Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Cyberpunk: Edgerunners (Trigger - Netflix)


Sam

Öne çıkan mesajlar

şimdi bitirdim, çok iyi olmuş. sonlara doğru biraz uçtu trigger styla gerçi ama olsun. bu arada yukarıda koyduğum sadece şarkı değil, özel kendi animasyonlu mini hikaye. söylemeyi unuttum hani sırf şarkı diye bakılmaz filan.

Spoiler

lucy ile bir devam yapılabilir gerçi ama sanmıyorum trigger'ın yapacağını veya cdp'nin yaptıracağını.

olabilecek en iyi reklamı yapmışlar.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

On 13.09.2022 at 20:50, Akuma_Blade dedi ki:

"The Boys dizisini Japonca dublaj izledim ve Soldier Boy'un Japonca'sındaki (cv: Hiroki Touchi) tonlamaları orijinalinde bile bu kadar iyi değildi" diyerek arttırıyorum.

İngilizce dublajın Japon dublaj orijinaline kafa kafaya gittiği sadece sayılı örnek var fakat üstteki arkadaşın da dediği gibi gerek Japonca'sında seslendirenlerin o karakterle bütünleşmesi, haliyle 70'lerden/80'lerden beri o karaktere recast edilmemesinin normal durum olmasından, gerek Anime'lere İngilizce dublaj yapan kişilerin çoğunun karakterleri sesiyle taşıyamamasından, gerekse de genel olarak Japonca kaynaklı mecralara dublaj değil de lokalizasyon kafasında seslendirme yapmaya çalışılmasından (bkz scriptte olmasa bile iki cümle arasında doğru düzgün tonlama yapmaya bile çalışmadan "You know", "you see", "Well well" filan sıkıştırmak) ötürü yapılan seslendirmenin ruhunu daha ilk cümlelerden kaybetmesinden, gerekse de velev ki İngilizce dublajda karakteri çok iyi taşıyabilmiş seslendirmenlerin bireysel performanslarının cast'ın geneline yansımamasından ötürü kanımca Japonca dublaj varken İngilizce Anime seslendirmesi izlemek bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüklerden birisi.

bonus:

 

 

Japoncanın çok enteresan ve cool bir havası var. belki aksanla da alakalı olabilir, şu videodaki aksanla Japonca konuşabilmek isterdim.

orjinali Japonca olan yapımları ısrarla İngilizce dublaj izlemeyi anlamıyorum.

öyle bir şey ki, orjinali İngilizce olan yapımları Japonca dublaj bile izleyebiliyorsun, o derece keyifli bir olay.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ummadık taş baş yarar diye boşa söylememişler, daha geçen haftaya değin Cyberpunk’un Anime uyarlaması işinin bu türün tabir-i caizse kitabını yazmış Studio I.G. yerine Trigger’e verilmesini hala anlayamamaktaydım, fragman bile izlememiştim ve bu seriyi es geçmeyi bile düşünüyordum. Bir şans verip ilk bölümünü izlediğimdeyse karşıma Cyberpunk setting’i çok iyi etüd etmiş bir çete hikayesiyle karşılaştım. Cyberpunk evreninin tekinsizliği, melankolisi ve yozlaşmışlığı çok iyi aktarılmış. Ayrıca bu tür hikayelerin çoğunda özel timler yada organizasyonlar görmektense, ölmeleri anca 3. sayfa haberlerine konu olacak düşük profil tiplerden kurulu bir çeteye odaklanmayı seçmesi de iyi bir tercih. Acı eşiği kısılmamış BD snuff’larından Adam Smasher’a kadar lore’da olan elementler kullanılması, öte yandan Cyberpunk 2077’deki Johnny Silverhand hikayesine bulaşılmamış olması, Cyberpunk’a hem yabancı hem aşina izleyicileri aynı seriye kanalize edebilirken Anime’nin kaynak materyali olan Cyberpunk 2077 oyununun işlenişinin de baltalanmamasını sağlamış. (Oyuna yapılan bu haftaki güncellemeden sonra Anime’deki karakter giysileri ve bazı bağlantılı yan hikayelerin de oyuna eklendiği belirtildi) Şahsen Cyberpunk 2077’i oynamamış olsam da bu Anime’den sonra hayli yükseldim ve Streetkid bir karakter açmayı bile düşünür oldum. Zira sınıfındaki zorbadan dayak yiyen bir ezikten son bölümde alayına yargı dağıtan bir karaktere dönüşmesi boyunca onun karakter gelişimi çok iyi verildi ve yer yer montage seviyesine kaysa da çetedeki diğer üyelerle arkadaşlığıyla bağı çok iyi hissettirildi diye düşünüyorum. Lucy’yla arasında en yakınında iken bile arasında mesafelere denk sırlar olması bile yeterince iyi açıklandı ve son tahlilde hikayenin bir rampage değil bir hayali gerçekleştirmeyi deneme hikayesi olarak tamamlanmasını sağladı, acı tatlı bir şekilde de olsa.

Daha size seiyuu kadrosunun çıkardığı enfes performansdan, hiç de yabana atılır tarafı olmayan İngilizce dublajından, Akira Yamaoka imzalı enfes müziklerinden yada hiç azalmayan aksiyon dozundan bahsetmeyeceğim. Kendiniz tecrübe etmeniz daha doğru. Yapabileceğim tek eleştiri sanırım Faraday’ın planının izleyiciye üzerine basa basa anlatılmasının enrika dozunu düşürmesi ve son bölümdeki takip sahnelerinde oyundaki araç glitch’lerini aratmayan kaza sahnelerinin bomboş sokaklarda yaşanıyor olmasının pek inandırıcı durmaması idi ama çok acımasız yaklaşmadıkça fark bile etmeyebilirsiniz bu bahsettiğim mevzuları.Sonuca gelirsek Cyberpunk: Edgerunners Anime’lerle alakanız ne olursa olsun bilimkurgu sevdiğiniz sürece sizi içine çekebilecek olan, Cyberpunk 2077’i tanıtma ve dikkatleri yeniden üzerine çekme konusunda misyonunu iyi tamamlayan bir seri. İleride bu evrenden yeni Anime’ler yapılırsa kesinlikle izlemek isterim. 10 üzerinden 8.5’i çekinmeden verebilirim.
 

Spoiler

 

Özleneceksin
 

 

 

 

 

Akuma_Blade tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

iyi yaptigindan cok kotu yaptigi sey var edgerunners'in. zengin setting, hazir hikaye ogeleri, hazir arkaplanlar, hazir muzik, hazir konsept sanat, hazir sanat yonetimi vesaire diye uzayip gidecek bir kolayliklar listesiyle sonuc bu olunca gecer not vermek zor.

yapima dair seyler iyi. siritan yerleri yok degil. mesela old net bastan savma. muzigi amatorce kullanmislar. 

dudaklar japonca oynuyor diye dusundugumden japonca izledim. epey bir sahnede meraktan ingilizcesine de baktim. japonca seslendirme guzel ve epey ustun. ingilizce seslendirme sadece kotu degil, ana karakterlerde bile kotu. tonlama yoksunu ve yonetim olmadan kayedilmis gibi. japonlar da delamain, sagi solu kiran kotu adam gibi ikonik sesleri oldukca kotu yorumlamislar. ingilizce'de bunlar kiyasla daha iyi fakat orada da ruh yoksunu. sagi solu kiran kotu adami oyundakiyle yanyana dinleyince uzucu.

konu bir oglan ile kizin ask hikayesi. yasayan, yasatmayan nightcity ve motivasyonlari yangina benzin doken yerlesikleri oradalar. fakat hepsi bir sarki esliginde bir romantik sahne gerceklessin diye varlar. karakterler cosplayerlari motive ettikleri kadar izleyiciyi baglamiyorlar. burada belki de tek iyi karakter olan becca'nin orijinal senaryoda olmadigini ogrendim. bu bir tesaduf olmasa gerek. bayagi romantizmi alisagelindik anime arketipleriyle bezeyip yine iyi bir seye ulasmak mumkun ama onu gerceklestirecek kadar yazim burada yok. sorumlular oyunda ne yapmislar bakmadim ama oyunun epey asagisinda kalmis. sonralara dogru temsiliyati salip bildiklerini okudukca her sey kotuye gitmis.

aksiyonun cok iyi oldugu yerler yok degil mesela colde arasaka konvoyuna pusu. fakat catismalar genellikle koreografik secimler nedeniyle suspension of disbelief testi. 

bu sezonda malzemenin hakkini verecek sanatcilik degil malzemeyi kullanan zanaatkarlik var sadece.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 4 hafta sonra ...
  • 1 yıl sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...