Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Boşananlar kulübü


Aceace

Öne çıkan mesajlar

34 dakika önce, Black-ice dedi ki:

okey boomer

Ya harbi çok sorunlu bir insansın. Bu topic de os hayatının en önemli zamanlarını paylaşıyor. Sen ise gelmiş onun konusunu işgal ediyorsun. Ve benim gibi gariban emekli bir adama nereden çakarım derdindesin.  Hadi neutrino çocuk da sen olgun ve konuşmayı bilen @aquila gibi akıllı birisin. Çok bariz urbanın işime yarayan bölümünden alıntı yapıp gelecek sazanları bekledim.  

https://www.birgun.net/haber/uzaylilarin-bizi-ziyaret-etmesi-neden-olasi-degil-273136

Bak bu senin kahramanın onun yüce bilimsel yazısını oku sen. Git bilimsel insanını öv. Söyledikleri kesin senin için nasılsa. AHAHAHAHAH

Ah unutmadan bir bak bakalım asıl kimmiş bu adam. Ne tür fikirleri asıl kimleri savunuyormuş. Ve kime düşmanlık yapıyormuş. Bir araştır bakalım.  

akirafes tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adam ne yapacağım diye sana fikrini sormadı. senin küflenmiş fikirlerini kimse önemsemiyor. önemsiyor olsa bile sen kendini ne sanıyorsun da insanların hayatında bu kadar impact yapacak önerilerde bulunabiliyorsun?

evlilik kutsal bir şey değildir. evlilik sadece medeni dünyada yaşıyor olmanın getirdiği bir araçtır. siz boomer'ların sandığı gibi bir amaç değildir. bitebilirler, tekrar başlayabilirler. bunları algılaman acilen ilerlemen lazım. ek olarak evliliğin bitmemesi gerektiği üzerindeki en güçlü argümanının da "evlenirken verilen sözler" olduğu gerçeğini tamamen eğlencelik olarak kamuya bırakıyorum.

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

7 dakika önce, Black-ice dedi ki:

adam ne yapacağım diye sana fikrini sormadı. senin küflenmiş fikirlerini kimse önemsemiyor. önemsiyor olsa bile sen kendini ne sanıyorsun da insanların hayatında bu kadar impact yapacak önerilerde bulunabiliyorsun?

evlilik kutsal bir şey değildir. evlilik sadece medeni dünyada yaşıyor olmanın getirdiği bir araçtır. siz boomer'ların sandığı gibi bir amaç değildir. bitebilirler, tekrar başlayabilirler. bunları algılaman acilen ilerlemen lazım. ek olarak evliliğin bitmemesi gerektiği üzerindeki en güçlü argümanının da "evlenirken verilen sözler" olduğu gerçeğini tamamen eğlencelik olarak kamuya bırakıyorum.

 

Hard drive dönüyor ama daha os install edilmemiş ?

akirafes tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kristof Kolomb "Evli" mi yoksa "Bekar" mıydı?

"Bekar" diyenler cevabı doğru bildiler, çünkü ...
Kristof KOLOMB evli olsaydı belki de Amerika kıtası hiç keşfedilmeyecekti. Çünkü o meşhur ve macera dolu seyahatin planlarını yapmak yerine karısının, ona yönelteceği aşağıdaki türden sorulara cevap vereceğim diye göbeğini çatlatacaktı ...

1. bölüm soruları

> Nereye gidiyorsun?

> Kiminle gidiyorsun?

> Niçin gidiyorsun?

> Nasıl gidiyorsun?

Keşif için gidiyorum ...

> Neyin keşfine 
   gidiyorsun?

> Niye bir tek sen 
   gidiyorsun?

2. bölüm soruları

> Sen dönene kadar ben 
    ne yapacağım?

> Ben de seninle gelebilir 
    miyim?

> Senin kürekçilerin 
   var mı?

> Personel listeni bana 
   göstersene!

> Peki ne zaman 
   dönüyorsun?

> Doğru söyle niçin 
    gidiyorsun?

3. bölüm soruları

> Sen bu seyahati bensiz 
    planladın değil mi?

> Bana cevap versene?

> Bu seyahattan amacın 
   ne?

> Yoksa biriyle mi 
    kaçıyorsun?

> Senden nasıl haber 
   alacağım?

> Senin orada neler 
   çevirdiğin ne malum?

> Gemide kadın da var mı 
   demiştin?

4. bölüm soruları

> Ben hala neyin keşfin 
   olduğunu anlayamadım?

> Senden başka keşif 
   yapacak yok mu ?

> Sen zaten her zaman 
   böyle yapıyorsun!

> Sen kendini bana karşı 
   ön plana çıkartıyorsun!

> Ben anlamıyorum keşf 
   edilececek başka bir şey 
   daha kaldı mı ki?

> Benim kırık kalbimi niye 
    keşfetmıyorsun? 

5. bölüm soruları

> Onu bunu bilmem 
    ben de seninle      
    geleceğim!

> Yalnız annemler 
    seyahattan dönene 
    kadar bir ay beklemen 
    lazım!

Neden?

> Çünkü onların da 
    gelmelerini istiyorum!

> Annemler bugüne kadar 
   hiçbir yeri keşfetmediler. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

21 saat önce, sardalya dedi ki:

unintentional newpage, post sahibini bir mesaja daha bekliyoruz

Dediğim gibi yazmak iyi geliyor. İçimi boşaltıyorum. Arkadaşlarımın çoğu Anadolu Yakası'nda oturuyor ve evliler. Evli olmayanlar da "Gecelere akalım" kafasında olduğu için pek de derdimi anlatabileceğim bir ortamım yok.

Neyse... Biraz dağınık anlatabilirim. İdare edin işiniz ne.

Dün gece oturup uzun uzun konuştuk. Mutlu olmadığını, bana güvenerek gelecek planlaması yapacak kadar güvenmediğini söyledi. Açıkçası haklı. Bunu kendimi gömmek için söylemiyorum tabii ki. Son 3-4 yıl gerçekten oldukça zorlu geçti onun adına. Bundan sonra sinir sitres yaşamak istememesine anlam verebiliyorum. Hamilelikten sonra evliliğe, hayata ve bana bakışının değiştiğini söyledi (Hormonlar OP nerf plx) Anlattım işte.. Bu zamana kadar bana bir kere bile çocuk istediğine dair en ufak bir işaret dahi vermediğini, benim de değiştiğimi eskisi gibi olmadığımı falan söyledim. Tekrar ilişkiyi rayına sokmaya çalışmak için çok geç olduğunu falan söyledi.

Tahmin edebiliyorsunuzdur içeriğini. Tek tek cümle cümle anlatacak değilim. Hayal gücünüzü kullanın. Maalesef hep söylediğim şey yine doğru çıktı. Bir ilişkinin içinde tek bir kez dahi "Ayrılık" kelimesi geçerse o ilişki ilişki olmaktan çıkıyor. Daha önceki ilişkilerimde de tek bir kez ayrılma durumu söz konusu olmuştu. Yani "Ayrıldık / barıştık / Ayrıldık / Barıştık" laçkalığını hiç yaşamamıştım. Zaten nisan ayında "Biz ayrılacağız galiba" dediğinde aslında biz gerçekten ayrılmıştık. Sadece ben haksız çıkmayı ummuştum.

Zaten eve ilk girdiğimde de oturma odasında imzalanmış anlaşmalı boşanma protokolü ve boşanma dilekçesi vardı. Ben bu evliliği kurtarabilmek için elimden geleni yapmak istediğimi en azından kendi vicdanımı rahatlatmak için buna ihtiyacım olduğunu anlattım. Eğer tek bir seans dahi evlilik terapisine gitmezsek imzalamayacağımı sürüncemede bırakacağımı eğer gidersek seans biter bitmez (tabii hala istiyorsa) imzalayacağımı söyledim. 

Tuhaf bir şekilde dediğim gibi hiç salya sümük moduna girmedim. Yani nasıl anlatsam.. Hala böğrüme yumruk yemiş gibi hissediyorum ama en azından oturup ağladığım falan yok. Üzgünlük, kırgınlık ne biliyim "lan oğlum ben bu duruma gelmeden önce nasıl farkedemedim?" gibi şeyleri düşünyorum tabii ama validenin deyimiyle "Vakur kalmayı" başardım en azından.

Sağolsun bir şekilde gecenin bir vakti kendisinin tanımadığı (şart koşmuştum. İstanbul'daki terapistlerin yarısını tanıyor zaten işi dolayısıyla) bir terapistten randevu aldı. Bu sabah gittik. Anlattık işte başımızdan geçenleri. Kadın net bir şekilde benim uzun süreli işsizliğimin evlilikteki kadın/erkek rollerini derinden sarstığını falan söyledi.

(Ki öyle de yani.. Sonuçta işsiz kaldığım süre boyunca insanlara haaaaaala işsiz olduğumu söylemeye utanıyordum. Aslında haklılardı. Yani en azından iş arama sürecinde geçici işlere biraz daha önem verebilirdim. DnR vs.de çalışmak gurur kırıcı bir olay değil. Sadece alakasız bir işte çalışırsam kalıcı bir iş bulma sürecinin sekteye uğrayacağını düşünüyordum.)

Geri döneyim terapiye. Eşimin kelimelerinden ilişkinin karı/koca ilişkisi yerine haylaz çocuk/anne durumuna geldiğimizi falan anlattı. İşsizlik depresyonunda görülmesi normalmiş. Çok daha kötü durumda olan evliliklerle karşılaştığını bizimkinin ise daha kurtarılabilir olduğunu anlattı. Benim durumun bilincinde olmamdan falan işte... Genellikle terapiye soğuk bakan tarafın erkekler olduğun "yapcam etcem" deseler dahi aslında eyleme geçmediklerini söyledi. Ben ise (ki gerçekten de öyle) daha terapiye dahi gelmeden aslında kolonları tamir etmeye başlamışım.

Bize 3 seçenek sundu. Ya birlikte tamirata girişecekmişiz, ya tamirat falan olmadan boşanacakmışız ya da boşanma süreci devam ederken "Biz nerede hata yaptık" diye kalan hayatımızda yön göstermesi için terapiye devam edecekmişiz. Gidin bir çay için ne yapabileceğinizi konuşun falan diyecek oldu ama eşim "yok öyle bi seçenek, ben buradan adliyeye gitmek üzere evden çıktım" dedi.

Terapi sonrasında adliyeye gittik işte... Dilekçe verdik falan. Sıkıcı boğucu işler. Kayınvalidem aradı. "Hala boşanmış falan değilsiniz. Birbirinizi ne olursa olsun ayrılsanızda devam etsenizde kırmayın üzmeyin" falan dedi. Hatun benim pederi aramış helallik istemiş. Pederle konuşurken çaktırmamaya çalışıyodu ama bayaa kırgındı. Muhtemelen en az benim kadar üzülüyodur durumumuza. O kadar seviyodu eşimi.

Öyle işte. Evdeki birlikte çekilmiş fotoğraflarımızı çöpe atmış. Neden diye sorduğumda "Senin bu ayrılığı daha kolay atlatman için. Birlikte çekildiğimiz fotoğraflar sana yarar sağlamayacak" dedi. Haklı tabii de insan üzülüyor.

Dediğim gibi işte... O boşanmanın 7. ayında. Ben ise ilk ayındayım. Geriden geliyorum.

Aceace tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bi şey daha var. Hakkatten boomer moomer konusunu kapatın. Ben derdimi anlatmaya çalışıyorum. @akirafesin düşüncelerine de saygım var @Black-iceınkilere de. Ama hakkatten gidin garbıçta kendinize ayrı bir başlık açın. Ben patideki ilk boşanan adam değilim. Maalesef son da olmayacağım gibi geliyor. Cute'tun başlığını son 1 haftada en az 10 kez okumuşumdur. Sonuçta insan kendsiniden bir şeyler gördüğünde okumak istiyor. (Tamam cute'un durumu farklı ama olsun. Sonuç aynı yere gidiyor işte.) Kısacası

12 saat önce, akirafes dedi ki:

Sazanlar ??,

şunun ne bana ne de başkasına faydası var.

Aceace tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evlendiğimizde ben de işsizdim. Memurluk sınavlarına giriyordum. KPSS puanına göre ilk 5 de falan olmama rağmen fetöcüler mülakatta eliyordu beni hep. İyice yıkıma bağlamıştım. Deliler gibi WOW oynuyordum depresyondan.  Eşim ağır bir işte çalışıyordu ve benim bu halim evliligimize zarar vermeye başlamıştı hissediyordum. Yakınlarıma is aradığımı ne olursa olsun çalışacağımı söyledim. Hiç bir şekilde alakalı olmadigim doğalgaz altyapı denetmenligi işi çıktı önüme. Sınavına girmek için 2 gün gece gündüz çalıştım. Ankaradan İnegöl’e gittim orada sinava girdim. Sertifikamı aldım. O dönemdeki evime 80 km uzaklıktaki Polatlı’da polgaz’da ise girdim. Tüm kış boyunca sabah 5 de evden çıktım akşam 10 da eve geldim işten. Kazandığımın yarısı yola gidiyordu zaten ve perisan oluyordum iste. Ama benim bu Azmim bizim evliliğimizi kurtardı belki de. Memurluk oldu sonra kazandığım gün istifa ettim tabi o işten.

Şimdi 15 aylık kızım var. Allah’a şükür iyi gidiyor gibi su anda evliliğimiz. Senin bu yaşadıkların bana da o günleri hatırlattı tekrar. Ask evet çok önemli ama yetmiyor bazen. Kadın önce saygisini sonra sevgisini yitiriyor.  Belki modern çağa uygun bir şey değil bu ama genlerimize yerleşmiş bir şey bu galiba. 

Senin de bundan sonraki hayatın daha iyi olur emin ol. Yeter ki hatalarından ders çıkar. Herseyden önce kendi hayatını güzel yasa. Gerisi gelir zaten. 

ahmedinejad tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

19 dakika önce, Aceace dedi ki:

Bi şey daha var. Hakkatten boomer moomer konusunu kapatın. Ben derdimi anlatmaya çalışıyorum. @akirafesin düşüncelerine de saygım var @Black-iceınkilere de. Ama hakkatten gidin garbıçta kendinize ayrı bir başlık açın. Ben patideki ilk boşanan adam değilim. Maalesef son da olmayacağım gibi geliyor. Cute'tun başlığını son 1 haftada en az 10 kez okumuşumdur. Sonuçta insan kendsiniden bir şeyler gördüğünde okumak istiyor. (Tamam cute'un durumu farklı ama olsun. Sonuç aynı yere gidiyor işte.) Kısacası 

şunun ne bana ne de başkasına faydası var.

Eşim hayatımdaki en iyi arkadaşım. 37 senedir birlikteyiz. 22 senedir evliyiz. Benim cebimde beş para yokken hep o bana destek çıktı eve o baktı. Şu an ikimiz de emekliyiz. Ama benim hayatım çok fırtınalı idi forex ve borsa da traderdım. Çok kötü günlerim oldu. Ama o hep benim yanımda oldu. O da çok büyük bir şirkette üst düzey yönetici idi. Çok seviyordu şirketini işini eve taşıyacak kadar. Onun şirketi de iki darbe aldı onunda çok kötü günleri oldu şirketi battı. Hayatına çok kötü etkileri oldu bunun. Bu tür günler gerçekten zor geçiyor. Sonra çocuklar geldi onların okulları dert oldu. O paralı okul istedi. Devlete verdim. Aramızda ilk gerçek tavırlar oldu. İşin ilginç yanı birbirimize pek de benzemeyiz. Dünyalarımız çok farklı idi Fakat 37 senede o kadar birbirimize benzemeye başladık ki ikimizde birbirimizin iyi yönlerini kaptık. Ben evlendiğimde hiç param yoktu. Düğünümüzün bile yarı parasını eşim yarı parasını babam verdi. Onun maaşı iyi idi bizi geçindirdi. Şimdi şaşırıyorum insanlar evlenmek için neler istiyor. iki taraf da.  Şimdi çocuklarımızı yetiştiriyoruz. Onlar için yaşıyoruz bir nevi. 4 gün önce evlilik yıldönümümüzdü. Oturduk 6 film arka arkaya izledik. Yemek sepetinde joker yakaladık dışardan yemek yedik (Çok kötü idi) Kimin ne olacağı belli değil. Önemli olan güvenmek yanında olmak ve yanında olduğunu göstermek. Elele yolda yürümek. Yanında hayatında ki en iyi en önemli arkadaşını senlen birlikte görmek. Onu duymak dinlemek. Umarım sende sana doğru olan kişiyi bulursun. Hayat ne kadar güzel hoş, haydi  durma sevgiline koş. 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1 saat önce, Aceace dedi ki:

Sağolsun bir şekilde gecenin bir vakti kendisinin tanımadığı (şart koşmuştum. İstanbul'daki terapistlerin yarısını tanıyor zaten işi dolayısıyla) bir terapistten randevu aldı. Bu sabah gittik. Anlattık işte başımızdan geçenleri. Kadın net bir şekilde benim uzun süreli işsizliğimin evlilikteki kadın/erkek rollerini derinden sarstığını falan söyledi.

 (Ki öyle de yani.. Sonuçta işsiz kaldığım süre boyunca insanlara haaaaaala işsiz olduğumu söylemeye utanıyordum. Aslında haklılardı. Yani en azından iş arama sürecinde geçici işlere biraz daha önem verebilirdim. DnR vs.de çalışmak gurur kırıcı bir olay değil. Sadece alakasız bir işte çalışırsam kalıcı bir iş bulma sürecinin sekteye uğrayacağını düşünüyordum.)

Geri döneyim terapiye. Eşimin kelimelerinden ilişkinin karı/koca ilişkisi yerine haylaz çocuk/anne durumuna geldiğimizi falan anlattı. İşsizlik depresyonunda görülmesi normalmiş. Çok daha kötü durumda olan evliliklerle karşılaştığını bizimkinin ise daha kurtarılabilir olduğunu anlattı.

bunların hepsini paticik forumlarında deftonez adlı yazar söylemişti. hem de bedavaya. burdan sonrası zaten terapistin evliliği kurtarma ayağına sizi sağmaya çalışma çabaları.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

On 03.11.2019 at 19:01, deftonez dedi ki:

kardeş şu 2 paragraf her sorunun cevabı aslında. eşinin gözünde emasküle olmuşsun, erkek rolünü kaybetmişsin malesef. hiç uğraşma bu saatten sonra boşanmasanız da en iyi ihtimalle aldatır. eşin şişman mı bilmiyorum ama tipik şişko kadın hareketleri bunlar.

Haklı demişti.

Tek sorun şişko kadın kısmını tutturamadı. Yani ucundan azıcık.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...