Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Şike soruşturması - 2. dalga


fizban

Öne çıkan mesajlar

ortada tezgah oldugu ztn belli

ama bun şike tezgah demek değil.benim düşüncem şikenin aydınlatılması tezganın bir parçası

sonuçta bu tarz şeyler hep dönüyordu belki bundan sora daha gizli saklı dönecek.sadece fenerde yapmıyor bu işi

ama işin aslını asla bilemicez :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Benim ona bir itirazım yokki.. Hatta Aziz yıldırımın futboldan elini ayağını çekmesine çokta sevinirim..

Ama şike dediğiniz şey futbolun içinde var, vardı var olacak..

Yani siz gönülden inanarak bizim takımımız şike yapmadı diyebiliyormusunuz.

Ama şunu demek çok kötü yeni yasa 24 nisan da çıktı ondan sonra yapmadık FB yaptı demek işte demin bahsettiğim benim hırsızım iyi senin hırsızın kötü mantığıdır..

Bu kişilerin yakalanmasının tek sebebi biz düzenimizi kurduk nasıl olsa bize karışmıyorlar demeleridir..

Tekrar söylüyorum ben olaya karşı değilim, şike varsa tabiki cezası çekilecek hatta BJK taraftarı olarak gönlümden geçen bence FB küme düşürülsün sonra ne olursa olsun.. Sonuç olarak rakip takım taraftarıyım ama ondan önce bir birey olarak yaşanan ahmakça sürece tepkimi koymak ve kafamdaki soru işaretlerinide paylaşmak en doğal hakkım bence
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tinu said:

yeterli kanıt olduğunu fakat savunma alamayacakları ve nedenlerini gizlilik kararı yüzünden açıklayamayacak olmalarından dolayı karar veremediler. daha kaç defa aynı şeyleri konuşcaz yaw.



Yeterli kanıt olup olmadığını bilmiyor.. Ellerindeki belgelere göre vede şüpheli şahışlar ile görüşemedikleri için bu belgelerde yeterli kanıt bulamıyorlar ve bu nedenle düşüremiyorlar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gellidus said:

bla bla bla

Rewendor said:

bayılıyorum şu bilmeden ahkam kesip yanlış doğru diye kesin tavırlarla konuşmanıza :)


Yani yargı Aziz Yıldırım şike yaptı, FB maçlarını parayla satın aldı, FB takımı haketmediği maçları kazandı diyecek bu suçlamalar sonucunda Aziz Yıldırım suçlu bulunacak ve TFF diyecekki : Valla siz suçlu buldunuz ama açıkçası benim çokta umurumda değil bana göre hava hoş ben aynen devam ederim..

TFF özerk bir kuruluştur ve Türkiye cumhuriyetinde sınırları içinde varlık gösteren her kuruluş gibi TC kanunlarına tabidir.. Özellikle bu yeni yasa ile bunlar iyice birbirine bağlanmıştır..

TFF isterse tamamen futbol ile ilgili konularda kendisi karar alabilir ama bu futbol dışı bir olaydır. Sakın tabiki yargı suçlu bulursa onlarda ceza verecek ama isterse vermeyebilir gibi komik bir savda bulunma..


MADDE 11 - (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır.
Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur.


Futbol Disiplin Talimatı'nın "Müsabaka Sonucunu Etkileme" başlığında yer alan 55. maddesi şöyle:
(1) Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.
(2) Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.
(3) İhlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir.





TFF özerk kuruluş evet. Kanun cezaları onu bağlamaz. Kendi cezasını kendisi verir.

Kanunen şikeden suçlu olan kişiyi "bizce suçsuz" diyebilir, o kişi kanunen cezasını (para, hapis neyse artık) çeker ama federasyondan ceza almaz. Tam tersine kanunen masum kişiye ceza verebilir.

TFF cezalarıyla kanuni cezaları karıştırmışsın.

TFF'nin verdiği ceza ya da masumiyet hükmü kanunu bağlamaz. Kanun suçlu bulur Aziz'i hapse atar, Fener'e para cezası keser, ama TFF bizce yeterli kanıt yok derse ne kendisi ayrıca para cezası keser ne de küme düşürür.

TFF ve yargının kararları birbirinden tamamen bağımsız, ve birbirini etkilemez. Birinin ak dediğine diğeri kara diyebilir, kbirinin kararı diğerini bağlamaz. Ama kamuoyu ve vicdani olarak benzer yönde olmaları tercih edilir. Aksi takdirde ikisinden birinin artniyetli olduğuna ya da torpil geçtiğine inanılır, düzen bozulur vb vb.

Demek ki sadece kanun okumak yetmiyormuş, aradaki farkı da öğrenmek gerekiyormuş :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Birde şu var.


Konu ile ilgili HABER1903'e açıklama yapan Güreli;

"Sinan Vardar'ın Holding patronundan yönetici olursa bu kadar olur. Yabancı sayısını serbest bırakma kararı yanlıştır" açıklamasının ardından ben de " Bundan en çok Beşiktaş faydalandı. Biz bu kararımız ile Beşiktaş'ı kurtardık. Sayemde lafını da Beşiktaşlı bir eski yönetici olarak kullandım. Bu düşüncemi şikeye çekmişler. Şike ile ilgili hiç bir alakası yoktur " diyerek sözlerini tamamladı.

Deminde bu geldi,

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Trabzonspor Kulübü'nün yanı sıra bordo-mavili kulübün başkanı Sadri Şener, Beşiktaş Kulübü yöneticisi Sinan Vardar ve Kasımpaşa Futbol Şube Sorumlusu Süha Sidal'ın Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk edildiğini açıkladı.

Futbol Federasyonu'nun internet sitesinde yer alan açıklamada, Trabzonspor Kulübü ve başkanı Sadri Şener'in yanı sıra Beşiktaş Kulübü yönetim kurulu üyesi Sinan Vardar ve Kasımpaşa Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Süha Sidal'ın PFDK'ya sevk edildiği belirtilerek, “Söz konusu kulüp ve yöneticiler, sportmenliğe aykırı beyanları nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 37. Maddesi uyarınca PFDK'ya sevk edildi” denildi.


Tesadüf? =P
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

TFF futbol konusunda kendi kararlarını kendisi verir.. Örnek vermek gerekirse son Bursa-BJK maçı bursa valiliği maçı iptal etti.. Futbol federasyonu buna uymak zorunda kaldı..

Özerk federasyon ile özerk devleti birbirini karıştırıyorsun bence.. Burdaki özerk lafı devletler için kullanılan terim ile aynı değil.. Mesela Atıcılık Avcılık federasonu özerk değil devletten tam yardım alır ama bazı sorumlulukları vardır.. Bunun yanında Futbol federasyonu gibi bazı özek federasyonlar vardır onlar tam yardım almazlar ama bunun karşılığında diğerlerine göre daha özgürlerdir.. VS VS VS bu başka bir konu ama genel kültürdür zarar gelmez..

2. konuya gelirsek TFF futbol konusunda kendisi ceza verir ama Türkiye cumhuriyeti yasaları, futbol federasyonu yasalarının üstündedir.. Tıpkı Türkiye cumhuriyeti yasalarının uluslararası yasalara aykırı olamayacağı gibi, futbol federasyonu yasalarıda Türkiye cumhuriyeti yasalarına aykırı olamaz.. Son torba yasa ile çıkan sporda şiddet yasası futbol federasyonunun desteği ile oluşturuldu ve birbirine bağlı sayılır. yani hukuken şike yaptığı kanıtlanan takım ve kişilerin, TFF nezdinde masum sayılması, HUKUKEN İM-KAN-SIZ-DIR..


Okuduğunu anlayabiliyorsan bazen sadece kanunu okumakta yeterli oluyormuş..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor said:

gellidus said:

bla bla bla

Rewendor said:

bayılıyorum şu bilmeden ahkam kesip yanlış doğru diye kesin tavırlarla konuşmanıza :)


Yani yargı Aziz Yıldırım şike yaptı, FB maçlarını parayla satın aldı, FB takımı haketmediği maçları kazandı diyecek bu suçlamalar sonucunda Aziz Yıldırım suçlu bulunacak ve TFF diyecekki : Valla siz suçlu buldunuz ama açıkçası benim çokta umurumda değil bana göre hava hoş ben aynen devam ederim..

TFF özerk bir kuruluştur ve Türkiye cumhuriyetinde sınırları içinde varlık gösteren her kuruluş gibi TC kanunlarına tabidir.. Özellikle bu yeni yasa ile bunlar iyice birbirine bağlanmıştır..

TFF isterse tamamen futbol ile ilgili konularda kendisi karar alabilir ama bu futbol dışı bir olaydır. Sakın tabiki yargı suçlu bulursa onlarda ceza verecek ama isterse vermeyebilir gibi komik bir savda bulunma..


MADDE 11 - (1) Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır.
Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) Şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Kazanç veya sair menfaat vaat veya teklifinde bulunulması halinde, anlaşmaya varılamadığı takdirde, suçun teşebbüs aşamasında kalmış olması dolayısıyla cezaya hükmolunur.


Futbol Disiplin Talimatı'nın "Müsabaka Sonucunu Etkileme" başlığında yer alan 55. maddesi şöyle:
(1) Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.
(2) Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. İhlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.
(3) İhlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir.





TFF özerk kuruluş evet. Kanun cezaları onu bağlamaz. Kendi cezasını kendisi verir.

Kanunen şikeden suçlu olan kişiyi "bizce suçsuz" diyebilir, o kişi kanunen cezasını (para, hapis neyse artık) çeker ama federasyondan ceza almaz. Tam tersine kanunen masum kişiye ceza verebilir.

TFF cezalarıyla kanuni cezaları karıştırmışsın.

...

Demek ki sadece kanun okumak yetmiyormuş, aradaki farkı da öğrenmek gerekiyormuş :)


VAlla 40 kere yazdık burda bazı şeyleri hala nilep ve sen aynı şeyleri söylüyorsunuz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ofiste sesler iyi duyulmuyordu evde çok yüksek sesle logitech kulaklığımda kafadan 20 kere dinledim bi kere kesinlikli yabancı transferi degıl konu bu net, zaten beşiktaşı kurtardık lafını kesinlikle aydınlar söylüyor ve sayemde değil sayende diyor, bunun üzerine güreli teşekkür etmeliler diyor.. son cümlede de başka kimsede yok ki bu kadar .... sonuç ! diyor ama delil mi diyor tam net anlamadım.

büyük ihtimal goksel gumusdag , adalının mektubundan sonra gidip etik kuruluna i.akın olayının transfer gorusmesı olduğunu söyledi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sayın Cumhurbaşkanım,

Yürütülmekte olan şike ve teşvik soruşturması adıyla anılan ve benim ve yönetici arkadaşlarımın tutuklu bulunduğumuz soruşturma hakkında bazı bilgileri ve özellikle de çarpıklıkları sizinle paylaşmak istiyorum. Sizin şunu bilmenizi isterim ki, bizler de en az “Temiz benim, diyenler kadar temiziz.”

Malumlarınız olduğu üzere 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun, 14 Nisan 2011’de yürürlüğe girmiştir. Yaşadığımız sürecin en başından bu yana bizler de ve kamuoyu da bizlerin bu kanun maddelerine göre yargılanacağımızı düşünüyorduk. Ekte sizlere sunduğum tutuklama müzekkerelerinde bile açıkça gözükmektedir. Ancak aradan geçen bir ayı aşkın sürenin sonunda gerçeğin bu olmadığını görmeye başladık. Şike ve Teşvik Soruşturması’nı yürüten sayın savcı bizleri silahlı organize örgüt kurmaktan yargılamak üzere iddianame hazırlamaktadır. Halbuki spor suçları için bir kanun çıkarılmıştır. 6222 sayılı Kanun’un 23. maddesi; “Bu kanun kapsamına giren suçlardan dolayı yargılama yapmaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği Asliye veya Ağır Ceza Mahkemeleri yetkilidir” demektedir.

6222 sayılı Kanun’un çıkmasından önce yasalarda şike ve teşvikle ilgili ceza hükmü bulunmamaktadır. Dolayısıyla yasanın çıkmasından önce oynanmış maçlara ilişkin açılan bir soruşturmaya, örgütlü suç maskesi giydirilip Sporda Şiddet Yasası’ndan yargılamaya çalışmak gibi tuhaf bir uygulama yapılmaya çalışılmaktadır.

Sayın Savcı son beş maçta şike olduğunu, maçların skorlarını maçlar oynanmadan önce bildiğini söylemiştir. Yine benzer şekilde Sayın Savcı son maçımız olan Sivasspor maçını kaybetmemiz veya berabere kalmamız ve şampiyon olamamamız halinde bu soruşturmayı açmayı düşünmediğini belirtmiştir.

Sayın Savcı eğer bu kadar kesin bilgilere sahip idiyse bir hukuk adamı olarak yapması gereken Cumhuriyet Savcılığı’nda bir heyet teşkiliyle maç neticelerini skorlarıyla tespit ettirmekti. Eğer bunu yapmış olsa idi şu anki kaos da ortadan kalkmış olurdu. Bunu yapmamış ve yapmaya gerek dahi görmemiş olduğuna göre Sayın Savcı’nın elinde çok başka sağlam ve geçerli deliller olduğu düşünülmektedir. Bu durumda da Sayın Savcı’nın yapması gereken 6222 sayılı Kanun’a göre 3. Ağır Ceza Mahkemeleri’nin olduğu yerlerdeki Cumhuriyet Savcılıkları’na soruşturma dosyalarını göndererek, davanın bir an önce açılmasını sağlamaktır.

Ancak hukuk ve kuralları bu kadar açık ve yapılması gerekenler bu kadar ortada iken Sayın Savcı, 2010’da başladığını öne sürdüğü bir “Silahlı örgüt” suçlaması ile bizleri yargılamak istemektedir. Bu nasıl bir çarpıklıktır? Şike soruşturması yapılırken neden her gün görüştüğüm Sayın Bakan, Genel Müdür, Kulüp Başkanları... gibi kişilerin hiçbiriyle, benimle ilgili soruşturma kapsamında görüşülmemekte, hiçbirine benimle ilgili soru sorulmamaktadır? Kamuoyuna Trabzonspor Başkanı, ikinci başkanı ve bazı kişilerin ifadeleri gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle verilmemekte ancak benim dahi göremediğim bana sorulacak sorular (telefon dinlemeleri kaynaklı) internet sitelerinde yayınlanmaktadır.

Sayın Savcı benden daha ünlü bir kişiyi alacağını söylemiştir. Bu kişi kimdir ve neden hâlâ çağırılmamış ya da gözaltına alınmamıştır? Bu durum akıllara Sayın Savcı’nın da aslında düştüğü hataların farkında olduğunu ya da kasten bana ve kulübümüze karşı bir tavır içerisinde olduğu düşüncesini akıllara getirmektedir.

Sayın Savcı da bilmektedir ki, olmayan suçları işkenceyle, dayakla, hakaretlerle çeşitli baskılar ve kamuoyunda kafa karışıklığı yaratarak meydana getiremezsiniz. Adalet sonunda tecelli edecektir. Ancak bu süre zarfında başta kulübümüz olmak üzere bizler ve Türk sporu çok büyük kayıplar yaşayacaktır. Bunların hesabını kim verecektir?

Yapılması gereken ivedilikle hukukun en temel kurallarının bu soruşturma için de işler duruma getirilmesi ve soruşturmadaki çarpıklıkların giderilerek bizlere ve kısaca Türk sporuna adil yargılanma hakkının verilmesidir. Bugün tüm bu çarpıklıkların neticesinde Metris Cezaevi’nde tutulan ben ve yönetici arkadaşlarım adına zamanı geldiğinde tüm çarpıklıkları gözler önüne serebilmeyi umuyorum.

Saygılarımla
Aziz YILDIRIM
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Lathspell nasıl bu kadar eminsin herşeyden çok merak ediyorum. Tamam fenerlisin de kesin hiçbirşey yok yargısına varıp diğer insanları siz saçmalıyorsunuz diye nasıl bir fikre sahipsin açıklar mısın, bildiklerini söyle biz de bilelim. Çünkü diğer yazılarına bakıyorum normalde forumun diğer bölümlerinde herşeyi mantık, kanıt vs çerçevesinde açıklamaya çalışıyorsun, uzay konusunda da inanmana rağmen bir çok kanıta da skeptik yaklaşman gibi. Ama burada her mesajın diğerleri şöyle böyle kimsenin suçu yok üzerine, dediğim gibibildiğin birşey mi var..
Şu durumda Fenerbahçe yüzde yüz masumdur, Aziz Yıldırım yüzde yüz temizdir yargısı en az yüzde yüz suçludur kadar fanatikçe değil mi..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

LathspeLL said:

Gayet muhteşem yazmış, olanlarıda gözler önüne seriyor.

Ama burda yetersizler hala "şikeye karşı böööyüük savaş!!!!!" şeklinde takılıyor.


bizdekilerin sadece anti-fenercilikten böyle takıldığını düşünüyorum. Yoksa şunlar gibi

http://taraf.com.tr/ahmet-altan/makale-derin-kirlilik.htm

hem provakatör, hem bilgisiz hem de yetersiz insanlar olduklarını düşünmek gerçekten beni üzerdi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Etik kurulu raporuna bile yansıdı, telefon görüşmelerini okuyan ve aklını kullanabilen her insan en azından şike teşebbüsünde bulunulduğunu anlar. Hala daha komplo kuruldu vs, amaçları sadece adalet mi onu bilemem ama bu dava komplo değil.

Şu an için tek sakat durum tutuklu yargılamalardır, çok kesin kaçma olasılığı yoksa tutuksuz yargılama yapılmalıdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fb yönetimi, daha doğrusu yönetimden hapiste olmayanlar fenerin CL'ye katılıp katılmaması konusunda toplantı ayarlamışlar, risk alıp katılalım mı yoksa pas mı geçelim diye.

Artık emniyetin açıklamasını, yargıyı hatta TFF'nin itirafını geçtim fener yönetimi kendisi bile bi halt ettiğini biliyor da napsak diye toplanıyor. Şike yapmadığından emin olsa zaten hiç düşünmez katılırdı.

Ve hala masumiyet naraları atanlar var :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...