Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Matrix'in sonu Lost'un sonuyla aynı kıvamdaydı kafadan. Arada da felsefe yapacaz diye temelsiz kafa şişirmelerle doldurmuşlardı sequel'leri. Felsefe zorluyorsa bari en azından becerebilseydi. Oysa ilk film sinema tarihinde bir mihenk taşı, oradan ne büyük potansyelleri vardı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Esh Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Dark city daha bi mihenk tasi sanki Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Konu olarak daha önce. Başka örnekleri de var 13th floor falan gibi. Ama mihenk taşı derken konuyu orjinal olarak getirmeyi kastetmemiştim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 2. ve 3. filmler ilk filme göre bayağa dandikti ama ilk matrixle karşılaştırmazsan süper filmler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Borastus Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 matrix e laf atılmış, fanı oldugum tek film serisi olduğundan yazmam gerekli. ilk olarak matrix serisi ben baştan beri üçleme şekilde tasarlanmış. https://scifi.stackexchange.com/questions/36898/how-far-in-advance-were-the-matrix-sequels-planned ilk filmin başlarındaki sorgu sahnesinde ikinci filmin sonundaki mimarın izlediğini görülüyor. https://www.youtube.com/watch?v=4D7cPH7DHgA serinin suçu şu oldu ilk film inanılmaz iyi. ikinci filmin başlında zion sahneleri falan o kadar gereksiz ki göze batıyor. bir de ilk filmin konsepti daha dar kapsamlı ve anlaşılması kolay. gerçekten gördüğün herşey kandırmaca aslında bir hayalin içinde yaşıyorsun, büyük bir sistemin içindesin onu yenmenin yolu durumun farkına varmak ve içten kırmak gibi insanın ilgisini çeken ve anlaşılır bir senaryosu var. az cgi içeren dövüş sahneleri de eklenince mükemmele yakın bir film çıktı. https://www.youtube.com/watch?v=12u1nA7bXzc One3673241 diye bir adamın yorumunda her duruşun neye ait oldugu falan incelenmiş. şimdi ikinci film başlayınca konsept genişlemeye başlıyor. sistemdeki programların da bazen başkaldırdığı ajan smith in sistemden çıkarak insanlaşması ironik şekilde başkaldıran neo'nun sürekli oracledan bir görev bekleyerek düşünmeden onu yapması yani makineleşmesi. asıl mevzunun da mimarın matrix'i ayakta tutmak için oracle'ı programlaması onun da insanlara sanal da olsa seçim şansı tanıması neo gibi aşırı uçlasıp sistemden çıkanlar için de zion u tutması falan aslında epey ciddi bir genişleme var. ancak bunu ilk filmdeki gibi düzenleyemeyince eksik kalıyor. ilk yarı baya sıkıntılı çok dövüş sahnesi sonradan bir anda bilgi pompalıyor falan. yemek yedikleri fransız adamın konuşması baya ciddi ama o kadar hızlı geçiliyor ki çogu şey anlaşılmıyor. üçüncü film de ayrı iyi ama kalsın şimdilik. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rotweiler Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 ^^ dat Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sanssizsansli Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 matrix 1 ile diğer filmlerin arasında herkesin atladığı en büyük sorun ilk filmin fazlasıyla totaliter ve evrensel bir fizolofiyi irdelemesiyken diğer filmlerdeki filozfinin daha matrix filmi içerisindeki local düşüncelere bağlı kalarak ilerliyor olmasıydı. insanlara çok büyükbir soru sorduktan sonra daha basit şeyleri sorgulatmaya başladığınız an ağızlarındaki tad azalıyor haliyle. filmin tümden gelim/tüme varım sarmalındaki taktiksel senaryo hatası fazlasıyla dikkatlerden kaçmış bir şey. fakat ben yine de üstte bahsettiğim hataları bir kenara bırakırsak 2. 3. filmleri beğenmeyen biri olmama rağmen kendi içerisinde gayet tricky kısımlarının olduğunu ve bunu da bir kaç kez izleyince haaa dedirttiğini bildiğimden öyle çok da itin götüne sokulmasına gerek duymuyorum. ama hani ilk filmle aralarında bir bütün olarak bakıldığında 2-3 puan oynuyor 10luk sistemde. ve şunu her zaman söylüyorum. günümüz insanı bilinci ve bilgisi arttıkça daha önceden kulu köpeği olacak senaryolara bugün burun kıvırıyor. buna biraz zeitgeist diyoruz. 20 yıl sonra matrix çok rerörö demek başlı başına hastir ordanlık bir açıklama. bazı şeyler impact anında zevkli oluyor hele ki o dönemi canlı olarak yaşadıysanız değerini bilin. sonradan bok atmakla kimsenin gözünde sinefil görünmüyorsunuz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Civcivhead Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 üstteki açıklamayı yalarım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Civcivhead Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 bu kadar haklı olunur Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Natanyal Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 matrix'e kim laf etmiş, kalbim kaldırmaz diye arkalara gitmek istemiyorum bakmaya... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mokoko Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 olm tamam lan sakim matrix kötü film demedik 2 ve 3. film ilk filme göre aşırı tırttı dedik. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Silphatos Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 http://www.easyowned.com/images/ban/BanHim.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Borastus Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 sanssizsansli said: matrix 1 ile diğer filmlerin arasında herkesin atladığı en büyük sorun ilk filmin fazlasıyla totaliter ve evrensel bir fizolofiyi irdelemesiyken diğer filmlerdeki filozfinin daha matrix filmi içerisindeki local düşüncelere bağlı kalarak ilerliyor olmasıydı. insanlara çok büyükbir soru sorduktan sonra daha basit şeyleri sorgulatmaya başladığınız an ağızlarındaki tad azalıyor haliyle. filmin tümden gelim/tüme varım sarmalındaki taktiksel senaryo hatası fazlasıyla dikkatlerden kaçmış bir şey. baya güzel yorum. algılanan gerçeklikten şüphe etmek evrensel bir konu ve ilk film iyi işliyor ancak işlenen sadece bu değil. ilki kadar önemli bir konu da seçim konusu. ilk filmde o ihanet eden adam "morpheux makinelerden kurtulup özgürlük vereceğini söylemişti şimdi tek yaptığım 15 yıldır bir geminin içinde yaşamak". özgürlük gibi görülen şey gerçekten özgürlük mü acaba hapishaneden kurtulup bir adamın evinden çıkmadan hizmetçi olmak daha mı açısından yaklaşıyor. her filmde neo'un gerçekten kendi yaptığı bir seçim yok sadece oracle'In dediğini yapıyor. morpheux'u kurtarmaya çalışmayı bile kahin bir şekilde söylüyor. mimarın tanımına göre hesaplanamayan durumlar gerçekten gerçekten bir seçim. yani önüne bir çikolata bir de pırasa konan bir çocuk çikolatayı alacak bunu bilmek için kahin olmak gerekiyor sadece yeterli bir dataseti gerekli. çikolatayı alan çocugun sonraki davranışlarını da bilebilirim çünkü tamamen benim hesaplarıma göre gidiyor. ancak diğer yolu seçerse gerçekten bilinmezlige düşerim. ikinci filmin sonu da şu şekilde daha önceki 5 neo bir kapıyı seçerken bu seferki digerini seçince mimarın planları boşa çıkmış oluyor çünkü anlam veremediği bir seçim var. eski matrix yöneticilerinden olan şu fransız adam da seçim diye birşey yok diyor mesela sadece neden-sonuç vardır diye yaklaşıyor konuya o yüzden onun matrix'i de çok dayanmıyor. 3 film boyunca bu konu baya ciddi şekilde işleniyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Esh Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Keske lisede olsaniz lan. Ne ekmek yerdiniz 2-3ay Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 sanssizsansli said: ve şunu her zaman söylüyorum. günümüz insanı bilinci ve bilgisi arttıkça daha önceden kulu köpeği olacak senaryolara bugün burun kıvırıyor. buna biraz zeitgeist diyoruz. 20 yıl sonra matrix çok rerörö demek başlı başına hastir ordanlık bir açıklama. bazı şeyler impact anında zevkli oluyor hele ki o dönemi canlı olarak yaşadıysanız değerini bilin. sonradan bok atmakla kimsenin gözünde sinefil görünmüyorsunuz. Tüm filmleri zamanında sinemada izledim, o döneme yetişmekse olay yetiştim, döneminde de 2 ve 3 kötüydü diyordum, hala diyorum. Bunun zamanla ya da sonradan bok atmakla alakası yok. Sonradan fikir değiştirmekle de ilgili değil. Kötüydüden kastım ilk filme kıyaslama bu arada. Ortalamaya bakarsak da ortalama üstü diyelim. İlk film aksiyon arka planına güzel soslandırılmış felsefik bir altyapıyı ekleştirme, sonra da hem CGI hem görsellikle iyice şölene çevirmeydi. Son derece iyi, başarılı bir film, ama devamı zayıf kaldı. Filmin baştan triloji olarak kurgulandığını da biliyorum bu arada, ama "ikinci filmde bak birinci filmdeki sahneyi koymuşlar" demek kurtarmıyor, arada senaryo yontulması oldu gibi gözüküyor dedim işte tepkilere nazaran. Ayrıca Matrix'in getirdiği o "sıra dışı sorgulama"yı daha önce sinemada Dark City, Thirteenth Floor gibi örneklerde de gördük, yani sadece sorgulamayla aşmış bitmiş denmesi manasız. Matrix'in başarısı bu sorgulamayı bir blockbuster olarak son derece kaliteli bir filmle çok daha geniş kitleye yayabilmiş olmasıydı. İlk film her zaman mihenk taşıdır, ama devam filmleri o zaman da ortalama üstü iyicene filmden öteye geçemiyordu, hala öyle. Hele sonu bayağı kötü kurgulanmıştı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sanssizsansli Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 ben zamanında enteller pohpohladı aslında iyi film değildi dediğini algılamışım o zaman. gerçi ilk postundan sonrakilerle bir bütün olarak baktığımda hala kafamı karıştıran şeyler var ama neyse. hoş sonraki filmlere shit tier demiş olman da gereğinden fazla bir serzeniş, dünya üzerinde bir başyapıt olarak gören kimsenin olduğunu elbette düşünmüyorum da öyle shit tier falan da değil hani. önceki postumda belirttim zaten, senaryo temeli stratejik olarak hatalı yapıya sahip yoksa ne kendi içerisinde tutarsız ne de boktan denecek kadar kötü. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
µh Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Matrixteki esas mindfuck 3. filmde değil miydi ya, gerçek dünya dedikleri de esasında matrix çıkmıyor muydu? Bu sayede neo'nun gerçek dedikleri dünyada da güçleri vardı? 2. filmi ben de hiç sevmiyorum, 3.yü de ilki kadar tabii ki beğenmiyorum ama genel olarak bakıldığında baya efsane kafa sorgulatan bir hikaye ki en alakasız adamların bile felsefe yapmasını sağlamış bir yapım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 sanssizsansli said: ben zamanında enteller pohpohladı aslında iyi film değildi dediğini algılamışım o zaman. gerçi ilk postundan sonrakilerle bir bütün olarak baktığımda hala kafamı karıştıran şeyler var ama neyse. hoş sonraki filmlere shit tier demiş olman da gereğinden fazla bir serzeniş, dünya üzerinde bir başyapıt olarak gören kimsenin olduğunu elbette düşünmüyorum da öyle shit tier falan da değil hani. önceki postumda belirttim zaten, senaryo temeli stratejik olarak hatalı yapıya sahip yoksa ne kendi içerisinde tutarsız ne de boktan denecek kadar kötü. İlk film çok iyiydi ama arka plan hikayesini enteller fazla pohpıhlayınca ona yöne evriltip sonraki filmleri bozdular diyorum. Taa ilk postta koyduğum karikat0rün de amacı o zaten. Diğerleri shit tier zaten abartılı söylem. Ama ilk filme kıyasla evet çok kötüler. Bir kere izlemek kafi tarzı filmler. İlk filmi çekerken de sonraki filmlere wot wot diyaloglar döşeyip yüz yıllık gerçeklik yanılsama algısını şişiririz diye düşündüklerini hiç sanmıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bajazet Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 ben yalnız matrix sequellarına bok atmadım. bir şey tam ve bütün yapabilmek varken bölebildikleri kadar bölüp profitliyorlar, insanlarda ooo beğendiğim şeyden daha fazla var diye tüketiyor. düşünsene mesela karamazov kardeşler'in 5 seriye bölündüğünü. dostoyevsky aşırı salakmış yani 1k sayfa yazacağına 500 sayfa merak ekleyici metin yazıp bölsün abi kitabı 5 seriye 300 sayfa x 5 kitap şeklinde, x5 profit yapsın game of thrones yapıyor bunu ooooo süper diye hipster, geek kalitesinde tüketiliyor saçma salak vampir serileri bunun da bir tık altı işte insanlar alıp günlerce bunları tüketiyorlar sizi sağıyorlar diyorum sonra sen ne biçim konuşuyorsun oluyor fallout öyle, call of duty öyle, simulasyon serileri öyle. en yakın örneği diablo öyle. insanoğlu yüzyıllardır hikâye üretiyor, sanki content yokmuş gibi tutturunca profit için kusana kadar boğazımıza sokuyorlar. al işte star wars. bunları söyleyince şimşek mekkuine laf yok şeklinde çocuk tepkisi geliyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flassh Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 dostoyevsky zamanlarında kelime başı para verildiği için adamlar yazdıkca yazmış zaten. her dönemin para kazanma yöntemi farklı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Fallout CoD falan alakası yok ki bölünmüş senaryoyla. Her bir kendine ait senaryosu marakterleri olan tamamen birbirinden bağımsız ve tekil oynanabilen birbirne etki etmeyrn oyunlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
µh Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 bajazet said: ben yalnız matrix sequellarına bok atmadım. bir şey tam ve bütün yapabilmek varken bölebildikleri kadar bölüp profitliyorlar, insanlarda ooo beğendiğim şeyden daha fazla var diye tüketiyor. düşünsene mesela karamazov kardeşler'in 5 seriye bölündüğünü. dostoyevsky aşırı salakmış yani 1k sayfa yazacağına 500 sayfa merak ekleyici metin yazıp bölsün abi kitabı 5 seriye 300 sayfa x 5 kitap şeklinde, x5 profit yapsın game of thrones yapıyor bunu ooooo süper diye hipster, geek kalitesinde tüketiliyor saçma salak vampir serileri bunun da bir tık altı işte insanlar alıp günlerce bunları tüketiyorlar sizi sağıyorlar diyorum sonra sen ne biçim konuşuyorsun oluyor fallout öyle, call of duty öyle, simulasyon serileri öyle. en yakın örneği diablo öyle. insanoğlu yüzyıllardır hikâye üretiyor, sanki content yokmuş gibi tutturunca profit için kusana kadar boğazımıza sokuyorlar. al işte star wars. bunları söyleyince şimşek mekkuine laf yok şeklinde çocuk tepkisi geliyor. senin kafan bayaa bi karışmış Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cokomantis Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Rewendor said: O gün Matrix'i buna itenler birkaç sene sonra yetmez ama evetçi olarak çıktı karşımıza. bu nasıl bi plot twist, bağararak güldüm glshfnshcmsjs Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 matrix'in 2-3'ü tartışmasız daha kötü filmler doğruya doğru ama 2'de ve 3'de acayip HYPE sahneler dövüşler vs var. Zion'da mechaların robot sürüsüyle dövüştüğü sahneler fln, ayrıca kendine has tarzı var. Keşke İzleyeceğimiz en dandik film 2-3. matrix olsaydı bırakın ya. Her türlü giderleri var https://www.youtube.com/watch?v=nNvuq0Y2Rvg https://www.youtube.com/watch?v=eF9AC2Ce2ow Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
quixef Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2019 µh said: bajazet said: ben yalnız matrix sequellarına bok atmadım. bir şey tam ve bütün yapabilmek varken bölebildikleri kadar bölüp profitliyorlar, insanlarda ooo beğendiğim şeyden daha fazla var diye tüketiyor. düşünsene mesela karamazov kardeşler'in 5 seriye bölündüğünü. dostoyevsky aşırı salakmış yani 1k sayfa yazacağına 500 sayfa merak ekleyici metin yazıp bölsün abi kitabı 5 seriye 300 sayfa x 5 kitap şeklinde, x5 profit yapsın game of thrones yapıyor bunu ooooo süper diye hipster, geek kalitesinde tüketiliyor saçma salak vampir serileri bunun da bir tık altı işte insanlar alıp günlerce bunları tüketiyorlar sizi sağıyorlar diyorum sonra sen ne biçim konuşuyorsun oluyor fallout öyle, call of duty öyle, simulasyon serileri öyle. en yakın örneği diablo öyle. insanoğlu yüzyıllardır hikâye üretiyor, sanki content yokmuş gibi tutturunca profit için kusana kadar boğazımıza sokuyorlar. al işte star wars. bunları söyleyince şimşek mekkuine laf yok şeklinde çocuk tepkisi geliyor. senin kafan bayaa bi karışmış Anlamadım ne demek istediğini 1996 da mı çıkarsalarmış Diablo 3 ü Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar