Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Finler ve Türkler


fenn

Öne çıkan mesajlar

%100 kesinlik içermediğini belirterek hoşuma gittiği için koyuyorum. Burayı bilim-tarih bölümü ile karıştırıp yorum yapılmamasını rica ediciğim

Uzun bir süredir dillendirilen, Finler'in aslında Türk olduğu gerçeğine son noktayı koyalım istedik. Bu konuda aksi görüşler savunulsa da birçok tarihçinin görüşü; Orta Asya'da Türklerle beraber yaşayan Finler'in, Ural dağlarının ardından İskandinav topraklarına göçmüş olduğudur. Şimdi beraber değerlendirip karar verelim. Finler Türk mü yoksa değil mi?

Son yıllarda dilbilimciler Ural-Altay dil grubunu Ural ve Altay olarak ayrı ayrı kollarda değerlendirmeye başlasa da bu dil grupları arasındaki akrabalık göz ardı edilemez. İki dil de sondan eklemeli olması bakımından benzerlik göstermekte. Fince, Ural Grubu Fin-Ugor alt kolunun Fin dilleri grubuna aitken Türkçe, Altay grubunun Türki diller kolunun Oğuz alt grubuna dahil. Ural grubu Kuzey Sibirya kökenli Altay grubu ise Güney Sibirya kökenlidir. Tabii ki bu gruplar aynı köklere sahip.

İki toplum da savaşçı olmasıyla bilinir. Türkler, tarih boyunca destanlar yazıp bunları en son Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı'yla taçlandırırken Finler de 2. Dünya Savaşı'nda Stalin'in ordularına karşı harika bir savaş vermiş Sovyetler'e kök söktürmüştü. Bizle ilgili olanları zaten biliyoruz. Finler, Kış Savaşı olarak isimlendirilen bu savaşta Sovyetler'in 1 milyon kişilik ordusuna karşı 345000 kişilik bir orduyla savunma yapmış, savaş sonunda verdiği 25000 kayıpla Sovyetler'e 125000 kişilik kayıp verdirmiş ayrıca 3500 tank ve 500 civarı uçağını da yok etmişti.

İki toplumun da hamam merakı malum. Bizimkiler şöyle göbek taşına uzanıp kendini saatlerce keseletirken, Finler iş toplantılarını bile saunada yapıyor. Tabii arada küçük farklar var. Biz peştemal giyip hamama girerken Finler bu organizasyonu çıplak gerçekleştiriyor

At Türk toplumunun olmazsa olmazı olduğu gibi Finler için de aynıdır. İlk çağlardan itibaren ata önem veren Finler, at eti yemeye de bayılırlar. Her ne kadar bugün Türkiye'de biz at eti tüketmiyor olsak bile Orta Asya'daki akrabalarımız için at eti vazgeçilmezdir. Deyim yerindeyse at etsiz yemek pişmez.


En çok ortaklaştığımız değer de bu herhalde. Kadınlara çok önem veriyoruz. Finlandiya'da kadına karşı şiddet %46. Türkiye'de ise %38. Tabii ki Finlandiya'da her vakanın raporlandığını, Türkiye'de ise en az bir o kadarının raporlanamadığını göz ardı etmemek lazım.

Dedik ya iki toplum da savaşçı toplum diye. Dolayısıyla iki toplumun da silaha meraklı olması kaçınılmaz son. Ruhsatlı ve kayıt dışı tahminler göz önüne alındığında Türkiye'de bireysel silahlanma %30 civarındayken Finlandiya'da bu sayı %35.

Gelelim üç kere tahtaya vurma adetine. Nazar değmesin diye yaptığımız bu hareket Finler'de de var. Bugün bize şaman kültüründen miras kalan bu batıl inanç Finler'e de şaman kültüründen geçmiş.

Bunu yapmayanımız yoktur. En az bir kere yere tükürmüşüzdür. Finler'de de durum aynı. Yolda yürürken bir bakmışsınız ki o güzelim sarı saçlı mavi gözlü kızlar yerlere tükürüyor. Şaşırmayın; sadece ayakkabınızın tükürük içinden kalmaması için dikkatli olun.

Bu sorunun anlamı aslında "torpiliniz var mı?"dır. Türkiye'de torpilsiz işe girme ne kadar zorsa Finlandiya'da da aynı şekildedir. Eğer tanıdığınız varsa işi olmuş bilin. Ertesi gün gidip başlayabilirsiniz.

Başka bir benzeyen özelliğimiz ise eve kesinlikle ayakkabıyla girmemek. Eve girerken ayakkabılarını çıkaran Finler'e misafir olduğunuz zaman anında önünüze terlik getirirler.

Taharet musluğu kültürü bir bizde var, bir Japonlar'da bir de tabii ki Finler'de. Eğer Finlandiya'ya giderseniz gönlünüzü ferah tutun. Rahat rahat taharetlenebilirsiniz.

http://onedio.com/haber/finlerin-aslinda-turk-oldugunun-ispati-11-sey-508023?utm_source=onediocom&utm_campaign=facebook_page&utm_medium=facebook
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fenn said:

Bunu yapmayanımız yoktur. En az bir kere yere tükürmüşüzdür. Finler'de de durum aynı. Yolda yürürken bir bakmışsınız ki o güzelim sarı saçlı mavi gözlü kızlar yerlere tükürüyor. Şaşırmayın; sadece ayakkabınızın tükürük içinden kalmaması için dikkatli olun.


eahueh yaa offf.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

olm akraba olabiliriz de,olmayabiliriz de.
ama neticesinde binlerce yıl aynı topraklarda yaşadıktan sonra elbette ya huyundan,ya suyundan bir şeyler öğrenilmiştir. bizim yağız ata binmiş bıçkın delikanlılar finlilerin yağız attan inmiş taşşş gibi finli hatunlara atlamıştır. tam tersi de aynen olmuştur...

dolayısıyla noral şeyler bunlar.

ben bunlara şaşıran adamlara şaşırıyorum. ulan KAVİMLER GÖÇÜ diye bir olay var. Neredeyse 300 seneye yakın şimdiki Avrupa'yı ve Anadolu'yu oluşturan halklar göçmüşler de göçmüşler. Bu göç sırasında bile kim bilir nasıl kültür alış verişi oldu, nasıl kavimler birbirleri ile karıştı? İngilizce'de ki deep ile Türkçe'de ki dip'in, Almanca'daki er ile Türkçe'deki er'in, İsveççe'deki göl ile Türkçe'deki göl'ün benzerliği o nedenle beni şaşırtmıyor.Sizi de şaşırtmasın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...