Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

The Pianist / IL Pianista / Le Pianiste / Piyanist


ghaldszar

Öne çıkan mesajlar



Yönetmen: Roman Polanski
Yazar: Ronald Harwood, Wladyslaw Szpilman (kitap)
Tür: Dram / Savaş
Süre: 148 dk.
Oyuncular:
Adrien Brody .... Wladyslaw Szpilman
Emilia Fox .... Dorota
Michal Zebrowski .... Jurek
Ed Stoppard .... Henryk
Maureen Lipman .... Mother
Frank Finlay .... Father
Jessica Kate Meyer .... Halina
Julia Rayner .... Regina


Konu :
Varşova 1939. Polonya, 2. Dünya Savaşında Almanya'ya karşı yenilgiye uğramıştır. Nazi işgali altındaki şehirde Yahudiler restoranlarda yemek yiyemez, parkalarda dolaşamaz olmuşlardır.
Kısa süre sonra hepsi Yahudi olduklarını belli eden kol bantlarını takarak gruplar halinde toplama kamplarına gönderilmeye başlanırlar. Sadece iş gücüne sahip olanlar şehirde kalarak Nazilerin emrinde çalışmaktadırlar.
SAvaş öncesinde bir piyanist olan Wladyslaw şehirde kalanlar arasındadır. Tüm ailesinin toplama kampına gönderilişine şahit olmuştur. Tüm amacı kaçarak ailesine ulaşmak ve onları kurtarmaktır.


Yorum:
Ailesi toplama kamplarında hayatını kaybeden bir yönetmenin ve 2. dünya savaşının soykırımını bizzat yaşamış ve bu filmdeki esas karakter olan müzisyen Wladyslaw Szpilman' ın o dönemi anlatan kitabından esinlenerek yaptığı bir film. Filmi seyrederken içindeki nefreti hissetmemek ama hiçbir şeyi sansürlemediğinden de emin olmamak mümkün değil. Çeşitli nazi infazları, işkenceler, açlıktan ölen insanların oluşturduğu kan, ölüm ve yanık kokusunu duyabileceğiniz olabildiğine vahşi bir şekilde işlenmiş bir soykırım sözkonusu. Bunu filmin başından sonuna kadar iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Bu filmde 2. dünya savaşı sırasında toplama kampları dışındaki hayatın da en az toplama kamplarındaki kadar zor olduğunu, bu şavaşın (daha doğrusu soykırımın) insan üzerindeki etkisini Adrian Brody' nin yüzünde ve vücudunda tabii ki müthiş oyunuyla pekiştirilmiş şekilde görüyoruz.. Roman Polanski' nin kamerayı yine konuşturduğunu ve yılın seyrettiğim en iyi filmlerinden birini ortaya çıkardığını bilmem ayrıca eklememe gerek var mı?
En iyi Film, En iyi Oyuncu ve En iyi Yönetmen dallarında oscar adayı olan film her ne kadar diğer filmleri seyretmemiş olsam da ciddi bir rakip olduğunu seyrettiğinizde siz de göreceksiniz. Kesinlikle kaçırmayın ama kesinlikle sinemada izleyin.
[hline]
[hline]

[hline]

[Bu mesaj ghaldszar tarafından 01 Mart 2003 05:29 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
Filme gitme fırsatı buldum ve açıkçası sevineyim mi üzülşeyim mi bilmiyorum
bazı kısımları gerçekten sıkıcı olan(olay bir piyan,ist çevcresinde kurulmuş ve sıradan bir yahudi[aslında değil ama] üzerine kurulması bakımından süper olmasına rağmen bazen bu piyanistin hayatından kesitler gerçekten çok sıkıcı oluyor) bazı yerler dışında gerçekten bütün ödülleri hakeden,herkesin biraz olsun duyduğu gerçeklerin çoğunu sansürsüz suratınıza çarpan ve filnmin ilk kısmı bittiğinde yediğiniz tokatların sizde yarattığı şoktan kurtulamadığınız bir film
herhangi bir ruh hali içinde seyredilmesi farkettirmiyor çünküğ her şeilde film bittiğinde siz mhala tek parça,biraz olsun insan gibi yaşayabildiğinizden dolayı yukarıya şükrediyorsunuz

Her sinemaseverin(sevmeyenin de) yaşaması gerekn bir dneyim oldu*ğunu söylüyorum mutlaka gidin ve seyredin

Saygılar[hline]
With their tanks and their bombs
and their bombs and their guns
In your head in your head
They are dying
The Cranberries-Zombie

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bugün ben de gittim ve gördüm
roman polanski nin sübyancı olmasını bi yana bıraktım bu filmdeki bütün hünerlerini seyrettim :)
başroldeki adrien brody süper bi performans sergilemiş

başrol oyuncusunun zaman içersinde üstü başı düzgün bir piyanistten nasıl mağara adamı haline gelişi çok iyi aktarılmış filmde
bu filmi diğer savaş filmleriyle karşılaştırmak pek mümkün değil çünkü olay tek kişinin gözünden anlatılmış ve oyuncu sizin onu kendi gözünden görmenizi sağlayabilmiş.
bu kişisel anlatımdan dolayı yukarıda raistlin in dediği gibi filmin 2.yarısı her kesimden seyirciye göre değil

benim çok hoşuma gitti film ve o zamanki katliamı sonuna dek yaşadım. senaryonun gerçek hayattan olması da ayrı bi güzellik[hline]so much to live for
so much to die for
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 6 ay sonra ...
Bugün izledim filmi (biraz gec oldu) . Film sinema teknigi ve kurgu yönünden cok iyi ama Alman düsmanliginin suyunu cikarmislar yine . Anlamadigim film sektöründe olan almanlara oluyor hep. Amerikallarin kizilderililere, ruslarin tatarlara, ve nedense Yahudilerin Filistinlilere yaptigi soykirimlar betimlenmez (bu soykirimlar savas durumunda degildi bu arada).Hic bir filmdede yahudi soykirimi sirasinda ilk 3 sene avrupalilarin ve amerikalilarin görmemezlikten geldigini belirten bir durumu sahit olmadim.

[Bu mesaj Fegro tarafından 22 September 2003 03:51 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Film tamamen başrol oyuncusu üzerine kuruluydu yardımcı oyuncu felanda yoktu dolayısıyla tek kişilik bir film diyebilirz. Bence bu yüzden oscar aldı. Yabi halle berry'e de bademcik temizliği aptı ama olsun :)

Filmin en piskopat sahnelerinden biri sessiz bir şekilde yaşaması gerektiği evde piyanoyu görmesi ve ona dokunamaması. O sahneyi hayatta unutamam...[hline]NO PAIN NO GAIN
icq:108382340


Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adrien'ın performansı oscar'ı hakediyodu bence

filmin savunduğu görüşleri tartışmaya gerek yok .. biz ortaya çıkan sanat eserinin kalitesine bakalım
bu yüzden oyunculukta falan hiçbi abartı görmedim ben
mütiş bi filmdi ödülleri de sonuna dek haketti kanımca[hline]"oh my god, aliens !
don't eat me !
i have a wife and children, eat them."
(homer simpson)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sabo o dediğin göreceli bişiy ..
bari sonuna "bana göre" falan diye eklemeye özen göster

brody'nin yerine koy bakalım cage'i aynı etkiyi verebilecek mi ? bence vermez.
ama adaptation'da da brody'yi düşünemiyorum mesela.

o yüzden o kullandığın ikiye katlar cümlesi saçma kaçmış[hline]"oh my god, aliens !
don't eat me !
i have a wife and children, eat them."
(homer simpson)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bugün izledim, adrian brody müthiş bir performans sergilemiş, helal olsun ona oscar. ama bana fazla taraflı geldi sondaki hosenberg karakteri hariç, o da olmasaydı filmden bayağı puan kıracaktım. film genel olarak sıkıcı geçiyor (sıradan 'naziler yahudileri döver söver, yahudiler ağlar, ölür vb) ama bazı sahneler var ki (yıkıntıların arasında topallaya topallaya etrafına bakınması, hosenberg'e piyano çalması gibi) filme bir hava ve değişiklik katıyor, özellikle sonları hoşuma gitti..[hline]Sabahları napalm kokusunu severim, çöp kokusunu değil..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yani Sam adam canını zor kurtarmış biri yani, bence gayet başarılı anlatmış. Tabi tüm almanlar cani değildi ama o dönemlerde zaten insan olan almanlar öldürülüp hapsedildiği için (hitler filmleri moviemaxte izledim böyle az küfrettim hele ölen almanlara nasıl üzülüyorsun , insanlık yapıp hitlere karşı durdukları için) yaşayanların bir bölümü sinmişti geri kalan bölümü camavarlaşmıştı. Yani şu anbile almanların %30 unun içinde vardır bu, waiting for unleas gibi bir durum diyebilirim.
Türklerin evlerini yakan kundaklayan dazlaklar en modern örnekleri işte...

Bence film çok iyiydi, piyano sahneside çok etkileyici idi. Merak ettiğim en son da konserde çalıyor Spilzmen (ismi yanlış hatırlıyo olabilirim) sonra kalkıp birini öpüyor, o kimdi acaba...?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

al işte, böyle holigan adam maç esnasında fırında yakar 6 milyonu haberi olmaz.. :)

ekleme: mexinth tamam da gösterilen alman subayların filan hepsi ya sarhoş, ya manyak, ya cani, şöyle orta hallisi yok hiç. askerler de öyle. sonra da biri çıkıyor o da evliya gibi mübarek. ne bileyim mesela schindler's list'te gözüme batmamıştı böyle bişi ama bunda battı..

ekleme 2: adam ailesinden ayrıldıktan sonra çok daha ilginçleşiyor aslında film, birinci yarısında neredeyse sırf bu kadar methedildiği için izledim. ikinci yarısında methedilmesinin nedenini anlayabildim yani..[hline]Sabahları napalm kokusunu severim, çöp kokusunu değil..

[Bu mesaj Sam tarafından 02 October 2003 01:16 tarihinde değiştirilmiştir]

[Bu mesaj Sam tarafından 02 October 2003 01:18 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...