Gangren Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Yahu herkes hayal eder finali, kupayı. Gerçekçi, başarabileceğin hedeflerdir önemli olan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PhysX Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 lincoln takıma katılsa dedim bu tartışma başlatıcak birşey değildi :S sadece galatasarayın kazanma azmine bir iki fikir katarak yorum yaptım. ohoho denicek birşey yok hagi gibi lincoln de takıma kazandırılmalı fenerbahçenin yarı finele gideceğini düşünebiliyormuyduk? hayır. en azından ben düşünemiyordum. galatasaryın uefası da öyle. düşünülmeyen şeyler olabliyor işte bazen Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gangren Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Fenerbahçe önceki sene Newcastle, AZ Alkmaar deplasman maçlarından hafif etmişti aslında başarının gelebileceğini. Neyse, GS yapamaz mı? Yapabilir ama bu tavırda konuşmak yanlış. Bir önünü görsün GS ilk, son birkaç senedir Avrupa maceraları hoş değil sonuçta. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cado Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Gangren said: Fenerbahçe önceki sene Newcastle, AZ Alkmaar deplasman maçlarından hafif etmişti aslında başarının gelebileceğini. Neyse, GS yapamaz mı? Yapabilir ama bu tavırda konuşmak yanlış. Bir önünü görsün GS ilk, son birkaç senedir Avrupa maceraları hoş değil sonuçta.haydaaaa adam çeyrek finale oynayabilirler demiş ne diye bukadar uzatıyorsun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lancelion Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 sonuçta kadro tecrübesiz biraz, iyi bir yabancı td, lincoln'ün gönderilmesi ve bir yabancı transferi ile gs'nin avrupa macerası uzun sürebilir baya. linc gönderilmeyecekse yabancıya gerek yok, linderoth iyileşsin yeter. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gangren Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Tekrar oku istersen, neyse. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MrLevie Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 yahu koskoca takımı yorgun çıkılmış leverkusen maçıyla ölçtünüz ya. bravo diyorum sadece ki bu maçın üzerinden bilmemkaç ay geçmiş, o zamana göre çok daha oturmuş bir takım hakkında konuşuyorsunuz. yapmayın allahaşkına. tamam şu an kimse GS'nin kalkıp avrupada şahane şeyler yapacağını iddia edemez fakat siz de yerin dibine sokmuşsunuz ya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Eternal Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Abi ya siz futboldan anlamıyosunuz ya fanatiksiniz ya da biz ayrı takımlardan bahsedip tartışıyoruz falan.. Allah aşkına Galatasaray şu kadrosuyla..Şu şampiyon olan kadrosuyla şampiyonlar liginde istedigi grubu çeksin..İstedigini diyorum bakın. 2. olup gruptan çıkabilir mi..? Ne çabuk unutuyosunuz bu seneki Uefa maçlarınızı,leverkusenleri,helsinborgları.. Bana şu kadro ve futbolla Galatasaray olarak şampiyonlar liginde gruptan çıkarız, üstüne çeyrek oynar yarı oynar geliriz dicek bir futbol insanı veya Galatasaray taraftarı varsa o taraftar,futbol insanı ya futboldan anlamıyodur. ya futboldan anlamıyodur. ya da futboldan anlamıyodur. Bu kadar basit bu yani.. Top yuvarlaktır yahu bellimi olur diyemiceginiz kalitede top oynanıyor o şampiyonlar liginde.Farklı bir boyut orası. Bunu Galatasarayın iyi bilmesi gerekirken böle manyak manyak tribe giriyolar o garibime gidiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Luinir Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 pff 3-5 maçla yargıladınız takımı. sene başında ilk 5-6 hafta ve son 5-6 haftaki oynadığı top fenerin en iyi topundan daha iyi emin ol. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MrLevie Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 GS'nin leverkusen a kaçırdığı ilk maçtaki gol sayısı 20. ikinci maçta yediği sayısı 5. demekki Galatasaray ilk maçtaki golleri atsaymış. 20-5 lik aggregate le turu geçecekmiş. hala tek tük maçlarla takım yargılıyorsunuz. yapmayın ya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gangren Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 O bahsedilen tek tük maçla elendiniz ama? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MrLevie Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 MrLevie said: ki bu maçın üzerinden bilmemkaç ay geçmiş, o zamana göre çok daha oturmuş bir takım hakkında konuşuyorsunuz. yapmayın allahaşkına. tamam şu an kimse GS'nin kalkıp avrupada şahane şeyler yapacağını iddia edemez fakat siz de yerin dibine sokmuşsunuz ya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PhysX Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 senin galatasarayın şu kadrosu dediğin takımdan servet - emre zaten milli takım kapasitesinde. dua ediliyor servet iyileşsin takıma yetişsin diye. kadro en alternatifli kadro r. carlos gibi yıldız olmayabilir hepsi genç istekli çocuklar. orkundan sonra aykut geldi kaleye form tuttu. kalli denilen teknik* adam gönderildi. arda falan konuşmama gerek yok.. ayrı takımdan falan bahsetmiyoruz. siz çok küçümsüyorsunuz. ayrıca tekrarlıyorum ben çeğrek finale çıkar demiyorum. hedefi çeğrek final olabilicek kapasitede takım diyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Nihayet bir sezon daha geride kaldı... Son haftalardaki o çekişmeler, hırslar, ikili üçlü averaj hesapları kim kimi kaç farklı yense noluyo senaryoları derken fırtına gibi geçti lig. Geçen hafta Sivas-GS maçında birisi "kim şampiyon olursa olsun tebrik etmek lazım artık" demişti, herkes nefesini tutarak izledi son maçları, nefis bir lig oldu. Teker teker değerlendirmelerimizi yapalım: Galatasaray: Son 10 senedir ortada "Galatasaray ruhu" diye bir kavram var. Sürekli gazetelerde, maç yorumlarında, programlarda çıkıyor. Temelleri 96'da atılan bir kavram bu. Ve sanırım bu sene de tekrar kendini tüm gücüyle gösterdi. Takım sezona çok iddialı başladı. Çok ismi duyulmuş oyuncular (Lincoln, Linderoth gibi) pek çok yeni genç oyuncu (Orkun, Hakan Balta, Volkan Yaman, Serkan Çalık, Barış Özbek vs vs...) kattı kadroya. Eldekilerden bir kısmını yolladı kiralık, sıfırdan takım kurdu neredeyse. Bu halde bir takımla, binbir ekonomik sıkıntıyla, teknik direktörün en kritik dönemeçte 6 hafta kala istifasıyla şampiyon oldu takım. Gerçekten pek çok şeyi gösteriyor bu. En büyük sıkıntı flaş transferlerin oynayamamasıydı pek. Lincoln son haftalar yedeğe çekildi, öncesinde zaten mızmızdı oynamıyordu. Sakatlık falan da derken... Seneye umarım Lincoln çok daha aklı başında olacak. Son haftalarda yedek kalması ona bir şeyler anlatmıştır heralde. Linderoth ise kesinlikle çok kaliteli bir adam, gelecek sezona iyileşmiş olarak geri geldiğinde takım güç kazanmış olacak. Benim favori defans oyuncum Song bile yedeğe çekildi. Ki Song kadar iyi bir adamı yedek tutmak büyük hata bence. Öte yandan 500.000$ a mal olan sürpriz Nonda'nın da bu kadar iyi çıkacağını tahmin etmemiştim ben. Öte yandan takımın en iyilerine baktığımızda sayabileceğimiz pek çok oyuncu var: Bu sezon için benim için en iyilerden biri yaptığı birkaç saçma harekete ve sert penaltıya rağmen Servet'ti. Bu adamın ayağına top yakışmıyor, bu adam futbol oynamak için doğmamış. Adam faul yapmasa bile faul yapmış gibi gözüküyor, böyle garip bir biçimsiz topa girişi var. Ama Servet kendini inanılmaz geliştirdi bu da bir gerçek. Artık kendisi eskisi gibi yavaş kalmıyor. Üstelik de çok güzel atağa çıkıyor, uzaktan şut çekiyor, hatta adam bile çalımlıyor. Servet'te bir gelişme var. Umarım böyle gider. Emre Güngör, yine defansta müthiş bir adam. İnanılmaz hızlı gelişiyor. Her ne kadar bahtsız bir maçta GS'nin UEFA'dan elenmesinde başrolü üstlenmiş olsa da, giderek artan performansı ortada. Song'u bile kesti, umarım seneye çok daha iyi olacak. Arada ufak eksikleri var tecrübesizlikten, o da geçer zamanla. Ayhan Akman son üç sezonun en şanssız oyuncusu heralde. 3 sezondur inanılmaz oynarken hep sakatlık giriyor araya. Adamın tekniği bayağı gelişti son dönemde, ayrıca inanılmaz bir yardımlaşması, saha içinde koşusu var. Gerek ofansif gerek defansif oynayabiliyor. Eskiden BJK'da oynadığı dönemki gibi forvet arkası oynadığında Sivas maçında çok faydalıydı. Şu sakatlık sorunu da olmasa neler yapacaktı kim bilir... Mehmet Topal gibi bir yetenek nasıl bu kadar geç keşfedilmiş, yazık. Adam GS'ye geldikten sonra bile oynamadı. Tesadüfen Linderoth ve Ayhan aynı anda sakatlanınca, mecburen girdi kadroya. Ama inanılmaz gelişiyor. Bir ön libero için fizik gücü yetersiz hala, ama geleceği çok parlak. Arda giderek gelişiyor zaten. Futbol mantalitesini de oluşturdu, ne zaman ne yapacağını artık çok iyi biliyor. Tam bir yıldız oyuncu. Tek sorunu hızı ve fizik gücü... Fiziği çok önemli değil zaten çünkü mücadelelerde kendini saklayarak top kurtarmayı çok iyi yapıyor. Ama daha hızlı olması şart. O da olunca zaten sahayı süpürecek. Galatasaray zaman zaman çok ciddi taktik hatalar yaptı, zorluk yaşadı. Ama bana göre şampiyonluğu da haketti sonuna kadar. Tebrikler. Gelecek sezon şampiyonlar liginde başarı için bu takıma biraz destek şart. Bana kalsa bir adet kaleci, sağ bek, ve bir forvet alırım mutlak olarak. Hakan Şükür artık bıraksın, Nonda-Karan-yeni forvet, geri gelecekse Necati. Yeter. İkincil önemde bir de kanat oyuncusu var. Fenerbahçe: Sezonun en güçlü takımı olmasına rağmen gerek Avrupa'da gerek rehavetlerle gerekse baskıya dirençsiz ve açık oyunuyla çok puan kaybetti. Her şeyden önce Avrupa macerasının hesaptan fazla uzaması ve her maça aynı 11'le çıkma olayı FB'nin sonunu getirdi. Futbolcular bir yerden sonra tükeniyor, yoruluyor. Ne kadar kondisyonlu olursa olsun, makina olsa bozulur biyerde. Yine aynı şekilde FB'nin bir hatası da her maça aynı taktikle çıkmasıydı. Dolayısıyla özellikle Alex'i kilitle, Maldonado'yu da prese al denince FB'nin orta sahası bir anda çöküyordu. Alternatif yaratıcı taktik eksikliği ve benzer dizilişler sonunu getirdi kanımca. Bu konuda da teknik direktör açısından eksik var sanırım. Aslında Zico'nun Avrupa'da oynattığı taktikler daha özenli başarılı olmasına rağmen ligdeki kısırlık kötü etkiledi. Bu sayede zaten tüm kritik maçlarını da kaybetti Fenerbahçe. Gerek GS, gerek TS, gerek akla gelmeyen diğerleri. FB'de gözüme çarpan oyuncular Carlos dışında her şeyden önce en çok koştuğu ve bence istatistiki olmasa bile verim olarak en iyi sezonunu geçirdiği kesin olan Alex'di ilk olarak. Bunun dışında gerek Gökhan Gönül gerek Colin Kazım gayet iyi oyuncular. Gökhan Gönül'ün savunmada biraz eksiği var, fazla ileri çıkıyor, ve önünde Deivid gibi bir adam ona kulvar açmazsa çok etkinliği düşüyor. Bu bakımdan biraz daha gelişmesi lazım. Kazım ise çok hızlı olmasına rağmen tekniği hele ki ingiltereden gelen bir adam için fazla vasat. Ona ne yapılır bilemeyecem. Defansı çok kötüydü FB'nin. Önder-Servet ikilisinde bile bundan 10 gol daha az yiyordu. Edu'nun özellikle Avrupa kupalarında çok kötü performansı ve kendi kalesine attığı goller ve Lugano'nun sık sık ve disiplinsizce (bazen sert hareket bazen sarı kartı varken hakemle didişmek) gördüğü kırmızı kartlar yumuşak karnıydı Fenerbahçe'nin. Forvette de hala büyük eksik var. Bir adet forvet, ve bir adet defans göbeği en önemli eksikleri bence, bir de Maldonado yerine orta saha gelirse gayet etkili olur. Beşiktaş: Bu sezonun başından beri elindeki kadrosundan BJK'nın şampiyonluğa oynamayacağı belliydi. Hele Ertuğrul Sağlam gibi "küçük düşünen" garnatici bir hocayla çok ileri bir başarı açıkçası ben beklemiyordum, bir süre de (hoca değişene ya da tecrübe kazanana kadar) beklemeyeceğim sanırım. En büyük sorunu istikrarsızlık olan takımda hala düzgün bir ilk 11 çıkmaması, sürekli oyuncuların değişmesi büyük problem. Bunun dışında "kollektif oyun" ve takım halinde atak-defans konusunda büyük eksiklikleri var Beşiktaş'ın. Bunlar da taktikten geliyor. BJK'nın kadrosu kötü, genel olarak kötü yani, çok fazla transfer gerekiyor. Her şeyden önce sürekli sakatlanan Gökhan'ın yerine yedeğine bir stoper lazım, ki bu ne Diatta ne de Gordon'la kapanabilecek bir yer. Bunun dışında Tello dışında sola bir oyuncu lazım. Tello kanat oynasa defansa defans oynasa kanada eksikleri çıkıyor Beşiktaş'ın. Aynı şekilde sağ kanatta da problem kesin. Takımın Hücum hattı Bobo-Holosko(Nobre) ikilisi arkasında Delgado'yla başarılı. Ama kanatsız oyunla, Cisse'nin tek kalmasıyla, Gökhan sakatken oynayacak defans olmamasıyla takım bayağı çuvallıyor. Zar zor 3. olabildi. İyi yere de geldi denebilir, ama çok fazla sayıda transfer ve akıllı bir yönetim şart. Yine de Sivas yerine 3. olduklarına sevindim, çünkü gerek ekonomik güç gerekse isim ve kadro açısından UEFA'da çok daha fazla şansları var. Yanlız yönetim başarısızlığını örtmek için tutturdu bir "şike var, puanımız çalındı" diye, açıkçası bu bahaneden öte değil bence, bariz bir biçimde kendilerini kandırıp yönetme sürelerini uzatmaya çalışıyorlar Sivasspor: Sivasspor bu senenin sürpriziydi. Açıkçası çoğu kişinin aksine ben bu başarıyı ne yönetime ne de teknik heyete bağlıyorum. Bir ahenk vardı, o uyum ve çizgi bir tutturuldu, sezon sonuna kadar da devam etti. Şöyle diyeyim, Sivas'tan kendi takımınıza kimi alırsınız desem 2 isim sayamaz çoğu kimse. Çünkü oyuncular aslında ne çok yetenekli ne de çok başarılı oyuncular. Kimisi iniş çıkışlı oyunları kimisiyse hiç bilinmeyen adlarıyla mücadele ettiler, tamamen yakaladıkları hava sayesinde ilerlediler. Lige de çok heyecan kattılar, o kesin. Ama seneye bu kadar başarılı bir Sivas olacağını sanmam. Sivas için dönüm noktası devre arasında pek çok oyuncusunun sakatlanmasıydı ardarda, o olmasa belki daha da iddialı olurlardı. Ama yönetim yine başarılı transferler yaptı o konuda, tebrik etmek lazım. Teknik direktörlerini pek sevmedim, bu yüzden de biraz istemedim Sivas başarısını. Bülent Uygun çok fazla şova oynayan, dikkat çekmeye çalışan biri benim gözümde. "Biz şampiyon olmak istemiyoruz" diye demeçler verip sonra şansımız sürüyor diye sevinmeleri, takımı mehter marşıyla hazırlıyorum gazları, transfer görüşmeleri hakkında sert açıklamalarıyla hep "ben delikanlı anadolu çocuğuyum heyt" diye dikkat çekme çabası gözüme battı. Ama takımı tebrik etmek gerek. İntertotoda birkaç tur ilerleyebilirler gibi geliyor bana bu uyumu sürdürürlerse, umarım kadro dağılmaz. Kayserispor: Benim için esas hayal kırıklığı bu takımdı. Sadece Mehmet-Gökhan ikilisi değil genel olarak kadrosu çok başarılı olmasına rağmen, kalecisi olsun, Ali Turan olsun, Cangele olsun iyi oyuncularına rağmen böyle dökülmesini hiç beklemiyordum. Çok çabuk yarıştan koptu. Bu sene oyuncularını satmazsa seneye UEFA'da şansı var bir-iki tur, umarım dağılmazlar hemen. Trabzonspor: Trabzon ne yapıyor ne ediyor gerçekten belli değil. Artık 4 büyükler diye bir şey kalmadı adeta, takım dağıldı. Tamam kadroda yeniden yapılanma şart. Ancak Ceyhun Yusuf Gökdeniz ve Fatih Tekke gidince de geriye adam kalmıyor. Tüm yıldızlarını, ilk 11 çıkacak tüm adamlarını nasıl satar bir takım yahu? Adamlar bu halde vites küçültürken de sözde hedeflerinden bahsediyorlar. Yönetimin başarısızlığı kesin bence. Yeni yetişen birkaç adamı da satmazlarsa iyidir. Trabzon biraz da şanssızdı, elindeki iyi adamlar hep kötü oynadı. Marcelinho, Stepanov gibi adamlar hep kötü anına denk geldi, o konuda da şanssızlığı garanti. Ama iyileri de kendi satması büyük hata bence. Bundan sonra uzun yıllar, en azından bir 5-6 sene Trabzon'un iyi bir Anadolu takımından öteye gideceğini hiç sanmıyorum. Gerek oyuncu kalitesi gerekse yönetimin anlayışı ve vizyonu bunu engelliyor. Umarım kadro değişikliği sırasında daha fazla hata yapmazlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rewendor Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2008 Diğer takımlara çok bir yorum yapmıyorum, herkes hakettiği yerde bitirdi az çok bence. Bir Sivas-BJK arası muammaydı sadece. Bir de alt sıralarda vardı oynama biraz. Geçmiş olsun, lig bitti, seneye devam artık. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
TheRaskol Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 hiç haketmedi gese bu kupayı :s Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Luinir Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 TheRaskol said: hiç haketmedi gese bu kupayı :s Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eagle_dnz Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 geçti bitti gs ye tebrikler ama bence hakemlerin hatalarını silip gerçek bir sıralama yapsak söyle olurdu: bjk fb sivas gs kimse kusura bakmasın ilk haftalarda cok yedi gs şimdi son hafta kayseriyle gençleri söyleyeceksiniz fb için ilk hafta kayseri var 1-0 öndeyken eduyu attılar haksız yere yenildik verilmeyen penaltılar falan yani fb dengeledi gibi son 2 hafta ama gs çok yedi çok daha 3-4 hafta önce gençler maçında sabrinin yaptığı penaltı neyse bjk mağdur oldu bu sene tamam o da içerden taç attı gol attı falan ama yine de aldığından fazla mağruz kaldı... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
EagleEye Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Bir Beşiktaşlı olarak bu sezon resmen acı çektim yaa ötesi yok acı çektim abi futboldan soğudum. Budur benim sezon yorumum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baluu Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Benim katılmadığım konu Sivas'ın hakkının yendiğidir. Ki yok öyle bir şey. Beşiktaş aslanlar gibi hakkı olan Uefa'ya gidiyor. Sivas gitsin inter toto'ya yakışır. Bir de Kayserispor var FTK galibi. Ona da yakışır. Galatasaray'a gelince, bence Galatasaray hiç haketmedi bu ligi bu kupayı bir klüp olarak, bir camia olarak. Ama O kupayı O Futbolculara vermek şarttı, çünkü onlar son damlasına kadar hakettiler. Fenerbahçe, ne oldu bilmiyorum, bu çocuklar ŞL kazanmak istiyorlardı galiba ki, beceremediklerinde resmen havlu attılar, her şeyi bıraktılar.. Son Trabzon maçında koşmadılar bile neredeyse, artık yeter dediler galiba.. Fenerbahçe'nin 2 kilit maçı oldu kısaca, Chelsea ve Chelsea. Beşiktaş, pek takip etmedim beşiktaşı, baktığım zaman hep yenilen bir beşiktaş vardı zaten sahada, önemli maçlarda.. Ne kadar hakkı yendi, ne kadar yenilmedi bilmem.. Ama Uefa hakkıdır, aldı yeter, fazlası beşiktaşa çok zaten bu sene için. Trabzonspor, Son 10 senedir ne yaptığı belli değil, sonunda 3 büyüklere çevirdi terimimizi.. Sivas, başarılı bir sezon çıkardı, en azından anadolu kluplerine karşı. Fener'den fark yemesi, onu inter-toto'ya yolladı, hakkıdır bence olması gereken oldu. Seneye daha iyi bir sivas görürüz umarım. Belki tekrar 4 büyükler olur adı... Futbolculara gelince, Servet iyi bir sezon geçirdi, dün sakatlandı mı oynar mı oynamaz mı bilmem ama, milli takım için büyük kayıp olur.. Ama ben halen Servet'in çok iyi bir düzeyde olduğunu düşünmüyorum, sadece ülkemiz standartlarında iyi gözüküyor, ama Drogba gibi bir forvet ona bir tane top bırakmaz bence, çünkü çok dengesiz giren bir topcu, alex her karşılaşmalarında topu bıraktı bence servete, sakatlanmamak için olabilir başka bir şey için olabilir, fiziği daha yeterli bir oyuncu serveti ezer diyorum. Fenerbahçe'de de dikkatimi çeken isim Gökhan Gönül, takım geneline göre daha fazla maçta daha iyi bir performans sergiledi. İkinci İsim Alex ve Volkan.. 2side iyiydi bu sezon. Gökhan Gönül'ün önündeki oyuncu sürekli değiştiği için, ve gökhan hücuma çok sık çıktığı için gökhan'ın çok eksiği olduğunu gördük, ama avrupa kupalarındaki başarısı helal olsun dedirtti. Fakat daha iyi olmalı halen yetersiz. Alex, ah alex vah alex.. Bence daha iyi olmalı, alex yetersiz, çünkü var gücünü koymadığı vakit, çöküyor takım.. Yükü ağır kabül, 2 şekilde çözümlenmeli ya alex'in arkasına bir isim ( maldonado yerine ) ya da Maldonado'ya biraz mantalite :D seneye açılır belki diyoruz ve yelken açıyoruz. Volkan çok başarılı bir sezon geçirdi bence, çok fazla abuk sabuk gol yedi ve çok fazla 100'de 100 gol çıkardı. Bence gayet yeterli bir kaleci, zaten Fenerbahçe'nin hiç kaleci sorunu olmadı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fizban Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 tebrikler gs ye öncelikle. çalıştılar hakettiler eyvallah. ama şöyle bir durum var; tek maçla yargılamayalım. iyi ok. o zaman fenerbahçe gs yi yenseydi, biz şampiyon oluyoduk ? e o da tek maç ? verin kupayı bize oldu olacak =) arkadaşlar şunu unutuyo ço kgüzel bi de, lincoln bu takıma girerse biri çıkacak. linderoth girerse mehmet topal çıkacak. şu oyunundan sonra mehmet topal ı kesmek ayıp olmaz mı ? olur. fenerbahçe de yılın futbolcusu semih şentürk ve gökhan gönül'dür. transfer döneminde deivid i ve uğur boral ı şöyle sağlam ücretlere kakalasak sağa sola iyi olacağını düşünüyorum. özellikle deivid i. çünkü bu tip brezilyalı futbolcular oyunu fazla yavaşlatıyor, ve maç seçiyor. haliyle ligde hem alex, hem deivid olduğu zaman, rakip pres yaparsa biz de tıkanıyoruz. fb nin ihtiyacı olan şey kadro derinliği. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 said: Fenerbahçe, ne oldu bilmiyorum, Ben söyleyeyim Avrupa'dan sonra bi güzel gazını aldık Sami Yen'de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Luinir Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 fizban said: tebrikler gs ye öncelikle. çalıştılar hakettiler eyvallah. ama şöyle bir durum var; tek maçla yargılamayalım. iyi ok. o zaman fenerbahçe gs yi yenseydi, biz şampiyon oluyoduk ? e o da tek maç ? verin kupayı bize oldu olacak =) arkadaşlar şunu unutuyo ço kgüzel bi de, lincoln bu takıma girerse biri çıkacak. linderoth girerse mehmet topal çıkacak. şu oyunundan sonra mehmet topal ı kesmek ayıp olmaz mı ? olur. fenerbahçe de yılın futbolcusu semih şentürk ve gökhan gönül'dür. transfer döneminde deivid i ve uğur boral ı şöyle sağlam ücretlere kakalasak sağa sola iyi olacağını düşünüyorum. özellikle deivid i. çünkü bu tip brezilyalı futbolcular oyunu fazla yavaşlatıyor, ve maç seçiyor. haliyle ligde hem alex, hem deivid olduğu zaman, rakip pres yaparsa biz de tıkanıyoruz. fb nin ihtiyacı olan şey kadro derinliği. lincoln lincoln gibi oynarsa heralde tek forvet oynarız. ortada mehmet, linderoth oynar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Eternal Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 PhysX said: senin galatasarayın şu kadrosu dediğin takımdan servet - emre zaten milli takım kapasitesinde. dua ediliyor servet iyileşsin takıma yetişsin diye. O servet bizde de oynadı..Hatırlarmısın Sheva yı tutuyodu şükrü saraçoglunda.. o dua edilen servetin tuttugu Sheva kaç atmıştı bize tek başına..Baya bi dalga geçmiştinizya hani galatasaraylı olarak..Karikaturler yaptınız falan.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aktiftablet Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 11, 2008 Kojiroh said: Bahane aramamak lazım; FB-BJK maçını izlerken BJK'de tık olmadığı açıkça ortadaydı Buna katılmıyorum ben. BJK-GS maçında da BJK çok olan taraftı. Tek maça göre yorum yapmak yanlış olur. Sezon başındaki hakem hatalrı lige gölge düşürdü bence. Genel olarak çok da kaliteli bi gil değildi, 10 (belki daha fazla) takım son haftalara küme düşme tehlikesiyle girdi, üstteki takımlar ise çok erken koptular. Neyse, önümüzde euro2008 var. 2002 dünya kuası zamanındaki kadar iyi bir milli takımımız olmasa da ben Fatih Terim'in hırsına ve cesaretine güveniyorum. 2002den önce de hiç favori görülmeyen ama çok iyi bir takım vardı, şanssz bir şekilde turnuvalara katılamamıştık hep. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar