Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

akademisyenlerden özgürlük kampanyası


Sufi

Öne çıkan mesajlar

güncel "sıkıntı" türban konusunda profesör, doçent ve yardımcı doçentlerden oluşan çok sayıda akademisyen tarafından başlatılmış bir imza kampanyası. katılımcılar tarafından imzalanan dilekçede:

said:
ÜNİVERSİTEDE ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA KAMUOYUNA DUYURU

"Öğretim üyeleri olarak bizler kılık-kıyafet konusunda yıllardır uygulanan politikaları ve son günlerde yapılan tartışmaları yakından ve kaygıyla takip ediyoruz. Üniversitelerin düşünce, ifade, din ve inanç özgürlükleri ile eğitim ve öğretim gibi en temel insan hakları karşısında yasakçı değil özgürlükçü bir tavır alması gereken kurumlar olduğunu düşünüyoruz.
Üniversitelerimizin çağdaş uygar toplumlara yaraşır biçimde, özgürlüklerle ve bilim üretimiyle anılmasını istiyoruz. İstisnasız her demokratik ülkede olduğu gibi üniversitelerimizde de kılık-kıyafet serbestliğinin; hiçbir din, inanç, düşünce, ırk, grup ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın bütün öğrencilere tanınması gereğine inanıyor; aksi yöndeki tüm düzenleme ve uygulamalara bir an önce son verilmesini talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

deniyor.

başlık, aynı düşüncede olup imzalamak isteyen arkadaşları bilgilendirmek amacıyla açılmıştır.

erişim: http://universitedeozgurluk.blogspot.com/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

onlar özgürlük istiyor ama çok iyimserler.özgürlük istedikleri taraf zamanı geldiğinde o özgürlüğün yarısını kendilerine tanımayabilir.tabii başka düşünceleride olabilir üniversitede eğitimciler sonuçta belli bir çizginin üstündeler,bakalım ilerleyen zamanlarda bu özgürlükler bize neler kazandıracak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şimdi şöyle bir durum var türban'ın yasak olmaması ankaranın doğusunda kalan pek çok üniversite için hiç bir şey değiştirmeyecek sonuçta orada eziyet çekenler türbanlılar değil tam aksine uzun saçlı, küpeli, kapanmayan kişiler olacak (Halihazırda durum böyledir diye düşünüyorum). Bu nedenle apache'ye katılmaktayım. Zaten oraya imza atanların üniversitelerine bakınca durum yeterince anlaşılıyor.

Neyse istekleri büyük ihtimalle yerine gelecek fakat ondan sonra ezilen diğer kesim için böyle bir özgürlük kampanyası başlatırlar mı hiç zannetmiyorum...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sylian said:
Şimdi şöyle bir durum var türban'ın yasak olmaması ankaranın doğusunda kalan pek çok üniversite için hiç bir şey değiştirmeyecek sonuçta orada eziyet çekenler türbanlılar değil tam aksine uzun saçlı, küpeli, kapanmayan kişiler olacak (Halihazırda durum böyledir diye düşünüyorum). Bu nedenle apache'ye katılmaktayım. Zaten oraya imza atanların üniversitelerine bakınca durum yeterince anlaşılıyor.

buna bir +1

ayrıca, "üak a katılmayın" diyen, hakkında "istemezse söylemesin" denen bir yök başkanının olduğu bir yerde, bunlar neyin özgürlüğünü savunuyorlar ki ? bu mu özgürlük ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ne güzel, dinci öğretim görevlileri listesi.
tamam şimdi bunları tek tek ele geçirmekte sıra...


hayır "herkese özgürlük" tadında böyle çok humanist bir şov yapıyorlar,
ama bu "über özgürcü" kesilen arkadaşlarımız aynı "özgürlük" olayını diğer dinden, diğer inançtan insanlara göstermez.
böyle hin oğlu hin kişilerdir bunlar.

sadece türban için bütün bu yaygara, "özgürlük" için değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Antimodes52 said:
Yeşim Atamer hocam da imzalamış, çok sevindim.
Akademisyenler tarafından doğrudan böyle bir tutuma gidilmesi çok hoş bir şey. Sonunda konuşmaktan çekinmez hale gelmeye başladı insanlar.

türban savunucuları "sözde özgürlükçüler" zaten yıllardır konuşuyordu be birader.
asıl "atatürkçü" olduğunu iddia edenler susmak zorunda kalıyor, her an bir yerden bir "sürgün" yiyebilirler çünkü.

anca işte malatya üniversitesi rektörü gibi adamlar çıkıp konuşabiliyor,
yök başkanı bile hükümetin meat puppet'ı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bunun tam tersi olduğunu düşünemiyorum, yani imza toplansa mesela, imam hatiplerin kız okutan kısımları kapatılsın dense, neler olur acaba?

O diil de yarın öbür gün anayasa mahkemesinden dönerse bu yasa teklifi o mahkemedekilerin hayatını kim garanti edecek?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Türban gerilimi Ünversitelerarası Kurul'un toplantısına da yansıdı.. Rektörler, Yusuf Ziya Özcan'ı alkışlamayarak protesto ettiler. Özcan'ın kürsüye gelmesi de kürsüden inmesi de protestoya sahne oldu..

Kurul Başkanı Akaydın'ın daha konuşma başlamadan "YÖK Başkanı Özcan'ın konuşmasından sonra toplantıya katılıp katılmayacağı kendi bileceği iştir" demesi gerilimin ilk işaretiydi..

Özcan'ın türban yasağına karşı olduğunu ima eden fikirlerini kürsüde ilan edince salonda "buz gibi" hava esti.. Konuşmasını alkışsız tamamlayan Özcan, kürsüden inerek koltuğuna yöneldi..

Rektörler "alkışlamayarak" sessiz bir tepki koyarken, ODTÜ'lü öğretim üyelerinden sloganlı protesto geldi. Salonda "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganı atıldı.

BU SÖZLER TEPKİ ÇEKTİ

Protestoya tepki vermeyen YÖK Başkanı Özcan konuşmasında üniversitelerde özgürlük vurgusu yaptı. Özcan'ın, "kurulun türban gibi görev alanına girmeyen bir konuyu gündeme almasını yanlış bulduğunu" belirtmesi rahatsızlık yarattı.

İşte başkanın konuşmasından satırbaşları:

*"Üniversite bir toplumun hayat kaynağıdır. Özgürce tartışma ortamı sağlayamazsak okul olup asla üniversite olamaz."

*"En aykırı fikirleri bile bilim camiasında dile getirildiği öncelikle eleştiriye açık olduğu korkulmayan ortamlardır. Dil, din, etnik köken ayrımı yapılmaza en üst düzeyde tartışılıdığı ortamlar olmalıdır. "

*"Toplumsal gerginliği üreten söylemler üniversitelerin saygınlığını zedeler."

*"Farklı düşüncelere saygı konusunda üniversitelere büyük görevler düşmektedir. Bu slogan dili her alanda farklı dozlarda yapılabilir, ancak üniversitelerimize slogan dili egemen olursa, derinlik analizi yerine semboller yarıştırılırsa, bundan toplumun tüm kesimlerinin yanı sıra özellikle üniversitelerimizin itibarı olumsuz etkilenir.

*"Üniversitelerarası kurul ilgili kanunla belirtilen çalışmaları yapmakla sorumludur. Üniversitelerarası Kurul'un sorumluluk kapsamına girmeyen konuları gündemine alması yalnızca kurulun saygınlığını azaltmayacak, aynı zamanda telafisi zor hukuki sorunlara da yol açacaktır...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın çabalarına rağmen türban serbestliğine tepki koymak üzere olağanüstü toplanan Üniversitelerarası Kurul’dan (ÜAK) türbana "hayır" çıktı.

Türbana serbesti uzlaşmasının ardından ÜAK olağanüstü toplanma kararı almıştı. YÖK Başkanı Özcan, ÜAK Başkanı Akaydın’ı arayarak gerginliklerin büyüyeceği gerekçesiyle dünkü toplantının yapılmamasını istedi. Aradığı Akaydın’dan olumsuz yanıt alan Özcan, bu kez "Bildiriyi ÜAK adına yayınlamayın" talebinde bulundu. Ancak bu talep de yerine getirilmedi.

YÖK BAŞKANI PROTESTO EDİLDİ

ÜAK dün sabah ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde olağanüstü toplandı. Toplantıya YÖK Başkanı Özcan da katıldı. Özcan, salona girerken öğretim üyeleri, "Türkiye laiktir laik kalacak", "Cumhuriyete sahip çıkıyoruz", "Türban istemiyoruz" sloganları attılar. Özcan’ın konuşmasını hiçbir rektör alkışlamadı. Özcan, ÜAK’de yaptığı konuşmada "Bir konunun ülke gündeminde önemli yer tutması, onun yasal olarak yetki kapsamı dışında kalan kurullarda görüşülmesine hukuki meşruiyet sağlamaz. Kanunda belirtilen akademik konuların dışındaki ülke sorunlarının tartışılma yeri bu kurul değildir" dedi. Akaydın, "Toplantıya katılan arkadaşları laik Türkiye adına ÜAK başkanı olarak kutluyorum. Özcan ilk tanıştığımızda bize demokrat gözüktü. Bir üst kurulun başka bir üst kurula karışması hatadır" dedi.

LAİK CUMHURİYET TEHLİKEDE

Toplantıda ÜAK, türbana karşı bildiri yayınlama kararı aldı. ÜAK’ye 198 rektörden 120’si katıldı ve bildiriyi imzaladı. Akaydın, "Laik Türkiye Cumhuriyeti ciddi tehlikeyle karşı karşıyadır. Toplantıyı hukuk dışı bulmak YÖK Başkanı’nın kişisel görüşüdür" dedi. Akaydın, bildirinin, tüm Türk ulusunu sorumlu kılan tümcelerle bittiğine dikkat çekti. Akaydın, "1995’te neler olduğunu yaşadık. Bazı hanım öğretim üyelerimiz bu şartlarda derslere girmeyeceklerini söylüyorlar. Bunu düşünmek bile istemiyorum" dedi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun, "Rektörler amuda kalkmasın" sözlerini esefle karşıladığını belirten Akaydın, "1996’da da rektörler hakkında bu tür hoş olmayan sözler kullanan siyasetçiler vardı. Bunlar, hırsızlıkla yargılandılar. Bu rektörler halen onurlarıyla ayakta. Üniversiteler her türlü baskıya rağmen onurunu koruyacak" dedi.

Rektörler, Akaydın’ın bu sözlerle dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ı kastettiğini söylediler. Erbakan’ın, "Rektörler, türbanlı kızlara selam duracak" sözleri, RP’nin kapatılma davasında da yer almıştı.

Destek alkışları

ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki toplantıya rektörlere destek vermek amacıyla çok sayıda öğretim üyesi de geldi. Öğretim üyeleri "Atatürk ilke ve devrimlerine, laik cumhuriyetimize sahip çıkalım. Artık yeter! Uyanalım" yazılı pankartlar taşıdılar. Öğretim üyeleri, ÜAK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın konuşmasını da alkışlarla desteklediler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...