DeaN Mesaj tarihi: Aralık 18, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 18, 2010 Laf atmanın gidişatından komik olmayacağı belli. Bırakın meydanı tartışabilecek adamlara. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Aralık 19, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 19, 2010 DeaN said: @bone @seagle Yazdıklarımı ve özellikle aşağıda yazdığımı tekrar okursanız bütün islama karşı bu genellemeyi yapmadığımı anlarsınız. yok ben de zaten salt islama yönelik yazmadım, tüm dinler içindi o söylediğim. said: Ama dinin bilimsel gelişmenin önünde bir engel olmadığını söylerseniz, bu seferde sanırım siz kendi yargılarınızı genellemiş olursunuz. Dinin ağırlıklı kurumsal bir kimlik sergilediği ortamlarda aksine bilim üzerinde her zaman baskı vardır. Hiçbir salt, statik görüş, yenilikçi bilime ayak uyduramaz, uyduramadığı sürece de saldırır. burda dediğine katılıyorum. din derken islamiyet olduğu kadar, anti-islamiyet de bir o kadar engeldir bilimin gelişmesine. örneğin benim en çok karşı olduğum fikir islamcıların çıkıp "tanrı varlığı kanıtlanmıştır" diye sözde bilimsel çaba içine girmesi, diğer yandan da anti-islamcılarının "tanrı çürütülmüştür" gibi bir çaba içine girmeleri. ikisi de bilim açısından hiç bir yere götürmeyen sözde tartışmalar olarak görüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Vidar Mesaj tarihi: Aralık 21, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 21, 2010 SeaGle said: İslam dini bilimi destekler dean, bunu kabul etmesen de bu böyle. İslam dinine mensup bazı taraflar bilimi kendi kontrolüne almak isteyebilir, ama bunu islam dinine mal edemezsin. Senin en büyük hatan bu ne yazık ki, haklı olduğun noktaları genelleyip genelleyip bütüne mal etmeye çalışıyorsun. Bone demiş zaten, her inanan el kaide teröristçisi değil, her inanmayan da sapkın bi insan değil. bunun bazı inananların ya da inanan grupların politikalarıyla, davranışlarıyla vs alakası yok, islam dini her ne kadar hoş görmeye çalışsan da bütün metafiziğe dayanan düşünce yapıları gibi dogmatiktir, ve dogmatizmin bilimde yeri yoktur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Deathblade Mesaj tarihi: Aralık 21, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 21, 2010 İslam, hristiyanlık falan bırakın bu işleri. Yoda ile konuştum bizi "Jedi dini" mensubu yapabilirlermiş. Oraya geçelim hem force'umuzda var havalı oluruz, mis gibin. Not : İlk lightsaber'da beleşe geliyormuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Eralp Mesaj tarihi: Aralık 21, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 21, 2010 gülmekten yerlere yattım süper bir espri ölüm bıçağı arkadaşım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Aralık 23, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2010 Yalnız ben force'a inanıyorum bariz! Lightsaber'ımı FedEX'le yollasınlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Norak Mesaj tarihi: Aralık 23, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 23, 2010 yeni bir tür insan bulunmuş, hayırlı olsun!: http://www.ntvmsnbc.com/id/25163588/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
saturn Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 rekabet kızıştı, işte dandik tasarıma karşı cevaplar: tüm yazı alıntıdır Değerli Okurlar ; Bu yazımı bir ateist sitesindeki iddiâlara cevaben yazıyorum.Yazının kaynağını sizlere verebilirim fakat,yeterince araştırmama ve birkaç süslü lafa kanma, zamanın vebası halini almış vazîyette.Bu sebeple kaynağı vermek yerine hem yazının aslını hem de verdiğimiz cevabı beraber okuyarak câhilin boş lafı ile kalbinize şüphe gelmesine engel olmuş olmaktır maksadım.Aynı zamanda 'kaş yapalım derken göz çıkartmak' misali bir kişiyi hidâyetten etme vebalini kaldırmak da elbette istemem. Sözü fazla uzatmadan yazının muhtevâsını buraya aktarıp maddelerini teker teker cevaplamaya geçelim.Her ne kadar bu ateist kendini bilim adamı gibi görse de hatta blogunda creationistleri basitlik ve delilsizlikle suçlasa da yazdığı yazı da hiçbir bilimsel delil olmadığını göreceksiniz... Okurken sinirlenmeyiniz... Bunlar gibi niceleri susturulmuş ve sabun köpüğü gibi kaybolmuşlardır.Hatta bu yazının altına gelip de sabun köpüğünün yeryüzünde küreyi en iyi temsil eden bir yapısı olmasıyla matematikte önemlidir gibi alakasız bilimsel tespitlerini yazabilirler.Siz de gülebilirsiniz :D Çünkü ben ateistim dedikten hemen sonra beyinlerindeki evrimden önceki bütün gerici düşünceler silinmiş (!) bir anda bilim nakşolunmuş zanneder bu zavallılar... Şu girişi yapıyor ateist yazar yazısına : Dandik tasarım Şaşkın yaratıcının marifetlerine 10 örnek Yaratıcıların en şaşkını, tasarımcıların en dandiği Allah(cc)'nin maarifetlerini incelemeye devam ediyoruz... Live Science'ın listesini baz alarak hazırladığım en süper gereksizlikler listesini beğeninize sunuyorum... ve arkasında muhteşem 1. tesbiti :D 1.Apandisit Hemen atlayacak bazıları; "savunma sistemi, sindirim vs." diye. 2000 yılında ABD'de 300.000 kişinin apandisiti alımış. Rutin bir işlem ve kimseyi öldürmüyor. Ancak dert oluyor, patlayıp adamı zehirliyor. Sindirime felan da katkısı yok... Cübbeli Ahmet'in CERN'deki deneye katkısı kadar katkısı var... Ne işe yarar bu apandisit? Bazıları otçul atalarımızdan kalan miras diyor, Allah ne diyor bu işe? CEVABIMIZ : Değersiz Ateist ; Yaptığın bilgilendirme için teşekkür ederiz.Ama bu yazıyı yazdığın tarihte keşke yazmadan önce bir araştırma yapsan da apandis'in faidelerini ingiliz bilim adamları tarafından açıklandığı belgelere ulaşsaydın.ve bu büyük talihsizlikle karşımıza çıkmasaydın. Bak Parker ne demiş : http://www.sciencedaily.com/releases/2007/10/071008102334.htm Yazının tercemesini yapayım diyor ki : Yıllarca bilmediğiniz için atalarımızdan kalan bir miras diye ilan ettiniz apandis'i.Hatta gereksiz organ baş belası organ dediniz.Bizi gericilikle suçlayan siz zavallılar yüz yıl önce ortaya atılıp geçersizliği anlaşılınca sessiz sedasız kenara atılan “körelmiş organlar” iddianıza hala sarılıyorsunuz demek ki. İşlevsiz organ demeyi bilip işlevi bilinmeyen organ demeyi bilmezsiniz ama işinize gelmeyen yerde bilimin yakında keşfedeceği açıklarınızdan bahsedersiniz. Mâlumdur ki sen ateistsin.Doğuştan hatta orangutandan evrildiğin günden beri benden daha zekisin.Ama bak senin güvendiğin bilimde seni yalanlıyor.Öyleyse ne yapacağız ? İşkembeden atmayıp araştıracağız.Ondan sonra ateist mi olursun ne olursan ol... 2. Memeliyiz, gerçekten... Erkeklerin neden memeleri var diye soruldu bu forumda, gerizekalını biri estetik dedi... Peki estetik için görünen kısmı var ama neden altında göğüs dokusu var? Kadınlardakı kadar büyük değil ama erkeklerde de derinin altında göğüs dokusu var. Ergenlik döneminizi hatırlayın... O dönemde göğüsleriniz hassaslaşmıştı... Zira o doku orada ve hormonlara hala duyarlı... Bazı vücut geliştiricilerde aldıkları hormonlar sonucunda kadın gibi göğüs çıkıyor... Gynecomastia diye aratın, görün... Bir de witch's milk diye aratın... Aratmaya üşenirseniz sabredin, witch's milk yazısı da geliyor. Erkeklerin göğüsleri olduğu yetmiyormuş gibi bir halta yaramayan şeyler bir de kanser oluyor. 2005 yılında ABD'de 1690 erkeğe göğüs kanseri teşhisi konmuş. Kadınlara göre düşük bir rakam ama erkekerlerin de göğüs kanseri riski var. Muayeneye koşun hemen! http://www.breastcancer.org/symptoms/male_...CFQdWegod2AyREA http://www.cancer.org/docroot/CRI/content/...t_cancer_28.asp Şimdi soruyorum size, Allah ne demeye çalışıyor? Neden biz erkeklerin de göğüsleri var? CEVABIMIZ : Değersiz Ateist ; Sana bu cevapları neden vermek zorunda olduğum için sorguluyorum bazen kendimi.Ama önüme attığın yemi de yemezsem büyüyemem ki :D Bir organın varlığını sorgulamayı bilimsel bulup burdan kendine sözde deliller elde eden ve bardağın kendine göre boş taraflarını gören insanları akıllı, diğerlerini gerizekâlı ilan etmeniz tam da siz ateistlere yakışır bir hareket olmuş. Öncelikle sorunun cevabının “Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi'nde” yer aldığını siz saygıdeğmez bilim adamına ileteyim.Ama yine de sana küçük bir kıyasla açıklamak istiyorum. Kadınlardaki kıl sayısının erkeklerle hemen hemen eşit olduğunu söylüyor bilim.Ancak görünürde öyle değil.Ama görünen kısımdan daha çok kıl foliküllerinin işlevinin öneminden dolayı bunların eşit olması yetiyor.Yani doku var kanal var fakat hormonal farklılıklardan dolayı kıllar aynı şekil ve büyüklüğe sahip değiller.Bu da bize bu senin kafanı karıştıran çok önemli hususu anlamamızda yardımcı oluyor.Yani “hadi meme uçları, estetik ve cinsel haz için var, o zaman doku niye var?” şeklindeki sorunu anlamsız kılıyor.Çünkü eğer vücut için bir yararı varsa ki elbette var bunu sağlayan tıpkı kıl örneğinde olduğu gibi : Doku. Tam aksine eğer doku olmasaydı şu soruyu sorabilirdin. “Madem göğüs var neden göğüs dokusu yok?” Bak bir evrimci sana ve senin gibi düşünenlere kızmış onu da aktarayım senin için. Erkekte meme ise cinsel uyarı bölgeleridir. Bunu evrimci bir kişi söylüyor. Hatta diğer evrimcilerin bunları kendilerine faydasız organ diye malzeme yapmasına bakın nasıl kızıyor cinsellikle ilgili sitesinde: "Eşlerin cinsel ilişkilerinden orgazm yaşamaları için ön sevişme adı altında eşlerin birbirlerini uyardıkları dönemin zenginleştirilmesi önerilmektedir. Cinsel etki sağlayan uyarılar, sadece kadında klitoristen, erkektede penis başından üretilmemektedir. Kadında özellikle kulak arkası, kulak kepçesi, boyun, göğüsler, göğüs uçları, anüs bölgesi, bacakların üst iç bölgeleri çok uyarıcıdır. Erkeklerde de özellikle meme uçları, bacakların üst iç kısımları, yumurtalıkların bulunduğu torba (skrotum) çok uyarı çıkaran merkezlerdir" Yukardakiler seni ilgilendiriyordu saygıdeğmez ateist.Şimdi ki kısım inanan kardeşlerime : İnsanla ilgili fikir edinirken irade ve tasarımı gösterdiği açık olan genel yapı göz önünde bulundurulmalıdır. İnsanın binlerce işlevi açıklanmış uzvu varken bunlar ihmal edilerek birkaç açıklanamayan (Bundan 100 yıl evvel açıklanmayan birçok organın hayatî işlevleri günümüzde açıklanmıştır) nokta esas alınarak sağlıklı bir fikir edinmek mümkün değildir. Dolayısıyla erkek memesini, organların genelinin göstergesi olan bilinci ve tasarımı altüst edecek bir delil sanmak elbette ki realist bir yaklaşım değildir. Bir saatin içini açıyorsunuz binlerce parca ile karşılaşıyorsunuz herbir parçanın önemli görevler ile yerleştirildiğini görüyorsunuz. Sonra bir kenarında bir kertik görüp bunun görevini anlayamıyorsunuz sonra da çığlığı basıyorsunuz; "Demekki bu saat kendi kendine olmuş bakın burada görevini anlayamadığım bir kertik var..." En sondaki kanser riski olayına gülem mi ağlayam mı bilemedim.Akciğer,mide,kolon,lif,kan... Bunların hepsi kanser riski olan farklı noktalar.Hepsi de gereksiz bence.Bunlar olmasaydı insan kanser olmazdı.Çünkü insan olmazdı :D:D 3. Lezbiyen aşkın meyveleri Cnemidophorus cinsi kertenkeleler üremek için erkeğe ihtiyaç duymazlar. Partenogenez ile döllenmeniş yumurtadan kendi kopyalarını çıkartırlar... İşin garip kısmı yumurtalamak için başka bir dişi ile "seks" yaparlar, lezbiyen seksin neticesinde nur topu gibi yavrular doğar... Allah burada nasıl bir tasarım denemiş? Bu sapık kertenkeleler kendi kendilerine yumurtlasalar olmuyor mu? CEVABIMIZ : Partenogenez yani döllenmesiz üreme yumurta hücresinin(dişi bireyce oluşturulan gamet) döllenme olmaksızın gelişerek haploid bir birey meydana getirmesidir.Dolayısıyla sizin söylediğiniz gibi lezbiyen bir üreme söz konusu değildir.Zaten bu hususu bu açıdan incelemek ne kadar bilimseldir tartışılır. Aklıma takılan bir başka soru da şu : Cnemidphorus'un nasıl ürediği senin için neden bu kadar önemli ? Ayrıca eşeyli üreme veya döllenme ile üremenin bütün mahlûkat için genelgeçer olma tutkusuna nerden kapıldın ? Ya da insanlar için pek sorgulamadığınız ahlak prensiplerini hayvanlar için sorgulamak da nereden çıktı ? Hatta ve hatta bir din'in ahlak kurallarına bağlı olmadığınıza göre evrensel ahlak kurallarında lezbiyenlik bir suç mudur ? Partenogenez üreme bu canlıya mahsus olmadığı gibi partenogenez ile üremek de bir eksiklik değildir.Nitekim partenogenez üreyen canlılar incelendiğinde çok harika yaratılış gerçekleri ile karşılaşmak mümkündür.(arılar,karıncalar) Eğer burada bir hata varsa bizde şu soruyu soralım.Evrim her yerde dişi-erkek ilişkisini gözeterek gerçekleşti de neden burada aksadı.Yoksa biz evrimleşmedik mi? 4. Karahindiba'nın üreme organları Tüm çiçekler gibi karahindibalarında üreme organları vardır, ama bunları kullanmazlar... Zira bu çicekler eşeyli olarak üremezler; kendilerini kopyalarlar... Eee... Allah kendini kopyalacak çiçeğe neden stamen verir, neden pistil verir? CEVABIMIZ : “Karahindiba, kıvırcık sabia ve devedikeni, tohumlarını rüzgarla dağıtan bitkilerden bazılarıdır. Tohumlarını rüzgarla taşıtan bitkilere başka bir örnek olarak da yer kirazını verebiliriz. Yer kirazı tohumlarının kağıt benzeri hava dolu kesecikleri vardır. Bu kesecikler küçük balonlar gibi tohumların rüzgarda hareket etmesini sağlar.Bu konuyla ilgili olarak verilen örnekler incelenirken akılda tutulması gereken önemli bir nokta vardır. Bir bitkinin üreme şeklinizaman içinde değiştirmesi, örneğin hayvanlar tarafından toprağa gömülerek üreyen bir bitkinin tohumunun, zamanla rüzgarla taşınacak kadar hafif hale gelmesi mümkün değildir. Kayısı çekirdeği gibi ağır bir tohumun aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, binlerce, milyonlarca hatta milyarlarca yıl geçse de, rüzgarla taşınacak kadar hafif bir tohum haline gelmesi, kenarlarında kanat benzeri yapıların oluşması imkansızdır. Bu, hiçbir yönden mantıkla ve bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan bir iddia olacaktır. Çünkü doğada böyle bir değişimi planlayacak ve uygulayacak bir şuur yoktur. Doğadaki taş, ağaç, toprak, hayvanlar böyle bir planlama yapamazlar. Bitkinin kendisi de doğanın bir parçasıdır ve tohumlarında bilinçli düzenlemeler yapacak bir yeteneğe sahip değildir” alıntıladığım bu yazı cevap olarak yeter.Herşey tesadüfle açıklanamayacak kadar net.Şu sözü de aktarıp diğer maddeye geçelim. Tesadüfler sonucu bir canlı hücresinin meydana gelmesi, bir hurda yığınına isabet eden bir kasırganın savurduğu parçalarla bir beoing 747 uçağının oluşması kadar imkansızdır... fred hoyle 5. Burası kalabalık oldu Çenemiz kocamanken ne güzeldi... Sıra sıra düzgün dişler... Ne zaman ki Allah "getirin şu çamuru, Adem'i yaratıciim" dedi b.ku yedik... Allah Adem'i koca çeneli hayvanlarla aynı diş düzeninde yarattı ama çenesini küçük yaptı biraz... En arkada, sonradan gelen 4 tane diş var, 20 yaş dişleri... Ağzımızın için diş doluyken bile "geleceğiiiz, biz de çıkacağııız" diye kastırıp ortalığı karıştırılar. Tüm dişleri iterler, düzeni bozarlar, yamuk yumuk çıkarlar, bazen çıkamazlar, çıktıktan sonra hemem çürürler, zira fırça yetişmez bunlara pek, yemek artıkları kalır etraflarında... Bunları çektimek de zordur, taa en dipte ve kocamandırlar... 20 yaş dişinden dolayı sorun yaşamayan yoktur. Peki biz diş ağrısından kıvranırken tasarımcı Allah ne yapar? CEVABIMIZ : Hep aynı şeyleri söylüyoruz hep aynı şeyleri duyuyoruz gibi geliyor bazen. Aslında Yaratılışa inananların evrim'i anlamadığını iddia edip,bundan dolayı yaratıcıya inandığımızı iddia etseniz de,sizin gibi ateistlerle daha fazla hemhal olduktan sonra açıkça görüyoruz ki bizim evrimi anladığımız kadar siz Allah'ı anlamıyorsunuz.Bizim evrim'i anlamak konusunda sizden geri kalan bir yanımız yok.Tek farkımız biz bilimsel bulguları eleştirip Yaratılış süzgecinden geçirirken siz peygamberleştirdiğiniz birkaç bilim adamcığının bulgularını kanunlaştırmak eğilimindesinizdir.Bu konuda her nekadar bilimin gelişim ve değişim ilkesinden söz etseniz de,her zaman bir çekirdek etrafından ayrılmamaya çalışmak maalesef bu ilkeyle zıddiyyât arz etmektedir.İşte İslâm'ın ve dolayısıyla müslümanların bilim konusunda sizin gibi etrafında dönmek zorunda olduğu saplantıları yoktur.Maddenin açıklayamayacağı durumlarda maneviyyâta yönelmek bilimin hangi ilkesine ters düşüyorsa, evrim gibi sözde bilimsel bir teorinin başlangıcı açıklanmadığı sürece (ki bu kıyamete kadar açıklanamayacak çünkü evrim diye birşey yok) evrimi bilimle bağdaştırmakta o kadar ters düşer. Yukardakileri neden yazdığımı sorarsan sadece şunu söylemek için : Akıllı tasarımın kusursuz tasarım anlamına gelmiyor.Yani boşa kürek sallıyorsunuz.Her ateist sitesi bu yazıları kopyala-yapıştır dağıtıyor.Ancak işin ilginç yanı biz yani taratılışa inananlar ya da sizin deyiminizle yaratılışçılar bunlarla ilgilenmiyoruz.Neden mi ? Çünkü biz insanın Akıllı bir tasarım ürünü olduğunu söylüyoruz.Doğumu,yaşamı, yaşamsal faaliyetleri,vücudundaki akıl almaz sistemler herbiri yaratıcının eseridir aksi iddia edilemez.Ancak biz yaratılan kusurludur çünkü mutlak kusursuz Allahu Teâladır.Ancak bunlar ne sizin çirkefçe iddia ettiğiniz gibi bir şaşkınlık sonucunda ne de bir hata sonucunda vücuda gelmiştir.Bunlar yaratıcı'nın iradesi ile oluşmuş,insanların ibret vesîkalarıdır. Yukardaki iddianı da cevaplayarak açıklayayım: Dişler ağıza alınan yiyeceklerin parçalanması işlemi için özel olarak tasarlanmışlardır. Bilinen en sert organik madde olan -diş minesi- ile kaplanmışlardır ve aynı zamanda da kimyasal maddelere karşı da çok dayanıklıdırlar. Her diş görevine uygun bir şekle sahiptir. Örneğin ön dişler keskindir, yiyeceği koparır. Köpek dişleri sivridir, besini yırtar, parçalar. Azı dişleri ise besini öğütebilecek şekilde tasarlanmıştır. Eğer ağzımızdaki dişlerin hepsi aynı cins olsaydı, örneğin 32 köpek dişi veya 32 kesici dişe sahip olsaydık yemek yememiz hemen hemen imkansız hale gelirdi. Dişlerdeki tasarımın bir başka örneği de dişlerin diziliminde görülür. Her diş olması gerektiği yerdedir. Kesiciler olmaları gerektiği gibi ön tarafta, azılar yine olmaları gerektiği yerde arka taraftadır. Bunların yerinin değiştirilmesi bile dişleri tamamen kullanışsız hale getirebilir. Birbirinden bağımsız olan üst ve alt dişler arasında da kusursuz bir uyum vardır. Her iki bölgedeki dişler, çene kemiği kapandığı zaman tam olarak birbirlerinin üzerine oturacak şekilde tasarlanmıştır. Örneğin tek bir azı dişiniz diğer dişlerden daha uzun olsa veya üzerinde fazladan bir çıkıntı bulunsa, ağzınızı kapayamazdınız. Bu durumda konuşma ve yemek yeme gibi çok basit ihtiyaçlarınızı dahi karşılayamaz duruma gelirdiniz. Şimdi kalkıp bunların tamamını inkar edip ya da görmezlikten gelip yirmilik diş neden var sorusu bilim konusunda hiç de samimi olmadığı gibi suî-niyet kokuyor. "Allah (ağır yükleri) sizden hafifletmek ister: (Çünkü) insan zayıf olarak yaratılmıştır." (Nisa Suresi/28) Ayeti kerîmesi insanın kusursuz değil bilakis zayıf ve muhtaç bir varlık olarak yaratıldığını söylüyor.Zaten yerli-yersiz herşeyi kusurlu tasarımın ürünü veya maymun ataların mirası îlan etmeniz bir acziyyet göstergesi ve bir bakarkörlüktür. Aslında diğer maddeleri de cevaplayacaktım ama bu ayetten sonra üzerinde durulması çok gerekli olmayan bir konu olduğunu hissettim.Sanırım vaktimi daha hayırlı şeylere harcayabilirim. Sonsöz ; Eğer gerçekten bilime katkı yapmak istiyorsanız artık hangi atadan geldik,bu organ kimden kaldı,bu kimin mîrası gibi soruları bırakın.YARATILIŞ çevresinde organların sağlığı,bilimin ileriye gitmesi için birleşin.Bilim hiçbir zaman sizin istediğiniz sonucu elde ettirmeyecektir.Tabiat ve üzerindeki herşey AKILLI TASARIM'ın ürünüdür.Çünkü Akıllı Tasarım olmadan kağıt üzerine “A” harfi bile yazılamaz... İslam son ve hak dindir. İslam bâtıl dinlerle kıyas edilemeyecek kadar yücedir. İslam birçok batıl din gibi salt bir ahlak öğretisi değildir.Yaşamın her anına nüfuz eder. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kojiroh Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 tl;dr Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
xunn Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 Kojiroh said: tl;dr Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kermit Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 saturn said: rekabet kızıştı, işte dandik tasarıma karşı cevaplar: tüm yazı alıntıdır Değerli Okurlar ; Bu yazımı bir ateist sitesindeki iddiâlara cevaben yazıyorum.Yazının kaynağını sizlere verebilirim fakat,yeterince araştırmama ve birkaç süslü lafa kanma, zamanın vebası halini almış vazîyette.Bu sebeple kaynağı vermek yerine hem yazının aslını hem de verdiğimiz cevabı beraber okuyarak câhilin boş lafı ile kalbinize şüphe gelmesine engel olmuş olmaktır maksadım.Aynı zamanda 'kaş yapalım derken göz çıkartmak' misali bir kişiyi hidâyetten etme vebalini kaldırmak da elbette istemem. Sözü fazla uzatmadan yazının muhtevâsını buraya aktarıp maddelerini teker teker cevaplamaya geçelim.Her ne kadar bu ateist kendini bilim adamı gibi görse de hatta blogunda creationistleri basitlik ve delilsizlikle suçlasa da yazdığı yazı da hiçbir bilimsel delil olmadığını göreceksiniz... Okurken sinirlenmeyiniz... Bunlar gibi niceleri susturulmuş ve sabun köpüğü gibi kaybolmuşlardır.Hatta bu yazının altına gelip de sabun köpüğünün yeryüzünde küreyi en iyi temsil eden bir yapısı olmasıyla matematikte önemlidir gibi alakasız bilimsel tespitlerini yazabilirler.Siz de gülebilirsiniz :D Çünkü ben ateistim dedikten hemen sonra beyinlerindeki evrimden önceki bütün gerici düşünceler silinmiş (!) bir anda bilim nakşolunmuş zanneder bu zavallılar... Şu girişi yapıyor ateist yazar yazısına : Dandik tasarım Şaşkın yaratıcının marifetlerine 10 örnek Yaratıcıların en şaşkını, tasarımcıların en dandiği Allah(cc)'nin maarifetlerini incelemeye devam ediyoruz... Live Science'ın listesini baz alarak hazırladığım en süper gereksizlikler listesini beğeninize sunuyorum... ve arkasında muhteşem 1. tesbiti :D 1.Apandisit Hemen atlayacak bazıları; "savunma sistemi, sindirim vs." diye. 2000 yılında ABD'de 300.000 kişinin apandisiti alımış. Rutin bir işlem ve kimseyi öldürmüyor. Ancak dert oluyor, patlayıp adamı zehirliyor. Sindirime felan da katkısı yok... Cübbeli Ahmet'in CERN'deki deneye katkısı kadar katkısı var... Ne işe yarar bu apandisit? Bazıları otçul atalarımızdan kalan miras diyor, Allah ne diyor bu işe? CEVABIMIZ : Değersiz Ateist ; Yaptığın bilgilendirme için teşekkür ederiz.Ama bu yazıyı yazdığın tarihte keşke yazmadan önce bir araştırma yapsan da apandis'in faidelerini ingiliz bilim adamları tarafından açıklandığı belgelere ulaşsaydın.ve bu büyük talihsizlikle karşımıza çıkmasaydın. Bak Parker ne demiş : http://www.sciencedaily.com/releases/2007/10/071008102334.htm Yazının tercemesini yapayım diyor ki : Yıllarca bilmediğiniz için atalarımızdan kalan bir miras diye ilan ettiniz apandis'i.Hatta gereksiz organ baş belası organ dediniz.Bizi gericilikle suçlayan siz zavallılar yüz yıl önce ortaya atılıp geçersizliği anlaşılınca sessiz sedasız kenara atılan “körelmiş organlar” iddianıza hala sarılıyorsunuz demek ki. İşlevsiz organ demeyi bilip işlevi bilinmeyen organ demeyi bilmezsiniz ama işinize gelmeyen yerde bilimin yakında keşfedeceği açıklarınızdan bahsedersiniz. Mâlumdur ki sen ateistsin.Doğuştan hatta orangutandan evrildiğin günden beri benden daha zekisin.Ama bak senin güvendiğin bilimde seni yalanlıyor.Öyleyse ne yapacağız ? İşkembeden atmayıp araştıracağız.Ondan sonra ateist mi olursun ne olursan ol... 2. Memeliyiz, gerçekten... Erkeklerin neden memeleri var diye soruldu bu forumda, gerizekalını biri estetik dedi... Peki estetik için görünen kısmı var ama neden altında göğüs dokusu var? Kadınlardakı kadar büyük değil ama erkeklerde de derinin altında göğüs dokusu var. Ergenlik döneminizi hatırlayın... O dönemde göğüsleriniz hassaslaşmıştı... Zira o doku orada ve hormonlara hala duyarlı... Bazı vücut geliştiricilerde aldıkları hormonlar sonucunda kadın gibi göğüs çıkıyor... Gynecomastia diye aratın, görün... Bir de witch's milk diye aratın... Aratmaya üşenirseniz sabredin, witch's milk yazısı da geliyor. Erkeklerin göğüsleri olduğu yetmiyormuş gibi bir halta yaramayan şeyler bir de kanser oluyor. 2005 yılında ABD'de 1690 erkeğe göğüs kanseri teşhisi konmuş. Kadınlara göre düşük bir rakam ama erkekerlerin de göğüs kanseri riski var. Muayeneye koşun hemen! http://www.breastcancer.org/symptoms/male_...CFQdWegod2AyREA http://www.cancer.org/docroot/CRI/content/...t_cancer_28.asp Şimdi soruyorum size, Allah ne demeye çalışıyor? Neden biz erkeklerin de göğüsleri var? CEVABIMIZ : Değersiz Ateist ; Sana bu cevapları neden vermek zorunda olduğum için sorguluyorum bazen kendimi.Ama önüme attığın yemi de yemezsem büyüyemem ki :D Bir organın varlığını sorgulamayı bilimsel bulup burdan kendine sözde deliller elde eden ve bardağın kendine göre boş taraflarını gören insanları akıllı, diğerlerini gerizekâlı ilan etmeniz tam da siz ateistlere yakışır bir hareket olmuş. Öncelikle sorunun cevabının “Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi'nde” yer aldığını siz saygıdeğmez bilim adamına ileteyim.Ama yine de sana küçük bir kıyasla açıklamak istiyorum. Kadınlardaki kıl sayısının erkeklerle hemen hemen eşit olduğunu söylüyor bilim.Ancak görünürde öyle değil.Ama görünen kısımdan daha çok kıl foliküllerinin işlevinin öneminden dolayı bunların eşit olması yetiyor.Yani doku var kanal var fakat hormonal farklılıklardan dolayı kıllar aynı şekil ve büyüklüğe sahip değiller.Bu da bize bu senin kafanı karıştıran çok önemli hususu anlamamızda yardımcı oluyor.Yani “hadi meme uçları, estetik ve cinsel haz için var, o zaman doku niye var?” şeklindeki sorunu anlamsız kılıyor.Çünkü eğer vücut için bir yararı varsa ki elbette var bunu sağlayan tıpkı kıl örneğinde olduğu gibi : Doku. Tam aksine eğer doku olmasaydı şu soruyu sorabilirdin. “Madem göğüs var neden göğüs dokusu yok?” Bak bir evrimci sana ve senin gibi düşünenlere kızmış onu da aktarayım senin için. Erkekte meme ise cinsel uyarı bölgeleridir. Bunu evrimci bir kişi söylüyor. Hatta diğer evrimcilerin bunları kendilerine faydasız organ diye malzeme yapmasına bakın nasıl kızıyor cinsellikle ilgili sitesinde: "Eşlerin cinsel ilişkilerinden orgazm yaşamaları için ön sevişme adı altında eşlerin birbirlerini uyardıkları dönemin zenginleştirilmesi önerilmektedir. Cinsel etki sağlayan uyarılar, sadece kadında klitoristen, erkektede penis başından üretilmemektedir. Kadında özellikle kulak arkası, kulak kepçesi, boyun, göğüsler, göğüs uçları, anüs bölgesi, bacakların üst iç bölgeleri çok uyarıcıdır. Erkeklerde de özellikle meme uçları, bacakların üst iç kısımları, yumurtalıkların bulunduğu torba (skrotum) çok uyarı çıkaran merkezlerdir" Yukardakiler seni ilgilendiriyordu saygıdeğmez ateist.Şimdi ki kısım inanan kardeşlerime : İnsanla ilgili fikir edinirken irade ve tasarımı gösterdiği açık olan genel yapı göz önünde bulundurulmalıdır. İnsanın binlerce işlevi açıklanmış uzvu varken bunlar ihmal edilerek birkaç açıklanamayan (Bundan 100 yıl evvel açıklanmayan birçok organın hayatî işlevleri günümüzde açıklanmıştır) nokta esas alınarak sağlıklı bir fikir edinmek mümkün değildir. Dolayısıyla erkek memesini, organların genelinin göstergesi olan bilinci ve tasarımı altüst edecek bir delil sanmak elbette ki realist bir yaklaşım değildir. Bir saatin içini açıyorsunuz binlerce parca ile karşılaşıyorsunuz herbir parçanın önemli görevler ile yerleştirildiğini görüyorsunuz. Sonra bir kenarında bir kertik görüp bunun görevini anlayamıyorsunuz sonra da çığlığı basıyorsunuz; "Demekki bu saat kendi kendine olmuş bakın burada görevini anlayamadığım bir kertik var..." En sondaki kanser riski olayına gülem mi ağlayam mı bilemedim.Akciğer,mide,kolon,lif,kan... Bunların hepsi kanser riski olan farklı noktalar.Hepsi de gereksiz bence.Bunlar olmasaydı insan kanser olmazdı.Çünkü insan olmazdı :D:D 3. Lezbiyen aşkın meyveleri Cnemidophorus cinsi kertenkeleler üremek için erkeğe ihtiyaç duymazlar. Partenogenez ile döllenmeniş yumurtadan kendi kopyalarını çıkartırlar... İşin garip kısmı yumurtalamak için başka bir dişi ile "seks" yaparlar, lezbiyen seksin neticesinde nur topu gibi yavrular doğar... Allah burada nasıl bir tasarım denemiş? Bu sapık kertenkeleler kendi kendilerine yumurtlasalar olmuyor mu? CEVABIMIZ : Partenogenez yani döllenmesiz üreme yumurta hücresinin(dişi bireyce oluşturulan gamet) döllenme olmaksızın gelişerek haploid bir birey meydana getirmesidir.Dolayısıyla sizin söylediğiniz gibi lezbiyen bir üreme söz konusu değildir.Zaten bu hususu bu açıdan incelemek ne kadar bilimseldir tartışılır. Aklıma takılan bir başka soru da şu : Cnemidphorus'un nasıl ürediği senin için neden bu kadar önemli ? Ayrıca eşeyli üreme veya döllenme ile üremenin bütün mahlûkat için genelgeçer olma tutkusuna nerden kapıldın ? Ya da insanlar için pek sorgulamadığınız ahlak prensiplerini hayvanlar için sorgulamak da nereden çıktı ? Hatta ve hatta bir din'in ahlak kurallarına bağlı olmadığınıza göre evrensel ahlak kurallarında lezbiyenlik bir suç mudur ? Partenogenez üreme bu canlıya mahsus olmadığı gibi partenogenez ile üremek de bir eksiklik değildir.Nitekim partenogenez üreyen canlılar incelendiğinde çok harika yaratılış gerçekleri ile karşılaşmak mümkündür.(arılar,karıncalar) Eğer burada bir hata varsa bizde şu soruyu soralım.Evrim her yerde dişi-erkek ilişkisini gözeterek gerçekleşti de neden burada aksadı.Yoksa biz evrimleşmedik mi? 4. Karahindiba'nın üreme organları Tüm çiçekler gibi karahindibalarında üreme organları vardır, ama bunları kullanmazlar... Zira bu çicekler eşeyli olarak üremezler; kendilerini kopyalarlar... Eee... Allah kendini kopyalacak çiçeğe neden stamen verir, neden pistil verir? CEVABIMIZ : “Karahindiba, kıvırcık sabia ve devedikeni, tohumlarını rüzgarla dağıtan bitkilerden bazılarıdır. Tohumlarını rüzgarla taşıtan bitkilere başka bir örnek olarak da yer kirazını verebiliriz. Yer kirazı tohumlarının kağıt benzeri hava dolu kesecikleri vardır. Bu kesecikler küçük balonlar gibi tohumların rüzgarda hareket etmesini sağlar.Bu konuyla ilgili olarak verilen örnekler incelenirken akılda tutulması gereken önemli bir nokta vardır. Bir bitkinin üreme şeklinizaman içinde değiştirmesi, örneğin hayvanlar tarafından toprağa gömülerek üreyen bir bitkinin tohumunun, zamanla rüzgarla taşınacak kadar hafif hale gelmesi mümkün değildir. Kayısı çekirdeği gibi ağır bir tohumun aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, binlerce, milyonlarca hatta milyarlarca yıl geçse de, rüzgarla taşınacak kadar hafif bir tohum haline gelmesi, kenarlarında kanat benzeri yapıların oluşması imkansızdır. Bu, hiçbir yönden mantıkla ve bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan bir iddia olacaktır. Çünkü doğada böyle bir değişimi planlayacak ve uygulayacak bir şuur yoktur. Doğadaki taş, ağaç, toprak, hayvanlar böyle bir planlama yapamazlar. Bitkinin kendisi de doğanın bir parçasıdır ve tohumlarında bilinçli düzenlemeler yapacak bir yeteneğe sahip değildir” alıntıladığım bu yazı cevap olarak yeter.Herşey tesadüfle açıklanamayacak kadar net.Şu sözü de aktarıp diğer maddeye geçelim. Tesadüfler sonucu bir canlı hücresinin meydana gelmesi, bir hurda yığınına isabet eden bir kasırganın savurduğu parçalarla bir beoing 747 uçağının oluşması kadar imkansızdır... fred hoyle 5. Burası kalabalık oldu Çenemiz kocamanken ne güzeldi... Sıra sıra düzgün dişler... Ne zaman ki Allah "getirin şu çamuru, Adem'i yaratıciim" dedi b.ku yedik... Allah Adem'i koca çeneli hayvanlarla aynı diş düzeninde yarattı ama çenesini küçük yaptı biraz... En arkada, sonradan gelen 4 tane diş var, 20 yaş dişleri... Ağzımızın için diş doluyken bile "geleceğiiiz, biz de çıkacağııız" diye kastırıp ortalığı karıştırılar. Tüm dişleri iterler, düzeni bozarlar, yamuk yumuk çıkarlar, bazen çıkamazlar, çıktıktan sonra hemem çürürler, zira fırça yetişmez bunlara pek, yemek artıkları kalır etraflarında... Bunları çektimek de zordur, taa en dipte ve kocamandırlar... 20 yaş dişinden dolayı sorun yaşamayan yoktur. Peki biz diş ağrısından kıvranırken tasarımcı Allah ne yapar? CEVABIMIZ : Hep aynı şeyleri söylüyoruz hep aynı şeyleri duyuyoruz gibi geliyor bazen. Aslında Yaratılışa inananların evrim'i anlamadığını iddia edip,bundan dolayı yaratıcıya inandığımızı iddia etseniz de,sizin gibi ateistlerle daha fazla hemhal olduktan sonra açıkça görüyoruz ki bizim evrimi anladığımız kadar siz Allah'ı anlamıyorsunuz.Bizim evrim'i anlamak konusunda sizden geri kalan bir yanımız yok.Tek farkımız biz bilimsel bulguları eleştirip Yaratılış süzgecinden geçirirken siz peygamberleştirdiğiniz birkaç bilim adamcığının bulgularını kanunlaştırmak eğilimindesinizdir.Bu konuda her nekadar bilimin gelişim ve değişim ilkesinden söz etseniz de,her zaman bir çekirdek etrafından ayrılmamaya çalışmak maalesef bu ilkeyle zıddiyyât arz etmektedir.İşte İslâm'ın ve dolayısıyla müslümanların bilim konusunda sizin gibi etrafında dönmek zorunda olduğu saplantıları yoktur.Maddenin açıklayamayacağı durumlarda maneviyyâta yönelmek bilimin hangi ilkesine ters düşüyorsa, evrim gibi sözde bilimsel bir teorinin başlangıcı açıklanmadığı sürece (ki bu kıyamete kadar açıklanamayacak çünkü evrim diye birşey yok) evrimi bilimle bağdaştırmakta o kadar ters düşer. Yukardakileri neden yazdığımı sorarsan sadece şunu söylemek için : Akıllı tasarımın kusursuz tasarım anlamına gelmiyor.Yani boşa kürek sallıyorsunuz.Her ateist sitesi bu yazıları kopyala-yapıştır dağıtıyor.Ancak işin ilginç yanı biz yani taratılışa inananlar ya da sizin deyiminizle yaratılışçılar bunlarla ilgilenmiyoruz.Neden mi ? Çünkü biz insanın Akıllı bir tasarım ürünü olduğunu söylüyoruz.Doğumu,yaşamı, yaşamsal faaliyetleri,vücudundaki akıl almaz sistemler herbiri yaratıcının eseridir aksi iddia edilemez.Ancak biz yaratılan kusurludur çünkü mutlak kusursuz Allahu Teâladır.Ancak bunlar ne sizin çirkefçe iddia ettiğiniz gibi bir şaşkınlık sonucunda ne de bir hata sonucunda vücuda gelmiştir.Bunlar yaratıcı'nın iradesi ile oluşmuş,insanların ibret vesîkalarıdır. Yukardaki iddianı da cevaplayarak açıklayayım: Dişler ağıza alınan yiyeceklerin parçalanması işlemi için özel olarak tasarlanmışlardır. Bilinen en sert organik madde olan -diş minesi- ile kaplanmışlardır ve aynı zamanda da kimyasal maddelere karşı da çok dayanıklıdırlar. Her diş görevine uygun bir şekle sahiptir. Örneğin ön dişler keskindir, yiyeceği koparır. Köpek dişleri sivridir, besini yırtar, parçalar. Azı dişleri ise besini öğütebilecek şekilde tasarlanmıştır. Eğer ağzımızdaki dişlerin hepsi aynı cins olsaydı, örneğin 32 köpek dişi veya 32 kesici dişe sahip olsaydık yemek yememiz hemen hemen imkansız hale gelirdi. Dişlerdeki tasarımın bir başka örneği de dişlerin diziliminde görülür. Her diş olması gerektiği yerdedir. Kesiciler olmaları gerektiği gibi ön tarafta, azılar yine olmaları gerektiği yerde arka taraftadır. Bunların yerinin değiştirilmesi bile dişleri tamamen kullanışsız hale getirebilir. Birbirinden bağımsız olan üst ve alt dişler arasında da kusursuz bir uyum vardır. Her iki bölgedeki dişler, çene kemiği kapandığı zaman tam olarak birbirlerinin üzerine oturacak şekilde tasarlanmıştır. Örneğin tek bir azı dişiniz diğer dişlerden daha uzun olsa veya üzerinde fazladan bir çıkıntı bulunsa, ağzınızı kapayamazdınız. Bu durumda konuşma ve yemek yeme gibi çok basit ihtiyaçlarınızı dahi karşılayamaz duruma gelirdiniz. Şimdi kalkıp bunların tamamını inkar edip ya da görmezlikten gelip yirmilik diş neden var sorusu bilim konusunda hiç de samimi olmadığı gibi suî-niyet kokuyor. "Allah (ağır yükleri) sizden hafifletmek ister: (Çünkü) insan zayıf olarak yaratılmıştır." (Nisa Suresi/28) Ayeti kerîmesi insanın kusursuz değil bilakis zayıf ve muhtaç bir varlık olarak yaratıldığını söylüyor.Zaten yerli-yersiz herşeyi kusurlu tasarımın ürünü veya maymun ataların mirası îlan etmeniz bir acziyyet göstergesi ve bir bakarkörlüktür. Aslında diğer maddeleri de cevaplayacaktım ama bu ayetten sonra üzerinde durulması çok gerekli olmayan bir konu olduğunu hissettim.Sanırım vaktimi daha hayırlı şeylere harcayabilirim. Sonsöz ; Eğer gerçekten bilime katkı yapmak istiyorsanız artık hangi atadan geldik,bu organ kimden kaldı,bu kimin mîrası gibi soruları bırakın.YARATILIŞ çevresinde organların sağlığı,bilimin ileriye gitmesi için birleşin.Bilim hiçbir zaman sizin istediğiniz sonucu elde ettirmeyecektir.Tabiat ve üzerindeki herşey AKILLI TASARIM'ın ürünüdür.Çünkü Akıllı Tasarım olmadan kağıt üzerine “A” harfi bile yazılamaz... İslam son ve hak dindir. İslam bâtıl dinlerle kıyas edilemeyecek kadar yücedir. İslam birçok batıl din gibi salt bir ahlak öğretisi değildir.Yaşamın her anına nüfuz eder. yoo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
saturn Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 10, 2011 kermit burayı bari trolleme Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
saturn Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sylian Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 14, 2011 Millet bu kizi niye bu kadar takip ediyor anlamiyorum, bence gayet cirkin ama buyuk ihtimalle takip edenlerin %90u sirf gogusleri icin takip etmiyorsa ben bisi bilmiyorum =P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
hamsilipilav Mesaj tarihi: Mart 31, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 31, 2011 abi uyku nedir bi kere ya dandik olduğu burdan belli biyolojimizin. hadi uyursan 1 saatlik makine soğusun vs diye de 10 saat 12 saat uyuyo insanların yarısı. 6 saat bile fazla aslında Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Mart 31, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 31, 2011 xunn said: Kojiroh said: tl;dr Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Mart 31, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 31, 2011 peki bu dandik tasarımla evrimin alakası ne ki harbi tl dr baya sayfa var özet pls Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
saturn Mesaj tarihi: Nisan 1, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 1, 2011 özet olursa dandik tasarım internete yayılınca dincilerde hemen bunun antilerini yazmış. bende gelip buraya eksiksiz astım bakalım cevaplar mantıklı gelecekmi sizlere Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lord_Argos Mesaj tarihi: Nisan 6, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 6, 2011 Suark said: peki bu dandik tasarımla evrimin alakası ne ki harbi tl dr baya sayfa var özet pls Adam dandik tasarım ile Tanrının varlığını çürütüyor peki geriye ne kalıyor? Evrim. (çürütüyormu tartışılır) Dincilerin yazdıkları ise biri haricinde hepsi içi boş laf kalabalığı hele hele 20'lik yaş dişleri ile ilgili "hah neymiş bilimsel açıklaması cidden bende merak ediyorum" derken 3 paragraf boş zırvalama ve sonunda ayetle beni benden almayı başardılar, kendilerini kutladım ama buradan da onlara seslenmek istiyorum; Lütfen daha fazla cevap yazmayın. Aslında evrim bizim mantık çerçevemizde insanın geldiği yeri açıklamaya çalışıyor, birde hayalgücünün ötesi var. Bir adam uzaylı bir ırkın dünyada yaptığı biyolojik bir deney sonucu insanoğlunu oluştuğunu söylemişti ve bana evrimden daha inanılır gelmişti. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 6, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 6, 2011 bu 20 lik diş konusu ilginç yalnız. genleri çöp olup doğru düzgün diş çıkartamayanların ağlamasından ibaret geliyor bana. ben ve benim gibi sağlam genleri olup hiç bir sorun yaşamadan 20likleri çıkartanlar, diş üzerinden evrim tartışmalarını gülerek izliyor ekek Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gimli Mesaj tarihi: Nisan 14, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 14, 2011 http://en.wikipedia.org/wiki/Reductio_ad_absurdum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Nisan 15, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2011 huun said: bu 20 lik diş konusu ilginç yalnız. genleri çöp olup doğru düzgün diş çıkartamayanların ağlamasından ibaret geliyor bana. ben ve benim gibi sağlam genleri olup hiç bir sorun yaşamadan 20likleri çıkartanlar, diş üzerinden evrim tartışmalarını gülerek izliyor ekek o zaman bi adamı dövmeden önce onunla evrim tartışmasına gireriz, eğer 20lik bahanesini öne sürüyorsa adamda bir sorun vardır deriz ve kafa göz dalarız. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Nisan 15, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 15, 2011 Lord_Argos said: Suark said: peki bu dandik tasarımla evrimin alakası ne ki harbi tl dr baya sayfa var özet pls Adam dandik tasarım ile Tanrının varlığını çürütüyor peki geriye ne kalıyor? Evrim. (çürütüyormu tartışılır) Dincilerin yazdıkları ise biri haricinde hepsi içi boş laf kalabalığı hele hele 20'lik yaş dişleri ile ilgili "hah neymiş bilimsel açıklaması cidden bende merak ediyorum" derken 3 paragraf boş zırvalama ve sonunda ayetle beni benden almayı başardılar, kendilerini kutladım ama buradan da onlara seslenmek istiyorum; Lütfen daha fazla cevap yazmayın. Aslında evrim bizim mantık çerçevemizde insanın geldiği yeri açıklamaya çalışıyor, birde hayalgücünün ötesi var. Bir adam uzaylı bir ırkın dünyada yaptığı biyolojik bir deney sonucu insanoğlunu oluştuğunu söylemişti ve bana evrimden daha inanılır gelmişti. nası curutuyor ki ehehehhehe deişik Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Pasta Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2011 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 4, 2011 Tasarım dediğiniz şey dini bir inanç değil yalnız, inancın evrim yerine okutulması için bilim kılıfına sokulmuş deforme olmuş hali. Olay tanrının varlığı yokluğu değil, tasarımın idda ettiği şey canlıların evrilmediği bugünkü halleriyle "mükemmel" yaratıldığı. Aptalca bir fikir tabi ki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fenn Mesaj tarihi: Ekim 4, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2012 Allah insanı süper yarattıysa sünnet derisini neden alırız. Sünnet derisi alınması gerekiyorsa insan vücudu mükemmel doğmamaktamıdır Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar