Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Selo, Recep ve Noyan bir gün...


Aruzyon

Öne çıkan mesajlar

Bugün gördüğüm rüya da paylaşmaya değer ilginçlikte hemen yazayım da kayıtlara geçsin sonra bakıp güler miyiz yoksa ağlar mıyız şu an için emin değilim :

Rüyamda yeniden erkem seçimler olmuştu yeni hükümet AKP ile HDP koalisyonu olarak kurulmuştu. Bu esnada ben de LDP'de değil HDP bünyesinde meclise girmiş milletvekillerinden biriydim.

Yeni kurulan hükümetin şerefine o gece olan bir kutlamaya davet edilmiştim meclisteki bütün milletvekillerinin katıldığı. Deniz kenarında bir yerde büyük şölen gibi birşey Suma Beach'e benzeyen bir yerde kurulmuştu (ya da beynim öyle bir mekan generate etti bu rüya için).

Sürekli tuhaf bakışlara maruz kaldığım aşırı resmi şıklıkdaki kalabalıktan uzaklaşmak için kumsal tarafına doğru yürürken arkamdan Selahattin Demirtaş yanında seksi, siyahi bir kızla peşimden geldiğini gördüm fakat farketmemiş gibi yaparak suyun kenerına kadar yürüyüp kararmakta olan ufuk çizgisini izlemeye başladım.

Kısa bir süre sonra yanıma varan Selo gülümseyerek direk konuya girdi : "Madem artık aramıza katıldın, bizlerden olan bir kadınla daha da mutlu olacağını düşündüm " diyerek zenci kızı gösterdikten sonra sözlerine devam etti ; " En nihayetinde insanı güçlü kılan şey kalbinde taşıdığın sevgidir , fakat bazen insan aşırı yalnız kaldığında bu sevgi güç yerine bir yüke dönüşebilir. Kalbindeki sevgi yük değil , sana huzur , rahatlık ve neşe olsun Noyan ... Birlikte başaracaklarımızın hatırına en azından biraz keyifli zamanları fazlasıyla hak ediyorsun" diyerek omuzumu sıvazlayıp beni yanında getirdiği kadınla baş başa bırakıp gitti.


Kadını gözlerimle aşağıdan yukarı tekrar süzdüm. Anatomisi, abartı olan kalçalarına rağmen gayet iyiydi, ne ben söze girdim ne de o. Ağzını açmaya pek niyeti yok gibiydi , en azından konuşmak için, zaten birşey söylemesine de gerek yoktu , gözleri tahmin edebileceğinizden daha fazlasını anlatıyordu.

Görev mi yoksa kendi isteğiyle mi olduğunu hiç belli etmeksizin seksi bir gülücük fırlattı.. Fırlattığı gülücüğü ise şaşkın bir sırıtışla yalakadım. Evet şaşkındım ve birazdan yapacağı şey beni daha da şaşırtmak üzereydi... Az ötede yerde öylece duran bir sörf tahtasını almak için domalırken yere en yakın olduğu anda yüzünü tekrar arzu dolu bir gülümseme ile bana döndü.. Hala şaşkındım ve şaşkınlığım ciddi bir meraka dönüşürken yerdeki sörf tahtasını alıp denizin içine doğru yürümeye başladı, ayakkabıların kenarlarına basarak ayaklarını çıplak bıraktı ve yüzü önüne doğru dönerken hiç bir ses çıkarmadan "benimle gel" diye fısıldadı gözleri zihnimin içine..

Arkasından onu takip ederken ben de ayakkabılarımı çıkardım. Suyun içinde biraz ilerledikten sonra sörf tahtasının üzerine çıktı ve benim de çıkmam için eliyle gelmemi işaret etti ve bende dediğini yaptım.. İkimizde sörf tahtasının üzerinde dururken bana iyice sokuldu ve ellerini çaprazlama olarak benim kalçalarımın üzerine koydu.. Bir süreliğine huzurluyduk kıyıdan gitgide uzaklaşırken, fakat yaşadığımız huzur batmaya başladı yaşadığımız yakınlaşmanın sebep olduğu ereksyondan.

Sertleşmeyi hissetmesiyle birlikte gülümsemesi daha da laubali bir hal aldı ve yüzü dönük halden arkasını dönük bir pozisyona geçip kalçalarını iyice bana doğru dayayıp, bir yandan da eteğini yanlardan tutup aşağıya doğru sıyırmaya başlamasıyla , ıslak koyu renk teni gecenin karanlığında gözlerimin önünde parlamaya başladı kocaman kalçalarının açığa çıkmasıyla. Sırtı bana dönük olmasına rağmen sanki arkasında gözleri varmışçasına elleri , irademden farklı hareket edebilen kısmıma yöneldi ve sörf tahtasının dengesini en ufak bir şekilde sarsmaksızın , iç içe geçebilmemiz için gerekli tüm koşulları sağlamaya çalışıyordu.

Hiç tanımadığım birinin içine girerken hissettiğim çok tuhaf bir merak dolar içime; "acaba nasıl bir yerin içine giriyorum ve acaba ne şekilde karşılanacağım" diye heyecanlandıran bir merak. Bazı insanlar sırılsıklamdır ve beni içlerine çekercesine kendi iç dünyalarına doğru emerler , bazıları ıslaktır fakat içsel duvarlarınınn ilerleyişe izin vermeyen bir yosunsuluğu vardır, dar koridoru geçene kadar çok yabancı hissedersin , bazılarının ise çok kurudur ve diken diken batar her yerine ama bir süre sonra dünyanın en süper yerine dönüşür... Merak ediyordum davet edildiğim dünya acaba nasıl bir yerdi. Beni hemen içine kabul edecek miydi yoksa şaşkınlıklar içerisinde öylesine bir yabancılıkta genelde olduğu gibi yalnız mı hissedecektim.. Çok merak ediyordum ama tüm merakımı kocaman bir dalga çarpıp yerle bir etti..

Suya düştük ve gecenin karanlığında suda yüzenler bilir; siyah sularda öylece sallanan beyaz bir şey kendisinden daha büyük bir balığın yemeği olmaktan ürkebilir. Hemen önümü bağladıktan sonra kıyıya doğru yüzmeye başladım. Birlikte yüzerken hiç konuşmayan kadın gitme kal der gibi bakıyordu ama samimi olmadığım kişilerle rahatsız yerlerde yakınlaşmaktan pek keyif alan biri olmadığım için alırış etmedim. Hiç konuşmasam da aklımdan "kusura bakma tatlım ama önce konfor ve dinginlik sonra fırtınalar ve delilik " diye güldüm kendi kendime içimden söylediğim sözlere.

Kıyıya vardığımızda kumsalda bu sefer sevgili cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bekliyordu. Sanki en başından beri bizi izliyormuşçasına " Oooo Noyan efendi , görüyorum ki ziyafete katılmak yerine denizin cazibesine kapılmışsın, hadi gel sonra da yüzersiniz , senin de çok seveceğin vegan yemeklerde hazırlattım. Bu anlamlı gecede çok uzak kalma gecenin merkezine gel hadi" dedi.

Üzerimden şırıl şırıl akan sularla birlikte Recep'i takip ederek tekrar kalabalığa karıştığımıza bizi Selo karşıladı.. Herkes çok mutlu ve keyifli görünüyordu... "Allahım bu ne çeşit bir kutlama , ne biçim bir halkların kardeşliği " diyerek içimden etrafa bakındım.. "E hadi birşeyler ye bari acıkmışşındır denizden çıkınca" diye tekrar ısrar etti Recep. "Önce güzel bir kadın , sonra güzel yemekler , ne yapmaya çalışıyorsunuz anlamadım ama nasıl olsa bana birşey olmaz" diyerek yeşil yeşil parlayan kanapelerden yemeye başladım...

Tadları çok güzeldi fakat başıma bir ağrı getirmişti... "Kesin bu yemeklerin içinde birşey var" diye düşünürken etraftaki herkes kusarak yerlerde krizler geçirmeye başlamıştı.... İki kişi hariç : Recep ve Selo ...

İkiside şaşkın şaşkın bana bakıyorlardı neden hala kriz geçirmiyorum diye.. Bu sefer içten bir şekilde ben sırıttım. "Ne sandınız beni öylece herkesi rahatlıkla etkileyen bir zehirden kendimden geçeceğimi mi?" diye gülmeye devam ederken yere tükürdüm ağzımda kalan yemeklerin tadını hiçe sayarcasına. " Nasıl ki I. Dünya Savaşında Rusyada Rasputin vardı, III. Dünya Savaşında Ortadoğuda Noyan Sama var. Onu ortadan kaldırmak için çok uğraşmıştınız ama insanları öldürerek ilerleyemeyeceğiniz çıkmaz sokağa ulaştınız. Yeni Dünya Düzenin kaderi, efendilerinizin buyurduklarından çok daha farklı olacak, hazır olun !" diye bağırıp otoparktaki aracıma doğru hızla varıp sonra basıp gaza oradan ayrıldım.

Aracın tasarımı çok futuristikti ve beni oradan çabucak uzaklaştıracak kadar hızlıydı.

Sabah uyandığımda keyifliydim ve bu rüyada AKP ve HDP arasındaki tüm atışmaların halkın farklı kesimlerini etkilemek adına oluşturulmuş bir şov olduğuna dair düşüncelerimde emin olmuştum..

Seçimler kocaman bir kurmaca dövüştü , oylamalarına kadar. Eğer öyle olmasaydı 2 saatte seçim sonuçlarını istediği gibi yapan AKP hükümeti HDP'nin barajı geçmesine izin verir miydi ?

Neden bu zaman ? Neden 2015 ? Neden düşmanca şovenist bir süreç ardından tüm bu yaşanılanlar ? Herkes inandığı ve sıkı sıkı sarıldığı düşünceleri üzerine tekrar düşünmeye dair gerekli özeni gösterebilmesini diliyorum ... Kolayca aklınıza yatabilen çoğu şey başkalarının özenli tasarımları... Rüyalar saçma gelse de, çoğumuzun inandıklarından daha gerçek.


Okumuyorsanız okumayın pekte umrumda değil baştan ben bir tane koyayım da post kirliliği olmasın gereksiz. Olası goblin sürülerine baştan ayarı vereyim.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

son dehşet ya... Umarım çizim skill'i kasarım da biraz ilerleyen zamanlara Çizgiroman olarak çizerim böyle olayları. Resimlerden ve dialoglardan takip edersin..

part part da gidebilirsin. Hemen hemen hergün rüya gördüğüm için rüyaları hatırlamak , günlük hayatta yaşadıklarımı hatırlamak kadar rahat...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...