Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

hayat çok acımasız ^^


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

En başta yazayım; konuyu direkt trolleyip alakasız yerlere çekmemeye çalışırsanız süper olur. (en azından topic görevini tamamlayana kadar ehue)

Şimdi;

Ben İşletme Fakültesi öğrencisi bir TC vatandaşıyım. Okulumun da devam zorunluluğu olmaması ve bölümün kasış olmaması dolayısı ile de okulla pek içli dışlı değilim. sınav dönemleri şöyle bir görünüyoruz not toplamaya falan kafi geliyor. Onun dışında part time çalışıyorum (çalıştığım yer full time çalışmamı da istiyor ama ben yok iyiyim böyle, sonra bakarız diyordum).

En iyi ihtimalle okul 2010 Eylül'de bitecek ki imkansız gibi bişi bu, 2011'e kafadan sarkar o. Okul bitince de Mali Müşavirlik stajımı başlatıp 3 yıl onu yapıcam. Görüldüğü üzere kafadan 5-6 sene elim kolum bağlı.

Kız arkadaşımla da uzun denebilecek bir birlikteliğimiz var ve o evlenmek istiyor (wtf) hatta ailesi de bastırıyor gibi bişi.

Yukardaki eğitim sürecimi onlar da bildiğinden 6 sene de bu ilişkiniz piç olur, sakız gibi uzatmayın tadındalar. Ama benim gözüm yemiyor. En çok da herşey bitince kısa dönem de olsa (hoş uzayacak diyorlar eheh) hatunu falan bırakıp askeriyeye gitmek acıtır. 6 sene çok zaman gibi gözükse de akıp gidecek yıllar.

Bilmiyorum paticik'de varmıdır öğrenciyken, askere gitmeden gaza gelip evlenen falan ama varsa durumlarını, fikirlerini vs yazarlarsa okumak istiyorum.

Bana kalsa beklesinler okul bitsin, staj bitsin, askerlik bitsin, evlenelim ama ı ıh çok diyorlar. Öğrencilik statüm zaten AöF gibi o pek koymaz zaten de ilerisi düşündürüyor işte.

Başta da dediğim gibi trollemeyin pls :/
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evliliği hiç bilmiyorum ama nişanlanan arkadaşlarım vardı okulda son senede. Bazı şeyler (okulun ne zaman biteceği, gireceğin garanti iş olması vs.) garanti ise bence sakıncası yok.

Ama 6 yıl çok uzun bir süre bence, ileride pişman olacağın kararları vermek için bu kadar acele etme.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi öğrenciyken uzun vadeli ilişki düşünme, aklından bile geçirme.

6 sene sonra ikinizde başbaşka insanlar olucaksınız, muhtemelen şu anki beklentilerinizle o anki beklentielriniz bambaşka olucak.


kızlar bu tarz konuları açmayıda, düşününmeyide çok seviyo, ümit verme ama konuyu geçiştirmeyide bil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Masquerade said:
Bilmiyorum paticik'de varmıdır öğrenciyken, askere gitmeden gaza gelip evlenen falan ama varsa durumlarını, fikirlerini vs yazarlarsa okumak istiyorum.

yani kendin de farkindaysan bunun, hala düsünmek niye?
seviyorsun evet, evlenmeyi düsünmüyorsun hayir. anladik orasini da, belki kiz da ailesinin doldurusuna, baskisina geldi. ondan evlenmek istiyor. evlenmekten önce bunlari bir düsünmek lazim.
siz kimsenin baskisi altinda olmadan evlenmeye karar verdiginiz sürece, o is olur. aksi takdirde o is yas olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
Aynı yaştayız, ben okulu bırakıp tekrar başlayacağım diyorum, sen evleneceğim diyorsun.

Dur, bekle bir abi, bu acele ne, oturun beraber yaşayın önce bir yapmadıysanız hala, sonra evlenirsiniz. 20-21 gibi evlenmiş tiplerin büyük bir çoğunluğu ilerde boşanır (eğitimsiz çiftleri katmıyoruz buna tabii).
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zaten benim de şu an öyle bir niyetim yok abi, açıklayacı yazamamışım heralde. sadece kafam karıştı işte.

Fikir almaktan ziyade bir iç dökme tadında oldu topic de lol.

Neyse, ben yarın konusurum böyle böyle diye okul bir bitsin bakarız falan diye :P yorumlar için de sağolun, +rep.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nebatat ve intaniye bilimi bizlere göstermiştir ki erkek ve kızlar relatif olarak farklı yaşlarda ergenliğe girerler. Kızlar erkeklerden daha önce olgunlaşır, serpilir, kocaman abla olurlar.

Bu yüzden post ergenlik dönemi ve adult olma sürecinde kızlar hayata dair adult beklentiler anlamında her zaman erkeklerden önde giderler. t=0 anını erkek adamın post ergenlik sürecine girdiği an olarak kabul edersek görürüz ki aynı anda kızımız çoktan hayata dair beklentileri yükselmiş, ilerlemiş haldedir.
Burada ufak bir not: t zamanı olarak bahsi geçen yaş, sosyal yaştır, yani erkek-kız arasındaki matematiksel yaş farkınden münezzehtir. Sosya yaş dediğimizde insanın içinde bulunduğu çevre tarafından yönlendirildiği ve içinde bulunduğu hayat basamağı. Mesela doğuda 18 yaşındaki kız kocamandır da batıda değildir tarzı yani. Neyse.

Aşağıdaki grafikte bu bahsettiğimiz durumu görebiliriz. Kızların beklenti eğrisi genel olarak erkeklere göre daha az eğimlidir ve kesişim noktasından sonra etrafta duyduğumuz "kırkından sonra azan kocayı teneşir paklar", "aman orta yaş krizinde adam porşe aldı", "ay andıropoz böyle lanet bişey hemşiğre" tarzı konular gündeme gelir. Neyse şimdilik o dönemde olmadığımız için orası bizi ilgilendirmiyor.



Şimdi buradaki sıkıntımız ne? Kız ve erkek arasındaki fark. Amacımız bu farkı azaltmak. Burada kendimizi rasyonel bir delikanlı olarak kabul ediyoruz ve kendi eğrimize hiç dokunmuyoruz, hayata karşı duruşumuzdan taviz vermiyoruz.
Bunun yerine kızın eğrisini aşağıya çekmeyi deneyebiliriz: aha şöyle;



Eğer ki bu kız' eğrisine ulaşabilirsek sevgilimiz biz daha killzone2 oynarken evlenelim demek yerine daha makul, daha bize yakın beklentiler ve istekler içine girecektir.

Fakat, bu çok zor bir süreçtir. Unutmayınız ki siz nasıl rasyonel davranıp kendi eğrinizden ödün vermediyseniz, yenge de kendi eğrisinden mümkün olduğunca taviz vermekten kaçınacaktır. Demekki bu yöntem zor. Olsun hemen vazgeçmiyoruz.

Madem bu olmadı, o zaman sosyal yaş (t) değişkeni ile oynama yaparız. Eğer ki yengeyi içinde bulunduğu sosyal yaşın gerisine doğru itebilirsek, onun dünyasını, onun sosyal yaşını küçültmüş olabiliriz. Yani aşağıdaki grafikte gösterildiği gibi başlangıç noktamızı sola doğru çekeriz.



Bu eğriye ulaşabilmek için mesela kızla hiç geleceğe dair konuşmaya girmemek, 25 yaşına gelip hala Mc Donald's çocuk menüsü oyuncağı ile mutlu olmasını sağlamak, ilerisi ile ilgili maddiyat kaygısını azaltacak yönde telkinlerde bulunmak, hayattan tat alınmasına dair çarpıtılmış felsefik cümleler kullanmak vb. yöntemler denenebilir.

Bu ikinci yöntemi uygulamak nispeten daha kolaydır. Çünkü yengemizin eğrisine değil, değişkene müdahale ediyoruz. Ama tabi bu da belli oranda güven, özveri ve tecrübe gerektirir.

Eğer ki bu yöntemle başarıya ulaşırsan çocuğunuzun adını ginaly koy, mutluluklar,
best regards,
ginaly.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...