasındır çünkü baban 2. ailesiyle sürterken her nasılsa nafakaya parası yoktur bütün maddi sorumluluk sendedir ama okulu yeni terketmene ragmen tradecraft yoktur henüz ne yapacagını kestirmek için bile yıllar gerekebilir yani. Ama hanımefendiler ailelerinin tuttugu ogrenci evinden seni eleştirebilecek moral otoriteyi kendilerinde görürler ve bir yandan da sana babalarını falan eleştirirler bir yandan "Tamam bütün ihtiyaçlarımı karsılıyo ama-" vs.

Şey bir argüman ama, e git bi kafede çalış ak? Hah tamam çalışmıyosan ne iş olursa yaparım değilsen, demek ki sıkıntı sadece işsiz olmak değil bir de psikolojik bir yanı var, o explorelanabilir. Sonu yok ama onun ve tatmin eden bir cevabı da yok.

Takıl abi işte, o hatun eşsiz değil, benim eşim de eşsiz değil, ben de değilim. Bir ton şahane insan var olm. Evlen, evlenme, önemli kararlar değil bunlar. İstediğini yaptıgın sürece okey hepsi.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

49 dakika önce, fresia dedi ki:

evliyken yapılan eskiden kalan karşı cins arkadaşlıklara ne diyorsunuz

kadınları bilmiyorum ama

bir erkek beğenmediği kızla konuşmayı sürdürmez gibi geliyor bana

abi bu nasıl soru ya. gerçi topiğin çoğu böyle de. evlenince sadece arkadaşım olan kız arklarımla görüşecek miyim diye paticiğe sormak nasıl bir kafa anlamadım.

paticikteki yıkık evlilere sora sora evlilikle ilgili her şeyi böyle bi sisteme oturtamazsın ki. üç yüz bin tane falan değişken var arkadaşlarınla ilişkinde. onu geçtim sen arkadaşınla görüşmek istiyor musun istemiyor musun bunun cevabını biz nasıl verelim? böyle bi soru sorduğuna göre ya istemiyorsun zaten ya da daha evlenmeden eskiden kalma arkadaşınla görüşüp görüşmeyeceğinin kararının senden çıktığını söylüyorsun. ister görüşürsün ister görüşmezsin? evliliğe nasıl bir bakış açısı zerkedilmişse içine eski arkadaşlarım nolacak diye paticiğe soruyorsun. biraz bi silkelen.

49 dakika önce, fresia dedi ki:

bir erkek beğenmediği kızla konuşmayı sürdürmez gibi geliyor bana

sonra da şu cümle imdada yetişiyor. neresinden tutayım bilemiyorum. arkadaşlık adı altında kızlarla bütün ilişkileri bir gün seksleriz diye mi kuruyordun? e öyleyse niye arkadaşlıklarına devam etmeyi dert ediniyorsun? tipini beğenmedin diye muhabbeti kesiceksen zaten arkadaşlık değilmiş ki o? sevişemeden başkasıyla evlendiğin potansiyeli artık bitmiş bir kızmış senin için zaten görüşmenin bir anlamı yok ki.

bu nasıl bir enkaz ya. çıkamadım içinden.

Black-ice tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

4 dakika önce, Black-ice dedi ki:

abi bu nasıl soru ya. gerçi topiğin çoğu böyle de. evlenince sadece arkadaşım olan kız arklarımla görüşecek miyim diye paticiğe sormak nasıl bir kafa anlamadım.

paticikteki yıkık evlilere sora sora evlilikle ilgili her şeyi böyle bi sisteme oturtamazsın ki. üç yüz bin tane falan değişken var arkadaşlarınla ilişkinde. onu geçtim sen arkadaşınla görüşmek istiyor musun istemiyor musun bunun cevabını biz nasıl verelim? böyle bi soru sorduğuna göre ya istemiyorsun zaten ya da daha evlenmeden eskiden kalma arkadaşınla görüşüp görüşmeyeceğinin kararının senden çıktığını söylüyorsun. ister görüşürsün ister görüşmezsin? evliliğe nasıl bir bakış açısı zerkedilmişse içine eski arkadaşlarım nolacak diye paticiğe soruyorsun. biraz bi silkelen.

sonra da şu cümle imdada yetişiyor. neresinden tutayım bilemiyorum. arkadaşlık adı altında kızlarla bütün ilişkileri bir gün seksleriz diye mi kuruyordun? e öyleyse niye arkadaşlıklarına devam etmeyi dert ediniyorsun? tipini beğenmedin diye muhabbeti kesiceksen zaten arkadaşlık değilmiş ki o?

bu nasıl bir enkaz ya. çıkamadım içinden.

benim düşüncem belli iş arkadaşlığı dışında yalan

bunu sormadım ki ben "kız arklarımla görüşecek miyim"

sizin kendi görüşünüzü sordum

"tipini beğenmedin diye muhabbeti kesiceksen"

baştan arkadaş olmaya çalışılmadığından bahsettim

 

ben eşim olacak kişinin de erkek arkadaşlarıyla muhabbet etmesini, dertleşmesini sorun etmeyecek kadar geniş değilim zaten o ihtiyacı onlarda buluyorsa sorun vardır

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...