Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Şike Soruşturması 7 : Gone With The Wind


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
inprc said:

yok ceza çekilmiş sayılmıyor.kulüpler riski aldı.

bu durumda cas'a gitmemek suçu kabul etmek olur diye düşündüler.ama bu operasyonda kelleler 2 yıl önceden kesildi.mantıklı karar alınıp kulubün geleceği düşülmeli şu aşamada.

çünkü yönetimde cas'tan umutlu değil.biliyorlar ne olacağı.sonuçta büyük bir yıkım olacak beşiktaş için gelecek sene de avrupa'ya katılamamak.önümüzedekiş yıl toparlanmanın meyveleri alma senesiydi.yeni stad ve şampiyonlar ligi katılımı ile..


Bu şike davaları daha hiç bağımsız bir mahkemede görülmedi... Bu iddaname ve delliller ile UEFA'nın kazanma şansı az, zaten UEFA'da şüpheden veriyodu o cezaları.
Mesaj tarihi:
Durum zaten bu. "Sallama"lık bir durum yok, inanmak istemiyor Fenerbahçe taraftarı ama şu kararın ardından klüp binasının falan basılması gerek bence, yeter ulan nasıl bir günü kurtarma bu diye
Mesaj tarihi:
Beşiktaş 2013-2014 senesinde uygun değildir diye bir ceza aldı Fener için değil benim dediğim Beşiktaş için. Zaten burda orda yazan manalarıda tartışıldı. ama direk bu sene için Tarih verildi kimi 1 sene olduğu için öle dedi.

Cezayı verdikleri tarihte ben katılmaya hak kazanmışım zaten sen o hakkımı elimden aldın benim. Böyle bir anlaşmayı ancak hürriyet haber yapar ztaen.
Mesaj tarihi:
BÜYÜK RİSK

"CAS olağanüstü yargılama kararı aldı. UEFA, hızlandırılmış yargılanma yapılmasını teklif etti. ‘21 ile 23 Ağustos arasında duruşma yapalım. 28 Ağustos’ta arar çıksın’ dedi. UEFA’yı tazminattan kurtaracak bu talep Fenerbahçe tarafından kabul edildi. Ön elemeleri kazanırsa ve davayı kazanırsa Fenerbahçe 29 Ağustos’taki Şampiyonlar Ligi grup kurasına katılacak. Ama burada büyük bir tehlike bulunuyor. Fenerbahçe ön elemede elenirse ve CAS’ta da davayı kaybederse Avrupa’ya gitmeme cezası bu sezon değil bundan sonraki iki seneyi kapsayacak.
Mesaj tarihi:
Herkes kafasına göre yargıda bulunuyor ya, ne güzel. Yok fb taraftarı tesisleri bassın, yok hakkımız yanacak falan. Hepiniz spor hukuku profesörü kesildiniz başımıza.

Ortada bir gerçek var, ister inanın ister inanmayın ama fb yönetimini devralmak isteyenler var, aziz yıldırımın amacı koltuğu ve fenerbahçeyi bazı kişilere kaptırmamak. O yüzden bu diretme, bu savaş. Öteki taraftanda baskı uygulanıyor. Bu süreçte bariz ortada olan "saçmalıklar" yaşadık, yaşıyoruz.

Komplo teorileri de değil bunlar. Zaten bu ülkede komplo teorisi diye birşey kalmadı, komplo gerçekleri ile çalkalanıyor ülke 10 yıldır.
Mesaj tarihi:
abi biz önelemede elenirsek uefaya gitmiyomuyuz niye seneye basliyo ceza.uefa kupasina gitme der adamlar ceza bu sene baslar yine.sonucta clye katilmama degilki avrupa kupalarindan men cezası degilmi
Mesaj tarihi:
LathspeLL said:

Herkes kafasına göre yargıda bulunuyor ya, ne güzel. Yok fb taraftarı tesisleri bassın, yok hakkımız yanacak falan. Hepiniz spor hukuku profesörü kesildiniz başımıza.

Ortada bir gerçek var, ister inanın ister inanmayın ama fb yönetimini devralmak isteyenler var, aziz yıldırımın amacı koltuğu ve fenerbahçeyi bazı kişilere kaptırmamak. O yüzden bu diretme, bu savaş. Öteki taraftanda baskı uygulanıyor. Bu süreçte bariz ortada olan "saçmalıklar" yaşadık, yaşıyoruz.

Komplo teorileri de değil bunlar. Zaten bu ülkede komplo teorisi diye birşey kalmadı, komplo gerçekleri ile çalkalanıyor ülke 10 yıldır.


iste bunlar hep intergalaktik komplo.
Mesaj tarihi:
Aziz'in amacının koltuğu kaptırmamak olduğu belli de, cemaat FB'yi ele geçirmeye çalışıyor gibi bir komplo saçma geliyor. Koskoca FB'de sadece 2 kutup mu var, biri cemaat diğeri Aziz mi.
Mesaj tarihi:
Zaten 3 Temmuz'dan bu yana devam eden sürecin en büyük yanlış okuması "şike var mı? yok mu?" demek.

Konuyu biraz incelerseniz, kolayce net üzerinden ulaşabileceğiniz iddianameler, kanıtlar, tapeler vs. gibi şeylere bakarsanız olayın şike olayının ötesinde siyasi bir operasyon olduğunu görürsünüz. Bunları anlamak için de Einstein olmaya gerek yok. Yeter ki adalet duygumuzu yitirmeyelim ve fanatizm içinde kaybolmayalım.

Olayların başlangıcı dahi bir senaryo çerçevesinde yürüdüğünü görmemek ancak, olayı istediğin gibi anlama ile olur. Çok kısa bir hatırlatma ile başlayalım; Eski TFF başkanı Mahmut Özgener durup dururken istifa ediyor. O'ndan yaklaşık 1 hafta sonra M. Ali Aydınlar (ki cemaat yakınlığı vs. herkesin malumu) başkan seçiliyor. Aydınlar'ın başkanlığının hemen başında şike soruşturması ve gözaltılar başlıyor.

Üstünkörü (çabucak) bir bakış ile bu paragrafı değerlendirdiğimi belirteyim: Zaten hukuksal anlamda dayanaksız başlayan süreç hem TFF, hem hükümet tarafından istenildiği gibi ilerlemiyor. Türkiye Süper Ligi yıllık hacmen yaklaşık 2 Milyar Euro'ya dayanıyor. Böylesi bir paranın (gücün) kontrolünü özerk bir yapıya bırakmak olmaz. Amiyane tabir ile "o parayı yedirmezler adama". Kaldı ki futbol'un tek gücü para değil. FB, GS ve BJK'ın sırası ile aşağı yukarı 20-22, 23-25, 13-15 milyon taraftarının olduğu tahmin ediliyor. Böylesi devasa kitlelere çabucak ulaşılabilecek bir enstürmanın da ele geçirilmesi elzem oluyor. Kaldığımız yerden devam edelim. GS'ın (Taraftar değil kasıt, kulübün kendisi) zaten cemaat'e yakınlık konusunda sıkıntısı yok. Ünal Aysal'ın "20 milyon GS taraftarı AKP'ye oy verdi" açıklamasını falan hatırlayın. BJK zaten Y. Demirören sebebi ile hedefe öncelikli olarak konulmuyor. Neyse FB'nin ele geçirilmesi gerekiyor. Başta beklenilen durum, FB camiasının Aziz Yıldırım içeri alındıktan sonra desteğini kesmesi. Ancak beklentilerin tam tersi tüm camia, taraftarlar A. Yıldırım'a destek çıkıyor. Destekten de öte ciddi bir savunma mekanizmasını geliştirip, eylem yapıyorlar. Beşiktaş ise saçmasapan bir şekilde FB'ye yancı yapılıyor. Ortamın gazını almak diyelim buna. Zaten baştan beri hukuksuz olan (uydurulmuş) "özel yetkili savcı", "özel yetkili mahkeme" kısımları da pek istenildiği gibi ilerlemiyor ve geri adım atmak zorunda kalınıyor. Sonrasını bu zaman değin değerlendirin. Çok kabaca bir bakış ile bulunduğumuz nokta bu.

Deliller de, tapeler de insanları suçlayacak yeterli sağlamlıkta değil. Hemd e hiç değil. Şike vardır, yoktur; konudan bağımsız, hukuk kanıt ister, kesinlik ister. Bilmemneye torba verilmiş diyerek kimseye hüküm giydiremezsin. O torbanın içindekileri de göstermek, sunmak zorundasın. "Bana göre içinde para vardı" düşüncesi hukuksal açıdan hiç bir şey ifade etmez. Şahsi düşüncem şikenin sadece son 3-5 sene de değil, yıllardır futbolumuzun içinde olduğudur. Ama benim, senin, onun, bunun şikeyi biliyor olmamızın hiç bir değeri yoktur.

Bu süreçte en çok takıldığım konulardan biri; şu ülkede "şikeyi bir tek Fenerbahçe yaptı, biz temiziz" demek ahlâksızlığıdır. Hepimiz aynı çamura bulanmış vaziyetteyiz.

Daha yazardım da işe dönmeliyim :) Düşüncelerimi özet geçtim diyeyim. Ha merak eden olursa da FB'li değilim.
Mesaj tarihi:
Remus said:


Bu şike davaları daha hiç bağımsız bir mahkemede görülmedi... Bu iddaname ve delliller ile UEFA'nın kazanma şansı az, zaten UEFA'da şüpheden veriyodu o cezaları.


Bir kere UEFA mahkeme değil, disiplin organı ceza veriyor öyle ceza hukukuna bağlı değil. İkincisi CAS spor mahkemesi, burada Fenerbahçe'nin şike yapıp yapmadığını incelemeyecektir, daha ziyade UEFA'nın men kararının temeli olup olmadığını, bu kararı verme hakkı olup olmadığını ele alacaktır.
Mesaj tarihi:
Yav he komplo.

Neden Galatasaray'a yapmıyorlar o komployu? Neden Beşiktaş'a yapmadılar o zaman ki baskan TFF baskanı oldu be.

Ulan adamlar tarlaları surmuş şike yapmaya çalışmış bariz iste. Yapmış yapmamış o ayrı. Teşebbüs etmiş. Teşebbüs etmek de şike gibidir.

Siz o sovdugunuz Tayyip'e dua edin. Adam kendi otoritesini kullanarak düşürmedi fenerbahçeyi. Sahaya yansıdı yansımadı olaylarını icat etti falan.

He komplo. Uefa da cemaatci.
Mesaj tarihi:
Bence bunlar fazla komplo. Aziz'in gerçekten şahsi olarak cemaat ile ters düşmüş bir durumu olabilir, bu konuya inanabilirim..
Ancak benim düşüncem, bu adamın hakikaten bi boklara karıştığı elini yüzüne bulaştırıp açıklar verdiği, ve sonunda da işin buraya kadar uzadığı.
Bunun en büyük sorumlusu bence yine FB klubüdür, Aziz Yıldırım'ı korumak gibi bir asli görevi yok Fenerbahçe'nin, o an yapılması gereken Aziz'in istifasının istenmesi, yeni bir başkan gelmesiydi. Hemen bitebilirdi orada iş. Böylece cemaatin FB'yi ele geçirme komplosu (doğru olduğunu varsayalım) patlardı. Koskoca FB'de cemaate yakın olmayan bir tek Aziz mi var.
Sıkıntı hep dediğim gibi FB'nin tek adam tarafından yönetilmesinde, ve bir otokontrol mekanizmasının olmamasında.
GS ve cemaat ilişkisi denmiş, buna sadece lolz derim. Ünal Aysal bir tarafını sağlama ağlamak için hükümet yanlısı olabilir (şu an hangi iş adamı değil ki), ancak bunun GS klubü ile ilgisi yok.
O yüzden başkanla klubü ayırmak lazım. Bugün Ünal Aysal'ın cemaatin en büyük adamı olduğu ortaya çıksın diyelim hypothetically, anında görevi son bulur. Çünkü otokontrol var, ve gidip onlarca GS üyesini, Liseliyi cemaatla bilmemneyle satın alamazsın..
Mesaj tarihi:
Zaten hükümet ilişkileri o anki yönetimlerle alakalı bir durum. Bugün Ahmet olur hükümet yalakasıdır, yarın mehmet olur alakası yotur.

Taraftarı zaten ayırdık. 20-25 milyon insana durup duruken "hepsi akp'li" denmedi. Denemez de zaten.
Mesaj tarihi:
Nihat Özdemir. Limak ihaleleri aaah ah. Eski bir çalışanları olarak tiksindiğim bir kurumdu. Komploya girecekse konu başlığın yerini Gündem'e taşıyalım zaten. Futbol konuşamamaktan bıktım lan.
Mesaj tarihi:
Ben salt başkanı da bir kenara ayırıyorum. Dediğim gibi FB yönetiminin istifası istenseydi, yerine FB camiasında sözü geçen adam akıllı biri gelseydi bu iş biterdi. FB'de böyle bir sistem yok ama.
GS'de Ünal Aysal'ın cemaatlen ilgisi mi var allah aşkına. Sadece politik iş adamı gibi davranıyor kendini, şirketlerini vs korumak için.
Mesaj tarihi:
Doğrudur ama basit bir örnekle artık İsviçre'de paran bile varsa bunu hükümetler sorgulayabiliyor. Hani İsviçre örneğini olabilir diye verdim ama artık yurtdışındaki mal varlıkları takip edilebiliyor. Ha parayı orda kazanıp orada vergisini verirsen sorun yok mesela, ÜA'ınki böyle bir durum sanırsam.
Ama farketmez, Ünal Aysal gibi bir adamın düşünce yapısı olarak cemaatle ilişkisinin olması mümkün değil, sadece politik davranıyor, hiç zannetmiyorum.
Cemaat kabul etmez ki la zaten, adamın yunan sevgilisi var dfsf
Mesaj tarihi:
Tamam işte, o bile zaten kontrol için yeterli oluyor. Kulübün içine bir anda 500 tane adam sokacak halleri yok. Başkanı sen yanına çektiğin zaman, zaten yetiyor kontrol edebilmek için. Bizim kifayetsiz tüpçü nasıl TFF başkanı oldu? Hepsi pis, siyasi ilişkiler. Aklı başında hangi insan o'nu başkan seçer? Bakkalın olsa yarım saat emanet etmezsin ya hu :)

Gücün bir yerde muhakkak kontrol edilmesi lazım. Sorun sadece AKP'de değil. Başka bir parti de gelse aynı güç için benzer reaksiyonlar gösterirdi.
Mesaj tarihi:
Demek istediğim FB'deki herkes ya Aziz'ci ya da cemaatçi mi yani. Yok mu bu klupte sözü geçen herkesin saydığı düzgün bir adam. Koskoca FB bu, her kesimden insanın olduğu bir yer. İdeolojiyi kolay kolay sokamazsın oraya...
×
×
  • Yeni Oluştur...