Mumu Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 Cüce hayatının bu kadar senesinde karşına hep " saçın dökülüyor çünkü günah işledin " diye geldilerse gerçekten şu andaki düşüncelerin senden kaynaklı değil, senin karşına çıkan zeka özürlü, düşünme yetisi olmayan yobazlardan dolayıdır. ben kimseye kanıt sunduğumu iddia etmiyorum ki. ben kimseye gelin inanın imana gelin müslüman olun falan da demiyorum. ben yalnızca neden inandığımı açıklıyorum. din adamı, imam falan değilim, imam hatipte okumadım, bu konuda da hitabet yeteneğim pek yok ama olabilir, mümkündür söylediklerim mantıklı gelir, hoşunuza gider. bilemem. ben kimsenin beynini yıkamakmış, inanmasını sağlamakmış uğraşmıyorum. uğraşmak zevkli olurdu fakat çelik gibi sinir gerektiğinden bana pek gelmiyor. zaten amacım o uzun postu atarken tek postla çekilmekti ama yapamadım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
-Wissy Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 @cuce /sign [ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 02:55 tarihinde, -Wissy tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mumu Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 ışık hızına erişen ya da onu geçmeyi başaran bir nesnenin ışınlanması gerekiyor diye kulaktan dolma bilgilere sahibim. tamamiyle yalan da olabilir ama yanlışım varsa düzeltirseniz sevinirim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 mumu benim de ışık hızı hakkında bildiğim tek şey, sadece fotonların ışık hızına çıkabildiği. tabii bu bilgim taa einstein zamanından kalma fizik ile ilgili. güncel zamanda ne oldu ne bitti fazla bilgim yok. ancak ışık hızına çıkan "meteorlar" var olsaydı, bilimde büyük bir devrim olurdu, bundan eminim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Razien Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 18, 2007 Bak Söylüyebileceğim açık şekilde anlatıyorum .Deneme varsa x olgusu y olgusuna göre sınanır , y olgusuna uymuyanlar yokolurken uygun olanın kalması yani bir sınama , mevcut duruma göre uygun yaradılışın gerçekleşmesi ''Bilinç'' değil midir ? Daha açık nasıl anlatırım bilmiyorum , (Ben bu iddayı savunmuyorum , bu iddadan bile bilince ulaşıldığını yani bilinç olduktan sonra bunlara zaten gerek kalmadığını söylüyorum .)Bütün maddenin yapı taşı enerjidir ve bu enerjiler cansızken yukarıdaki matematik döngüsünde farklı kombinasyonlarda değişk değişik canlıları oluşturuyor. Yani enerji kendi kendine hayat buluyor. Bir belgeselde suda yüzen iki yaprağın birinin balık olduğunu ve beyni bile yokken bu dengeyi nasıl sağladığını görmek benim için yeterli. Bone meteor konusu doğru bir nasanın web sitesinden bilgi bulabilirsin [ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 03:02 tarihinde, Razien tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mumu Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 evet işte bone, ışınlanmanın bulunabilmesi için hücrelerin ışık hızına ulaştırılabilmesi gerekiyor. tabi bunun yapılabilmesi için önce bir canlının hücrelerinin iki nokta arasında dağılmadan nasıl hareket edebileceğinin ve yine yerlerini şaşırmadan nasıl tekrar bir araya gelebileceklerinin bulunması gerektiğinden, ışınlanma bir süreliğine hayal olarak kalıyor kanımca. [ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 03:02 tarihinde, Mumu tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 mumu sana öle bişey demedim zaten , senınle benımde bir derdim yok ama dediğin gibi benim derdim bahsettiğin yobazlarla, dinini baskasına zarar vermeden, dalga gecmeden, din kardeşi olmıyanı küçük görmeden (evet diyebilirsinizki onun dininde kendi dinnden olmıyanlar daha zavallı canlılardır, ama saldırdanlığa sırf dine saygı için gösterilicek töleransın bir sınırı vardır) ,yaşıyan biriyle neden derdim olsunki. ama tanrısının varlığını bana kanıtlamak istiyen insanları cok cekici bulmuyorum özür dilerim. tanrısının varlığını bana kanıtlamak için sacma örneklere sığınan manasız desteksiz kurallar kuran uydurmalar yapan insanlar hhem beni kücüç görüyor aşağılıyor hem kendini aşağlıyor, hem dinkardeşlerini küçük düşürüyor, hemde inandığı tanrı'nın kutsallığını bozuyor diye düşünüyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Razien Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Cüce daha sana diyeceğim bir şey yok. Şurda 15 postta insanların tek yaptığı , ben en ince detaya kadar konuya girerken yüzeysel veryansın edip durumu bilim nasıl olsa bulur şeklinde olasılığa bırakmak . Zaten benim iddada bulunmamın sebebi biliminde bu bilgiye ulaşmış olmasıdır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Sağlıklı bir şekilde(kafası gözü dağılmadan) ışık hızında giden birşey buldularsa ciddi ciddi devrim olur. Gerçi ışık hızında giden nesneleri farkedilmek bile benim için devrim ama caponlar falan yapıyor demek. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mumu Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 tanrı'nın varlığını sana kanıtlayabilmek için ancak ve ancak gözünün önünde bir ölüyü diriltebilmem, dağları yarabilmem falan gerektiğinden ve bunları ancak tanrı'nın kendisi ya da izin verdiği birisi yapabileceği gerçeği de varolduğundan, özür dileyerek kendi bildiğin yolda devam etmen gerektiğini söylemek zorundayım. tabi ki benim de seninle hiç bir sorunum yok. din, inanç konuları siyasetten çok farksız aslında. bir tarafa mensup olabilirsin ama karşındakinin öncelikli olarak insan olduğunu unutmamak lazım. alay etmemek gerekli ayrıca. kendini kötü hissedebilir insanlar bu yolla çünkü. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 ışık hızında giden ışık var. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 bilim bulmuş zaten neyi tartışıyorsunuz? said: Mutations in the ABCA12 gene cause harlequin ichthyosis.[3][4] The ABCA12 gene makes a protein that is essential for the normal development of skin cells. Although the protein's exact function is unknown, researchers believe that it probably plays a major role in the transport of lipids (fats) in the outermost layer of skin (the epidermis). Mutations in the ABCA12 gene lead to the production of an abnormally small version of the protein that cannot transport lipids properly. The loss of functional ABCA12 protein disrupts the normal development of the epidermis, preventing the skin from forming an effective barrier and resulting in the hard, thick scales characteristic of harlequin ichthyosis. This condition is likely inherited in an autosomal recessive pattern, which means two copies of the gene in each cell are altered. Most often, the parents of an individual with an autosomal recessive disorder are carriers of one copy of the altered gene but do not show signs and symptoms of the disorder. hala zavallı bebeğin üzerinden misyonerlik süpermiş Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Razien Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Mumu Peygamber efendimiz onuda yapmış .Büyücü demişler. Anladım ki insanların düşünceleri mantığa göre değil inançlara göre şekilleniyor. Mantık sadece bu duygusal dinamiklerin kılıfı oluyor Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 deneme var peki ne bu denme, x canlısı y gezengenın koşullarında sınanır beceremez ölür, ama benzerleri x1 ve x2 türevleri şans eseri, hayatta kalmayı başırıcak şekilde doğmuşlardır, bu şekilde canlı çeşitliliği artar (veya dışetkenlerle azalır) yeni türler elde edilir. bu durumda illa bir bilinc ten bahsedicek isek bhasedilebiliceğimiz bilinc, "gezegenin dolğal koşullarıdır" bu koşullar hangi canlıların yaşıyacağına hangi canlıların ölüceğine karar veren bir "bilinç"tir ama senin benim gibi bir bilinç değildir. burda kullandığım bilinç sadece bir benzetmedir. sondan bir önceki cümleni anlamadım. son cümlende ise şu anda bilinen ışık hızına cıkan tek şey ışığın kendisi. sadece kara deliklerde benzer bi etkinin yaşanıcağı teorisi var, cunki sonsuz kuvvetle sonsuz olmıyan bir kütleye hız kazandırıyorsun buda onun sonsuz hıza ulaşması demek e oda rahatlıkla ışık hızını geciyor. benım konum değil bu yanlışlık olabilir am ason baktığımda böleydi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 peki o ABCA12 genini allah yaratmadı mı? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Razien Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Tamam , pes ediyorum . Sabaha kadarda tartışsak bu durum değişmeyecek siz %0.001 bir ihtimal dahi olsa ona yönelicekseniz. O da ortadan kalkınca bu konuyu düşünmeyip hiçbirşey olmamış gibi davranıcaksınız. Ben burda insanların inançlarını değiştirmiyorum.Gerçekleri söylüyorum insanlar inanmamayı seçiyorsa onların bileceği iştir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mumu Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 kara delikler boyut değiştirmekle eş değer şeyler. yani vakti dolan yıldızlar söndükten sonra karadelikler tarafından çekilip boyut değiştiriyorlar. öldükten sonra biz de boyut değiştireceğiz. yani ruhumuz başka bir boyuta geçecek kıyamet gününden sonra. o zamana kadar belki bekleyiş belki reenkarnasyon. ayrıca, peygamberimiz keşke onu şu an da yapabilse. en azından kimse büyücü demez. insanların aklı bazı şeylere yetebilecek seviyeye geldi yani. toptan imana geliriz valla =P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 bu arada raziel , ne ince detaya kadar konuya girdiğini düşünüyorum keza hatta cok yüzeysel konuşuyorsun, bunun yanında söeldiklerin verdiğin örnekler var olmıyan kruallarra gerceklere dayanıyor, dayandırdığın bu gercekleri kafana göre o sırada uydurduğunu kuralları cümleyi yazarken koyduğunu düşünüyorum (veya bi yerde okumuşsundur) bunların yanında, karşındakini aşağılıyarak cümlelerine başlıyorsun her seferidne bu rahatsız edici (pek rahatsız olmuyorum ben merak etme) bunlar bi yana daha önceki mesajımda belirttiğim gibi yalan yanlış örnekler vererek savlar sunarak, Bir cok insan için kutsal olan bir kavrama saygısızlık ediyorsun. bunlar beniim düşüncelerim. ha bu mesajımın şikayet edilmesi gerektiğini düşünüyorum keza ciddi aşağalama içeriyor ama dayanamdım ve yazdım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 protonlar 0.99 c hızına ulaştırıldı en son onun için milyonvoltlarla ölçülebilecek bir enerji ile yarattıkları elektromanyetik alanı kullandılar. Hatta iki protonu çarptırıyorlar yüksek hızla, protonların şekli deforme olmadığı ve çok ısınmadıkları için ordaki kinetik enerjiden e=mc^2deki denklemi sağlayacak ağırlıkta parçacıklar yoktan var oluyor (evet oluyor) parçacıkların var olma olasıkları var hatta, bir çok kez böyle çarpışma yaparak bu parçacıkların kaç kere oluştuğuna bakarak bu karakteristik özelliklerini buluyorlar. Detaylı bilgi için CERNe bakın. Bir de tabi aynı şekilde proton ve antiproton çarpıştırıp enerji üretmek var. [ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 03:18 tarihinde, Ardeth tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Redeagle Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Işık hızında giden ışık var cümlesi zekice bir cevap olmuş. Art niyet yoksa espri olarak alıyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Razien Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Tamam Cüce takıl sen .Ben her söylediğimi ispatladığımı idda ediyorum ama sen sadece bu ispatları çürütmeye çalışıyorsun. Farkındaysan senin bir gerçeğin yok saçm sapan diyorsun ama neyin doğru olduğunu o saçma sapan anlattığım şey kadar açıklıyamıyorsum.Ayrıca paranoyak olduğunu düşünüyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 monitörünuzun arkasından insanların davranışlarını nitelendirebilirsiniz ama tek tartışmadan insanları nitelendirmek saçma. Tabi birinci dediğimle ikinci dediğim arasındaki çizgi [ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 03:21 tarihinde, Ardeth tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Mumu Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 said: protonlar 0.99 c hızına ulaştırıldı en son onun için milyonvoltlarla ölçülebilecek bir enerji ile yarattıkları elektromanyetik alanı kullandılar. Hatta iki protonu çarptırıyorlar yüksek hızla, protonların şekli deforme olmadığı ve çok ısınmadıkları için ordaki kinetik enerjiden e=mc^2deki denklemi sağlayacak ağırlıkta parçacıklar yoktan var oluyor (evet oluyor) parçacıkların var olma olasıkları var hatta, bir çok kez böyle çarpışma yaparak bu parçacıkların kaç kere oluştuğuna bakarak bu karakteristik özelliklerini buluyorlar. Detaylı bilgi için CERNe bakın. Bir de tabi aynı şekilde proton ve antiproton çarpıştırıp enerji üretmek var. peki bu olasılık hep vardı değil mi? hala var yani. o zaman neden sürekli olarak yeni canlı türleri oluşmuyor dünyada. oluşuyor da hep bizim göremeyeceğimiz yerlerde mi oluşuyor. tesadüfe bu kadar inanıyorsanız ben de tesadüfen gözümün önünde yoktan bir şey varolmuyor arkadaşım neden diye sormak istiyorum.(aynen bazı insanların neden mucize göremiyoruz vs dedikleri gibi) protonları xxx ortamında x hızıyla çarpıştırdığında yoktan e=mc2 denklemini oluşturamayacak ağırlıkta maddeler oluşuyorsa, maksimum olarak o oluşabiliyordur haksız mıyım? hızı artırdıklarında ya da y ortamına geçirdiklerinde daha büyük maddeler mi oluşacak? o zaman bu mantıkta eğer düzgün ortam ve hız sağlanırsa, doğru yöntem de bulunursa, protonları birbirlerine çarptırarak bir insan ya da bir kedi yaratmak mümkün diyorsunuz öyle mi? ben de size tamam diyorum. [ Mesaj 19 Temmuz 2007, Perşembe - 03:22 tarihinde, Mumu tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 quantum mekaniğinin getirdiği denklemler ve olasıklar atomik boyutlarda geçerli, insan gibi makro vücutlarda klasik mekanik kuralları geçerli. o dediğin o yüzden olmaz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BonePART Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 19, 2007 abi biri gelir evrim teorisi icin neden yeni canlilar olusmuyor olusaaya maymun ciksa ormandan insan olsa dedigi an tartismayi birakip harun yahyayi cairmak gerekiyo EVRIM senin bilme fenne ayirdigin 1000 senede olmaz 10000 sene sonr ayasiyo olursak gorusuruk Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar