Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Demode ideolojilere saplanıp kalınması


Bone

Öne çıkan mesajlar

80'lerin sonunda (tam olarak 1991) Soğuk Savaş bitti ve yerini "Küreselleşmiş" devletlerden oluşan bir düzen aldı. Eski SSCB ülkeleri belli bir ölçüde kapitalizme yöneldi, şu an Çin bile kapitalist ekonomisinden güç alıyor.

İnternet yaygınlaştı, Bilgisayarlar gelişti, bir dönemin hayali "kol saati bilgisayarlar" artık cep telefonlarımızla bağlantılı biçimde gerçeğe dönüştü. Bir dönem televizyonlar sadece belirli evlerde olacak kadar özel birer icat görülürken, şimdi VR teknolojilerine yelken açtık. Sadece filmlerde gördüğümüz şöförsüz arabalar, artık günlük trafikte bile kullanabilecek boyuta geldi.

Bunlar sadece teknoloji ürünleri değil, aynı zamanda hayatlarımızı değiştiren cihazlar da. Yakın zamana kadar bir bilgi öğrenebilmek için evimize depoladığımız ansiklopedilerimizi karıştırmak zorunda kalıyorduk. Onlardaki bilgiler özetin özeti olduğu için, gidip yerel kütüphaneleri gezmemiz gerekiyordu, ama onlar da yıllar öncesinden kalma ve güncel olmayan bilgiler sunuyordu. Şimdi tek tıkla istediğimiz bilgiye en kapsamlı biçimde ulaşıp, bir saniye öncesinde çıkan yeniliklerden haberdar olabiliyoruz.
Bunların faydası olduğu kadar zararı da var. Bilim ve teknolojiyle uğraşanların çok hızlı bir şekilde iletişim kurup, lokasyon sıkıntısı olmadan birlikte çalışabilmesine imkan tanıyor. Ancak sahte bilgilerin de bir o kadar hızlı yayılmasına olanak sunuyor.
İnsanlar televizyon, bilgisayar ve telefonlarına mahkum kalıyor, yalnızlığa itiliyor. Ama internet sayesinde sosyal ortamlara ulaşıp, event'leri takip edip, yeni insanlarla arkadaşlık etmesini de sağlıyor.

Kısacası, iyi kötü ama büyük bir değişim var. X nesli - Y nesli tartışırken, Z nesli geldi de tahta kuruldu bile.

70'lerde 80'lerde "bilim kurgu hayalleri" olarak sunulan Cyberpunk dünyalarına adım adım yaklaşıyoruz. Hatta "Cyberpunk başlangıcı" olarak tanımladığım Robocop filmindeki hayata girmek üzerindeyiz gibi. Robotik şu an oyuncak/hobi seviyesinde, Sibernetik de protez seviyesindeymiş gibi gözükse de, Yapay Zeka alanlarına büyük ilgi var ve yavaş yavaş bunların geliştiğini göreceğiz. Yaklaşık 10 yıl sonra beyin-bilgisayar transferlerinin yapılmasıyla karşılaşabiliriz. Hatta cep telefonları nasıl hayatımızın bir parçasıysa, robot ya da robota benzer cihazlar da o şekilde bizleri etkileyecek.

Bilim ve Teknoloji çok hızlı gelişiyor, 80'lerde 90'lardaki prototip tasarımlar şimdi hayatımızın parçası olmuş durumda. Taş Devri'ndeki atalarımızın soyundan geliyoruz. Ancak yerleşik hayata geçiş, şehir ve devletlerin kurulması, teknolojik aletlerin hayatımızı kolaylaştırması derken, fiziksel olarak onlardan çok daha farklı canlılar haline geldik. Onlardan daha zeki olduğumuz ve daha uzun yaşadığımız, ancak fiziksel aktivitenin eksilmesiyle onlar kadar güçlü kaslara ve kemiklere sahip olmadığımız bilinen bir durum. Bunun bir benzeri, günümüzdeki teknolojik cihazların, "standart" olarak bildiğimiz bazı organlarımızı körelttiği buna karşı beyin yapımızı değiştiriyor olduğu da gözleniyor.

Dijital teknolojilerin bize tek etkisi fiziksel olmayacak elbette, daha hızlı hissedeceğimiz sosyal ve kültürel etkileri olmakta. Bunları ilk başta garipseyeceğiz, ama aletleri kullandıkça onları da hayatımızın bir parçası haline getireceğiz, yani alışacağız. Biyolojik olarak kabul ettiğimiz özelliklerimizin de önemi kalmayacak ve Transhumanizm ile tanımlanan yaşantıya yöneleceğiz. Bunlar çok da uzak gelecekte yaşanacak hadiseler değil, kapısında bulunduğumuz ve yavaş yavaş başlayan bir süreç.

Toplumun, bu anlattığım değişikliklere yeterince hızlı adapte olamadığını görüyorum. 80'lerin sonunda "Soğuk Savaş bitti" dedim, ama toplumlarımızdaki kesimlere baktığımda, hala Soğuk Savaş'tan kalma ideolojileri savunuyoruz. Bir kesime bakıyorsun, toprak, bayrak, ırk ekseninde düşünerek hareket ediyor ve yaşadıkları sıkıntıları hep "dış güçler"e bağlıyor. Bir kesime bakıyorsun, eşitlik, işçi, sınıf ekseninde düşünerek hareket ediyor ve yaşadıkları sıkıntıları hep "patriarchy"e bağlıyor. Siyasi tartışmalarımız bile Emperyalizm, Kapitalizm, Komünizm, Vatan hainliği ekseninde ilerliyor. Ekonomik olarak Soğuk Savaş bitti, ama Siyasi olarak hala Soğuk Savaş'taymış gibi yaşıyoruz. Bu sadece Türkiye'ye has değil elbette, tüm Dünya genelinde gözlemleyebiliyoruz. Bireysel hak ve özgürlüklerden bahseden yok, hep belirli gruplara yönelik kalkınmalardan söz ediliyor. Teknolojinin gelişmesinden faydalanıyoruz, ama bu gelişmenin etkilerini görmezden geliyoruz. "Dedem nasıl yaşıyorsa ben de öyle yaşamalıyım" düşüncesi işlenmiş beynimize, haliyle günümüzdeki etkilerle yüzleştiğimizde şaşırıyor ve anlam veremiyoruz.

70'lerdeki Bilim Kurgu romanlarındaki hayaller değil artık bunlar, bilim adamları ve teknoloji şirketlerinin yaratmaya çalıştıkları ürünler. Belki bir 10 sene sonra, basit oyuncak robotlar ve protezler ile başlayan maceralar, beyin nakli sayesinde Robocop benzeri ilk sibernetik insanı üretmeye dönebilir. Bugün şöförsüz arabalara yönelik "moral testi" tarzı saçmalıkları, o gün de mi sürdüreceğiz? Artık demode ideolojilere saplanıp kalmak yerine, Transhumanizm gibi konular üstüne düşünülmesi lazım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2 milyar yılda yaşam
6 milyon yılda ilk atalarımız
100.000 yılda anatomik olarak bizlere benzeyen insanlar

10.000-12.000 yılda tarım devrimi
450 yılda bilim devrimi
150 yılda endüstri devrimi
50 yılda bilgisayar devrimi
bu 20-30 yılda da ai devrimi olacak muhtemelen bize hayvan gibi ivme katan. dna'larımızdan robotlara kadar herşeyi yapabiliyor oluruz.

robotları hadi anlarım işçi falan yapıcaz, dna ile de deus ex'e bağlarız ama ai neler sunacak tahmin etmek çok zor. ondan sonra apayrı bir dünya olabilir yani, ilerleyişi durmayan ve sürekli hızlanan bir zeka.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

robotu yaptın emek özgürleşti, herkes kafasına göre yaşasın mı? ye kebabı iç şarabı vur.. mu? asıl o dönemde lazım bize ideoloji.

Küresel ısınma, içilebilir su kaynaklarının tükenmesi bok püsür 30-40 yıla insanlığın kaçta kaçı yaşayacak göreceğiz o refahı ayrıca. o noktaya düşmememiz için de mantıklı ideolojiler gerekiyor.

Benim anlamadığım Mars'a gidelim orayı yeşertelim kafası. bahane de dünyanın kaynakları bir gün tükenecek. lan nasıl tükenecek, mars'ta şu anda sıfır kaynak var, dünyada zibil gibi kaynak varken, TÜKETME!!! yok dünyadaki kaynak bitecekmiş o yüzden marsı terraform etmeliymiş, kafasına sıçtıklarım. bunun altında bir bit yeniği var ama çözemedim ben.

ha bir de sanki hakim bir ideoloji yokmuş gibi, diğer ideolojileri bırakalım kafası. işte körpe zihinleri de böyle zehirliyorlar ya, buna çok acıyorum. adam transhuman olabiliriz neden ideolojilere saplanmışız hala diyo. ulan zaten belirli bir ideolojinin hegamonyasında yaşamıyo musun şimdi?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
Bone said:
...........


senin 'robot' dedigin sey geldigi vakit olacak olan insanlarin menial is yapmak zorunda kalmamasi durumunda olusacak ortamin direkt o demode ideolojilerden Komunizm'in demode Kahininin 150 yil once kehanet ettigi sonucu dogurup komunizmi ortaya cikaracaginin farkinda misin o satirlari yazarken.

komunizm diyemiyoruz tabi ona. cunku tu kaka komunizm. seytan. o nedenle bambaska terimler kullanmak zorundayiz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu hızlı ilerleyiş insanların sonu olacak da gariplerim farkında değiller. playstation 1'in çıkışını bekleyen atari oyuncuları gibi neşeyle, heyecanla bekliyorlar terminatörleri.

etik anlayışı hiç ilerlemez hatta gittikçe kötüleşirken sahip olduğumuz güç inanılmaz boyutlarda. bir bebeğin eline tabanca vermek gibi bir şey bu.

günümüz toplumu zaten çözümünü aradığı sorunu kendi üretiyor. deli gibi sera gazı salıp küresel ısınıyoruz diye ağlıyorlar, kaynaklar bitiyorsa da sen bitiriyorsun @cali'nin dediği gibi.

ben mi çok abartıyorum bilmiyorum da distopyaya doğru ilerlerken "heyoo sayborg olcez len :D:D" diye gezenleri gördükçe bayağı garipsiyorum

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sen bunlardan bahsediyorsun ama insanlığın %90'ı hala en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. İdeolojiler niche fikirlere göre değil toplumun ihtiyaçlarına, problemlerine göre şekilleniyor. Ayrıca ideolojiler o kadar kolay değişip yok olmuyor.

En başta örneğini verdiğin ex-soviet ülkeleri mesela, büyük çoğunluğu kapitalist sisteme geçti demişsin, bu bir ihtiyaç sonucu oldu. Kaldı ki 25-26 seneyi geçti hala daha pek çok alanda serbest piyasa yok, enerji sektörü pek çoğunda hala devletin elinde, tarım arazilerinin mülkiyetleri hala problemli vs. vs. İdeoloji değişimini incelemek adına güzel bir örnek geçiş ekonomileri. Neredeyse 30 sene oldu hala devlet ideolojisinin tam olarak değiştiğini söyleyemeyiz. Kaldı ki pek çok IBRD vs. pek çok kurumdan destek alıyorlar; pek çoğu Avrupa fonlarından yararlanıyor, her kanaldan kapitalist idea pompalanıyor halka vs.

E sen şimdi diyorsun ki transhumanism.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...