HighSelf Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Böyle bir başlık yaparsak psikanalist arkadaşlar psikoloji okuyanlar da aynı zamanda faydalanır. Karl Jung'a göre yorumlarız gördüğümüz rüyaları, hatta belki lucid olayına giren vardır heyecanla okuruz alttaki arkadaşımızla başlayalım o zaman ^_^ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Saeros Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 iglinç şeyler çıkabilir, başağa vurmayın keserim topunuzu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Law Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Sürekli gördüğüm iki kabus var, kabus değilde hani rahatsız edici rüya diyelim. İlki deniz kıyıdındayım birden hava kararıp dev dalgalar üzerime geliyor, deniz böyle bulanıklaşıyor acaip rahatsız edici bir rüya, hani tsunami furyasındanda çok eski bu rüyaların başlaması. Diğeri dişlerim sapır sapır dökülüyor, elimi atıyorum dişime ve çok rahatlıkla tutmamla elime geliyorlar. Şu iki rüyayı çooook uzun süredir görüyorum. Aynı rüyaları ablamda görüyor işin garibi. Efendim şimdi zihinde korku ve kaygılar, değişik semboller ile rüyada canlanır. Bu sembollerde kültürden kültüre değişir. Mesela afrikada teme korku sebebi aslansa rüyada aslan görmek korku ve kaygının ifadesi olabilir, psikanaizcilere göre. Bulanık deniz ve dev dalgalar hadisesi gelecek kaygısı içinde olma ile açıklanıyormuş, dişlerin dökülmesi ise yaşlanma ve ölüm korkusunu sembolize ediyormuş. Şu yukada bahsettiğim iki rüyayı fix ayda 2-3 kere görüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Rüyamda gördüğüm mantık hatasını farkedip rüyamdan uyandım. Şöyle ki; Çok uyuz ve bayağı zor bi dersin finalindeyim, normalde ders hakkında 3-5 bişeyler biliyorum yani 0 diilim ama sınavda kalem bile kıpırdatamıyorum, tek bi cümle bile yazamıyorum resmen. Strese giriyorum kafayı yiyecek hale geliyorum filan düşünüyorum cevabı bulucak gibi oluyorum ama yazamıyorum filan. Millet sınavı bitirip çıkıyo ben daha beter strese giriyorum. Sonra benden bile tembel bi arkadaş daha sınavı bitirip kalkıyo, ben de kendi kendime söyleniyorum ya bu adam dersten kaldı ben geçtim ama hala finali doğru düzgün halledemiyorum diye. Sonra jeton düşüyo, "eee, ben bu dersten geçtim ki, finaline niye giriyorum?" diyip uyandım. (Ders uydurma ya da ne olduğunu bilmediğim bi ders değil bu arada, geçen dönem aldığım ve ortalama bi notla geçtiğim bi ders) Benzer şekilde rüyadaki hataları farkedip ee çok saçma diyip uyandığım başka zamanlar da olmuştu. Öteki rüyayı tam hatırlamıyorum da rüyamda bir gün bişey olucağından bahsediliyodu, ben de o gün geçti zaten öyle bişey olmadı diyip uyanmıştım. Bugünküne benzer bi rüyayı uydurma bi dersle ilgili olarak ta görmüştüm. Aynı şekilde bayağı zor bi sınavdayım ama bunda cidden hiçbişey bilmiyorum, tamamen 0 ım. Ya ben bunları niye bilmiyorum tamam çalışmadım ama derste görmüşümdür kesin, bişeyler hatırlamam lazım, hiç derste görmedim mi diyodum. Sonra aaa evet derste görmedim böyle bi ders yoktu zaten diyip uyanmıştım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vaperon Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paranormal'e attım ama burası da uygunmuş aslında. Yeni gördüm sorry. Bu anlatacağım dün gördüğüm bir rüyadır. Zaman bulamadığım için şu anda yazıyorum. Çok güzel dizayn edilmiş bir odaya giriyorum. Oda parlak beyaz renkte. Bir bay masanın arkasında elindeki kağıtları karıştırıyor. Bana nazikçe hemen karşısındaki ikili bekleme koltuğuna oturmamı söylüyor. Çok siyaha yakın koyu kırmızı deri bir koltuk. Oturuyorum. Rahat, sakinleşiyorum. Açıkçası neden gergin olduğumu da bilmiyorum. Elimde bir dosya, içi nereden bakarsan baya dolu. Kapağını açıyorum, ilk sayfada resmim ve kişisel bilgilerim var. Okurken karşımdaki bay, "efendim sizi bekliyorlar" derken eliyle bir kapıyı işaret ediyor. Kalkıyorum, kapıya doğru ilerleyip kapıyı çalıyorum. İçeriden ses gelmese de kapıyı açıp ileri giriyorum. Gözüme odada ilk çarpan büyük bir kristal avize. Duvarlar koyu kırmızı üzerine bir çok siyah desen içermekte. Duvarlar düz ancak dairesel bir şekilli oda. 15 veya daha fazla farklı açılı duvarlar mevcut. Bir masa var, koyu kahverengi. Üzerinde üç dört dosya. Eski bir masa lambası ve bir dolmakalemlik var sadece. Asılı tabloları inceliyorum, rönesans avrupasına dair nû tablolar. Öylesine göz atıyorum. Arkamdan bir ses, hoşgeldin diyor. İrkiliyorum. Odanın duvarlarının renginde gömlek üzerine siyah bir takım giymiş bir bay. İki ahşap sandalye var karşılıklı. Eliyle beni karşısındaki sandalyeye davet ediyor. Oturuyoruz. Beni neden çağırdınız diye başlıyorum söze. Konuşacağız dedikten sonra elimdeki dosyayı alıyor. İlk üç beş sayfasına baktıktan sonra son sayfasını açıyor. Biraz okuduktan sonra kapatıp masaya koyuyor elindeki dosyayı. Sonra karşıma geçip oturuyor. Neden orada olduğumu gerçekten bilip bilmediğimi soruyor. Bilmiyorum. Rahatsız edici şekilde şu ana kadarki yaptığım en pis işleri bir bir anlatmaya başlıyor. Dosya bununla mı ilgiliydi diye düşünüyorum ama ne sebeple bunları anlattığı hakkında en ufak bir fikrim yok. Sıraladığı şeyleri neden yaptığımı soruyor. Kaçamak cevap vermek istemiyorum ama bir insan her zaman bir şeyi neden yaptığını bilmez ki? "Durum onu gerektirdi ve yaptım" diyorum. "Suçluluk duymuyorsun anladığım kadarıyla. Bu şekilde de devam edeceksin sanırım" dedikten sonra "Buraya bunları konuşmak için mi çağırıldım? Bunlar sizi neden ilgilendiriyor? Beni neden çağırdırınız?" diyorum. Sakin olmamı söylüyor. "Buraya bize katılmanı istemek için seni çağırdık. Bu oda bu dünyada girilmesi zor odalardan biridir." "Benim bu odaya çağırılma sebebim nedir?" "Ben sadece bir temsilciyim. Bu oda bir anahtardır. İstediklerini elde edebilmek ya da tutsak kalmak ile ilgili bir karar odasıdır. Ya geldiğin kapıdan çıkar gidersin, ya da benim arkamdaki kapıdan bizim dünyamıza geçersin." "Sizin dünyanız derken?" "Bu şu anda hakkında bir bilgi veremeyeceğim bir şey. Ama diyebileceğim tek şey, şimdi yaşadığın o tekdüze basit hayatına gözünü kırpmadan tercih edeceğin bir yaşam." "Bu binanın başka bir odası değil mi? Bir oda dolusu para ise tamam da..." İkimiz de hafif sırıtıyoruz. "O odada para olmadığını söyleyebilirim. Onlar ufak detaylar. O odada alınacak kararlar tüm hayatını baştan sona değiştirecek." Aç gözlüyüm, evet. Ayağa kalktı, bana kapıya kadar eşlik etti. "Bundan sonrası senin" dedi ve iki adım geri çekildi. Kapıyı açtım. Siyah bir koridor. Yerler siyah parke, duvarlar yarısına kadar siyah ahşap. Her 5 adımda bir koridoru aydınlatması için duvarda yanan krem renkli ışıklar. Arkamı dönüyorum. Adam bana yüzünde memnuniyetinden gelen bir gülümseme ile yavaşça kapıyı örtüyor. İlerliyorum tekrar. Koridorun sonunda bir aynı renk bir kapı. Kapıyı derin bir nefes sonrası açıyorum. İçerisi koridor gibi simsiyah. Aydınlatmalar için kullanılan uzun abajurlerin krom kaplamaları ve siyah deri - krom kaplama eşyalar var. Birisi geniş deri bir koltukta beni bekliyor. Ona doğru yaklaşıyorum. İki adım mesafede duruyorum. Ayağa kalkıyor. Yüzündeki pis bir gülümseme ile "Demek artık gelmeye karar verdin Serkan. Ben Lucifer." diyor... Orada film koptu. Uyandığımda soluk soluğa idim ve burnum kanıyorudu. Dün 3 saatlik uyku ile işe gidebildim. Şimdi uyumaya tırsıyorum... :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AtlaraFisildayan Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 her gün 3 bölüm çekiyom ben. macera sex intikam. çok rüya görüyorum ya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
HoeZ Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 çok ilginç rüyalar görmüşsünüğz hepsini okudum her gün baskalarının rüya günlüğünü okumak en sevdiğim iş zaten Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
goldbären Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 @ vaperon Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Pasta Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Lawrence krauss hon maçı sunuyodu çok komikti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
thecure Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Law said: Sürekli gördüğüm iki kabus var, kabus değilde hani rahatsız edici rüya diyelim. İlki deniz kıyıdındayım birden hava kararıp dev dalgalar üzerime geliyor, deniz böyle bulanıklaşıyor acaip rahatsız edici bir rüya, hani tsunami furyasındanda çok eski bu rüyaların başlaması. Diğeri dişlerim sapır sapır dökülüyor, elimi atıyorum dişime ve çok rahatlıkla tutmamla elime geliyorlar. Şu iki rüyayı çooook uzun süredir görüyorum. Aynı rüyaları ablamda görüyor işin garibi. Efendim şimdi zihinde korku ve kaygılar, değişik semboller ile rüyada canlanır. Bu sembollerde kültürden kültüre değişir. Mesela afrikada teme korku sebebi aslansa rüyada aslan görmek korku ve kaygının ifadesi olabilir, psikanaizcilere göre. Bulanık deniz ve dev dalgalar hadisesi gelecek kaygısı içinde olma ile açıklanıyormuş, dişlerin dökülmesi ise yaşlanma ve ölüm korkusunu sembolize ediyormuş. Şu yukada bahsettiğim iki rüyayı fix ayda 2-3 kere görüyorum. diş dökülmesi freud'a göre kendi kendini cezalandırma anlamına geliyordu. vicdan yapmışsın sanırım. ben de hep arabada gidiyorum yokuş aşağıya falan frenler az yavaşlatıyo ama duramıyorum kayıyo araba Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
adamınbiri Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 içinde haç olan bi yere giriyorum burası ne böyle diye bakınırken arkamdan biri gelip beni dışarı itiyo uyanıyorum her uyuduğumda bikere görüyorum bu rüyayı sonra uyanıyorum bidaha uyuduğumda görmüyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
thecure Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 HoeZ said: çok ilginç rüyalar görmüşsünüğz hepsini okudum her gün baskalarının rüya günlüğünü okumak en sevdiğim iş zaten bir yıldır her sabah yazdığım bir ajanda dolusu rüyam var ama gelip buraya hepsini yazmıyorum. En sevdiğin iş ise göndereyim oku :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Deno- Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 tıtıtııt Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xunn Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Dün bir arkadaşta kaldım. Yatagının yanında yer yatagı açtık bana işte. Rüyamda gece uyandım bi baktım hatun yanımda yatıyor. Ama plot twist bu değil. Hatun yastıga belini koymuş, vücudun geri kalanı yataktan taşmış ve havada uçuyor böyle. Rüyada uyanıp ona baktım, o da bana dönüp "Oha Salih sen ne garip uyuyorsun." dedi. Ben de geri dönüp yattım. Sonra harbiden uyandım bel-air'deyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Deno- Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 serin hikaye ahmet. bu yüzden bizim evde bebekler gibi uyudun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xunn Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Sizin ev iyiydi. Gerçi biraz rahatsız oldum, cocugun yarın staj'ı var ayakta tutuyoruz diye de bıraktım. Senin halinden bir ben anlarım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Pipet Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Rusya günlügü diye okudum sfagagdad Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
roket adam Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 25, 2011 Anders Behring Breivik mi ne o lavuk kovaladı bütün gece benle bir kızı, anasını satayım korkunçtu lan. Ara ara böcekler möcekler girdi, böyle garip garip olaylar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pinkporing Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 "roket adam" said: Ara ara böcekler möcekler girdi, girdiyse rahatsız etmiştir abi.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Seele Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 bugün böcek diyince aklima geldi. böyle siyah yuvarlak bir böcek baya tombul. binlerce yavru yapmisti yatagima. vizir vizir ses cikariyorlar. bu tompul olani anneleriydi sanirim ucabiliyorduda. igrecti cok korktum cok fazlaydilar. nedir bunun anlami. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
thecure Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Seele said: bugün böcek diyince aklima geldi. böyle siyah yuvarlak bir böcek baya tombul. binlerce yavru yapmisti yatagima. vizir vizir ses cikariyorlar. bu tompul olani anneleriydi sanirim ucabiliyorduda. igrecti cok korktum cok fazlaydilar. nedir bunun anlami. örümcek falan kadınların cinsel organını temsil ediyo. seninki de babalık korkusu gibi birşey olabilir belki... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Seele Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 oha kimsin lan sen, kimsin. cocuk yüzünden esimi bosadim 3 sevgiliden ayrildim. hakket olabilir mi ? :S Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 hmm bu gece: bi ara okuldayım, sınavlara falan giriyorum. Hepsi kötü geçiyor bi tek fizik iyi geçiyor. Ve lisedeyim, okula bişey olmuş, biz de gün boyu sıkılmayalım diye lisemize dönmüşüz arkadaşlarla, pek takmıyoruz dersleri falan. Sürekli gırgır, şamata. sonra shuttle'a biniyorum, göztepe'ye gidiyorum. İstanbul göztepe bu arada, benzincinin oraya. Rıdvanpaşa sokakta iniyorum, eve gitmeden arkadaşa sürpriz yapayım diye, ama arkadaş mc donaldsın sokağında oturuyo. Giriyorum sokaktan bi bakıyorum sokak bitiyo ama adamın evi yok. 2 kere daha deniyorum sokağın başından girip acaba ben mi kaçırdım yanlış mı döndüm diye ama yok. Sonra bi bakıyorum tren yolunun karşı tarafında ama orada olmaması lazım. sonra mc'e gidiyorum, orada 2 tane küçük kız var onlara soruyorum sen kaybolmuşsundur diyolar. Mümkün değil 15 snem bu mahallede geçti, tüm esnaf beni tanır diyorum. Şaşırıyolar sonra meğer yol değişimi yapmışlar, ev nasıl olduysa tren yolunun arka tarafında kalmış. Bi mcchicken yiyip gidiyorum, çocuğun sınavı varmış çalışması lazımmış, üzülüyorum. İstasyonun önüne gidiyorum taksiye bincem ama param var mı bilmiyorum, sonra tinerci görüyorum bikaç tane, korkuyorum, bi dükkana girip bakıyorum cüzdanıma, var baya para. Tatlı da mı alsam diyorum ama sonra evin orda sushi-co'ya gider kızarmış dondurma yerim diyorum. Taksiye binip eve gidiyorum. the end :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sdeceokuyangenç Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 pelin ne biçim rüya görüon Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Osso Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 26, 2011 ben rüyamda orçunu gördüm. asansör boşluğuna düşüyodu. sonra köpekleri dağcı kıyafeti giyip orçunu çıkartıyolardı oradan. çıkarttıktan sonra medic kıyafeti giyip tedavi ediyolardı. ben de izledim hepsini. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar