Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Süper Lig 10. Hafta: Galatasaray - Basaksehir | 4 Kasim Cuma - 20.00


valequenta

Öne çıkan mesajlar

calimero said:

Gs'nin bu sezon doğrandığı falan yok.

Bir tane maç saymışsın 1 tane kırmızı kart aleyhinize verilmiş (Hakem görmemiş olabilir vs hatırlamıyorum maçı) ve hamzayı göndermişsiniz (ki diyorsun ki bak sezon başı gönderilmeliydi. Neden abi? adam sizi şampiyon yaptı, yönetim transfer yapmadı kendini siper etti. Oynattığı topu beğenmiyorum dersin eyv da yani şampiyon olmak istiyorsan adam sizi şampiyon yaptı leş kadroyla. sırf yönetiminize uymuyor elit değil diye gönderdi yönetim. bak bursaspor'u da nereden aldı potaya soktu tekrardan. tabi sizin kararınız ama ben gs taraftarındaki bu olayı anlamıyorum. hamza şampiyon yapar gitsin de gitsin, burak gol kralı olur gitsin üstüne para verelim de gitsin. Yani kırmızı kart konusuna gelirsek demek ki olay kırmızı kart ve yenilgi değil hamza'nın gönderilmesi onda da suçlu yönetim, hakem falan değil.


Hamza leş kadroyu falan şampiyon yapmadı. O sezon kadroda Melo ve Bruma vardı ayrıca Sneijder en formda sezonlarından biri geçirmişti. 2015 yazında Melo'nun yerini doldurmaması, Sabri'nin sözleşmesini uzattırıp transfer yaptırmaması ve takımda kanat yokken Bruma'yı kiralatıp sol kanatta 90 dakika Yasin'i oynatması yüzünden sezon başı gönderilmeliydi diyorum. 2015-16'daki abuk subuk kadroyu ancak Hamza yönetebilirdi çünkü takımı kendi o hale getirmişti. Dolayısıyla Rize maçından sonra gönderilmesi yanlıştı yani zamanı yanlıştı. O kadroyla kimsenin başarılı olamayacağı belliydi. Ayrıca bir kırmızı kart demişsin de hakemin saçma sapan kararı yüzünden verilen ikinci sarı karttan atıldı oyuncu ve eksik kaldık. Ayrıca oradan kullanılan serbest vuruşla yedik golü. O maç yüzünden takım ligden koptu ve hala önemsiz bir karar diyorsun. Mesela Trabzonspor maçında Beşiktaş doğransa ve puan kaybetseydi iki hafta üst üste puan kaybı takımı olumsuz etkilemez miydi?

İlk başta yazdığın Galatasaray'ın bu sezon doğrandığı falan yok cümlesi herhalde yanlış yazılmış. Aksini düşünmek bile istemiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Geçen sene GS 6. sıradan daha geride tamamlamadıysa bunun sebepleri

%60 Muslera
%20 kalan 24 oyuncunun kombine çabası
%20 Hakem kararları

Sezon sonlarına doğru şarampole yuvarlanmaktan hakem tesiriyle kurtulduk birkaç maçta, o yüzden hakeme laf etmeye hakkı olmamalı GS'linin geçen sezon için. Zaten hakem sezon başında 2-3 maç biçerse de şampiyonluğu kaçırırsın, 3. olursun. Tutup o noktadan tepetaklak orta sıralara gidiyorsan orada hakemden şikayet etmelik bir durum kalmıyor.

Ha bu sezon da Beşiktaş çok faydasını görüyor, o ayrı :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gs'nin bu halde olmasinin hali ne hamza ne aysal ne dursun ne terim

yillardir rakip takim gudumlu medyanin kiskirtmasiyla en formda en iyi oyunculari dislayan, takimdan gonderilmesine goz yuman taraftar. keita'ya yaa iyi de huyu kotu aslinda dendi, melo ayni sekilde.

baska takimin cirkef oyuncusu olunca takimin sembolu haline getiriyorlar lol. kaldi ki bana gore bu ikisi cirkef bile degildi hirsli ve ruhunu ortaya koyan oyunculardi. biz de cok asaletli oldugumuz icin bunlari gonderdik, yerine yan gelip yatarak milyonlar kazanan bi futbolcu toplulugunu takimda tuttuk.

ha bir de futboldan anlamayan bi kisim insan melo gitsin ya nolcak yenisini aliriz demisti. nah aldiniz iste. ayni sey muslera icin de soylendi para verirlerse satalim nolcak forvet lazim diye. iyi kaleci degil diyen oldu. bu adamlara cihaz takip futbol yorumu yaptiklarinda sok vermek lazim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"belediye" şu an en iyi yönetilen klüp. geleceğini düşünenlerin feyzalmaları lazım. ancak gümüşdağ o self-made ayaklarını bıraksın. maddi disiplin ve hoca istikrarı takdir edilesi ama bu kadar nemalanılmışken kapalı kapılar ardında en şüpheli işleri yapmadıklarını varsaymak saflık olur.


beşiktaş içerde dolu veya doluya yakın tribünle oynuyor. 20% kapasitede çalışan stadlardan vodafone arena'ya geçen hakemler kilitlenip kalıyor. başka yerlerde de aynı havayı solusalar hem baskıya alışkanlık olur hem de standart büyük takım kayırma tarifesi kamuoyunu hoşnut tutar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Başakşehir iyi yönetilmiyor ki, yönetmeye gerek duyacak bir yapı yok çünkü sdafsd

Başakşehir'in sportif faaliyetlerinin tamamı Avcı'ya bağlı ve son kararı onlar veriyor.

Ürün satmıyorsun, gelir gider dengesini ip üstünde yapmanı gerektirecek bir kadro yapısı yok. Senden o kadroları isteyecek taraftar yok, beklentiye girip hedef yükseltmeni gazlayacak kitle yok vs...

Avcı +/- tablosunu kendine verilen bütçeye göre denkliyor, yöneticiler gerisine karışmıyor olay bitiyor.

Adamlar sene başı 5 adama 1.2 milyon euro bonservis ödemesi yaptı. Bunlardan biri o gün büyüklere gelse burun kıvrılacak ve hiçbir kulüpte direkt oynatılmayacak ama şuan ne çocukmuş yaauuvv denilen Cengiz Ünder.

Perbet'i sattılar 1 milyon euroya adamlar transfer dönemini nötr bütçe ile bitirdi resmen, kendi kendilerini finanse ettiler.

O transferler ile takımın açık gediği kapatıldı ve halleri ortada. Bunları ekonomik kriz var, transfer yapmak kolay değil lololo'su yapan üç büyüklerin "KULÜBE"sine yapsan 1000 tane laf yersin.

Yöneticisinden tut medya sorumlularına kadar algısıyla, geliriyle gideriyle reklamları ile uğraşmak zorunda kalırsın vs... gider de gider.

Bu ülkede iyi yönetilen takım halen yok, iyi yönetilmeye çalışılanlar var. Başakşehir çok iyi bir yapısı olan, kendi halinde bir takım sadece.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dinamikler tabii ki farklı. marifet saymayabilirsin ama kıyasla iyi olan hususlar ortada. maddi sorumluluktan muaf idame edebilecekleri, popülizm ile günü kurtarabilecekleri bir düzen yok. sportif kararın "gerçekten" td veya sportif direktöre ait olması bizde sık görülen bir şey değil. uzun vadede nadir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yok ben zaten aşırı takdir ediyorum. Ama yöneticilik başarısı yok üst kademede onu söylemek istedim. Kulüp, yönetilmeye gerek duyulmayacak bir yapıya sahip ve sportif direktörlük görevlerini aynı anda yürütebilen bir TD tarafından çok rahat bir şekilde idame ettirilebiliyor.

Avcı = Başakşehir/IBB

Kulübün 10 senelik tarihi direkt bu yani, olmadığı tek dönemde adamlar küme düştüler.

Burada zaten ortada böyle bir yapı varken Abdullah Avcı'nın ne kadar mükemmel bir futbol adamı olduğunu kabullenmemekte saçmalıktır.

Hani sadece TD gözüyle bakmıyorum ben ona, kusursuz bir spor yöneticisi aynı zamanda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben bir takimin belli adamlara muhtac olmasini sevmiyorum.

Bakin futbolda sikinti olan mantiklardan biri su: Bir futbolcu iyi performans gosteriyor 2-3 yil, hersey super. Ama ondan sonra dususe gecince veya artik yaslaninca hala sozlesme imzalaniyor, takimda kalmasi isteniyor. Taraftar anlamsiz bir duygusal bag kuruyor cunku. Doruk Melo demissin. Melo GS'den gittiginden beri top oynadi mi cidden? Hani adami GS yollar adam hala takir takir oynuyordur hakliymissin derim.

Ancak Melo'nun GS'de omru bitmisti. Futbol takimlari cycle gibidir, 2-3 yilda bir yenileyeceksin. Ayni adamlarla 5 sene gidemiyorsun, takim 4 senede 3 kez sampiyon olmus Sneijder Melo Burak Selcuk. Eh artik reset atma zamani gelmis demektir.

Yahu Real Raul'u yolladi zamaninda. Neden? Vefasizlik mi yapti. Adam Real tarihinin en onemli isimlerinden. Pasa pasa yolladilar. Sanki bedavaya mi oynadi da vefa konusuldu. Artik Real seviyesinde olmadigi dusunuldu yollandi. Keza Casillas. Ama Real gidip yerine koyabiliyor GS her sezon yerinde sayikliyor.

Melo bulunmaz hint kumasi degildi ve degil. Takimla uyumu harikaydi, gorevini yapti, parasini aldi, takimi sampiyon yapti. Bu gayet yeterli ve normal. Sonra onune bakacaksin. 3 sene her yaz takim Melo ile ugrasti. Yok mu kardesim baska adam.

Sneijder mevzusu ayni. Senede 5 milyon Euro veriyor klup buna. Hani Sneijder'in performansi. 2 senedir ayakta kalacak hali yok. Gelip iyi performans gosterdi diye onundeki 3-4 seneyi niye ipotekliyorsun kardesim. Senelik 5m butce ile kimleri getirirsin.

Sistemin iyiyse klubun iyi yonetiliyorsa gelen adam eskisini aratmaz ki boyle olmali. Besiktas gucsuzlesir dedik ama su an gecen seneden kotu degil. Gomez - Sosa gitmesine ragmen. Aboubakar daha iyi mi Gomez'den. Tabii ki degil. Ama sistem su anda onu kaldirabiliyor.

Senin takimin ise belli adamlara o kadar bagli oluyor ki - onlarin performansi iyiyse o sene sampiyon yoksa 8. oluyorsun. Boyle sacma is olmaz.

Muslera konusunu ile defalarca soyledim. Eger Galatasaray gibi dunyanin top olmayan ama 2. tier olan takimlarindan birinin en degerli ve en iyi futbolcusu kalecisi ise burada bir sikinti var demektir. Bu durumda luks kacar ve sen bunu iyi para satabiliyorsan satarsin, o parayla takimi toparlarsin.

Burada sikinti gelen paralarin zaten duzgun yonetilmiyor olmasi. Onlarca defa diyorum Turkiye'de transfer isi berbat yapiliyor ve en berbatini da bizim klup yapiyor. FT ilk geldiginde adamlarin yarisini kendi getirmedi o takim son yillardaki en iyi topu oynuyordu. FT kendi getirseydi ne olacagini ve sonra ne oldugunu biliyoruz.

Bu takimin Drogba'lara Sneijder'lere ihtiyaci yok ama Elmander'lere ihtiyaci var. Ama bu demek degilki adamla omur boyu sozlesme yap. Gidersin 2-3 sene maks adamdan verimi alirsin sonra tesekkur edip yollarsin. Gidersin yenisini getirirsin. Bunu yapamiyorsan basarisizliga mecbursun.

Galatasaray 2002 de kadrosu dagilmasina ragmen ertesi sene bu kadar kotu olmadi. Gitti sampiyon oldu CL'de ceyrek finali ucundan kacirdi. Takimda Fleurquin'ler Perezler Victorialar vardi. Ama basta Lucescu vardi iste.
Bir futbol takiminin en onemli seyi teknik direktorken Galatasaray uclarda geziyor. Ya FT olacak ya da Hamza da olur Riekerink de farketmez. Simdi Riekerink gider Kadikoy maci sonrasi FT gelir.

Galatasaray spor klubunun basarili olmasi icin Fatih Terim, Abdurrahim Albayrak veya 2-3 futbolcuya bu kadar bagli olmasi beni rahatsiz ediyor. Tum bunlar klubun yillardir ne kadar boktan ve sistemsiz yonetildiginin kaniti. Ama takim birsekil buyuk oldugundan yukarilarda oluyor - oluyordu ki gecen sene ki rezillige kadar. Bu senede dususteyiz bakalim.

Kaldi ki su reset olayina bir de isin basari acligi boyutunu ekleyelim. 4 senede 3 kez sampiyon olmus bir takimin motivasyonu obur sene ayni olmayacaktir ki istisnasiz tum spor dollarinda motivasyon herseydir. Leicester'in basarisi burdan gelir, 108 sene sampiyon olmamis Cubs o yuzden son saniyeye kadar kicini yirtar. (Ha MJ gibi sacma sapan bir adamin olur adam hala Hall of Fame konusmasinda ortaokulda neden hala takima alinmadigindan bahsediyordur - herifin tum hayati birseyleri kanitlamak uzerinedir onu anlarim)
Ama ac olmali futbol klupleri. Ac adamlari getireceksin basari isteyen.
O Hagi iyi futbolcu olmasina ragmen Avrupa'da basarisi olmayan Hagi'ydi. Kac yasinda hirsindan kirmizi kart gormustu finalde. Keza hocan basariya ac hocaydi. Bunlar hep isin motivasyon tarafi.

O yuzden ben takimi yaslanmis, belli basarilari kazanmis adamlarla doldurmayi sevmiyorum. Tecrube onemlidir, ama burada denge cok onemli. Van Persie, Drogba gibi adamlar bu ligi nispeten cok daha az sallarken, Kuyt gibi adamlar yine gotunu yirtar. Burada futbolcuyu ona gore sececeksin. Bu herkes icin boyle demek degil elbette ama transfer isi cok onemli bir is. Ama bu isin sistem dahilisinde olmasi gerekir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

o kadar wot yazıyorsun da abi kendin inanıyor musun ?

2-3 senede bi kadro değiştirilmeli diyorsun. iyi güzel ama galatasaray'da ne zaman gitmesi gerekenler gitti kalması gerekenler kaldı ?

burak 2 sene top oynamadı. ite kaka anca gitti. sabri 10 senedir sağ bek. serdar aziz'e 2m verilirken hala semiş oynuyor. ortasahada lobici selcuk senelerdir top oynamıyor. basında tek bir eleştiri yok adama. yerli övücülüğü devam.

tabiki bu takım sneijder'e muslera'ya muhtaç. şuan sneijder'in ölüsü kadar oyun zekası olan adam yok takım. bi tane tek pas yapabilen ileriye akıllı oynayabilen adam yok. sneijder gitsin onun yerine selcuk mu oynasın ? komik olmayın abi. bu takımı şuan başakşehir'den ayıran tek şey sneijder muslera poldidir. onun dışında anadolu takımı kadrosu net.

yapılan işler yanlış olduğu için giden melo dert oluyor. gitmesi gereken adamlar oynadığı sürece sneijder gibi adamları eleştirmeyin bile. isterse sahada otursun götünü kaldrmasın.

bu takımdan aydın yılmaz'ı umut bulut'u yılların uğraşları sonrası gönderdi anca taraftarlar. o yüzden galatasaray tek topçuya muhtaç mı demeyin. gayet muhtacız.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi o yazidan bunlari mi cikariyorsunuz cidden anlamiyorum. Ben sanki Buraklar Selcuklar kalmali mi demisim Sneijder ile ilgili konusurken.

Kadro 2-3 senede bir yenilenir demek zaten Burak'la Selcuk'la 4 er yillik bilmem kac milyon euroluk sozlesme imzalamazsin demek. 20 yildir Sabri'yi takimda tutmazsin demek. Yazdiklarimdan bunlar cikmiyor mu anlamiyorum.

Ise daha yukaridan bakiyorum ben. Sneijder degildir Galatasaray'in gelecegi, Drogba degildir. Takimlari 2-3 senelik periyotlara gore kurmak gerekir. CL'den bir miktar para gelince bunun 6 milyonunu 1,5 yilligina gelen Drogba'ya degil, Sneijder'e 5 yil boyunca yillik 5 milyon euro degil. Boyle klup filan yonetilmez.

GS'nin gidip Serdar Aziz'den baska adam bulamiyor olusu zaten felaket onu belirtimisim ki. Yani Sneijder olmasin Serdar olsun Selcuk mu olsun dedik. Bu paralarin duzgun kullanilmasi/harcanilmasi bir plan dahilinde olmasi lazim.

Basariya ac, dinamik 2-3 sene seni goturebilecek kadro kurabiliyor musun kuramiyor musun, bunu zamani geldiginde yenileyebiliyor musun yenileyemiyor musun butun olay bundan ibaret.

GS Sneijder'e bagli olmasin demek Selcuk'a Umut'a bagli olsun demek hic degil. Gayet acik ne yazdigim. Bu adamlari gonderememek bir beceriksizliktir ve kontratlar sonucudur. Bak mesela Fener'e. Cogu oyuncuyu zarar etmeden yollayabilmistir, bu yonetim basarisidir. Biz de ise cidden boyle bir ornek yok.

Ama Sneijder konusunda GS taraftarinin genelinin bu kadar kor olmasini anlamiyorum. Adam cidden ayakta bile duramiyor ama varsin gotunu kaldirmasin oluyor. Oburlerinin boktan oynamasi yillik 5 milyon euro alan Sneijder'e de boktan oynama hakkini vermez. Anlamak guc.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sunucu Nebil Evren'in 'Sabri Sarıoğlu 59 kez topla buluşmuş' sözleri üzerine “Sabri’nin en çok pas aldığı maçı oynaması normal. Zaten amacımız, Semih’in Sabri’ye paslarının çoğalmasıydı. Galatasaray’ı sahanın çeyreğine sıkıştırıp orada baskı yapmak istedik.”

A.Avcı açıklaması.

Verin Sabri ve Semih'e 2'şer sene daha sözleşme.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sotto said:

Muslera konusunu ile defalarca soyledim. Eger Galatasaray gibi dunyanin top olmayan ama 2. tier olan takimlarindan birinin en degerli ve en iyi futbolcusu kalecisi ise burada bir sikinti var demektir. Bu durumda luks kacar ve sen bunu iyi para satabiliyorsan satarsin, o parayla takimi toparlarsin.


wot yazmışlar görmemişim.

Yukardaki kısım haricinde tamamının altına imza atarım. Muslera'yı satamazsın. Daha önce 5 defa yazdığım şeyi tekrar yazmıcam.

Takımdan 24 kişi satılsın çıtım çıkmaz. Muslera satılırsa Galatasaray Bursaspor tier bir takıma dönüşmüş demektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Galatasaray nasıl tier2 takım oluyor ya :(

Maks 3, o da belki.

TR'de temel sorun halen bu. Kendi tuttuğu takımı zirvelerde, zirve değilse bir tık altında görüp tabiri caizse olayı sürekli dev aynasında yorumlamak.

Ya her şeyi geçtim bir kere dünyada baş altı takımların bütçelerine ve bütçe kontrolüne, ona oranla kazandıkları hem sportif hem de sportif dışı gelirlere bi bakın sonra Galatasaray'a, Türk takımlarına vs. bakın. Oraya bir Türk takımını seviye olarak yerleştirmek hayalcilikten başka bir şey değil.

Daha işin sportif başarı yönüne girmiyorum. Öyle bir şey zaten TR takımlarında tesadüfi şeyler hariç YOK. Olmayan bir şey ile zaten oralara giremezsin sdafsda

Hayır daha Avrupa'nın temel iki kupasının yarı finaline 30 senede 2 takımı 2 kere anca sokabilmişsin. Çeyrek finaline bile aynı sürede 3 takım 5 kere yükselebilmiş, hatırlamadığım belki 1 tane fazladan vardır. Nasıl bu kadar rahatça dev aynasında büyüklük tatavası yapılabiliyor ya?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ha keza gerçekten Avrupa'nın Tier 2 takımları diyebileceğimiz Sevilla, Porto, Benfica, Dortmund falan gibi takımlar bile Top Class'lar ile mücadele etmek için gerektiğinde süper yıldızlarını satıp, kadro revizyonuna giderken GS için Muslera satarsa Bursaspor vs. olur demek de ciddi anlamda iş bilmezlik. AceAce tek seni hedef almıyorum, genel zihniyete çakıyorum bir tek onu gördüm diye.

GS gerekirse Muslera'yı da satacak, takımı da komple satacak yenileyecek. Büyük takımsan zaten yerine yenisini koyarsın.

Böyle 40 yılın başı böyle adam denk geldi, kaybetmeyelim zihniyeti asıl dip sınıf kalite zihniyeti başka bir şey değil. Senin demek ki bir benzerini getirme çapın, lüksün yok ve bunun korkusunu yaşıyorsun. Bu bile alt seviye zihniyetidir.

Büyük takım bunun stresini yaşar mı her şeyden önce? Yaşayanı gördünüz mü?

Böyle dipteyken bu ülkede sportif yönetim çıkıp sürekli kendilerini baş altı görüyor diye takımlar, yöneticiler ve taraftarlar bütün kulüpler bok içinden çıkmıyor ve daha da çıkamayacak. GS zaten bu zihniyetle battı, ha keza BJK battı...

Kendinize bi gelin hacılar, önce taraftar akıllanacak sonra takım yönetimleri...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tier'a niye takildin o kadar. Tier 3 olsun. Ben onu top class degil geri kalanlar anlaminda soyledim. Kastedilen belli zaten orda Muslera orneginde ekonomik olarak.

Porto da olsa en degerli oyuncusu kaleciyse bi abzurdluk var demektir ki herhangi bir oyuncuyu iyi fiyata gidiyorsa gozunun yasina bakmazlar. Mantik o. Zaten ayni seyi dusunuyoruz.

Hayir bizdeki sikinti zaten yerine getiremeyeceginin bilinmesi. Aslinda o yuzden taraftar da kendince hakli olabilir. Sonucta su an TR kluplerine hadi size 200 milyon dolar havadan veriyoruz deseler o paralarin sacma sapan harcanacagi belli.

O yuzden once yonetimleri ve daha onemlisi anlayisi degistirmek gerekiyor. Bu da hep dedigim daha sistemli daha kurumsal olarak cozulur. Hergelen yonetim/baskanin kendi istegine gore degil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi ben Türk kulüplerinin taraftarları böyle takımlarını yükseklerde görünce fıttırıyorum artık, BJK'liler dahil :( Ondan takıldım sadfsd

Porto ve Benfica çok leşler bu arada ya, onlar son 2-3 yıldır bayağı saçma sapan bi yol izlemeye başladılar.

Porto mesela onca satışa rağmen tarihinin en borçlu dönemini geçiriyor. Fon, Mendes diyelim sülük gibi emdiğinden onları bir türlü para kazanamıyorlardı. Porto mesela kısmi ufalmaya gidiyor ama sportif olarak rakiplerine karşı halen risk teşkil eden bir yapıları var.

Küçülme yolunda da işte özellikle fonun oyuncularını değilde kendi oyuncularını parlatma yöntemini seçtiler. Bu da kalite düşüşünü birlikte getirdi.

Aboubakar mesela kendilerinde iyi performans göstermesine rağmen hem fonun oyuncusu değil, BJK'ye iyi paraya saydılar ve kiralık bedelinin %100'ünü aldılar ve bize satarlarsa eğer opsiyonla 10 milyon peşin alacaklar.

Aboubakar yerine koydukları Andre Silva da kendi altyapılarından çıkma ve yazın satmak istiyorlar. Bu yüzden bol bol oynatıp, parlatmaya yönelik bi oyun sistemini benimsiyorlar. Satıştan %100 kar elde edecekler.

Bizim kulüplerde böyle adamlar olsa taraftar satmanı istemiyor, karşı çıkıyor. Ama baş altı takımlar ayakta kalıp, o seviyede tutunabilmek veya üstüne çıkabilmek için radikal kararlar alıp adamlarını satabiliyor.

Örneğin BJK için konuşursam Oğuzhan'a gelen 12 milyon euroluk teklifi reddettin diyelim (Fiko açıklamıştı, Sevilla verdi reddettik diye ki İspanyada da çıktı.) Bunun 15 milyon euroluk yenisi geldiğinde düşünmeden vereceksin. Bu kadar basit. Oğuzhan'ın bizim elimizde kalması bize geleceğe dönük bir şey katmayacak ama Oğuzhan'ın satışından en az 5 tane de Oğuzhan çıkarmana yetecek, en azından deneyecek mali gücü eline alacaksın.

TR kulüpleri artık satmaktan çekinmemeli, 15 milyon euro mantıklı eşik olarak kabul görüp teklif geliyorsa çakacaksın en temizi. Oyuncu satmak büyüklükten bir şey kaybettirmez, aksine daha çok şey katar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aynen, Jorge Mendes işte BJK'ye de aynı tarifeyi uyguluyordu o yıllarda o zaman da burada yazıyordum. Karlı bir iş ortaklığı değildi ama prestiji yüksek diye tercih ediliyordu.

Atıyorum x oyuncuya kulübü 5 milyon euro bonservis çekiyor. 2.5 Porto 2.5 fon veriyor, ortak oluyor. Porto onu 50'ye sattığında 25-25 kırışıyorlar. Temelde yine para kazanıyor Porto ama fon, görünürün aksine çok fazla oyuncu alımı yaptırdığı için kulübe totalde gelir-gider birbirini anca denkliyor.

Atletico zamanında böyle batmıştı, Simeone sonrası çok büyük ölçüde kurtuldular bu zihniyetten. Sevilla ve Valencia da keza kurbanlardan eski.

Portekizde hemen hemen her kulüpte bu sistem geçerli çünkü Mendes hepsini ele geçirmiş. Büyükler işte şimdi bağımlılığı azaltmaya çalışıyor ama sıkıntı büyük.

İşin daha kötüsü bu kulüplerin satış yapabilmesi için yien Mendes'e ihtiyaçları var. Çünkü 10'luk adamı sana 20'ye falan satıyro bağlantılarını kullanıp daha çok kazandırıyor.

Bu kulüplerden çıkan ekstrem fiyatlı adamların genelde o fiyat karşılığı oynayamama sebebi bu ama işte transfer yaptırtıyor.

Yıllar önce bi yazı vardı işte Peter Kenyon, Manu ve Chelsea'nin satın almacılığını yapıyordu. Onun bu kulüplerde çalıştığı dönemlerde Portekiz'den oyuncu alımında rekor fiyatlar, rekor bonservisler ödenmiş hep. Bakıyorsun kimden alınmış oyuncular tek adres vs... hep. Kenyon'un İngiltere'deki Mendes şirketleirnden birinin kurucu ortağı olduğu ortaya çıkmıştı falan.

Aynı şekilde Mourinho da onun en iyi primcilerindendir. Mou genel olarak menajer besler gerçi kendi de prim çektiğinden. FT ile iyi geçinmelerinin sebebi zaten budur taktik paylaşıyorlardır sadfsd

Portekiz bok yuvası ya, daha iyi günleri bunlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...