Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

uzun mesafeli iliski


orionlogic

Öne çıkan mesajlar

zeper yanılmıyorsam kadındı. o olayı fedakarlık olarak görmesine şaşırmadım. çünkü eminim sevgilisi olduğunda bile sadece facebuk'tan hadi öyle şeyleri yoksa bile çevresinde yürüyen min 10 adam oluyordur. türkiye şartlarında rakamlar bu sdfs. bu şımarıklığı da fedakarlık olarak görüyorlar.

oysa bir kadın erkek arkadaşına gidip ben senin için bu adamlara yüz vermiyorum dese dayak yemesi lazım. fedarkarlığa bakar mısın. kıyamam ne kadar zor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Xaenin said:

Tek eşlilik erkeğin doğasına aykırı gibi açıklamalar kimden gelecek diye bekliyordum ben de.

Güzel arkadaşım senin karakterin zayıfsa, birine ihanet etmeyi normal bir olay gibi görüp yaşıyorsan bunun erkeğin doğasıyla ne alakası var. En fazla 3/4 erkeksindir, o da şüpheli.

Ha sevgilin olmaz, takılırsın insanlarla, güzel vakit geçirirsin eyvallah. Ama gidip bir kızla beraber bir ilişkideyken başka bir hanımefendiyle de birlikte oluyorsan bence kendine erkek deme hakkını da kaybediyorsun.


Şu entry'de gayet güzel anlatılmış, baştan yazmaya çok üşendim :D

https://eksisozluk.com/entry/26139726

Bildiğiniz üzere gelişmiş omurgalı canlılarda tek eşlilik çok nadir görülen bir sosyal tercihtir. üreme şekli eşeyli olan canlıların sağlıklı nesiller üretme amacına uygun olmayan tek eşlilik doğada da nadiren kendisine yer bulur. zira sağlıklı nesiller ancak çevre ile uyumlu genlerin mayoz bölünme sırasında çeşitlenmesi ile oluşabilir. bunun için pek çok farklı bireyin çiftleşmesi, kromozomlarını kaynaştırması gerekmektedir. insan hayvanı da gelişmiş bir omurgalı canlı olması hasebiyle tek eşlilik ile yakından uzaktan ilişkili değildir. hatta tespitlerim o yönde ki ilkel atalarımız tek eşli olsaydı insan türü çoktan nesli tükenen türler arasına girmiş olurdu.

doğanın insan türü için öngördüğü hayatta kalma stratejisi şu şekilde.

kural 1) doğa ile uyum sağlayacak, tüm temel ihtiyaçları tedarik edecek cins erkektir. bu temel ihtiyaçların ne olduğu konusundaki kaynak kodunu kadından alacak ve harfiyen yerine getirecektir. bu mutual ilişkide erkeğin harekete geçmesini tetikleyen arzu kadını dölleme arzusudur. doğa kadını erkeğe, erkeği de kadına bambaşka noktalardan muhtaç kılmış, eşit olmayan, ancak denk iki güç odağı yaratmıştır.

kural 2) kendisinden talepkar olan erkeği insanlığın hayatta kalması için ihtiyaç duyduğu kaynakları bir araya getirmek üzere kullanması gereken cins kadındır. kadın döneminin şartlarına göre ihtiyaçlarını onun ve çocuğu için karşılayabilecek alfa erkekler için bir çeşit yapılacaklar listesi hazırlayarak erkek için aşılması zorunlu bir evrim duvarı şekillendirmekle yükümlüdür. bunu kendisi ve çocuğu için yapıyor olduğu sanrısı evrenin sinsi planının harika bir parçasıdır. oysa yaptığı tek şey insan türünün devamını sağlayacak genetik mirasa yol açmaktır.

kural 3) bu iki türün beklentileri arz talep dengesi üzerinde şekillenir ve toplum bireylerinin iletişim yetenekleri ile dengelenir. yani açmak gerekirse 300 kişilik elektriği olmayan bir köyde de bir alfa erkek ve evrim duvarları mevcuttur. ancak bu alfa erkek yirmi milyonluk bir şehirdekinden farklıdır. aşk denilen seks örtüsü imkanlar dahilinde aynı amaç için ortaya çıkar.

tüm bu girizgah olmadan kadının neden aldattığının cevabına ulaşmak mümkün değildir. içine duyguları katarak çamur ettiğiniz bu konuda doğru şekilde ilerlemek ancak bu temel kavramların üzerine basarak mümkün olabilir. şimdi çok önemli olan ikinci katı inşa etmeye başlayabiliriz.

madem insanlar tek eşli canlılar değildir öyleyse sadakat kavramı neden ortaya çıkmıştır?
bazı gerçekler acıdır. bu da onlardan.
insan türünde sadakat günümüz modern çağının ürettiği sanal bir davranış biçimidir. çağımızın mülkiyet temelli ekonomisi devamlılığa ve kontrol edilebilir sosyal yapıya ihtiyaç duyduğundan, aile kavramını bir yandan kutsallaştırmaya bunu ayakta tutabilmek için de sadakat kavramını üretmeye, normalleştirmeye devam etmektedir. yani sadakat insan hayvanının doğasında yoktur. doğamıza sistem tarafından sonradan enjekte edilmiştir. amaç da sürdürlebilir , kontrol edilebilir birey toplulukları yaratarak toplumun istikrarını sağlamaktır. (istikrar düzeni, düzen de halihazırda kurulu olan ekonomiyi ayakta tutacaktır.)

bu kısmı da anladığımıza göre artık asıl soruya cevap aramaya başlayabiliriz.
kadınlar neden aldatır?

bu konuda 5 temel başlık öne çıkar.
1) kadınların ilgiye olan sınırsız ihtiyaçları
2) kadının cinsel olarak tatmin olamaması
3) erkeğin kendisi ve gelecekte doğacak çocuğunun temel ihtiyaçlarını karşılayamayacağına olan inancı
4) monotonluktan kurtulmak, heyecan arayışı
5) halihazırda sevgili/eş olunan erkekten daha üst seviyede birisiyle tanışmak

burada her erkeğin başına gelmesi muhtemel temel aldatma nedeni ilgisizliktir. çünkü ilgi kadınların afyonudur. doğanın insan için şekilendirdiği hayatta kalma stratejisi kural 2 de değindiğimiz üzere, kadın iktisadi teorilerle paralel olarak insan ihtiyaçlarının sınırsızlığında dilediğince istemeye eğilimlidir. özellikle sağlıklı, üremeye müsait bir kadının temel bazı göstergelerine sahipse onun yumurtalarını döllemek isteyecek erkeklere aşılması zor duvarlar örmeye ve alfa erkeğini bu yolla aramaya çabalayacaktır.

üremeye müsait, sağlıklı, doğurgan kadının özellikleri de şunlardır. geniş bir leğen kemiği dolayısı ile geniş bir kalça, büyük memeler, kırmızı yanaklar vb.
üremeye müsait, sağlıklı, damızlık bir erkeğin özellikleri şunlardır. geniş omuzlar, kaslı damarları belirgin kollar, büyük dolgun taşaklar, vb.

görüldüğü gibi erkek ve kadın bir araya geldiğinde karşılıklı olarak bu temel formülleri işleterek öncelikli olarak üreme temelli bir analiz yapıyor. buradan çıkarmamız gereken sonuç şudur ki insan her hayvan kadar varlığını sürdürmek konusunda tutkuludur. ve bu tutku sadakat gibi sonradan eklenen engellerle durdurulamaz. insan türü kendisine rağmen sağlıklı nesiller üretmeye ve tüm kaynakları tüketene kadar çoğalmaya her başarılı canlı gibi devam edecektir.

durum buyken kadın da sınırsız ihtiyaçlarının karşılanması yönündeki ütopik arzusunu tatmin etmediği sürece, ki sistem bunun tatmin olmaması üzerine kurulmuşur, aldatmaya devam edecektir. zaten kadının doyuma ulaştığı yerde insan türünün gelişimi duracak, türümüzün sonu yaklaşmış olacaktır. mesele kadının taleplerini en çok karşılayan erkeğin üreyebildiği, değişen çevre şartlarına karşı sürekli kendini güncelleyen insan türünü sürdürülebilir kılmak.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zaten kendisi üzerinden kariyer planı yapmanızı bekleyen bir kadınla beraberseniz de bırakın abi, sizin iyiliğinizi düşünmeyen insanla neden beraber oluyorsunuz.


Argos senin yolladığın şeyi de 6 saniyeden fazla okumadım, türlü karaktersiz davranışları süslü cümleler ve 3 dolarlık bilimsel gerçeklerle desteklemeye çalışmış bir yazı olmasından şüpheleniyorum.

Benim derdim bir türlü bir ilişkiyi tutturamayanlarla değil, ilişkisi varken başkalarına akanlarla. Yapamıyorsan tek kişiyle ayrıl, git başkasına, sonra ondan da ayrıl öyle takıl, son derece saygı duyarım. Ama bir kişiyle beraberken başkasıyla yalaşmak yalancılık, karaktersizlik ve ihanet, başka bir şey değil. Bunun böyle olmadığını da hiç bir şey kanıtlayamaz.

-Sevgilim beni aldatıyor musun?
-Hayır

Yalan söyledin, yalancısın ve bitti yani, istediğin kadar eşele konuyu sonuç değişmeyecek. Sevdiğini söylediğin biri sana bir soru sordu ve ona yalan söyledin yani bunun nesini bana ekşisözlükten birinin yazdığı bir şeyle savunuyorsun ki?

Ben de diyorum ki sevdiğini söylediği bir insana bu kadar rahatça yalan söyleyip, en samimi hisleri ve duyguları başkalarıyla da yaşayan insanlara asla güvenmem, seviyorum dediği insana böyle pislik gibi davranabiliyorsa gün geldiğinde bana daha da kötüsünü yapabileceğinden şüphem olmaz çünkü.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

mesele tek eşlilik değil de
sürekli aşık kalma durumu

şimdi ilkokulda kafayı taktığım kıza fb dan bakıyorum hiç bir şey hiseetmiyorum
alakası yok aklımda kalanlarla

lisede gördüğüm kız şimdi meh işte

1,5 sene peşindne koşup 2 sene de zar zor unuttuğum var

şimdi de başka biri
eskisi gelse, döner bakar mıyım bilmiyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Xaenin said:



Benim derdim bir türlü bir ilişkiyi tutturamayanlarla değil, ilişkisi varken başkalarına akanlarla. Yapamıyorsan tek kişiyle ayrıl, git başkasına, sonra ondan da ayrıl öyle takıl, son derece saygı duyarım. Ama bir kişiyle beraberken başkasıyla yalaşmak yalancılık, karaktersizlik ve ihanet, başka bir şey değil. Bunun böyle olmadığını da hiç bir şey kanıtlayamaz.


bunun da saygı duyulacak bir tarafı yok ki
daha güzelini bulduğu için mi ayrılıyor anlaşamadığı için mi
sürekli daha iyi anlaşacağı daha güzel insanlar çıkacaktır insanın karşısına
ama karşı taraftan kabul görmeyebilir
eldekini riske atmak istemeyen şansını deniyor
öbürü de bırakıp deniyor

yani yenisi vazgeçilmez diye bir kavram yok
sadece vazgeçemeyeceğin bir noktada olmak durumu var işin özünde

bu konuda irade sahibi olmaya aşk diyoruz belki ama yine de kendimizi kandırmaya gerek yok
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

forgiver said:

bunun da saygı duyulacak bir tarafı yok ki
daha güzelini bulduğu için mi ayrılıyor anlaşamadığı için mi
sürekli daha iyi anlaşacağı daha güzel insanlar çıkacaktır insanın karşısına
ama karşı taraftan kabul görmeyebilir
eldekini riske atmak istemeyen şansını deniyor
öbürü de bırakıp deniyor

yani yenisi vazgeçilmez diye bir kavram yok
sadece vazgeçemeyeceğin bir noktada olmak durumu var işin özünde

bu konuda irade sahibi olmaya aşk diyoruz belki ama yine de kendimizi kandırmaya gerek yok


İnsan her zaman daha iyisini arar elbette. Ama ilişki söz konusu olunca, “sadece daha güzel” veya “sadece daha iyi anlaşılan” kadar basit bir denklem yok “son nokta” yı koymak için. Çok daha karmaşık bir problem var ortada. Zaten belli bir zamanda o an için en iyisi sandığın ile “son nokta” dediğin evliliği gerçekleştiriyorsun ki onda bile “haydaaa hiç böyle ummadıydım” artık daha çok karşılaşılan bir durum. O yüzden ayrılıp başkasına gitmek gayet saygı duyulacak bir durum. Zira sevmediğin istemediğin kişiyle (aklında başkası varken) sadece ilişkiyi sürdürmek adına birlikte kalmak, aldatmasan da daha kötü. Düşünsene, tüm ömrü boyunca sana sadık, ama aslında seni sevmeyen bir kadınla olduğunu?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@xaenin

Argos'un paylaştığı yazıyı okumamışsın bile, yazının devamında gayet gerçekçi, hepimizin hemfikir olacağı şeyler yazıyor. Erkeklerin neden aldattığı değil, kadınların neden her zaman daha iyisinin arayışında olduğunu anlatmış.

Dürüstlük ve güvenilirlik, insanın sosyal yaşamındaki çok önemli değerler elbette. Ben de hem seviyorum hem de gerekliliğine inanıyorum. Sana baktığımda kendini(argos'un paylaştığı yazıda da belirtildiği gibi) kadınların talebine göre yetiştirmiş biri görüyorum. Zamanında çok fazla aferin almış ve kendini doğru hissetmenin hazzıyla yaşamış birisin sanırım. Bence iyi bir adamsın ama ya sevdim ben seni.

*grabs popcorn*
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Dworgian said:

İnsan her zaman daha iyisini arar elbette. Ama ilişki söz konusu olunca, “sadece daha güzel” veya “sadece daha iyi anlaşılan” kadar basit bir denklem yok “son nokta” yı koymak için. Çok daha karmaşık bir problem var ortada. Zaten belli bir zamanda o an için en iyisi sandığın ile “son nokta” dediğin evliliği gerçekleştiriyorsun ki onda bile “haydaaa hiç böyle ummadıydım” artık daha çok karşılaşılan bir durum. O yüzden ayrılıp başkasına gitmek gayet saygı duyulacak bir durum. Zira sevmediğin istemediğin kişiyle (aklında başkası varken) sadece ilişkiyi sürdürmek adına birlikte kalmak, aldatmasan da daha kötü. Düşünsene, tüm ömrü boyunca sana sadık, ama aslında seni sevmeyen bir kadınla olduğunu?


sorun o değil ki seversin/sevilirsin ama
daha iyi sevilip/sevebilme ihtimalin her zaman mevcut olması ve buna rağmen sahip olabildiklerinle mutlu olman esas mesela
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yetinmek abi olay. İyiysen yetinebil ya. Ben; insanın sürekli büyüme ihtirasının, burnunu boka gömmesinden başka bir şey getirdiğini görmedim. İlla büyüyeceksek de birlikte büyümeliyiz.

(edit:Tabi emeksiz kazanç konusu var kadınlarda. Bir anda başkasına sıçrama yapabilme olanakları zaten aldatılma konusuyla bizi yüzleştiriyor.)

Benim ilişki anlayışım;

İki insan yolları kesişene kadar sığalarını dolduruyor dolduruyor, birlikte olmaya başladıkları an karşılıklı olarak birbirlerini tüketmeye değil de, yanyana yürüyerek yenilenmeye ve gelişmeye devam etme süreçlerinde birbirleriyle mutual olarak yaşamayı sürdürmeleri.

Ben eşimle birlikte aynı kitabı okuyup tartışmak istiyorum. Tartıştığım zaman benimle aynı frekansa çıkabilmeli. "Ben böyleyim, değişemem, işine geliyorsa" deyip de kendini geliştirmeyecek biriyle bi b*k olmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

forgiver said:

sorun o değil ki seversin/sevilirsin ama
daha iyi sevilip/sevebilme ihtimalin her zaman mevcut olması ve sahip olabildiklerinle mutlu olman esas mesela


güzel arkadaşım. bu mayıs ayında 3 sene ilişki 2.5 sene evlilik olmak üzere gitmiş bir evliliğim bitti.

biteceğini algıladığım güne kadar "yahu tmm sorunlar var ama işte ne yapalım gidiyor" modunda ve eldekiyle mutlu bir adamdım.

neyse bitti işte

şimdi başka biriyleyim. ama başta o kişiyle evlenirken aradığım şeylerin aslında önemsiz, önem vermediğim kimi konuların da aslında çok önemli olduğunu keşfettim.

şimdi;

- bu ilişki bitirilmese, aynı kadınla evli, sadık ama verdiği kararından dönmeyen biri olarak mutsuz yaşamaya devam edecektim.

- ilişki bitti, şu an hayattan ve eşimden beklediğimi daha net biliyorum, önüme de böyle biri çıktı. elbette "belki" daha da daha iyisi mevcuttur ama ben burada kalmaya karar verdim.

yani tabii bir yerde dur demek lazım ama o "dur" nerede demeli insan bunu ancak yaşayarak öğreniyor.

özet öneri: mutsuzsanız, karşı taraf için durmayın. elbet bir gün arayışınızı sonlandıracak biri çıkar.

öyle işte
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...