monoscope Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Kız güzeldi film kötüydü Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoruK Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 film kotu direk, 3/10. cok fazla sacmalik barindiriyor. saka la daha izlemedim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Daemir Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 film kötü değil, ancak beni pek etkilemedi. filmin iyi olduğunu düşünenler kendileri veya yaşadıkları ile alaka kuranlar olabilir diye düşünüyorum. spoiler bence fletcher en başından beri bunu planlamamıştı. special guest olarak bulunduğu yere girmese çocuk sonuçta bir şey olmayacaktı. karşılaştıklarında da fletcher ın amacı sadece intikam almaktı. sonuçta çocuğu zorlayabildiği kadar zorlamıştı ve içinden bir dahi çıkmayacağına karar vermiş olması gerekiyor. ha çocuk geri dönüp o materyali gösterince o da orgazm olup ayak uydurdu gibi geldi bana. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 eldar said: abi bir kurgu eseri, hikayedeki karakterin kullandığı yöntem doğru değil ya da bu gerçekte olmaz diye eleştirmek bana çok saçma geldi. Tamamen aklıma ilk gelen örneği yazıyorum, grand budapest görünce. "Bu ne böyle otel müdürünün müşterilerle aşna fişne yapması ne kadar doğru, böyle yapan otel müdürü işinde tutunamaz. Film çok kötü." demek gibi geldi eleştirilerin. bak demiştim ki said: film çok bilmediğimiz bir doğu bloğu ülkesinde geçse, caz müzik değil de klasik müzik olsa, işin içine kan man gibi şeyler koymasalar abuk subuk, belki daha olabilirdi. en azından rocky olurdu o zaman. yani kayıp balık nemo yu izlediğim zaman. aa ne saçma balıklar konuşuyor demiyorum. bana sunulmuş olan gerçekliğin, fantazinin bu olduğunun ayrımındayım. sen bana ama gayet gerçek referansları, bildiğim şeyleri öyle değilmiş gibi sunmaya çalışırsan ben sana kalkar hade len diye bağırırım, olmayan immersion yok olur. bu şartlarda bana "film bu hacı çok şey etme" diyemezsin yani. filmde didaktik bir kısım yok deyişine de katılmıyorum ve bu da filmi yorumlamanın bir parçası. filmin sanırım asli niyeti bize takıntı ve daha önemlisi fletcher-vari eziyetin belki kabul edilebilir olduğunu sorgulatmak. benim değerlerimi challenge etmek. bunu yapabilse ben ayakta alkışlarım filmi. ama yakınından bile geçmiyor. o yüzden filmin eleştirisinde gayet kullanılabilir. hele bu tarz bir filmde kurgudan falan çok daha önce gelir bu. john wick izleyip hikaye inandırıcı değildi demiyorum. yok eser sahibi daha sonra çıkıp "ben insanlara saçma sapan şeyleri kabul ettirmenin ne kadar kolay olduğunu, belirli bir formule göre hareket ettiğinizde herkesin ne kadar rahat "evet abi belki de öyle" dediğini göstermek için çektim" dese. önce acaba doğru mu söylüyor diye kıllanırım. samimi bulursam ayakta değil amuda kalkıp alkışlarım filmi. zira bence filmin başarısı bu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 filmde didaktik bir kısım yok demedim, didaktik bir film değil dedim. Neyse o kadar önemli değil, sen filmin içinde bir ya da birkaç noktaya takılmışsın, bu senin kişisel bir meselen. Gerçeklik tartışması bir yana, ona da geleceğim kısaca, filmdeki kurgu bir karakterin uyguladığı eğitim(?) yöntemini beğenmediğin için film kötü diyorsun. Sana inandırıcı gelmemiş olabilir ama bana geldi, film bu yöntem evrensel doğrudur demiyor, kurgu bir x böyle bir şey yapıyor, kurgu bir y karakterde bu yöntem başarılı oluyor, ya da başarısız oluyor. Kurgu bir olay. Bak fantastik demiyorum, gerçekçi ama kurmaca. Filmi izleyip sen istediğin çıkarsamayı yapmakta özgürsün. Herhangi bir romanda buna benzer bir örnek bulabilirim sana, bu romanın edebi değerinden bağımsız bir şey olur. Gerçeklik olayına gelirsek, adamın anlattığı anektod için öyle bir şey olmadı diyorsun gerçekte, doğru anladıysam. Var say ki, adam bunu kıçından uydurdu, çocuğu kekledi ya da yanlış biliyor. Veya aynı anektodu uydurma bir müzisyen adı söyleyerek anlatsaydı film, ne fark edecekti. Bak kurmaca bir eserde bu olur, yazar bilerek ya da bilmeyerek gerçek olmayan bir şeyi gerçek gibi anlatabilir okuyucuya ya da izleyiciye, bu da eserin nihai değerini etkilemez. Daha da tartışmaya niyetim yok, film gerçekten iyi ama beğenmek kişisel bir meseledir, benim de beğenmediğim çok iyi filmler oluyor. Senin getirdiğin eleştiriler, doğru anladıysam, objektif değil, senin takıldığın noktalar ve açıkçası filmi de bağlamaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 said: Gerçeklik tartışması bir yana, ona da geleceğim kısaca, filmdeki kurgu bir karakterin uyguladığı eğitim(?) yöntemini beğenmediğin için film kötü diyorsun. hayır. bu yöntemin doğru olup olmadığını sorgulatmaya çalışıyormuş gibi görünüyor film. sadece sorgulatmaya. eğer bu gerçekse bana bunu sorgulatamıyor çünkü kuyu zehirli. verdiği referanslar problemli. böylece amaçladığını yapamıyor, willing suspension of disbelief ile başladığım yolda beni yarı yolda bırakıyor. inanılmaz ve mümkünsüz buluyorum. bu da mesajın problemli iletildiğini gösteriyor. yoksa film kötü şeyleri iyi gibi göstermeye çalışıyor bu yüzden kötüdür gibi ahlaki bir itirazım yok. yapmaya çalıştığı şeyi beceremiyor şekline bir itirazım var. filmi aynı bırak yarın senarist yönetmen çıkıp maksadını başka türlü olduğunu açıklasın ve ben buna inanayım. filmi iyi olarak değerlendiririm. her sanat dalında bence amaçladığın şeye ne kadar yaklaştığın gayet önemli bir kriterdir. charlie parkerı geçelim. bir adamın filmde "teokrasi ile yönetilen ülkeler hep barış içindedir" şeklinde bir argüman sunsa pek çok kişi buna itiraz eder. o ilk kabulü yakalayamaz devamı da zehirlenir. sen filmde bu argümandan beslenen bir mesaj veriyorsan ayağına sıkmış olursun. yok maksadın insanların ne kadar kolay rasyonalize edebildiği ise ve bunu zaten kabul etmeyeceklerini biliyorsan bambaşka bir şekilde bakarsın filme. netice itibariyle filmde pek çok yere böyle olmaz diye haykırmak durumunda kaldım. özellikle bu tür bir filmde büyük problem bu. zevkler ve renkler aşamasına geldiysek ama dağılabiliriz tabii ki. ama benim bu film kötü deyişim filmi kötü yapmıyorsa senin de iyi diye assert edişin iyi yapmıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xunn Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Film iyiydi abi. Ama muazzam değildi yani. "Birşey katmadı" kısmına %100 katılıyorum, en son bir filmin ne zaman bana birşey kattıgını hatırlayamadım lakin. En azından US avrupa sinemasından birşey kapmaya başladı son 3-4 senede onu izlemek güzel. Onun haricinde 7-8lik film, eglenceli. Artılar; overall başarılı cinematography. Başarılı gerilim. Eksiler; Fletcher çok fazla bagırıyor. Normalize oluyor yani. Kesinlikle begenilmeyebilir ama hiçbir şekilde ortalama veya kötü de değil. Daesu said: horacegoesskiing said: grand budapest güzeldi. bi de sinemada iki hafta oynayıp giden nightcrawler var izleyemediğim. beğenme ihtimalim var gibi görünüyor. A bak calvary var bide onu unuttum kacırdıysan gözat Calvary çok daha iyi bir filmdi bence. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 dediğim gibi şaheser diye bağrınmasa insanlar herhalde ben hiç problem etmeyecektim. elbette kötü film değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xunn Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Oooo consensus, alırım bi dal. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
goldbären Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 filmdeki müzikleri sevmeyenler var bir de en baştaki sayfalarda, filmi geçin bu daha büyük bir yara esas. müzik anlamında köylü turnusolu bir film. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 17, 2015 cazlar buluzlar mahvetmis onlari. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ocak 18, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 18, 2015 güzel ama senenin en iyi filmi değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kanuni Mesaj tarihi: Ocak 18, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 18, 2015 Daesu said: under the skinden sonra tek umudum birdman kaldı bu sene için. resmen boş geçti 2014 Abi sen yanlis gezegende inmissin :D Zor bu gezegende birseyleri sevmen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mortheria Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Ankara'da nerde var bu film marsgate de cepa da seans bilgisi yok diyor , hatta bazı yerlerde eski etkinlik falan yazıyo.Büyülü fenerin sitesinde de yok. Kalktı mı film 16 ocak da vizyona girdi diyor.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Seru Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 xunn said: Onun haricinde 7-8lik film, eglenceli. Artılar; overall başarılı cinematography. Başarılı gerilim. Eksiler; Fletcher çok fazla bagırıyor. Normalize oluyor yani. Kesinlikle begenilmeyebilir ama hiçbir şekilde ortalama veya kötü de değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
horacegoesskiing Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 http://screencrush.com/whiplash-damien-chazelle/ şu röportajın sağladığı bilgiyle filmin notunu meh üstüne çıkarmam gerekiyor. söylediklerini samimi buldum ve sağladığı kontekst filmi değerlendirmek için önemli. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 vizyona giren filmleri parasi neyse verip evde de izleyebilsek keske. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 keşke ama insanoğluna göre değil bu sistem dfs Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 ya tamam 2-3 hafta sonra olsun, ona da raziyim. hadi 2 aya bile giderim var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ocak 20, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2015 Filmin finali inanılmaz iyiydi. 2 kere gittim, millet koltuklarında kaskatı kesildi finalde. Acaip başarılı çekim ve oyunculuk. Film sırf final sahnesiyle yaşattığı roller coaster sayesinde alırsa alır oscar'ı. Senaryo adaylığında mırın kırın ediliyormuş sanırım uyarlama değil diye, orası karışık. Editing'e aday ise alabilir rahatlıkla. Fletcher'ın portresi abartı değil bence, Böyle hoca görmüş arkadaşlarım var. Amerika'da da, rekabetin merkezinde çok doğal böyle atmosferlerin oluşması. Adamın söylemini kabul etmemiz ile davranışlarını kabullenmememiz üzerine iyi oynuyor film. Askerliği bando'da orkestrayla yaptığım için yönetmenin hızlı katlarla beslediği detayları birebir yaşadığımdan ayrı zevk aldım. Bayıldım ben. Sonunu tekrar tekrar izlerim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Ocak 22, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 22, 2015 yahu yönetmene bakıyordum adamın ilk düzgün filmiymiş. Harvard'da orkestradan bir arkadaşıyla sarmışlar müzikale, ilk olarak amatör bi tane müzikal drama çekip Tribeca'da boy göstermişler. Sonra 2013'de whiplash isimli kısa filmi gelmiş, J.K. Simmons yine aynı rolde oynuyor. Sonrası malumumuz. Yalnız bütçe acayip kısıtlı, pizzacıda çalan müzik bile uydurma; o bahsettiği sanatçı dahi yokmuş, telif hakkı ödememek için arkadaşı yaratmış parçayı(Hurwitz). Filmin müziği de Hurwitz'den, tabi ki özgün eser değil, yorumu. Özgün eser Hank Levy'denmiş, açıkçası daha önce duymamıştım. https://www.youtube.com/watch?v=pCykgzrwIw0 Bir de arkadaşın olayı bu galiba, gelecek filmi bir caz piyanistini anlatan müzikal olacakmış. Asıl komedi Elijah Wood'un oynadığı Grand Piano(2013) diye bir filmin senarypsunu yazmış, sahne korkusu olan bir piyanist geri dönüş için sahneye çıktığında "bir yanlış nota çalarsan ölürsün" diye not buluyor :). başta yazdıklarım şurdan: http://www.thecredits.org/2014/09/whiplash-composer-justin-hurwitz-settles-the-score/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Captain Logar Mesaj tarihi: Ocak 23, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 23, 2015 basarili bir film, 2 si de fena oynamislar (tu) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gimli Mesaj tarihi: Ocak 25, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2015 Bir müzisyen olarak nefret ettim. Film olarak güzeldi. Oyunculuk vb. Hani çok heyecanlanmayın, caz piyanistiyim, big bandlerde de çalıyorum. Hayatımda böyle bi ortam görmedim. Olamaz da zaten. Müzisyen ortamını istediğin kadar disiplin diye anlat, hayatını adamak olarak anlat, konserin sonunda herkes kafaları cektiginde, o nazi disiplini kafasından eser kalmaz. Conductor'la el ense şakalaşırsın. Ha bi de, birbiriyle konusmayan, şakalaşmayan, "eğlenmeden müzik yapan" başarılı bir müzik grubu hayatımda görmedim. Daha önce de denmiş zaten, iyi davulculuk nasıl çok hızlı çalmak olabilir diye. Olamaz zaten. Bi davulcu gelir, orkestrasyonu çok iyidir, öbürünün time keepingi çok düzgündür, öbürünün tonu çok iyidir, öbürünün volümü dinamikleri çok iyidir vb Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xunn Mesaj tarihi: Ocak 25, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2015 Film sana patiye post attırdıgı için artı puan alır. Naber? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Ocak 25, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 25, 2015 adam elit oldu, bize bakmiyo artik. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar