Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

15 mayıs anti-sansur eylemi


tunca

Öne çıkan mesajlar

said:
Malum, internet güvenliği için kullanıcılara 4 ayrı filtre seçeneği sunuluyor. Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurulu BTK’nın düzenlediği opsiyonel bir hizmet. Kullanımı, talep ve rızaya bağlı. Filtre seçeneklerinden yararlanıp yararlanmamak kullanıcıların keyfine kalmış, mecburiyet yok.


adam olayı tam anlamamış sanırım sdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Opsiyonel filtreler, internet güvenliğini tek merkezin kontrolüne vermiyor bir kere. Onun yerine, güvenlik anlayışını kişiselleştiriyor. Güvenliğin de özgürlüğün de sınırlarını kişilerin takdirine bırakıyor. Kullanıcıya daha çok tercih özgürlüğü, daha fazla serbestlik sağlıyor. Daha fazla seçenek, daha fazla özgürlük demek. Bunun farkında mı değiller, sanmıyorum.


FAIL!

babacım, canım benim, güzelim, nurrr yüzlüm bu dediğin olayın kralı şimdi var zaten bir tanem, biricik teknoloci kurdum. var bu zaten şimdi. sen kişisel takibi, her üyenin denetimini savunuyorsun. mesajların ve mail trafiğinin limitlenmesini savunuyorsun. Neyi savunuyorsun biliyor musun?
AL BUNU SAVUNUYORSUN

bastırın kağıda, çerçeveletip asın duvarınıza. allahın her günü karşısına geçer "yaşasın ben de bunun bir parçasıyım artık!" diye övünürsünüz.
bu internet tarfiği grafiği. dünyada kimse bu gibi bi olaya hazırlıklı olmadığı için SMS ve mail grafiklerini alamadık. o da aynı şekilde inanılmaz sayılardan 0a düşmüştür tabii.


haaa.. halkın dünyadan haberi yok. birileri bir kelam ettiğinde adamın inandığı cenahta ise bu kelamı eden, kutsal söz kabul edip ezberliyorlar. düşünmüyorlar millet neden karşı çıkıyor.

öyle ya. kendileri tarafçı ise, kendileri taraflı ise, kendileri bir yandan ise.. karşı çıkanlar da öteki yandan olmak zorunda. elbetteki o karşı çıkanların sözleri yalan ve propaganda ve manipülasyondur, düşünceleri gereksizdir, duyguları önemsizdirdir, bir fikirleri var ise kesin yanlıştır.

bunun ilerisi varlıklarının da değersiz kabul edilmesi olmasın. haydi hayırlısı.. keza bu İLERÜÜ DEMÖGRASÜÜÜÜ'nün piyade kısmı olan standart halk tayfası çoktan "abi çoğunluk sizin istediğinizi istemiyr. çoğunluk sizi istemiyor" teranesine başladı bile.

e inanın %53'ün %47'den küçük görüldüğü bir garip matematik anlayışının olduğu yerde %53'ün bir kısmı bu şartlar altında yaşamaktan pek bi memnun değildir.

bu yorum güzelmiş

İleri demokrasi

Akif Bey Sanırım siz Pazar günü Türkiye?nin birçok ilinde gerçekleştirilen eylemi de, BTK?nın çalışma şeklini de, filtre olayını da yanlış anlamışsınız. Öncelikle kim olduğumdan bahsedeyim ki, yazınızda belirttiğiniz ?Aslında itirazlarının neye olduğunu, tam olarak neyi istemediklerini bilmiyorlar.? Tayfasından olmadığımı anlayın. 4 yıldır bilişim sektöründe çalışan, bu 4 yılın 3?ünde iki farklı internet servis sağlayıcıda görev yapmış bir ağ mühendisiyim. Halen de özel bir internet servis sağlayıcıda ağ operasyon yöneticiliği yapmaktayım. Yani hem 5651 sayılı yasayı, hem de BTK?nın uygulamalarını sektörün içinden takip etmiş ve halen de eden biriyim. Pazar günkü eylem, BTK?nın tek bir uygulaması olan 22 Ağustos?ta internete koyulacak filtrelerle ilgili değildi. Bu uygulama, aslında bardağı taşıran son damla idi. Türkiye?de internet konusunda, 5651 sayılı yasanın çıkmasının ardından çok ciddi bir sansür politikası izlenmekte. Yasanın içerisinde geçen kriterlerden bazıları çok afaki, her yöne çekilebilir konumdalar. Örnek vermek gerekirse müstehcenlik. Kimisine göre müstehcenlik porno olabilirken, kimisine göre Oscar töreninde oyuncuların kırmızı halıda giydiği dekolte elbiseler müstehcen olabilir. BTK?da bu kriteri istediği gibi algılayarak, Radikal gazetesinin internet sitesinde yayınlanan Oscar ödül töreni fotoğraflarından dolayı siteyi kapatabilir. Saçma mı? Neden? Kanunda geçen kelime müstehcenlik, ve herkesin müstehcenlik algısı farklıdır. Tabi ki yargı yolu her zaman açıktır. Ama mahkemeler zaten saçma sapan davalarla dolup taşmıyor mu? Neyse, konuyu farklı yöne çekmeden, internet sansürü hakkında devam edeyim. TİB her hafta, yeni yasaklanan alan adlarının bir listesini internet servis sağlayıcılara gönderir, ve bu alan adlarının yasaklanmasını ister. Haftada ortalama 100 alan adı gelir. Bazen daha çok bazen daha az. Yasanın çıktığı günden bu yana, her hafta bu kadar alan adı geldiğini düşünün. Yasaklı alan adları listesi şu an onbinlerce alan adından oluşan bir liste olmuştur, ve sürekli olarak artmaktadır. TİB bununla da kalmaz, geçtiğimiz haftalarda 138 adet, günlük hayatta kullanılan, içerisinde ?haydar, sarışın, liseli, yasak? gibi kelimelerin de bulunduğu bir kelime listesini ? bu ve bunun gibi içeriklere dikkat edin? uyarısı ile servis sağlayıcılara iletmiştir. Bardağı taşıran damlalardan biri de bu olmuştur aslında. ?yasak? kelimesinin yasaklandığı, dikkat edilmesi gereken içerik olarak algılandığı bir internet ne kadar özgürdür? Ya da yasak kelimesinin yasaklandığı bir ülke ne kadar özgürdür? ?Opsiyonel filtreler, internet güvenliğini tek merkezin kontrolüne vermiyor bir kere. Onun yerine, güvenlik anlayışını kişiselleştiriyor? ne kadar güzel bir cümle olmuş mesela. Opsiyonel filtreler, ya da kişisel filtreler hali hazırda var olan 3. Parti programlarla kullanılabiliyor zaten. İnternette biraz araştırmanız, ücretsiz ya da ücretli bir çok filtre uygulaması bulmanızı sağlıyor zaten. Kişiler çocuklarını, ailelerini bu şekilde koruyabiliyorlar. Aynı zamanda TTNet?in de çocuk koruma filtresi diye bir uygulaması var. Bu da bir yazılım aslında, zararlı içeriği filtreleyerek ailelerimizi korumayı amaçlıyor. Ama BTK?nın ve TİB in uygulaması bunun ötesine geçiyor. 22 Ağustos?ta, filtre istemeyen bir kullanıcı, standart filtreye tabii olacak deniyor. Standart filtrenin ise şu anki bağlantıdan bir farkı olmayacak deniyor. Şu anki internet te yeterince özgür değil ki zaten! Onbinlerce sitenin yasaklı olduğu bir internet ne kadar özgür denebilir? Bunun ötesi, Çin?in muhteşem internet filtreleme sistemidir ancak. Kişilerin kendi tercihleri doğrultusunda girip girmeme kararı verebilecekleri siteler şu an yasaklı konumda. Neden insanların kendi tercihlerini yapmasına izin verilmiyor? Neden BTK ?ben sizi sizden daha iyi bilirim, o yüzden sizi sizden bile korumalıyım? şeklinde bir tavır takınıyor? Bu özgürlüğe müdahale değil de nedir? Kimse çocuk pornosu yasaklanmasın demiyor bu ülkede. Çocuk pornosu tabi ki de yasaklanması gereken bir içeriktir. Ama müstehcen kıstası altında yasaklanan bazı sitelerde müstehcen diyebileceğimiz bir içerik dahi yok! Daha önce de verdiğim örnek gibi, aynı kategoriden dolayı birçok gazetenin internet sitesi de kapatılabilir. Kaldı ki, gerçekten müstehcen denilen porno içeriğe erişim de bence kişilerin tercihine bırakılmalıdır. Zaten kişisel filtreleme yazılımları da bu sebeple var, bu içeriği filtreleyerek, görmek istemeyen insanların bu içerikten uzak tutulması için. Ama BTK, benim neyi görmek isteyip istemeyeceğime benim adıma karar vermemeli. Bahsedilen müstehcen içerik insanların ahlakını mı bozar? Türkiye?de o içeriğe ulaşılamadığında da nasıl ahlak bozuklukları olabileceğini haberlerde her gün görüyoruz. Lise talebelerine toplu tecavüzden tutun, ahır ve kümes hayvanlarına tecavüz haberleri bile çıkıyor bu ülkede. Bunları yapanlar müstehcen içeriğe baktıkları için mi yapıyorlar acaba? Buna antitez olarak şunu bile söyleyebilirim: Müstehcen içeriğin, kişilerin tercihlerine göre serbest bırakılması, bu tür olayları azaltacaktır. Çünkü insanlar o müstehcen içerik ile doyacak,yukarıda bahsettiğim olaylara gerek duymayacak. Müstehcen içeriğe ulaşmak istemeyen de kendi kişisel filtresini kullanacak. Sonuç olarak, BTK, bu ülkedeki insanlar adına karar vermeye devam ettikçe bu insanların özgürlüğüne dokunmuş olacaktır. Özgürlüğüne dokunulan insanlar da sokaklara çıkmaya devam edecektir. İster anarşistlik, ister gericilik deyin. Bunun adı ?İleri Demokrasi?dir.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

escape said:

abi çıldırıcam!!!

bu ne lan?
radikal lan bu?

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1049549&Yazar=AK%DDF+BEK%DD&Date=17.05.2011&CategoryID=98

yemin ederim sinir küpü bir şekilde okudum yazıyı
zaman gazetesi mi radikal mi okudum anlamadım
adam gibi okduugmuz bi gazete vardı onun da içine sıçtılar


abi sırf bu kişiler yüzünden sinir hastası olur insan türkiye'de.
yemin ediyorum midem bulanıyor, başım ağrıyor böyle dallamaları gördükçe.
kaldıramıyorum artık.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

standart paket şimdiki ile aynı diyenler deli ediyor beni zaten.

1- standart paket diye birşey olacağı resmi olarak belirtilmiyor bile sadece laf oyunu yapıyor btk.
2- sanki şimdiki hali çok iyiymiş gibi konuşuyor millet. dizi stream siteleri, oyun vb forum siteleri, alakalı alakasız bir sürü site hep yasak normalde zaten. dns ile girebildiğimiz için sineye çekiyoruz. filtre koyup dns ile girmeyi engelledikten sonra zaten ekstra yasağa bile gerek yok yeterince giriyor bize zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Bir insanın böyle bir yazı yazması için ya bu konuda çok bilgisiz olması, ya da konuyu bilerek çarpıtması lazım. Oraya toplanan 30-40 bin kişi ne istediklerini ve neye karşı çıktıklarını gayet iyi biliyorlar. Siz, Sayın Beki, şunları biliyor musunuz? 1) Yeni sistem dahilindeki hiçbir paketin içerik kriterlerinin kurala bağlanmadığını, site engellemenin sorgulanamaz hale getirildiğini, 2) "Güvenli İnternet" tercih eden abonelerin standart paketi olacak Aile Profili'nin içeriği hakkında hiçbir bilgi verilmediğini, "daha belli değil" demekle yetinildiğini. 3) Gelişmiş ülkelerin hiçbirinde suç içermeyen hiçbir içeriğin filtrelenmediğini, bu ülkelerdeki profillerin ve yaş sınırlarının servis sağlayıcılar ve siteler tarafından oluşturulduğunu ve bu örneklerin 22 Ağustos'ta başlayacak sisteme tamamen ters olduğunu. 4) BTK'nın kuruluş belgelerine göre içerik sınırlandırma/filtreleme yetkisi olmadığını, dolayısıyla yeni önerilen profil sisteminin hem hukuka hem de temel haklara aykırı olduğunu. 5) Yeni sistemde bir site herhangi bir profilden çıkarıldığında kime itiraz edileceğinin belirsiz olduğunu, itiraz edilecek makam bulunabilse bile itirazların ne kadar sürede sonuçlanacağının belirsiz olduğunu, yani "sehven" yapılmış bir sansürün -itiraz göz ardı edilmek suretiyle- fiilen aylara yıllara yayılabileceğini. 6) 22 Ağustos'tan sonra tamamen hükümete bağlı bir kurulun, hiçbir mahkeme kararına ihtiyaç duymadan istediği siteyi kapatabileceğini ve bunun pornografiyle ve çocukları korumakla sınırlı kalacağına dair BTK dahil kimsenin garanti veremeyeceğini. 7) Kararın beşinci maddesine göre BTK'nın işletmecilere göndereceği kara listelerin kimseyle paylaşılamayacağını, ve bunun demokrasiyle bağdaşan hiçbir gerekçesi olamayacağını. Siz, Akif Beki, kurul kararını inceleyip de tüm bunları gözden mi kaçırdınız gerçekten? Yoksa orada toplanan 30-40 bin kişiye yönelik bu yazıyı bunların farkında olarak mı yazdınız? İki türlü de durum korkunç.


said:
Filtre kullanımı talep ve rızaya bağlı değil, yani ben filtre kullanmayacağım diyemiyorsunuz. 4 filtre var bunlardan birini seçmek zorundasınız, bu filtreler de devletin keyfi yasaklamalarından oluşuyor. Yani Beki diyor ki, ey halkım sansürün şiddetini (şimdilik) seçme özgürlüğüne sahipsin en azından, buna şükret diyerek Sağlık Bakanı'na pas atıyor. Bu filtreleri aşmaya çalışmak da suç, Beki bu bilgiyi de kasten gizliyor. Yani Richard Dawkins'in sitesine gireceğim, ama devlet beni ateizmden çok şükür koruyor. Üstüne teknik bilgimi kullanarak girmeye çalışırsam, kendimi "yüce" devletin savcısı karşısında buluyorum. Beki, sansür karşıtı hareketi politize ediyor, CHP-AKP zeminine çekmeye çalışıyor. Çünkü galiba kendi zihninde her şey bu 1 ve 0'lardan oluşuyor. AKP'nin yaptığı bir şeyi eleştiriyorsan CHP'lisin. Sonra kılıfını hazırlıyor, işte seçim öncesiymiş vs, seçim öncesi hiçbir şeyi eleştirmemeliyiz, çünkü politikacılar muayyen günlerinde. Sonra da belaltı vuruyor, çocuk pornosuna girecek bunlar diyor. Çünkü Beki'nin gözünde yasağa karşı çıkan herkes ahlaksız, dolandırıcı, potansiyel suçlu, o yüzden sansüre karşı çıkıyorlar. Beki'ye göre bir insan sansüre başka neden karşı çıksın? Tabii bunlar yeni hareketler değil. 12 Eylül zihniyetinin tezahürü. Eleştiren, özgürlük talep edenler teröristtir, anarşisttir. Yoksa devlete niye karşı çıksın? Zaten kendi de hemen bu isimlendirmeyi benimsiyor, protestoculara sanal anarşistler ismini takıyor. Meşrutiyet rejimine karşı çıkanlarla sansüre karşı çıkanları aynı kefeye koyuyor, "ikisi de yenilikçiliğe düşman" diyor. Yani Beki'ye göre sansür ve yasaklama yenilikçilikmiş, böylece yenilikçi Çin, Kuzey Kore, İran gibi ülkelere selam duruyor. Kavramlarla çelik çomak oynayarak yapılan bu kasti zihin bulandırma propogandalarına bağışıklık kazandık artık, bize etki etmez. Kime eder peki? Beki olayları boşuna politize etmiyor, AKP tabanına sesleniyor. İnternetine dokunun ama Beki'ye dokunmayın. Çünkü o seçim öncesinde, muayyen gününde.


said:
Akp politikalarına karşı yapılan bütün muhalefet odaklarını aynı torbaya doldurup bunlar seçimden önce Akp ye komplo yaparak oy kaybettirmeye çalışıyorlar kafası yine devrede.Özgürce herhangi bir filtreleme ye tabi tutulmadan internete girmek isteyen insanları yenilikçiliğe karşı olarak ilan etmek ancak bir yandaşın özürlü demokrasi anlayışının ürünü olabilir.Ayrıca kullanılan dil o kadar hoyratça,o kadar saygı sınırları dışındaki tepki olsun diye artık Radikal okumamaya bile götürebilir insanı.Bütün Akp kalemlerinin yaptığını bir kez daha yapmış.Bütün Akp "günahlarına" karşı yükselen muhalefeti Chp'nin "günahları"nı örnek vererek haklı çıkarmaya çalışmış.İnsanları din elden gidiyor diye kandıran anlayışla Beki'nin yazısında savunuculuğunu yaptığı özgürlüklere karşı olan,toplum için neyin iyi neyin kötü olduğuna Başbakanın karar verdiği,basılmamış kitabın toplandığı,engelli vatandaşa iş vermeyi lütuf sayan anlayış arasında ne fark var ki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ahmedinejad said:

bu arada cumhuriyet gazetesi genç sivillerin pankartı sansürlemiş haberi yaparken. vakitle zaman hatunların bacaklarını örtüyordu bu da ilginçmiş.

http://www.gencsiviller.net/images/haber/719.jpg


resim çok küçük, gözükmüyo pankartta, ne yazıyomuş ki orada?

bi de sansüre karşı yürüyüşün haberinde sansür kullanılması...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bilmiyor ki o adam zaten hali hazırda aynı hizmetin ISP tarafından verildiğini yada 3rd party program aracılığı ile yapılabildiğini. browserdan bile kapatabiliyorsun hiç bişey yapmasan. modemlerin çoğunda da var çocuk filtresi. bunu bilmeyen, söylemeyen ya art niyetlidir yada cahil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pasta said:

Bunun amacının hala çocukları koruman olduğunu zanneden mallar var yahu aklım almıyor.
Yok yani yancıları demiyorum bazı insanlar samimi bir şekilde böyle düşünüyor.


abi dilimde tüy bitti ya. bir şey diyorsun, adam sana "çocuk pornosu yasaklıyormuş onlar yeaa" diyor. adama diyorum ki alakası yok onlar zaten yasak. onlar için mahkeme emri bile lazım değil zaten. kafasına göre yasaklayabiliyorlar. yoh yoh çocuk pornosu yasaklıyorlarmış diyor.

kafayı duvara vurasım geliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...