Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Galatasaray'ın t.direktör getirme çabaları


Cantona

Öne çıkan mesajlar

Yahu Schuster'e isimsiz demek çok saçma, teknik direktörlük kariyerinin başında dersin ama futbolculuk kariyerini silmek lazım isimsiz demek için.

Hele Bülent Korkmaz'dan tek farkı Real Madrid'i çalıştırmş olması gibi saçma bir yorum gördüm ki acaba ironi mi var diye 2 kere okudum. Yahu adam Real Madrid'in başına Getafe'de başarılı olup gelmiş, tombaladan çekmemişler adamı. Üstelik Real Madrid'le şampiyon olmuş bir adam bu, Barcelona faktörü olmasa kovulmazdı da. Öte yandan Bülent Korkmaz takıma futbol oynatıyor mu ondan bile şüpheliyim.

Böyle sığ düşünceler yüzünden Türkiye'ye gelen hocalar abuk sabuk eleştirilere maruz kalıyor, yıpratılıyor. Ben eminim yarın Mourinho bir takımın başına geçse Türkiye'de, ne laflar duyarız.

Bu taraftar yapısı taa 1980'lerde Türkiye'ye allahın bir nimeti olarak gelmiş Jupp Derwall'i kovalıyordu neredeyse. İlk yıl 5., ikinci yıl namağlup 2. bitiren Galatasaray, Alman hocayla üçüncü yılda da devam eder. Ligin sonu yaklaşırken alınan kötü bir sonuç üzerine taraftar Florya'yı basar. Ancak ligin son maçında, Beşiktaş kendi evinde 88. dakikada frikikten gol yiyerek Denizli ile berabere kalır ve 14 yıl aradan sonra Galatasaray şampiyon olur. Böylece Türk futbolunda bir değişimin temeli atılır.

Ha o zaman ilk senesinde 5. olan hocayı kovmayacak bir yönetim mevcutmuş. Teknik direktör faktöründe istikrar da hocanın kalitesi kadar etkilidir, daha gelmeden olumsuz yönlerine odaklanmak kesinlikle fayda getirmiyor. Bu sene Skibbe Ali Sami Yen'deki ilk maçında sakat bir oyuncuyu (M. Topal) oyundan alırken kendi seyircisi tarafından yuhalanmıştı, artık nasıl dolduruşa geldilerse. Ve bu yıpratma harekatı altında Skibbe en azından "futbol" oynayan bir takım yaratmıştı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rewendor ben senin o yazdığını gördüm hatta özellikle "isimsiz demek için futbolculuk kariyerini silmek lazım" dedim. Anlıyorum, adamın teknik direktörlük kariyeri sınırlı diyorsun. Ama maradona Arjantin milli takımının başına geçerken isimsiz gibi bir argümanı nasıl öne süremezsen( hoca olarak deneyimsiz dersin) Schuster'e de isimsiz diyemezsin çünkü adam bayağı bayağı bir futbol efsanesi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yanlış, gayet isimsiz diyebilirsin. t.direktörlük ayrıdır, futbolculuk ayrı. İyi teknik direktör geçmişinde iyi futbolcu olacak diye bir şey yok, iyi futbolcu ileride iyi teknik direktör olacak diye bir şey de yok. Dolayısıyla "adam efsane futbolcuydu, ismi var" diyemezsin, çünkü t.direktörlüğüyle alakalı değildir. Bir kariyerini bitirip diğerine başlarken haliyle yepyeni olarak başlarsın. Yoksa aynı mantıkla basketboldan beyzbola geçen Michael Jordan'a da "ismi var" denirdi.

Ha, tutar yönettiğin takımla kısa sürede büyük başarılar kazanırsın, isim yaparsın o ayrı. Ama t.direktörken futbolculuğunu referans gösteremeyeceğine göre oradaki ünün de ismin de anlamsızdır, sıfırdan başlarsın.

Ha son bir ekleme yapayım, Maradona için de gayet t.direktör olarak isimsiz derim. Arjantin milli takımının başına geçmeden önce bir t.direktör olarak ismi var mı? Yok. Sanırım arjantinde 1-2 takım çalıştırmış ama ün yapacak bir başarısı ya da süreci yok. Yani t.direktör olarak Maradona da isimsizdir Arjantin'in başına geçtiğinde. Ha futbolcu olarak efsane, o ayrı bir mevzu ama.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tamam o zaman bu konuda farklı fikirdeyiz, olabilir. Ancak Micheal Jordan örneği doğru değil çünkü bir spor dalından diğerine geçti Jordan, yani elmadan armuta. Ben futbolculukla futbolcuyu yönetmeyi daha bağlantılı buluyorum, yani elmadan elma ağacına geçmek gibi :). Anladım sen futbol kariyeriyle hocalık kariyeri doğru orantılı değildir diyorsun; birinde başarılı olan diğerinde gayet batırabilir. Kısmen haklısın çünkü hocalık bambaşka nitelikler gerektiriyor, öte yandan "isim" diye bir kriterden bahsediceksek hocalık için meşhur bir futbolcu olmak buna katkı yapar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:

Kimler gidecek Galatasaray’dan 2009-2020′da? Gideceklerin isimlerini tek tek vermek yerine Galatasaray’ın yaş ortalamasının 1 sene gençleşeceğini söylemek yeterli. Tam 11 futbolcusuyla yollarını ayıracak Galatasaray. Gidecekler içinde dört tane yabancı da var.



Iste habercilik bu ileriyi gorebilme yetenegi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Abi istersen sayısız örnek verebilirim süper futbolcu olup da hocalıkta batıran, ya da ismi duyulmamış futbolcuyken çok iyi hoca olan. Aralarında pek bağ yok yani. Al en basidinden Rıdvan, hiçbir takımda t.direktör olarak tutunamadı, ama canavar futbolcuydu, futbol bilgisi de yorumu da sınırsız. Hagi ya da, futboluna laf edilemez, ama t.direktörlükte o da iyi değil. Tersi örnek istersen al sana Mourinho. Adam dünyanın en iyisi gösteriliyo t.direktörlükte, ama futbol kariyeri yok, futbolcu olmamış bile :) Yani futbolcuyla t.direktör de elmayla armut aslında.

İsim derken zaten genel ünden değil t.direktör olarak isminden bahsediyorum dediğim gibi. Hiçbir aklıbaşında büyük kulüp sırf futbolcuyken ünlüydü başarılıydı diye çat diye bi t.direktöre direkt olarak teklif yapmaz. T.direktörlük ismi o bakımdan farklı yani. Maradona futbolcu olarak efsanedir, genel kültür olarak da efsanedir, ama t.direktörlük alanında yoktur daha piyasada :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet, ben yazdim Bulent'ten tek farki real madridi calistirmak diye. Real Madrid disindaki kuluplerde ne kazanmis ki, kral kupasi.. Yani?

Bu adama bu kadar para vermek dogru mu? Bu para capello ya verilir, ramos a verilir. Adamlarin belli kariyerleri var. Ben bir galatasarayli olarak schuster in bu kadar buyuk bir ucreti hak ettigine inanmiyorum. Capello yu mu getirelim sana diye dondan firlamamak lazim. Parayla denj hoca soyledim. Biz daha az paraya getirebilecegimiz hocalarla anlasmaliyiz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fatih Terim kesinlikle gelmesin. Kişiliksiz futbolla, Allah ne verdiyse gazıyla değil de kaliteli taktikli ve bilinçli futbolla mücadele etmesini isterim ben takımın. Van Gaal iyidir, Schuster için bir şey söylemek erken, Ersun Yanal da GS'nin ağırlığını kaldırabilecek bir T.Direktör değil kesinlikle. Genel olarak hep taktiği aynı, sezon başında hayvan gibi kondisyon yüklüyo takıma, sezon ortasına falan kadar takım coşup canavar gibi oynuyor, sonradan ama yorgunluk etkisini gösterince ayaklarını yerden kaldıramıyo oyuncular son maçlarda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...