Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

şu saatte küfretmek isteyenler için


KuddusiMavra

Öne çıkan mesajlar

Mal said:

harry potterın okulu gibi olur ya öyle bütün çocuklar biyerde yetiştirilse demi


evet, hogwarts biraz platonik bir akademiyi bazı veçheleriyle andırıyor. ama devletvari bir sihir bakanlığına bağlı olması ve yine belirli disiplin metodlarının uygulanması bakımından öyle değil. üstelik ailelerin çocukları üzerinde kurduğu baskı ve çocukların ona göre belirlenim içine girmesi (örneğin draco malfoy) de aslında muggle toplumlarının bir yansıması. ancak yine de ron'un geniş ailesinin daha sempatik gösterilmesi, ailesiz harry potter'ın da hayata tutunabilmesi ve kolektif bir varoluş içerisinde kendi potansiyelini fiiliyata dökmesi bakımından rowling'in bilinçli veya bilinçsiz senin dediğin şeye göz kırpması da yok değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Biyik said:

aile kurumunun kendisi bunu yaratıyor.
avusturya'da bir baba kızlarını bodrum katına zincirleyip senelerce tecavüz edebiliyor, başka bir baba da 2 aylık bebeğini falakaya yatırabiliyor. şimdi tabii "her ailede bunlar oluyor mu?" diye düşünenler, söylenenler çıkacak. yahu etrafınıza bir bakın her ailede düşük veya yüksek ölçekte bir trajedi, taciz, baskı, aşırı disiplin uygulama yok mu? illa ki bir örneğini bulursunuz. ha okul, ha askeriye, ha hapishane, ha da aile. hepsi de aynı iktidar metodlarının uygulandığı yerler.

2 aylık bebeğe falaka yapılmasıyla 20 yaşında bir gencin askerde dayak yemesinin ne farkı var. birinde baba - oğul, birinde komutan - asker. ama aynı disiplin yöntemi. mantık var mı ikisinde de ? aslında var, disiplin etme amacı. o yüzden "akılsızca" diyemeyiz. ama bu akıl neye hizmet ediyor ve bu aklı yenebilir miyiz, onu tartışmamız gerekiyor.

kendimi tekrar edeyim, aileyi ortadan kaldırmadan hiçbir şey çözülmez. bunun gibi olaylar dünyanın her tarafından çıkar ve biz her seferinde ah vah çekeriz.


Yine hatlar karışmış. Efendim aile mülkiyetin temeli değil garantörü de değil. Senin bahsettiğin aile yapısı bizim içinde bulunduğumuz aile yapısı. Ancak basit anlamda aile Bir kadın ile bir erkeğin kendi aralarında yaptığı yazılı veya yazısız sözleşme (bu erkek ile erkek,kadın ile kadın arasında da olabilir) ve bu sözleşme tarafları bağlar,bu sözleşmenin temel odağı karşılıklı güvendir. Yani sen yalnız kalma bende kalmayayım güzel güzel birbirimize yaverlik edelim. Çocukta bu birlikteliğin sorumluluk parçası zaruret değil sorumluluk. Yani istemeyenin çocuk doğurmama,kürtaj yapma hürriyeti var. Her ne kadar ilkel iktidarlar bu hakları kısıtlasa da normali bu.

Hayvanlarda da bu geçerli tek başına çocuk büyütmek büyük sıkıntı olduğu için bazı tür hayvanlar büyük gruplar oluşturarak bazıları küçük gruplar oluşturarak kimi de bahsettiğim aile şekline bürünerek türlerini devam ettirirler. Hayvanlar mülk ediniyor mu ? Hayır ama görünürde aile var yani bir kuş kuluçkaya yatarken diğeri gidip avlanıyor sonra diğeri nöbet tutuyor öbürü avlanıyor. İçgüdüsel olarak yapıyorlar bunu. Kimi hayvanlar ise içgüdüsel olarak daha büyük gruplar halinde koruma içine giriyor alfa erkeği dişisinin liderlik ettiği gruplar,küçük grupların güvenlik ve barınma ihtiyacını karşılamadığı ortamda daha büyük gruplar oluşturuyorlar.
Kimi hayvanlarda çiftleşip dişiyi terkediyor,dişi yavrulara tek başına bakmak zorunda kalıyor,nadirde olsa tersi olan durumlarda var.

Buradan insana gelirsek insanın temel olayı zaten grup halinde yaşayarak kendini güvence altına alması yani insan yavrusunu büyütmek çok fazla emek ve enerji harcamak demek türü devam ettirebilmek için daha geniş gruplar içerisinde insan kendini konumlandırmaya başlıyor bu gitgide daha geniş gruplara kabilelere,kabilelerin birleşmesi ile geniş köy yaşamına oradan artı değere derken skala uzadıkça uzuyor ilkel devletten büyük ölçekli devletlere geliyor.

Ancak aile mülkiyetin temeli değil. Mülkiyet barınma ihtiyacı ile bölge kontrolünün karışımı. Yani daha geniş ve büyük evler daha geniş araziler istemesi insanların bundan dolayı,bu arzudan ileri geliyor. En güzel örnek mesela rte'dir mülkiyetin genişliği ile hakimiyet alanın genişliği arasında ilkel bir dürtüsü var adamın her tarafta villa ama kendi için değil sadece ailesi içinde yaptırıyor böylece ailesinin kontrolünü de hissetmek istiyor. Hatta daha da ileri gidip bir bölgeyi kapatabiliyor. Bunu bir çok zenginde görebilirsiniz. Küçük burjuva hezeyanları da var bir çok kişide kendine ait bir ada fikri mesela çok cazip geliyor çoğu insana.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Biyik said:

aile - devlet - mülkiyet

bu üçünün birden kalkması lazım.


şunu diyebilmen için önce o 3 kavramın neden doğduğunu, nasıl doğduğunu, insanların neden en az 3000 yıldır bu kavramları ayakta tutmak için savaştığını, öldüğünü falan irdelemek lazım değil mi?

karıya kızıp aile kavramını, vergi borcuna üzülüp devlet kavramını, başkalarının senden fazla olan malına bakıp mülkiyet kavramını eleştirmekle nereye kadar gideriz? he
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

Biyik said:

aile - devlet - mülkiyet

bu üçünün birden kalkması lazım.


şunu diyebilmen için önce o 3 kavramın neden doğduğunu, nasıl doğduğunu, insanların neden en az 3000 yıldır bu kavramları ayakta tutmak için savaştığını, öldüğünü falan irdelemek lazım değil mi?

karıya kızıp aile kavramını, vergi borcuna üzülüp devlet kavramını, başkalarının senden fazla olan malına bakıp mülkiyet kavramını eleştirmekle nereye kadar gideriz? he


3000 yildir bu kavramlari ayakta tutmak icin savasiyoruz, sonuc: 2 aylik cocuga falaka, kiz cocuklarina tecavuz eden babalar, fasist devletler. siz daha devleti, aileyi, mulku kutsayin, ama mal bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2 Aylık çocuğa falaka, kız ve erkek çocuklara tecavüz bunların sebebi aile değil. Aile ile uzaktan yakından alakası yok aile bu suçların dar alanda kalmasını sağlıyor bile diyebiliriz. Aile olmasa da tecavüz muhakkak olacak. Hatta daha sistematik daha baskın olaylar zincirine dahi dönüşebilir. Ahlaki olarak iyiyi arayan eğitimli insanların bir araya gelerek komünal yaşam sürmesi çok güzel görünüyor ve dar alandaki denemeleri başarılı olabilir ama bunun için çok erken. Bunu yapabilmek için tüm insan toplulukların değişmesi gerekli yani dar alanda dahi bir devlet kalıntısının kalması çevre ve civar toplulukları domine etmesine neden olabilir. Bu yüzden devletsiz toplum yakın gelecek için ütopik belki önümüzdeki 300 yıl için bile bu böyle. 21.yy'da hala mutlak monarşiler var ve dinler hala baskı unsuru (her ne kadar dünyanın büyük bölümünde etkileri kırılmış olsa da)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...