Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

darvinciler bi baksın ya


Ren

Öne çıkan mesajlar

vivavale said:

@mardox
abi korktuğum oldu yine ruh meselesine girmek gerekecek. çok çok derinlere dalıcaz taa yaratılışa gitmemiz gerekecek şimdi. mesele çok karışacak ancak özetlemeye çalışayım ;

batı ruh olarak kabul etmez, insanı iki unsurdan ibaret sayıyor; cisim ( ceset ) ve can.

Oysa kur an a göre ruh, beşere üflenen ruh 3. unsurdur. Yani beşere üflenen ruh, beşeri cansızken canlı yapan şey değildir, canlıyken akıllı, iradeli ve vicdanlı yapan şeydir.

burada batı özelde ise Freud un ayrıldığı noktadır. Düşünen hayvandır meselesini kastediyorum. Darwin ise beşer yerine maymunu koymuştur. Beşer halkasını kesmiş atmıştır, onun yerine maymunu koymuştur. Oysa ki beşer maymun değildir. Ama akılsız, iradesiz, vicdansız canlıdır.

Bu yüzden batının dediği ruh ile benim kastettiğim ruh farklı.

vicdan dediğin şey empati.
maymunlarda adalet anlayışı bile var ya
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
  • 2 ay sonra ...
İlk posttan hareket ederek yazıyorum 9 sayfanın hepsini okumadım tekrara düşersem kusura bakmayın artık.

abi evrim bilinçli gelişen bir olay değil en başta bu tespiti yapmak lazım. yani insan beyni zamanla fiziksel dünyada 'şu yönde evrilirsem daha faydalı olur' şeklinde dna'yı şekillendirmiyor veya canlıların ortama uyum sağlaması da aynı şekilde 'ben böyle dna yı kodlayayım da daha rahat ederim' gibi gelişmiyor.

evrimin en temel prensibi rastlantısal olması. aslında gen mutasyonu dediğimiz olayın gerçekleşip, bu gen mutasyonu sonucu canlının yaşamaya daha elverişli hale gelmesi ve hayatta kalma gücünün mutasyona uğramamış türdeşlerine oranla daha yüksek olması. hal böyle olunca tabi gen mutasyonuyla yaşama daha iyi uyum sağlayan canlı türünün nüfus olarak zamanla (milyon yıl sürebilen bir zaman dilimi) mutasyona uğramamış türdeşlerine baskın gelmesi durumu ortaya çıkıyor.

cosmos belgesel serisini baştan sona izlemeni tavsiye ederim çok aydınlatıcı bu konuda. orada mesela kutup ayıları örneğinden bahsedilmiş. dünyada yaşamın (insan türünü kastetmiyorum) ortaya çıktığı ilk bölge bilimsel olarak kanıtlanamamakla birlikte bilim adamlarınca ekvator çevresi olarak tahmin ediliyor. sebebi de dünyadaki canlı organizmaların sıcaklıkla arasının daha iyi olması. yani iklimsel elverişlilik diyelim. e haliyle canlılar daha sonra göç etti çeşitli bölgelere ve kıtalar ayrıldı falan filan... kutuplara ilk giden ayılar da gayet iyi bildiğimiz kahverengi ayılar. bu kahverengi ayıların kutup ayılarına evrilimi onların beyazın kutupta yaşam için daha uygun olduğunu fark etmeleriyle gerçekleşmiyor. insan türünde albino hastaları dediğimiz bir kitle var. aynı şekilde bu kahverengi ayılar da gen mutasyonu geçirmiş farklı özellikte ayılar doğurabiliyor. e beyaz renk kutupta yaşam için elbette daha ideal, en basitinden avlanmak için daha iyi kamufle olması. hal böyle olunca beyaz renkli ayılar kahverengi ayılara oranla daha kolay yemek bulabiliyor. e binlerce hatta milyonlarca yıl bir bölgede azınlık olan grubun hayatta kalmaya daha yatkın olduğunu düşün. zamanla mutasyona uğramamış ya da farklı mutasyonlara uğrayıp o bölgenin hayatta kalma kriterlerini sağlayamamış türdeşlerine rakamsal olarak baskın gelecektir.

şimdi asıl konumuza gelelim. yukarıda anlattığım gibi evrim bilinçli bir dönüşüm değil rastlantısal bir durum. peki gen mutasyonuyla rastlantısal olarak böyle bir şeyin olduğunu var sayalım. e azınlık olarak zaten var olan doğuştan nüfus kontrol kitine sahip insanların (doğurganlığı olmayan yani günlük hayatta kısırlık dediğimiz durum) böyle bir sınırlamaya sahip olmayan türdeşlerine rakamsal olarak üstün gelmesi imkansız.
kaldı ki insan türünün artık evrim geçiremeyeceği de çok açık. zaten doğaya, yaşama zekamızla mevcut halimizle yeterince uyum sağlayabiliyoruz. zira güneşin ömrüne bakınca gen mutasyonuna uğramış bir azınlığın türümüze nüfus olarak dominant gelmesine yetecek zamanın kalmadığı da ortada.

son olarak insan beyninin gelişmediğini düşünüyorum ki tartışılabilir. bilgi birikimi geliştikçe farklı pencereler açılıyor o kadar. örneğin bir fizik yasasını ortaya ilk defa koyduğumuzda o bize açıklanması gereken bir çok yeni durum veriyor. yani evren bizle taşak geçiyor. hoş evren de değil dünya bizimle taşak geçiyor. zira daha evrenin fizik yasalarına çok yabancıyız. daha geçtiğimiz aylarda izafiyet ile yamulmuyorsam kütle çekim yasasını kapsayan bir deney planlandı da kuantum da cevaz verirse kara deliğin nasıl oluştuğunu dair en azından bilimsel bir teori elde edicez. ki bizim bildiklerimizin de aslında gerçeğin yalnızca farklı bir yansıması, imajı olduğu ihtimalini hesaba katarsak özellikle evren hakkında bildiklerimizin alayı yalan olabilir. hatta dünyadaki fizik kanunlarının da aslında çok çok azını biliyor olabiliriz. mikro ölçekte keşfedilmeyi bekleyen sayısız kanun olabilir.

karadelik demişken en yakın karadeliğe ulaşmak için 'ışık hızıyla gidebilen' bir araç da yapsak o araç daha yolun başındayken güneş tükenmiş dünya bitmiş olacak. dolayısıyla bildiklerimiz hakkında yanılma ihtimalini veya eksik bilgimizle gördüklerimizi yanlış yorumlama ihtimalini göz önüne alırsak bir boktan emin olamadan tükenmiş olucaz. bu cumayı hep birlikte eyüp sultan'da mı kılsak?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
Aslında evrime paralel olarak öğrenilmiş bilgi ve edinilen tecrübe doğrultusunda eğitim ile gelen bir bilinçlenme de söz konusu.

Eğitimli bireyler, içgüdüsel olarak gelen üreme güdülerini, mantık ve yaşam standartları ölçüsünde baskılıyor, kontrol altına alıyorlar fakat eğitimsiz bireyler böyle bir bilinç düzeyine ulaşamayıp, kendi karınlarını zor doyururken 5-10 çocuk yapıyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 11 ay sonra ...
Anhora said:

Darwin'i de yanlış anladılar azizim. Evolution değil Transformation.


Sen şimdi evrimsel olarak kendini stephen hawkingle aynı seviyede mi görüyorsun sırf ikiniz de homo sapiens sapiens'siniz diye? İşte evrim böyle bişey, her yerde aynı hızda ve aynı yönde değil
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş


neutrino said:

Anhora said:

Darwin'i de yanlış anladılar azizim. Evolution değil Transformation.


Neyini yanlış anladılar bir açıklasana doğru düzgün, evrimin gerçekleşmediğini düşünüyorsan çok ağır cahilsin demektir çünkü.



Evet maymunlardan gelmedik. Homo sapiens'ler dönüşüm yaşadı. Hem fiziksel hem de ruhsal anlamda. Bunun adını aslında darwin transformation olarak koydu. Ama mason yayınevi sahibi kitabı basarlarken evolution'a dönüştürdü. Şimdi tamamen farklı bir bakış açısından insanlara yanlış bilgiler empoze edilmeye çalışılıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Anhora said:


neutrino said:

Anhora said:

Darwin'i de yanlış anladılar azizim. Evolution değil Transformation.


Neyini yanlış anladılar bir açıklasana doğru düzgün, evrimin gerçekleşmediğini düşünüyorsan çok ağır cahilsin demektir çünkü.



Evet maymunlardan gelmedik. Homo sapiens'ler dönüşüm yaşadı. Hem fiziksel hem de ruhsal anlamda. Bunun adını aslında darwin transformation olarak koydu. Ama mason yayınevi sahibi kitabı basarlarken evolution'a dönüştürdü. Şimdi tamamen farklı bir bakış açısından insanlara yanlış bilgiler empoze edilmeye çalışılıyor.


ahahahhahahh çok komiksin ya, bir de çok cahilsin.

evrim zaten maymunlardan geldiğimizi söylemez, onlarla ortak bir atadan farklılaştığımızı anlatır. Bunun da mekanizmasının doğal seçilim olduğunu öne sürer. Bu durum da zaten yüzlerce kez kanıtlanmış bir gerçektir. Daha detaylı yazarım ama anhora olduğunu farketmemiştim, emeğime yazık olur şimdi sdfd

Gidip biraz bakteriler üzerinde yapılan evrimle ilgili deneyleri falan araştırsan görürsün transformation mı evolution mı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...