Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Gün geçmiyor ki bir bilim kuruluşu daha düdüklenmesin (TÜBA vs AKP)


Ardeth

Öne çıkan mesajlar

Belki biliyorsunuzdur gelişmiş ülkelerin içersinde genelde bilim akademisi denen yapılar olur, kendi özerkliğine sahip (gerçi zaten gelişmiş bir çok ülkede sadece bilim akademileri değil üniversiteler de özerktir o ayrı) kendi üyelerini seçen kurumlardır. genel olarak ülkelerinde çeşitli bilim dallarında elverişli koşulların oluşması (gerek eğitimsel açıdan, gerek araştırma açısından)için faliyetlerde bulunurlar. bunun için de tabi ülkede konu ile ilgili başarılı bilim adamlarını üye olarak davet ederler.

fakat sevgili AKP düşünmüş taşınmış, YÖKü bile kaldırması gerekirken, ülkemizin bilimler akademisini nerdeyse tamamen hükümet ve YÖKün yönetimi altına sokmaya karar vermiş. Öyle ki üyelerin 2/3ünü hükümet ve YÖK belirleyecek, başkanı da.

Yargı siyasallaştı diye çıngar çıkaran hükümetimizin siyasallaştırmadığı kurum kalmamışken hala bu partinin samimiyetine inanan arkadaşların alnından öperim.

Kritik yerleri boldladım.

said:


TÜBA'nın Özerkliği Sona mı Eriyor?
Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA, ülkemizin en önemli akademik kurumlarından birisi. Ama geçtiğimiz hafta gerçekleşen bazı yasal düzenlemelerin, özerkliğini zedeleyeceği yönünde. İşte onlardan birisi.




27 Ağustos 2011 Cumartesi günü Resmi Gazete'nin özel sayısında
yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname'de, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkinda Kanun Hükmünde Kararname'nin yanısıra, TÜBİTAK ve Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de bazı değişiklikler yapılmıştır.

Türkiye Bilimler Akademisi için bu değişiklikler kurumun özerkliğinin kaldırılması ve bir bilimler akademisi yapısından tamamen uzaklaştırılması anlamına gelmektedir. Pazar günü manşetlerde yer alan ve vakıf mallarının iadesine ait olumlu haberle gündeme gelen bu kanun hükmünde kararnamenin, TÜBA ile ilgili 31.-38. maddeleri, eğer uygulanırsa, Türkiye'de bilimsel liyakat temelinde kurulu olan yegane özerk kurumun ortadan kaldırılması anlamına gelecektir.

Bu değişikliklerin en önemlileri şunlardır:

-Üye sayısının üçte birinin Bakanlar kurulu, üçte birinin ise YÖK tarafından atanacağı (mevcut durumda hepsini akademi konseyi seçmektedir)

-Başkanın ise asli üyeler arasından "müşterek kararla" (üçlü
kararname ile Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı tarafından?) atanacak olması. (Mevcut durumda başkan TÜBA genel Kurulu tarafından seçilir ve Başbakan'ın onayı ile atanır.)


Bunları tamamlayan ek önlemler olarak

-Üye sayısının yarısı assosye üye, yarısı asli üye olmak üzere
300 ile sınırlanması (şu anda asli üyelerin sayısı ülkedeki profesör sayısıın %2'si ile, assosye üyelerin sayısı ise bunun üç katı ile sınırlıdır)

-Akademi içinde idari görevlerde bulunma üst yaşının (Şeref üyesi olma yaşının) 70'ten 67'ye çekilmesi

-Şeref üyelerinin üye seçimlerinde oy veremeyecek olmaları

getirilmiştir.


Bilim Akademileri özerk yapılardır. Üyeleri, bilime katkının
uluslararası başarı ölçütlerine göre, Akademi üyeleri tarafından seçilirler. Bu uygulama, bilimsel liyakatın yine en başarılı bilim insanları tarafından en iyi şekilde değerlendirilebileceği ve çalışmaların en iyi özyönetimle sürdürülebileceği düşüncesinden kaynaklanır. Akademilerin özerk yapıları, onlara hükümetler ve hatta devletler üstü bir temsil kabiliyeti sağlar.

Bilimler Akademisi'nin en önemli görevi üstün başarılı bilimsel
çalışmaları onurlandırmaktır. Eğer imkan varsa, bilimsel
araştırmaların finansmanına katkıda bulunmak, genç bilim insanlarını teşvik etmek için önlemler almak, ödül programları ihdas etmek, ülkede bilim eğitiminin iyileştirmesine katkıda bulunmak gibi (devletin görevleri olan ve devlet tarafından desteklenen) işlevler üstlenebilirler ve TÜBA da bu işlevleri, hem Asya hem Avrupa ülkeleri içinde örnek gösterilecek kadar başarı ile yerine getirmiştir. TÜBA bir yandan üyeleri ile, diğer yandan Avrupa'da "Genç Akademi" çalışmalarına ilham veren Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (GEBİP) ile, Türkiye'de gerek doğa bilimleri gerek sosyal bilimlerde, bilime katkıları meslektaşları tarafından en
üst düzeyde itibar gören bilim insanlarının büyük coğunluğunu
bünyesinde barındırma gayreti içindedir. (Toplam üye sayısı 140 olup, 41 şeref üyesi, 82 asli üye ve 17 assosiye üyesi vardır.)
Bilim akademileri, en son yakın tarihin epey acılı dönemlerinde, Ikinci Dünya Savaşı ve sonrasında, yer yer çeşitli hükümetlerin direktifleri doğrultusunda üye seçmeye ya da faaliyetler yürütmeye zorlanmışlar ve asli görevlerini yapamaz hale getirilmişlerdir. Ülkemizde 17 yıl içinde çok büyük bir aşama kaydetmiş olan Türkiye Bilimler Akademisi'nin, ister bir tür dar görüşlülük ve aşırı araçsallaştırıcı bir yaklaşımla, ister özerk yapılara tahammülsüzlük nedeniyle, bu akıbete uğraması telafisi çok zor hasarlara yol açacaktır.



Bu da TÜBA'nın konu ile ilgili yayımladığı bildiri (kısacası dünyaya yine rezil olduk)


said:
TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ KAMUOYU BİLDİRİSİ (2 Eylül 2011)

27 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve yayımıyla ve aynı gün yürürlüğe giren Kanun Hükmünde Kararname ile yeni bir Türkiye Bilimler Akademisi kurulmuştur.

Bu yeni kuruluş, dünyadaki özerk Bilim Akademileri geleneğine uymadığı gibi, gelişmeden haberdar olan uluslararası kurum ve kuruluşlarca kaygı veren bir gelişme olarak değerlendirilmiştir.

Bu gelişmeyi öğrenen ve izleyen üyelerimizle Bayram günlerinde Ankara’da ve İstanbul’da yapılan iki toplantıda, Türkiye Bilimler Akademisinin durumu incelenmiş ve genel eğilim olarak TÜBA’nın bir Akademi olarak sona erdirildiği kanaatine varılmıştır.

Konuyu öğrenen Akademiye görüş bildiren üyelerimiz arasında Akademi Üyelerinin hemen istifa etmesi ve yeni ve özerk bir Akademi kurulması önerisi dile getirilmiş, ancak bundan önce Cumhurbaşkanımızla bir görüşme talebinde bulunulması ve yeni kurulan Akademinin yol açacağı olumsuz gelişmeler üzerinde bilgi sunulması önerilmiştir.

Durumdan haberdar olan uluslararası akademiler, bu hükümet kararını kaygıyla karşıladıklarını ve dünyadaki Bilim Akademilerinin kendilerini yöneten özerk (Self-Governing/Autonom) kurumlar olduğu gerçeğini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine sunacaklarını bildirmişlerdir.

Türkiye Bilimler Akademisinin üyeleri bu görüş ve girişimlerden umulan sonuç alınamaması halinde istifa etmeyi ve yeni bir yapıda örgütlenmeyi düşündüklerini dile getirmişlerdir.


Daha bitmedi. TÜBA ile yetinmiyor bir de üstüne TÜBİTAK'ın olduğu şüpheli özerkliğini de mahvediyorlar, öyle ki en üstü düzey kurul olan bilim kurulunun üyelerinin seçiminin çoğunu yine yöke bağlıyorlar:


Bilim kurulu, 12 üye ve 1 başkandan oluşurken, getirilen düzenleme ile 14 üye, TÜBİTAK Başkanı ve TÜBİTAK’ın 2 Başkan Yardımcısı olmak üzere 17 üyeli bir kurula dönüştürülüyor.
Daha önce, 12 üyeli Bilim Kurulu’nun
9 üyesi Bilim Kurulu,
1 üyesi YÖK Genel Kurulu ve
2 üyesi de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
tarafından belirlenen adaylar arasından seçilmekte iken,
yeniden oluşturulan 14 üyeli Bilim Kurulu’nun;
Bilim Kurulunca belirlenecek üye sayısı 9'dan 3 e düşürülüyor,
YÖK Genel kurulunca belirlenecek üye sayısı ise 1'den 3 e
çıkarılıyor, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından belirlenecek üye sayısı 2 olarak korunuyor,

Ayrıca yeni olarak;
2 üyesinin Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA),
4 üyesinin ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
Tarafından belirlenen adaylar tarafından seçilmesi benimseniyor.
TÜBİTAK Bilim Kurulu Başkanı, Bilim Kurulunca biri dışarıdan belirlenen 2 aday arasından seçilip atanmaktayken, yapılan yeni düzenlemeye göre başkan atamasında Bilim Kurulu devre dışı bırakılıyor. Bilim Kurulu başkan ve üyelerinin görev süreleri de 4 yıldan 3 yıla düşürülüyor.

Bu düzenlemeler yapılırken de elbetteki yine çıkarılan her kanun ve KHK de olduğu şekilde bu KHK ye de konulan geçici maddelerle TÜBİTAK’ın mevcut Başkan, Başkan Yardımcıları ile Genel Sekreterinin görevlerine de son veriliyor.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Münferittir bu olay, diğeri her şey gibi. Son üç senede okuduğum yerde bile bilgisiyle yükselemediği 180 derece dönüp imam propagandası yaparak koltuk sahibi olmaya çalışan tipler türedi. Ülkenin bilim yapması gereken kurumlarını bile şakirt yandaşına kapatmaya çalışan zihniyete de böyle adamlarca yönetilmeye hala tahammül eden kendime de tüküreyim zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sen ironi yaptın da belki gerçekten onu diyecek çıkarsa TÜBA güzel şeyler yapıyordu aslen. Mesela yabancı kitapların ve open courseların Türkçeye çevrilmesi projeleri falan vardı. Ha yine devam eder tabi ama bir jenerasyon TÜBAya bilimsel kalitesi yüzünden değil de yalakalığı yüzünden giren insanların çevirdiği kitaplarla yetişir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi ben paso istanbuldaki iyi okulların birleşip bazı konularda yök'ten o da olmadı yök kararlarından birazcık da olsa ayrışması gerektiğini savunuyorum.

ytü, itü, boun mesela bi mühendislik çatısı altında birleşip eğitim kalitesini ve içeriğini değiştirmeli. ortak lablar, çalışmalar yapmalı vs diyorum


böle saçmalıklarla iş yürümez.

ha dışarıdan bakan için düşünce yapısı üstte yaptığım geyik gibidir. o ayrı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaaa said:

abi ben paso istanbuldaki iyi okulların birleşip bazı konularda yök'ten o da olmadı yök kararlarından birazcık da olsa ayrışması gerektiğini savunuyorum.

ytü, itü, boun mesela bi mühendislik çatısı altında birleşip eğitim kalitesini ve içeriğini değiştirmeli. ortak lablar, çalışmalar yapmalı vs diyorum



matematik ve fizikte koç, sabancı, boğaziçi birleşmesi gibi şeyler denendi ama sanırım sorun çıktı olmadı
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...