ombakkombak Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 ayakta duramayacak kadar mı güçsüzsünüz ben onu anlamadım?
night906 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 asinanyavuz said: çok büyütüyorsunuz. tamam başkasına nezaket dayatılması aptalca, aa kalkmıyor denmesi saçma ama kalkana laf söylemek de ne mantık çözemedim. evet, bir insanın içinden gelir, kalkmalıyım hissi oluşur, ki bence doğal ve normal, kalkar yer verir, başkası yapmaz, ki bu da normal, niye bu kadar önemli ki? şahsen, yer verebiliyorsam vermeye özen gösteririm, vermeyene de kalk diyecek ve gerisini düşünecek değilim. nedeni de "ayakta duramıyor mu dursun işte" değil. ya da küçümseyici bir bakış ile "heyt ben erkeğim, güçlüyüm, otur kadın!" da değil. içsel bir şey, uzatmamak gerek. olayın bence kadın-erkek eşitliğiyle alakası yok. Çünkü kadın-erkek neye göre eşit? sosyal, kanuni statü olarak eşit, fiziksel yapı ya da başka bir şey değil. hadi onu da geçtik ayrıca pozitif ayrımcılık diye bir şey var kanunlarımızda. hatta "sivil anayasa" taslağında bölüm filandı galiba. pozitif ayrımcılığın sebebi de gelenekten gelen yamuklukların etkilerini öne çıkararak engellemek. zaten eşitliğe aykırı değil, eşitliği sağlayıcı sayılıyor. bence konudaki sorun kadın-erkek eşitliği değil, nezaketi göze sokup, dayatmaya çalışmaktır. zaten ben bunun da bir "hava" amaçlı olduğunu düşünüyorum, içten gelen bir "nezaket prensibi" olamaz. her insan kendi gibi davransa hiç bir sorun olmaz. işte öyle. >:D<
Krmz Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 yuku olur tamam, yaslidir tamam, cok yorgun duruyodur tamam, aksiyodur, sakatligi vardir, cocugu vardir bunlarada tamam. Bunun disinda yer veririm ama yorgun olmamam ve bayanin `hadi kalksin` falan gibisinden bakislar atmamasi lazim oraya buraya. yoksa genelde sole oluyor: -buyrun siz gecin. -yok yok oturun siz. ( umrumda deilsin, sirf nezaketten soluyorum mode`u) -e peki o zaman saolun. iposdfjgkdpogk
FromTheHell Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 yer vermek zorunda kalmamak için en arka hatta en arka cam dibi falan seçiyorum artık.. yoksa şöyle deli gibi insanın gözünün içine bakan, türbandan yaşı dahi belli olmayan kadınlara yer vermek bana koyuyo açıkçası.. bi de bu koduumun pendiğinde bi olay var, kapalı/türbanlı bayanlara yaş ayrımı yapılmaksızın yurdum abazanları yer vermekte, onlar verdikçe ayakta kalan diğer kadınlar suratıma bakmakta hayvan gibi..bu durumda insanda beliren başka şeylerle uğraşma hissi falan.. öff otobüsteymiş gibi gerildim
ShadowFury Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 kadınlarla erkekler eşit kadınlar daha eşit:P Açıkçası ayakta duramaması için bi sebep olmadığı sürece(yaşlı olabilir, sakat olabilir,hamile olabilir ne biliyim işte) yer vermem. Ama ayakta duruyosa ve abazan abazan tipler kızın üstüne düşüyolarsa o anki vicdan katsayıma göre yer verme ihtimalim yok değil tabi. Gerçi vicdandan dolayı değil de abazanları gıcık etmek için yaparım yapıcaksam ama olsun :P
Quibble Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 ben otobuslerde genelde orta boslugun hemen ordaki (demirin arkasi) koltuga oturuyorum.. ayaklarimida uzatiyorum, teyzeni teki gelince, kendi kendime soruyorum; -yas kac? 40 kusur -ne isi var disarda? geziyor. -ben mi cikardim disari? hayir. -demek ki dayanicak gucu var? evet var. -eeh iyi ozmn ben inince oturur. son durakta.
malik Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 ayakta duramayacak biriyse veriyorum ben ,yoksa yok .
AthleT Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Yer vermek nezakettir. Hani bayanlar narindir ya. O bakıma =)
Luriel Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Yav bunun eşitlikle ne alakası var o eşitlikten kasıt her alanda eşitlik değil zaten hukuksal olarak eşitlik. Bu nezaketle alakalı bişey.
elesso Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 yaşlı değilse veya bi sakatlığı yoksa hayatta vermem. laf edenide hiç sallamam kıçımla gülerim bnde laf ederim.
adamınbiri Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Quibble said: ben otobuslerde genelde orta boslugun hemen ordaki (demirin arkasi) koltuga oturuyorum.. ayaklarimida uzatiyorum, teyzeni teki gelince, kendi kendime soruyorum; -yas kac? 40 kusur -ne isi var disarda? geziyor. -ben mi cikardim disari? hayir. -demek ki dayanicak gucu var? evet var. -eeh iyi ozmn ben inince oturur. son durakta. bunu yazmak için girmiştim topiğe rep üzerine rep +üzerine +
malik Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 o gezmelik teyzeleri hissederek yer vermediğim de oluyor evet,yer vermemek isteğim de buna eklenince vermiyorum yer .
adamınbiri Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 uyuz oluyorum öle tiplere zaten böle süslenip püslenip güne gidiyolar sonra orda bıdı bıdı konuşuyo gençlerde de terbiye kalmamış falan diye...
Voys Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 gönlümde yeri yoksa ayakta gidecek arkadaş!
Quibble Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Voys said: gönlümde yeri yoksa ayakta gidecek arkadaş! hahaha cok begendim bu lafi :P
cicibebe Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 bütün insanlar sizin gibi gezip tozmak için çıkmıyor dışarı, dışarıya ben çıkarmadım öyleyse dayanacak gücü vardır lafı yalan yani
KingOfLoss Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Pozitif ayrımcılık da bir tür ayrımcılıktır, kadınların nezaket gösterilmeye ihtiyaçları yoktur. Zorla centilmenlik yaptıran kadın da eşitlik muhabbeti yapmasın sonra hiç.
asinanyavuz Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 pozitif ayrımcılık, ayrımcılık değildir.
Burax Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 normalde kasmıyorum yer veriyorum ama bazı zamanlar oluyor böyle aç kedi gibi bakıyorlar kalksana ulen ben oturcam fln bakışı atıyorlar deli oluyorum yaşlı fln da değiller normal bağyanlar! az ayakta dur ne yapalım yani bir de böyle 2 3 kadın ayaktaysa ve 1 yer boşalırsa çok komik oluyor insanlıktan çıkıp boş koltuğa kadar savaşıyorlar böyle çok hayvan! gördüm kendinden yaşlı kadın olmasına rağmen yer vermeyip atlayan kadını ben de ona deli oluom işte
KingOfLoss Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 asinanyavuz said: pozitif ayrımcılık, ayrımcılık değildir. ayrımcılıktır.
Redeagle Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 pozitif ayrımcılık dersek, zaten içinde ayrımcılık kelimesi var :) Bunun yanında yaşlı, dayanamayacak bir teyze gelmezse hiçbir kızada yer vermem. Onlar bana bir kere olsun yer verdi mi?
KingOfLoss Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 "yer" kelimesini yazmasaydın başarılı bi kinayeyle rep'leri topluyacaktın. olmadı.
axedice Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Quibble said: -yas kac? 40 kusur -ne isi var disarda? geziyor. -ben mi cikardim disari? hayir. -demek ki dayanicak gucu var? evet var. -eeh iyi ozmn ben inince oturur. son durakta. Yuh. Lan ağız tadıyla bi geyik bile yaptırmıyorsunuz insana. Evladım senin annen annanen yok mu? Naapsın kadıncağız bütün gün evinde oturup seda sayan programları mı izlesin? Bu kadar mı nezaketten düşünceden uzak, bu kadar mı terbiyesizsiniz? Ailenizden hiç mi bişey öğrenmediniz? Gerçi bu yaşa kadar bu kafayla gelmiş -bu defa ciddi söylüyorum- öküzlerin benim lafımla yola gelecekleri de yok. Allah'tan alık fikir diliyorum size.
asinanyavuz Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 şimdi şöyle. Türkçe'ye "pozitif ayrımcılık" diye geçen tanımın aslı "affirmative action". Affirmative action denilen tanımın kökü aslında John F. Kennedy'e dayanıyor. (Ondan önce de [1935] kullanılmış fakat buradaki gibi bir cinsel ya da ırkçı ayrım için değil, sendika meseleleri yüzünden kullanılmış.) John F. Kennedy, geçmişteki ve mevcut etkileri gözlenen ırkçılığa karşı, müteahitlerin hükümet destekli projelerde işgüçlerini ırkları entegre ederek oluşturmalarını emreden bir emir yayınlıyor .(Executive Order 10925 imiş hatta adı da). Bundan sonra bu metin gelişiyor, Civil Rights Act'e dönüşüyor 1964 yılında. Asıl tanım olarak bu belgeyi kabul ediyoruz. Konu hakkında bir alıntı The Civil Rights Act of 1964 prohibits any employer from discriminating because of an "individual's race, color, religion, sex, or national origin." The act also requires that "no person in the United States shall, on the grounds of race, color, or national origin, be excluded from participation in, be denied the benefits of, or be subjected to discrimination under any program or activity receiving Federal financial assistance." Cohen, Carl. Affirmative Action and Racial Preferences : A Debate. Cary, NC, USA: Oxford University Press, Incorporated, 2003. p 191. http://site.ebrary.com/lib/sabanunivic/Doc?id=10085272&ppg=208 Copyright © 2003. Oxford University Press, Incorporated. All rights reserved. Sonra işler Eşit İş Verme Fırsatları Komisyonu (Equal Employment Opportunity Commission,EEOC) ile bağlanıyor, bu kurum düzenliyor işleri. Daha sonra Lyndon B. Johnson, yeni bir emir yayınlayarak, "her hükümet kurumunda iş verme fırsatları konusunda pozitif bir program kurulmasını" emrediyor ve EEOC'nin ana görevini ayrımcılığa karşı olan hakların korunması ve gelen şikayetlere cevap vermesi olarak düzenliyor. Özgürlük olduğunu farkeden Amerikalılar yükleniyor şikayetlere tabii ki. İlk yılda 15.000 i aşkın şikayet geliyor, sonraki yıl 30.000 civarına ulaşıyor, 110 dava açılıyor, hatta bir ara 150.000'e kadar çıkıyor. Günümüzde ise ortalama 63.000 şikayet geliyor ve 500'den az dava açılıyormuş. (Gereksiz ayrıntılar bunlar) Bu kadar tarihten sonra kelimenin özüne inecek olursak; pozitif ayrımcılık dediğimiz şeyin, üzerinde hala tartışıldığı da göz önünde bulundurulmalı, temelde var olan ayrımcılığı aşmak üzere, azınlık bir gruba fırsat sağlamak olduğunu görebiliriz. Yani amaç, ayrım oluşturmak değil, var olan ayrımı kanunlar ile dengelemektir. Sana inanmam dersen hemen alıntılıyoruz: alıntı Here I propose to define affirmative action as a policy of favoring qualified women and minority candidates over qualified men or nonminority candidates, with the immediate goals of outreach, remedying discrimination, or achieving diversity, and the ultimate goals of attaining a colorblind (racially just) and gender-free (sexually just) society. Cohen, Carl. Affirmative Action and Racial Preferences : A Debate. Cary, NC, USA: Oxford University Press, Incorporated, 2003. p 200. http://site.ebrary.com/lib/sabanunivic/Doc?id=10085272&ppg=217 Copyright © 2003. Oxford University Press, Incorporated. All rights reserved. Sonuç olarak, tüm bu tarihten ve tanımlardan anlayabileceğimiz üzere, pozitif ayrımcılık, ayrımcılık değildir. Akademik kaynak sayılmasa da son olarak Türkçe Vikipedi'den bir alıntı yapmak istiyorum: Türkçe Vikipedi said: Pozitif ayrımcılık fazladan bir hak değildir. Sadece herkesle gerçekten eşit olunabilmesinin garanti altına alınmasıdır. Ayrıntılı okumalar için: Encarta, İngilizce Wikipedia, Türkçe Vikipedi, Bir sitecik, ve istersen bir kaç kitap daha söyleyebilirim.
DoGMeaT Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 Mesaj tarihi: Aralık 6, 2007 asinanyavuz,yeni anayasa taslağında kadın cocuk ve yaşlılara takşı poizitf ayrımcılık konusunda bi thread accaktım bugün.baya bişielr birikmişti kafamda ,sora bu threadı gorunce senin gibi bende ahanda diyip atladım sora okuyunca ilk postu...geyik bişi oldunu farkedi aklımdakileri yazmadım ama sen yazmıssın...nie bilmem..ilginç
Öne çıkan mesajlar