Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Toplu taşıma araçlarını sevmemek


Chemical

Öne çıkan mesajlar

1-2 saat önce saçımı kestirdim, sonra barkere gittim oyun baktım (hiç bişi yoktu tabi) sonra eve dönmeye karar verdim.
Şimdi dolmuşa, taksiye binebilirdim. Ama binmedim. Hoşuma gitmiyor. Ben de yürüdüm. Yürümekten sıkılınca da koşmaya başladım. Yorulunca yürüdüm, sonra tekrar koştum.
Öğlen sıcağında 40derece havada göztepe tren istasyonundan feneryolu sabit pazarın oraya kadar yaklaşık 3km yol koştum.
Pişman mıyım? değilim.
Taksi param da bende kaldı hem.
Sevmiyorum kardeşim, çok efor taksiye binmek, tanımadığın birisi ile konuşman lazım bir defa, bir de iniceğin yeri söylemen lazım, of, sevmiyorum dialoga girmeyi insanlarla, tanımıyorsam kendilerini hele. Dolmuşlar çok daha kötü. Daha fazla insan var.
Sırf bunun gibi sebeplerden ötürü taksilere ve dolmuşlara binmiyorum. Dialoga girmemek için.
Araba da almıyorum. Bi defa kesin dialoga giriyorsun. Tek başına bile olsan, insanlarla bir iletişim halinde olman gerekiyor. Yorucu bir şey tabi. Bir de trafiğin bir parçası oluyorsun, yaptığın şeyler başkalarını etkiliyor, yük alıyorsun üstüne.
Bisiklette öyle mi hiç, görünmezsin, kimse seni görmüyor, aradan bir yer bulup gidiyosun işte, takmıyor kimse seni. Güzel oluyor kafan rahat rahat gidiyorsun. Çarparsan bir yere gene kendine.
Çok kalabalık şehirler ya. Çok insan var her yerde. Utanan birisi de değilim, tam tersi gayet öküzümdür. Ama yoruyor beni insanlar. Sibiryaya gidesim, husky alıp karların arasında bir evde yaşıyasım var. Sıcakları da sevmiyorum. Terletiyor. Miami de çok lüks bir ev mi yoksa sibiryada dağ tepesinde tahtadan bir baraka mı deseler, çok lüks ev derim, evi satar, sibiryada dağ tepesinde tahtadan ama internet bağlantısı olan bir baraka alırım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

lathspell in dediğin en sağlamı. dolmuşta kimse tutup ta ipod dinlerken rahatsız etmez bi para verirken, bi de ineceğin yerde 2 kelime edersin o kadar. Hele otobüste 2 kelimeye de gerek yok bas akbili geç, inerken de düğmeye bas, en rahatı.
Taksiye de binmiyorum zaten, uzağa gitsen pahalı, kısa yola gitsen ayar yiyosun, hiç çekilmez.

Arada bazı çıkıntılar oluyo menopoz teyzeler sağdan soldan bik bik bik ötüyo ay kulaklık zararlı filan diye, o olmadı evladım ne okuyosun vıdı vıdı bik bik bik, o zaman da sesi daha çok açıyosun hiç mi hiç duyulmuyo ses:)

[ Mesaj 28 Haziran 2007, Perşembe - 17:58 tarihinde, ShadowFury tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

4 sene yildiza ve davutpasay aotobusle gittim
gittigim otobuslerde bilen bilir
istanbulun en janjanli 2 otobusu ve en uzun rotali bir otobusu
(128 bostanci mecidiyekoy 112 bostanci taksim 7 24 full dolu ve marmara uninin onunden gecerek 2 kat dolu kivaminda)(500 es tuzla davutpasa toplam rotasi aksam trafiginde 4 saat civari)

bi daha hayatta otobuse binmemeyi planliyorum
globala 1 isinmaya 2

[ Mesaj 28 Haziran 2007, Perşembe - 18:00 tarihinde, BonePART tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben çok seviyorum otobüsleri

Shiftim 07-15 olduğundan kalabalığa denk gelmiyorum ama geçen yaz çalışırken 09-18 di cama yapışıp gidiyordum.

Artık otobüs seçiyorum ben sabah bir an önce gidiyorum mecidiyeköy e daha sonra ordan Maçka otobüslerine biniyorum ve şu var bence İETT de zengin semt fakir semt ayrımı yapıyor =)
Maçka 30A 30M hep yeni Mercedes-benz ler klimalı üfür üfür gidiyosun çok rahat.Ben ulusoy da boss da bulamıyorum bu rahatlığı.

Dönerken çöküyorum taksimde gölgeye 2006 mercedes-benz in gelmesini bekliyorum.Üfür üffüürr gidiyorum yine.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pöf 1 senedir Göztepe-R.Hisarüstü arasında haftanın 5 günü gidip geliyordum.

Vallaha bazen güzel oluyordu. Okuldan çıkınca böyle en arkaya geçip notları tekrar ediyordum, evde çalışmaya gerek kalmıyordu.

Kalabalıktan nefret ediyorum, en önemli sorunum oydu herhalde. Böyle akşamüstüne denk geldiğimde kalabalık oluyordu bazen bir de ayakta kaldıysam yol işkence haline geliyordu :P
İkinci en büyük sorun da süreydi. Günde 2.5-4 saat arası yola gidiyordu. (Gerçi güzel de bir bakıma deli gibi kitap okudum bu sene)

Neyse ki bitti bu işkence bu sene Amerikaya gidiyorum.
Banzaiii :d
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ehehhe 112 konusu geçmiş..

koşakoşa giden otobüsü yumruklayarak durduran ve kanter içinde binen dingil benim!

hep aynı terane.. hep son anda geliyorum ve koşturakoştura vurup abüü. abüü falan diye bağrıp bir taraftan da kaportaya vurarak durduryorum aracı!

bi keresinde de pek bi zenci şeklinde.. "Yow yow DUUUR!" diye bağırmıştım..

yarın öbürsü gün geri evrim geçirsek, hayvan olsak.. zebra, antilop peşinde koştururkene avlanmak için, hiç sorun çekmem.. hayatım bu şekilde geçti lam!


****

otobüsün kötü tarafı sert dur kalklarla ilerlemesi.. trafik ve kış ve egzost (eksozt??) kokusu... işte bu berbat bi bileşim.. hep sabahladığım için genelde ayakta olsam dahi uyuyorum.. bu sene sadece bir kere (1.. evet evet 1) uykumu almış bi şekilde otobüse bindim.. ve düşündüğüm tek şey.. "lam sıkıca lam bu! gitmiyo lam bu! uykusuz veya kafa iyi olmadan çekilmez lam bu" idi..

gelmeyen 112, lanet 128 ve 2 nomeralu otonbünkslere kafam girsin.. iett'ye bu otobüsler girsin...

anca paklar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

112 efsane yaa...
Öğlen saatinde bile(diğer saatlerde çok binmedim en fazla birkaç defa ama en boş olduğu zamandır diye tahmin ediyorum) konserve gibi tıkış tıkış.Macellan modunda ön camın dibinde gittiğim çok olmuştur yani :D

O açıdan otobüsleri de pek sevmiyorum. 112 yle yarım saat-45 dk da gidebileceğim yolu beşiktaş-kadıköy vapur, sonra kadıköyden otobüsle 1:30 saatte gitmeyi tercih ediyorum:)
Çünkü otobüs uzun yolda hiç çekilmiyo(hele hele 112:))
Kadıköyden bindiğimde de kesin oturucak yer buluyorum, otobüs dolsa bile hiç rahatım bozulmuyo:)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...