Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

darbe yapsam ?


zarekd

Öne çıkan mesajlar

TD)Pentagram said:
cado said:
10 15 yıl sonra yerin altına gömülmüş 15 yıllık silahlarımı kullancaksın?


g3 15 sene sonrada 1 mermi ile bi insanın önünden küçük bir delik açıp arkasından 20 cm büyüklüğünde bi boşluk açar.

lav da 15 sene sonra zırhlı bi aracı havaya ucurabilir.


tabi bahsettigin g3 şişmezse ve düzelteyim derken elinde patlamazsa
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sg-1 said:


sonuç olarak benim söylediğimden farklı bişey söylemiyorsun, yani bu adamlar kendilerini dokunulmaz hissetmiyorlardı, mevcut yönetim ve onun her yere uzanan kollarını kendilerine bir tehdit olarak görüyorlardı.
eğer darbe yapmaya kalkışmışlarsa dokunulabileceklerini bilerek ve hatta bu sebeple bu işe başlamış olmaları gerekir.


Hayır senin söylediğinden farklı birşey söylüyorum. Bu adamlar kendilerii dokunulmaz hissediyorlardı. Bugün ödedikleri o dokunulmazlık hissinin bedeli. Olur da ceza alırlarsa bu da yaptıklarının bedeli olacak.

Rock said:
sg-1'in yazdıkları normal bir ülkede yaşıyor olsaydık çok doğru şeyler olurdu. Ama normal bir ülkede yaşamıyoruz. Burası Türkiye ve burada her türlü olay ne kadar imkansız görünse de yaşanmakta. Ergenekondan içeriye alınanların hepsi bugüne kadar hiç dokunulmamış, daha doğrusu dokunulamamış insanlar. Adamlar bugüne kadar ne yaptılarsa bu dokunulmazlık güveniyle yapmışlar. Burada pek çoğunuz bile emekli bir askerin(apaşnın) evi arandığında "Nasıl yaparlar, Ne cürretle yaparlar, vs..." gibi yorumlar da bulunuyorsunuz. Siz bile bu insanları böyle görürken, onların kendilerini nasıl gördüğünü tekrar düşünün. Bu dokunulmazlık öz güveniyle bilgisayarında, günlüğünde gizli bilgileri de tutarsın, kendi arazine silah ta gömersin, her türlü pis işi de yaparsın.

En basitinden ibrahim şahin örneğini inceleyin. Bu insanları anlamanıza yardımcı olur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şunu da sen söyledin:

said:
Bugün bu yaşananların hepsi akp pastayı bunlarla bölüşmek istemediğinden kaynaklanıyor.


senin yorumun üzerinden gidersek, buradan gayet rahatlıkla akp hükümetinin pastayı bu adamlarla paylaşmamak için sindirmeye çalışacağı, sonuç olarak onların kağıt üstünde olmayan ama herkesçe kabul edilen dokunulmazlıklarının artık bittiği sonucunu çıkarabiliriz.
Ha bu cümleyi söylemene rağmen, hala daha bu adamların ve temsil ettikleri fikirlerin dokunulmaz olduğunu iddia ediyorsan kendinle çelişiyorsun demektir.

söylediğin şuna benziyor,
"ben o kadına çirkin demedim, güzeldi aslında, ama burnu kancaydı, kulakları kepçeydi, bacakları çarpıktı, dişleri sapsarıydı."
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Konu akpnin nekadar pislik bir parti olduğu yada nekadar hırsızlık yaptığı değil. Konumuz ergenekon davası. Söylediklerimi ve konuyu başka yönlere doğru çekme.

Ayrıca akp ne olursa olsun bu tutuklanan insanların fikirlerinin haklılığını yada masumluğunu göstermez. Eğer bunu "Bugün bu yaşananların hepsi akp pastayı bunlarla bölüşmek istemediğinden kaynaklanıyor." kabul ediyorsan bu insanlarında bu pastadan pay istediklerini ve en azından hırsız olduklarını kabulediyorsun demektir.

Bir hırsız grubunu kovmak için başak bir hırsız grubu kullanmak nekadar mantıklı?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

AKP? Yav sen ne dediğinin ne yazdığının farkında değilsin galiba.

akp'yi iyi veya kötü hiç anmadım, sadece yaşam stillerini ve fikirlerini tehlikede gören insanların dokunulmaz olduklarına inanmayacaklarından, "kendilerini dokunulmaz görseler bu dokunulmazlığa yaşamlarıyla, fikirleriyle, herşeyleriyle dahil olurlardı" diye bahsediyordum ki sen sokuşturdun o arada akp'yi, ve kafasına göre bölüştürdüğü, bazılarına pay vermek istemediği pastayı. Bunu bi de ben iddia etmişim gibi yazmışsın, alzaymır felan yok di mi sende?

tekrar söylüyorum, akp'yi unut, adı ne olursa olsun, yukarıda bir yönetim var, ve iddia olunduğu şekliyle kendisinin bu yönetimden bir şekilde zarar göreceğine inanan insanlar bu yönetimi devirmeye çalışıyorlar.

Dokunulmazlığına güvenecek olsa, neden zarar göreceğine inansın, bir de darbeye kalkışsın.

Zarar göreceğine inanan ve iddia olunduğu şekliyle kendisine zarar verebilecek yönetime başkaldırmayı planlayan insan =/= Dokunulmazlığına güvenen insan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

TD)Pentagram said:
cado said:
10 15 yıl sonra yerin altına gömülmüş 15 yıllık silahlarımı kullancaksın?


g3 15 sene sonrada 1 mermi ile bi insanın önünden küçük bir delik açıp arkasından 20 cm büyüklüğünde bi boşluk açar.

lav da 15 sene sonra zırhlı bi aracı havaya ucurabilir.


Osman Pamukoglu demiştiki TV'de

depoda duran silah ve muhimmat bile 8 ayda bir temizlenir çünkü o sürede tozlanır,kirlenir,yalnız bırakılırsa paslanır.

içinde onca ateşleme mekanizması yivi osu busu olan teknik alet edevatın,tüfekte olsa lav silahıda olsa,toprak altında muhafaza edilememesi bence daha akla yatkın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dön yazılanları tekrar oku. Sana aynı şeyleri tekra tekrar yazarak forum kirliliği yaratmayacağım. Anlamak sitersen zaten anlarsın, şuan sadece kıvırtıp hakaret ediyorsun.


@DoGMeaT

Silahların yıllanması meselesine nasıl geldiniz bilmiyorum. Ama merak ettiğim birşey var. Orada ki silahların neye dayanarak 10-15 yıllık olduğu yada tutuldukları yerlerde(yeraltı, depo) hiç bakım yapılmadığı veya bakıma ihtiyacı olduğu söyleniyor? Bu konuda gerçekten bilgili arkadaşlar varsa bizi aydınlatsınlar. Dalga geçmek için de sormuyorum, sonuçta ben silah uzmanı değilim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rock said:
Dön yazılanları tekrar oku. Sana aynı şeyleri tekra tekrar yazarak forum kirliliği yaratmayacağım. Anlamak sitersen zaten anlarsın, şuan sadece kıvırtıp hakaret ediyorsun.



konuyu dallandırıp budaklandıran sensin, bense senin iddianı çürütmeye çalışmak dışında hiçbir şey yapmadım.

seni ciddiye alıyorum ve devam ediyorum.

bak olay nasıl gelişti:

1- ben darbeye zemin hazırlayacak bir örgüt kursam nasıl yapardım diye detaylı bi yazı yazdım.

2- sen normal bi ülke olsak bunları yapmanın mantıklı olacağını, ama normal bi ülke olmadığımızı ve bu insanların kendilerini dokunulmaz olarak düşündüğü için bu işe hiçbir önlem almadan paldır küldür kalkışmalarının normal olduğunu söyledin.

3- ben "bu adamlar dokunulmaz olduklarını düşünselerdi bu işe zaten kalkışmazlardı, madem kendilerine ve hayat tarzlarına ait dokunulmazlıkları var, neden yönetimi devirmeye kalkışsınlar" dedim.

4- sen bu adamların vatan haini olduğunu, akp'nin dağıttığı pastadan pay alamadıkları için ülkeyi karıştırmaya çalıştıklarını iddia ettin.

5- ben de, iddia ettiklerinin temelde benim 3'te iddia ettiğimle farklı bir kapıya çıkmayacağını, ister "hayat tarzları tehdit altında" diyelim, "ister pastadan pay almamaları için gözden çıkarıldılar" diyelim, öyle ya da böyle bu adamların dokunulmaz olmadıklarının farkında olduklarını, iddia olunan işe kalkıştılarsa dokunulabileceklerini bilerek kalkışmış olmaları gerektiğini belirttim.

6- sen "hayır onlar dokunulmazlardı" diye direttin.

7- ben "senin pasta payı mantığınla gidersek dokunulmaz olamazlardı" dedim, belli ki zaten değillermiş.

8- sen "akp'yi ne karıştırıyorsun bu işe" dedin, "konuyu başka yerlere çekme" dedin, "eğer bunu "Bugün bu yaşananların hepsi akp pastayı bunlarla bölüşmek istemediğinden kaynaklanıyor." kabul ediyorsan bu insanlarında bu pastadan pay istediklerini ve en azından hırsız olduklarını kabulediyorsun demektir" diye saçma bi laf ettin (ki bu pasta konusunu ben yazmadım, sen yazdın, ben de "senin yorumun üzerinden gidersek" deyip yorum yazmıştım, o konuya katılmadığımı zaten 5'te belirtmiştim), bi anda histeriye kapılıp hem akp'ye hem ergenekon
sanıklarına hırsız demeye başladın.

9- Konuyu darmadağın ettiğin için sana takıldım, alzaymır mısın felan diye, sonda da en başından beri tartıştığımız konuyla ilgili kendi özetimi "Zarar göreceğine inanan ve iddia olunduğu şekliyle kendisine zarar verebilecek yönetime başkaldırmayı planlayan insan =/= Dokunulmazlığına güvenen insan" yazarak bitirdim.

10- Son mesajında da beni hakaret etmekle, kıvırtmakla (en başından beri senin dokunulmazlık iddiana cevap vermeye çalışmaktan başka bişey yapmadım), yazdıklarını anlamamakla (bişey de yazmadın aslında, hep aynı şeyi yazmak zorunda kalan bendim) itham ettin.

11- Ben de bu mesajı yazdım.


Mesajlar bu topikte kabak gibi duruyor. açıp bakabilirsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Rock said:
Ergenekondan içeriye alınanların hepsi bugüne kadar hiç dokunulmamış, daha doğrusu dokunulamamış insanlar. Adamlar bugüne kadar ne yaptılarsa bu dokunulmazlık güveniyle yapmışlar. ... Siz bile bu insanları böyle görürken, onların kendilerini nasıl gördüğünü tekrar düşünün. Bu dokunulmazlık öz güveniyle bilgisayarında, günlüğünde gizli bilgileri de tutarsın, kendi arazine silah ta gömersin, her türlü pis işi de yaparsın.



Bunun yaşam tarzıyla ve düşünce dokunulmazlığıyla hiç bir alakası yok. Bu alakayı kuran sensin ben değilim. Benim bahsettiğim dokunulmazlık bir suç işlendikten sonra paçayı sıyırmaları. Bu adamlar yıllardır böyle yaşıyordu. Bir anda işler böyle tersine dönünce şoktan tepki verememeleri kadar normal birşey olamaz. Ayrıca kendilerini artık belirli kurumların ve devltin(malum) desteklememesi de ayrı bir şok oldu.

Uzun lafın kısası senin bahsettiğin yaşam tarzı ve fikir dokunulmazlığıyla benim behsettiğim suç işleme(darbe de bir suçtur) dokunulmazlığı ayrı şeyler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Milletvekilleri haricinde yasal dokunulmazlık sahibi olanlar said:
Şimdi, 4483 sayılı Kanuna tabi olan kamu görevlilerinin kamu iktisadî teşebbüslerinde görevli genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri, valiler ve il genel meclisi üyeleri, il daimî encümen üyeleri ile il özel idare müdürlüklerinde görevli memur ve kamu görevlileri, il ve ilçe belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri, bu belediyelerin diğer memur ve kamu görevlileri, köy muhtarları, yerinden yönetim birliklerinin birlik başkanı, birlik encümeni ve birlik meclisi üyeleri, kolluk görevlilerinden polis, jandarma, çarşı ve mahalle bekçileri, sahil güvenlik personeli, orman muhafaza memurları, çiftçi mallarını koruma görevlileri, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlükleri, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Telsiz Genel Müdürlüğü, Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü, Devlet İstatistik Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Bakanlığı, Millî Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünde görevli yönetici ve memurlar, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin genel müdürü ve yönetim kurulu üyeleriyle kadro karşılık gösterilmek suretiyle çalıştırılan sözleşmeli personel şeklinde sıralamak mümkün olup söz konusu kamu görevlileri hakkında 4483 sayılı Yasaya göre işlem yapılmaktadır. Sade vatandaşlara nazaran farklı bir usul var.

Diğer taraftan, 4483 sayılı Kanuna tabi olmayan hâkim ve cumhuriyet savcıları hakkında 2802 sayılı Hâkim ve Savcılar Kanununda, Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkan vekilleri, daire başkanları, üyeleri, Yargıtay cumhuriyet başsavcısı ve Yargıtay cumhuriyet savcıları hakkında 2797 sayılı Yargıtay Kanununda, Askerî Yargıtay Başkanı, başsavcı, ikinci başkanı, daire başkanları ve üyeler hakkında 1600 sayılı Askerî Yargıtay Kanununda, askerî hâkimler ve askerî savcılar ile yardımcıları, adlî müşavirler, Askerî Adalet İşleri Başkanıyla Askerî Teftiş Kurulu Başkanlığı kadrolarında bulunan askerî hâkimler hakkında 357 sayılı Askerî Hâkimler Kanununda, Yükseköğretim üst kuruluşları başkan ve üyeleriyle yükseköğretim kurulları yöneticileri, kadrolu ve sözleşmeli öğretim elemanları ve bu kuruluş ve kurumların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurları hakkında 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı, üyeleri ve personeli hakkında 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda, Sayıştay Başkan ve üyeleri hakkında 832 sayılı Sayıştay Kanununda, Danıştay Başkanı, başsavcı, başsavcı vekilleri, daire başkanları ve üyeleri hakkında 2575 sayılı Danıştay Kanununda, Kamu İhale Kurumu üyeleri ve kurum personeli hakkında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda, Rekabet Kurulu Başkanı, üyeleri ve personeli hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyeleri ve kurum personeli hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanununda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunda görevli personel hakkında 4028 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda, avukatlar hakkında 1130 sayılı Avukatlar Kanununda, noterler hakkında 1512 sayılı Noterler Kanununda söz konusu kamu görevlilerinin soruşturması ve kovuşturmasıyla ilgili özel usul hükümleri bulunmaktadır.


http://www.asimaykan.com/dokunulmazlik.asp

Şimdi soruyorum, bu yasal olarak dokunulmaz olduğun iddia ettiğin ergenekon sanıklarından kaçı burada bahsedilen pozisyonlarda?

"yok öyle demedim, böyle dedim" diyerek daldan dala atlamaya devam ediyorsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

olm amma da aptal yerine koydunuz yahu, bir tartışma yapacaksan fikir savunacaksan bari onu savun kelime oyunu ucuzluğuna girme.

cem garipoğlu nasıl kafa kestiğine dair %99 oranında kanıtlara rağmen kaçabildiyse, bu adamlarda imtiyaz, güç, tehdit, korku, şantaj ve devlet kurumlarını kullanarak yasaları kendilerine işlemez hale getirdiler demek istiyor. dokunulmazlık yasasını getirmiş yazmış. millet de mal ya hakikaten yasa ile verilen bir dokunulmazlık var dedi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yazılanların hepsini okumadım ama ilk sayfalar da güzeldi :)

sg-1 'ın yazdığı herşeye katılıyorum.oturup bi 1 saat düşünsem ben bile bir sürü örtbas tekniği bulurum.

ama aklıma birşey geliyor;
eğer gerçekten darbe planladılarsa, bunun sanırım eskisi gibi rahat olacağını zannettiler o yüzden bu kadar fevri davrandılar.

aslında bu olaylar ilk başladığında hiç şaşırmamıştım.çünkü etrafımda hiç ummadığım insanlar bile darbeci çıktı son senelerde.hem de ciddi ciddi bu fikri sonuna kadar destekliyorlardı ki burada bile var benzerleri.
ama ilerleyen zamanlarda gerçekten işin bokunun çıktığını gördük zaten hep beraber.bence başlangıçta hakkatten böyle bir örgütlenmeyi çökertmeye başlamışlardı ama sonra bu örgüte sevmedikleri ve kendilerine karşı çıkan adamları da soktular.
ancak ben halen tutuklananların arasında da ve tutuklanmayan bir çok kişinin de darbe planladığına ya da planlayabileceklerine hakkatten inanıyorum.

aslında bu bile ne kadar acı ve vahim di mi?


şimdi konuya geri dönersem biraz;
kesinlikle günlük tutmam bu kadar salakça bir şey olamaz.günlük tutsam da onu öyle bir düzeneğe sokarım ki değil elimle, sesimle imha edilecek bir şey olur.

silahları kendi üstüme olan yerlere değil kuracağım paravan şirketlere bile değil olmayan bir çaycı veya temizlikçinin üstüne yaparım ve gömerim.

aslında silah milah da kullanmam ya neyse..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sanki eğitimli asker değilmişim gibi masanın üzerinde silah krokileri falan bırakırım. Telefondan açık açık bütün yapacağım şeyleri anlatırım. Adıma kayıtlı arazilere silah gömerim.

TD)Pentagram said:
Loxias said:
Pentegram, ele aldığın örgüt idda edilen Ergenekon örgütü gibiyse fal baktırmana gerek yok. İddaa edildiği üzere paşalardan oluşan bir örgüt. Poşete sarıp gömmek yerine 10 odalı bir sığınak bile yaptırabilirlerdi. Kapısıda 1 metre çelikten olabilirdi bu kapının.

İddaa ediliği üzere her illegal örgütün ve operasyonun finansmanı olarak gösterilen bir örgüt böyle birşey yapamaz mı?



sadece paşalardan oluşsaydı.cumhuriyet mitingleri için final sınavları birçok univde ertelenmez, otobuslerle öğrenciler taşınmaz idi,basında sanki cumhuriyetin kuruluşunu kutluyormuşuz gibi canlı yayınla saatlerce izletilmezdi.


Bu nasıl hastalıklı bir zihniyettir anlamam mümkün değil. Televizyonda yayınlandı diye devrim oldu değil mi? Üniversite kesiminden, büyük bir halk kesiminden akp alehine eleştiriler gelince kesin arkasında terör örgütü vardır, yoksa padişahımıza laf edilemez. Üniversite klüpleri, etkinlikleri hakkında zerre bilgin var mı? Okullardan katılım oluyor, ünilerden destek alıyor ve televizyonlara çıkıyor diye nasıl bir korku, nasıl bir sindirim bozukluğu yaşamışsınız yahu. Evet insanlar toplanıp devleti eleştirebiliyor, çok enteresan ama öyle. Terör örgütüne falan ihtiyaç yok. Kırk yılın başında ailecek gidip adam gibi tepkimizi koyduk, bu seferde korkudan "terörist bunlar" diyip aradan sıyrıldılar yine. Yalan yalan nereye kadar yuvarlanacaksınız merak ediyorum.

edit: otobüslere adam doldurup mitinge götürme olaylarını akpnin izmir vs. mitinglerinden hatırlayıp karıştırıyor olunabilünüü..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

aslında zor değil, zor olmadığı için de 3.5 darbe yaşadık ülkemizde.

öncelikle toplumu gerecek eylemler öne süreceksin. sağ-sol çatışmasını kızıştırmak olabilir, laik-dinci çatışmasını kışkırtmak olabilir.

aşırı-sol ve aşırı-sağ örgütlerle aranı iyi tutarsın, gerektiğinde silah yardımı yaparsın, bazen örgütlerden önemli isimleri öldürüp suçu da karşı tarafa atarsın, gerisi kendiliğinden gelir zaten.

veya laik-korkuyu kaşımak için bikaç kişiden oluşan bir tarikat öne sürersin, gazete ve televizyonlarda boy boy, saatlerce bunların görüntülerini yayınlatırsın. fadime şahin tadında birisi de işini görür. ya da güncel örnekler var, danıştay saldırısı ve cumhuriyet gazetesini bombalatmak gibi. önemli olan toplumu ürkütmek, germek, hayali tehditler yaratmak veya mevcut sorunları olduğundan kat kat büyük göstermek ve bütün bunların suçunu hükumete atmak. arkanda medya desteği ve iş dünyasından, bilim dünyasından bir kaç "saygın" kişinin de oluru varsa, yürü aslanım, kim tutar seni.

tabii burada merkez sağ ve laik kimliğini korumaya, ve ideolojik pozisyonunu Atatürk ilkeleri üzerinden sağlamlaştırmaya dikkat etmen lazım ki, genel rejim üzerinde eğreti durmasın yaptığın darbe.

ha bi de abd OK demediği müddetçe darbe marbe yapamazsın, o yüzden abd ile aranı hoş tutacaksın. ergenekonun yaptığı en büyük hata buydu, öyle avrasyaya açılalım, ruslarla-çinlilerle kanka olalım dersen alıverirler silivriye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...