Serdar64 Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Bu ne güzel bir forum. Herkese selam. Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Llama Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 hoşgeldin seda Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Serdar64 Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Llama, 28.12.2023 18:32 tarihinde dedi ki: hoşgeldin serdar Hoş bulduk Llama. Size yazdığım bir şiiri armağan etmek istiyorum. ATATÜRK'ÜN GÖLGESİ YETER İngiliz gemileri Çanakkale'de Dakikada 60 mermi atan pek çok toplarıyla Türk tabyalarını yoğun bombardıman ateşine tuttu Türk topçular hazırdı Ateş emrini bekliyordu Alman komutanlar, Türk topçusuna bekleyin, diyordu İngilizler, bombaları bitince gider, diyordu. Çanakkale'de Türk askeri giderek azalıyordu Tabyalar gerilere, daha gerilere çekildi. * * * * Sonra Çanakkale'ye Mustafa Kemal geldi Türk topçusuna ateş emrini verdi İngiliz gemileri, Marmara'ya giremedi Boğazın karanlık sularına gömüldü. * * * * Sonra kara savaşları başladı Mustafa Kemal önderliğinde Türk Ordusu, Çanakkale geçilmez, dedi Çanakkale geçilemedi. * * * * Aradan 105 yıl geçti Olanlar unutulmadı Teknoloji ilerledi İngiliz gemileri Dakikada 120 mermi atar hale geldi Atatürk'ün gölgesi yeter Marmara'ya giremezler. SON Yazan: Serdar Yıldırım Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Archangel_ Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 hoş geldin. forumda ilgini çeken ve üye olmanı sağlayan konular hangileri oldu? Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
neokrasi Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 hoşgeldiniz. ben de sevdiğim bir şiiri paylaşmak istiyorum: köylüleri niçin öldürmeliyiz ? çünkü onlar ağırkanlı adamlardır. değişen bir dünyaya karşı kerpiç duvarlar gibi katı çakır dikenleri gibi susuz kayıtsızca direnerek yaşarlar. aptal, kaba ve kurnazdırlar. inanarak ve kolayca yalan söylerler. paraları olsa da yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır. herşeyi hafife alır ve herkese söverler. yağmuru, rüzgarı ve güneşi birgün olsun ekinleri akıllarına gelmeden düşünemezler... ve birbirlerinin sınırlarını sürerek topraklarını büyütmeye çalışırlar. köylüleri niçin öldürmeliyiz? çünkü onlar karılarını döverler seslerinin tonu yumuşak değildir dışarıda ezildikçe içeride zulüm kesilirler. gazete okumaz ve haksızlığa ancak kendileri uğrarsa karşı çıkarlar. karşılığı olmadan kimseye yardım etmezler. adım başı pınar olsa da köylerinde temiz giyinmez ve her zaman bir karış sakalla gezerler. çocuklarını iyi yetiştirmezler evlerinde kitap, müzik ve resim yoktur. birgün olsun dişlerini fırçalamaz ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar. köylüleri niçin öldürmeliyiz? çünkü onlar yanlış partilere oy verirler kendilerinden olanlarla alay edip tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar. devlet; tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar. yiğittirler askerde subay dövecek kadar ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır- ezim ezim ezilirler. enflasyon denince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler. onbir ay gökyüzünden bereket beklerler, dindardırlar ahret korkusu içinde ama bir kadının topuklarından memelerini görecek kadar bıçkındırlar harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez şehre giderler!... köylüleri niçin öldürmeliyiz? çünkü onlar köpekleri boğuşunca kavga ederler birbirlerinin evlerine ancak ölümlerde ve düğünlerde giderler. şarkı söylemekten ve kederlenmekten utanırlar gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar. binlerce yılın kabuğu altında yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır. aldanmak korkusu içinde sürekli birbirlerini aldatırlar. bir yere birlikte gitmeleri gerekirse karılarından en az on adım önde yürürler ve bir erkeklik işareti olarak onları herkesin ortasında azarlarlar. köylüleri niçin öldürmeliyiz? çünkü onlar otobüslerde ayakkabılarını çıkarırlar ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden kızlarının talihsizliğini ve hayırsız oğullarını anlatır, yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde bunun, tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar. ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta gizli bir övünçle, uzak şehirdeki zengin akrabalarından sözederler. kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar ama sokağa çıkar çıkmaz hünküre hünküre yollara tükürürler... ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar. köylüleri niçin öldürmeliyiz? çünkü onlar ilk akışamdan uyurlar. yarı gecelerde yıldızlara bakarak başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur. gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa ve yaz güneşlerini, ekinlerini yeşertirse severler. hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe -bu, verimi yüksek bir tohum bile olsa- sonuçlarını görmeden inanmazlar. dünyanın gelişimine katkıları yoktur. mülk düşkünüdürler amansız derecede bir ülkenin geleceği küçücük topraklarının ipoteği altındadır ve bir kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden, zamanın derin ırmakları önünde... köylüleri söyleyin nasıl nasıl kurtaralim? şükrü erbaş 2 Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dark_Soul Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 @egm, @cumhurbaskanlıgı, @kel, @reis 1 Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Serdar64 Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Hoş bulduk arkadaşlar. Bir şiirim daha var. BEN MUSTAFA KEMAL OLSAYDIM Selanik'te doğsaydım Şemsi Efendi İlkokulu'nda okusaydım 24 yaşında yüzbaşı olsaydım Yurdun kurtuluşu yolunda adım atsaydım. * * * * Tayin olduğum her yerde Suriye'de, Sofya'da İki-üç subay arkadaşım bile olsa Örgütlenseydim, onlarla haberleşseydim. * * * * Sonunda Çanakkale'ye gelseydim Komutayı ele alsaydım İngiliz, Fransız savaş gemilerini Boğazın karanlık sularına gömseydim. * * * * 19-Mayıs-1919' da Samsun'a çıksaydım Amasya Tamimi'ni yayımlasaydım Erzurum ve Sivas Kongrelerini yapsaydım. * * * * Ben Mustafa Kemal olsaydım Bunları başarabilseydim Böylesine büyük ve görkemli olabilseydim Tarihe ismimi altın harflerle yazdırabilseydim. * * * * Bu yazdıklarımı ben başaramazdım İki kişiyi bir araya getirip örgütleyemezdim Conkbayırı'nda gece saat 04:30'da Hücum deyip ileri atıldığımda Asker peşimden gelmezdi. * * * * Ben Mustafa Kemal olmaya özendim Keşke Mustafa Kemal olsam dedim Dünyada yaşayan insan neslinin Mustafa Kemalci olması tek dileğim. * * * * Ey gelecek yeni nesiller İnsan evlatları, Türk çocukları Mustafa Kemal Atatürk'ü unutmayın Özgür ve bağımsız kalın. * * * * Kimse size baskı yapamaz Böyle düşüneceksin diyemez Beyninize pranga vuramaz Çağ dışı bir yaşamı bugüne uyarlayamaz. * * * * Dün yoktur, kaybolmuştur Bugün Atatürk vardır Yarın yine Atatürk var olacaktır Atatürk sonsuza kadar var olacaktır. SON Yazan: Serdar Yıldırım Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Duygucuk Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 28, 2023 Serdar64, 28.12.2023 19:28 tarihinde dedi ki: Bu ne güzel bir forum. Karları diyorsan yılbaşından sonra kalkar. Ayrıca mobilde pek güzel durmamış. Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 ağh my eyeess my eyeeeess! Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
razzRaziel Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 1 Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 hoş geldin yakışıklı serdar 1 Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sardalya Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 hosgeldin serdarim Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Serdar64 Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 bLackcha0s, 29.12.2023 13:46 tarihinde dedi ki: hoş geldin yakışıklı serdar Hoş bulduk yakışıklı bLackcha0s Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Serdar64 Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 sardalya, 29.12.2023 14:25 tarihinde dedi ki: hosgeldin serdarim Hoş bulduk sardalyam Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
reyou Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Dark_Soul, 28.12.2023 11:46 tarihinde dedi ki: @egm, @cumhurbaskanlıgı, @kel, @reis Keske yilbasinda bu parti ile partilesem Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Shadow Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 29, 2023 Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ocak 2, 2024 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 2, 2024 isim benzerligi degilse eger ben sairin erken islerinden olan "cok kotu siirler yaziyorum" eserini donup donup okurum. topallar yayincilik tarafindan 2005'te basilmis bir kitaptir. bilen bilir. mor kapak uzerine, fistiki yesil yazi ile "ulan ne kotu siirler bunlar" yazar kapak ortasinda. kapaginin cirkinligi gercekten gozleri kamastirir eserin. Çok kötü şiirler yazıyorum, Beceriksizim, yapamıyorum. Harfler kağıda düşmez ellerimden, Olmuyor ama yılmıyorum. Duygularım dağınık, cümlelerim bozuk, Bana şiir yazamazsın dediler, haklılarmış. Kelimeler arasında kayboluyorum, Anlamıyorum, yeteneksizim işte, itiraf ediyorum. Ne bileyim ki! Mısralarım çocukça, rezil gibi, Sesleniyorum kelimelere, gelmiyor geri. Şair olamıyorum, ne yazık ki, Kağıtlar beni reddediyor, Başarısızlığımı itiraf ediyorum, işte böyle işte. Kokan bir balık gibi satırlarım. Her kasaba gittiğimde yağlı kağıda yazdıklarımı hatırlarım. Unuttuğum kasaba kokusunu anımlarımda anımsarım. Yazabilsem keşke 2,5 kiloluk kıyma, 12li yumurta, bir orkid Alışveriş listesi girdi araya ya! Selamlar olsun sana Tom Araya bir de 2007 basimi kirmiziydi kizin gozleri, mavi idi soluk soguk teni isimli şiir kitabini okumustum. Ay ışığında yüzün parlıyor, ıslak gibisin tenin, Ama bu sende bir şeyler var, anlamadım, Seni seviyorum dedim, kelimeler yetmez sana, Ama bu şiirin amacı, o dudaklarr? Gökyüzünden yıldızlar düşer, parlıyor saçlarınla, Var bir karmaşa. Kalbimde dans ediyor, senin adınla bir eşlenik bir nokia melodisi, Melodi yok, arama ya da sadece yorgunluğu belki. Gülüşün bahar, çiçekler açar her yanı, Çiçekler soluk, biraz da bükülmüş anlamı. Seninle geçen anlar, zaten, bazen, derken, işveli, Tam bir fırtına. Şairim ben, duygularım kağıda dökülmüş, kalmış mı orada? Dökülenler, sadece saçmalıkla örülü bir rüya. Kamış mı kalkmış acaba? Kız gülüyor, hatta kahkahalar atıyor, "Bu ne boktan bir yazı, ciddi misin şair?" "Kelimelerinin dansı, sanki sarhoş bir ayı gibi!" Kızı kahkahalara boğuluyor, gerçekten acayip. "Duyguların kağıda saçılmış, yapışmış anlamadım hiçbirini, Sanki bir ilkokul öğrencisisin, komik gerçekten." Ezik hissettım kendimi, kelimelerimin acemice, ayıca, sarhoş dansını, O gülmeye devam ediyor, "Bir şair değil, bir komedyen olmalısın belki." Sonra düşündüm, kızın gülüşü içinde, kahkahada da boğulmamalı belki Birden karar verdim, karanlık bir düşünce geldi, "Belki de çözümü bende bulmalıyım." Ben de bulmalıyım Bende! Öfkeli bir sessizlik içinde, şairin gözleri kararmıştı. Kızın gülüşü, önce kahkaha, sonra alaycı bir bakışa dönüşmüştü. Şair, içsel bir çalkantıyla dolu, kelimelerle ifade edilemeyen bir öfke hissetti. Kız, onun duygularıyla dalga geçmişti, ama artık şairin sabrı tükenmişti. Yavaşça, döndü kız ve adımladı aradaki mesafeyi hızla ve kızın yanına yaklaştı. Kız, hâlâ gülüyordu, ama bu sefer kahkaha biraz karışmış, tedirgin bir hava kaplamıştı odanın içini. Şair, elini kızın boğazına sertçe sararak onu duvara doğru itti. Kızın gözleri korku ve şaşkınlıkla parlıyordu. "Hadi gülelim birlikte," dedi şair, "boğulana kadar gülelim" ama bu sefer sesinde huzurlu bir tehdit vardı. Kızın gülüşü dondu, yerini endişe aldı. Şair, gülüyordu katıla katıla! Elini doladı ve kızın boğazını sıktı, kızın gözleri büyüdü, çığlık atmaya çalıştı, ama boğazındaki sıkışma nedeniyle sesi zayıf ve hırıltılıydı. Kızın direnişi azalırken, şairin içindeki öfke daha da büyüdü. Odadaki sessizlik, sadece kızın çırpınışları ve hırıltılı nefes alışverişleriyle doluydu. Şair, kızın gözlerine bakarak son duyacağı kelimeleri söyledi: "Bu senin için bir şiir olacak. İlk kez hissettiğim sertliğimi ve kudretimi hisset, çaresizliğimi tadacak, kelimelerimi zehir olarak içeceksin." Sonunda, kızın çırpınışları durdu, kolları düştü ve gözleri boşluğa kaydı. Şair, kızın cansız bedenini yere bıraktı. Elleri titriyordu, ama içinde bir tuhaf bir huzur vardı. Belki de bu an, beceriksizliğinin intikamını almıştı, belki de artık kimse onun şiirlerine gülemezdi. Gülmemelilerdi. Gülseler, bilseler, gülemezlerdi. Güldü şair. Kararlı bir adım attı şair. Gözleri karardı, Kızın yanında durdu, sessizce Huzurlu ama hala öfkeyle dolu. Kırmızı idi kızın pörtlek gözleri ve maviydi soğuk teni Sonunda gerçekleşti, şairin dileği, Şiirini dinleyen aşkına söyledi Kızın sessizliği, birlikteliği. Birliktelerdi. Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Goering Mesaj tarihi: Ocak 2, 2024 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 2, 2024 (düzenlendi) Ben de bir şiir paylaşayım, umarım daha kötü olmuştur: Bir zamanlar bir adam vardı, Adı Hermann Göring'di. Almanya'nın gökyüzünde uçtu, Birinci Dünya Savaşı'nda bir as oldu. * * * * Nazi Partisi'ne katıldı, Hitler'in sağ kolu oldu. İkinci Dünya Savaşı'nda, Almanya'nın kaderini belirledi. * * * * Gücünü kötüye kullandı, Birçok insanın hayatını mahvetti. Sonunda adalet yerini buldu, Nürnberg Duruşmaları'nda suçlu bulundu. * * * * Hermann Göring, tarihin karanlık yüzü, Bir uyarı, bir ders oldu. Onun hikayesi, insanlığa, Barış ve adaletin önemini hatırlattı. Ocak 2, 2024 Goering tarafından düzenlendi Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GokTuRK Mesaj tarihi: Ocak 3, 2024 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 3, 2024 NEDEN? Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Gizli Mesaj tarihi: Ocak 3, 2024 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 3, 2024 Tosbağa senin DEDEN Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ocak 3, 2024 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 3, 2024 (düzenlendi) forumumuzun onemli konularindan olan bir siiri buraya kopyalamak isterim. serdar yildirim bey de uygun gorurse eger. Bir damla su, temizlik meleği, Taharet musluğu, huzurun eşi. Götlerde incelik, suyun dokunuşu, Arınmak bir nehir gibi, popoda şaklayan su. Tertemiz bir rüzgar, yıkar her izi, Taharet musluğunda temizlik bulur götü. Boku ishali kiri, yıkar, berraklık akar, Tertemiz bir adeta beyaz bir kuğu. Sabahın kakasında suyun serinliği, Akşamın pörtletmesinde sükunu, Taharet musluğunda bulur dinginliği. Götlerde arınma, ruhta aydınlık, Su damlalarıyla başlar bu rahatlık. O musluk akan hayatın bir simgesi, Arındıkça rahatlar büzüğün deliği. Taharet musluğu, bizlerin armağanı, Bedeni, ruhu yıkar, bırakır huzurla dolanı. Ocak 3, 2024 dasaaa tarafından düzenlendi Alıntıla Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar
Muhabbete Katıl
Şimdi mesaj gönderip sonrasında kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız varsa giriş yapın ve hesabınızla mesaj gönderin.