Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Ona mesaj atıcağına buraya yaz - topiki


Suark

Öne çıkan mesajlar

Law said:

Meh be tam 2 yıl oldu, tamam aramızda birşey olması mümkün değil dedin ve geriye dönüp bakınca, benim tamamiyle yanlış anlamamdan kaynaklı bir durum olduğunu da idrak ediyorum.

Ama ne kadar garip ki, yine kaşrılaştık bir yerde ve otourp sohbet etttik 5- 10 dakika kadar, tamam haklısın aramızda birşey yok ve olmasıda mümkün değil ama peki neden buna rağmen ağzım yine kulaklarıma vardı ve delicesine mutluyum şu an.

Bir beklenti içindede değilim eskiden olsa görüşmek üzere diyip ayrıldığında, hiç bir halt yapamamanın çarsizliği içinde, göğsüm sıkışır, içimden herşeye ana avrat küfür edip kendimi yerdim. Ama bu sefer daha bir başka oldu sanki, tanıdık ve eskilerden gelen çok güzel sıcak bir dostla karşılaşdım sanki.

Ama yinede allah belamı versede sana sarılıp ölebilsem, herhalde herşey tam olması gerektiği gibi sonlanırdı yani en azından benim için ve herhalde bundan daha büyük bir mutluluk içinde ölemezdim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

öyle paylaşayım dedim

Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak...

Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz...

Sokağa fırlayacaksınız...

Sokaklar da dar gelecek....

Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi...

Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü...

Kendinizi taşımayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar

küçüleceksiniz...

Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan....

“Önemli olan sağlık.”

“Yaşamak güzel.”

“Boşver, her şey unutulur.”

Siz hiçbirini duymayacaksınız...

Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz.

O’ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek

isteyecek kadar çok seveceksiniz...

Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz...

“Ölüme çare bulundu” ya da “Yarın kıyamet kopacakmış” deseler başınızı

kaldırıp “Ne dedin?” diye sormayacaksınız...

Yalnız kalmak isteyeceksiniz...

Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...

İkisi de yetmeyecek.

Geçmişinizi düşüneceksiniz... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri

atlayarak...

Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz.... Gittiğiniz

yerlere

gitmek...

Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksınız.

Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız...

Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için

direneceksiniz.

Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz...

Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz...

Herkesi ona benzetip...

Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız...

Hiçbir şey oyalamayacak sizi...

İlaçlara sığınacaksınız... Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu

unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...

Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek... Boğazınız

düğümlenecek,

dinleyemeyeceksiniz...

Uyumak zor, uyanmak kolay olacak...

Sabahı iple çekeceksiniz... Bazen de “Hiç güneş doğmasa” diyeceksiniz.

Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler...

Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz...

Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak

isteyeceksiniz... Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...

Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz... Her sıçrayarak

uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz...

Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz... Aramayacağını bile bile... Her

çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek... Ağlamaklı konuşacaksınız

arayanlarla...

Yüreğiniz burkulacak....

Canınız yanacak....

Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz.

Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden...

Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca

aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret

edeceksiniz...

Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla bir gün bir yerde

karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak...

Gel gitler içinde yaşayacaksınız...

Buna yaşamak denirse...

***

Razı mısınız bütün bunlara?

Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye?



O halde aşık olabilirsiniz.



Pakize SUDA



c/p olduğu için uğraşamadım boşluklar için sorry.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:

Meh be tam 2 yıl oldu, tamam aramızda birşey olması mümkün değil dedin ve geriye dönüp bakınca, benim tamamiyle yanlış anlamamdan kaynaklı bir durum olduğunu da idrak ediyorum.

Ama ne kadar garip ki, yine kaşrılaştık bir yerde ve otourp sohbet etttik 5- 10 dakika kadar, tamam haklısın aramızda birşey yok ve olmasıda mümkün değil ama peki neden buna rağmen ağzım yine kulaklarıma vardı ve delicesine mutluyum şu an.

Bir beklenti içindede değilim eskiden olsa görüşmek üzere diyip ayrıldığında, hiç bir halt yapamamanın çarsizliği içinde, göğsüm sıkışır, içimden herşeye ana avrat küfür edip kendimi yerdim. Ama bu sefer daha bir başka oldu sanki, tanıdık ve eskilerden gelen çok güzel sıcak bir dostla karşılaşdım sanki.

Ama yinede allah belamı versede sana sarılıp ölebilsem, herhalde herşey tam olması gerektiği gibi sonlanırdı yani en azından benim için ve herhalde bundan daha büyük bir mutluluk içinde ölemezdim.


Bugün yine karşılaştık dolayısı ile yukardaki alıntıyı yineliyorum. Yalnız çok garip, yapacak hiçbirşey yok. Hissettiklerimin bana özgü olmadığınıda biliyorum, herkes aynı durumdan geçiyor kiöi kafayı yiyor, kimi başkasını bulup devam ediyor yada bilmiyorum. Ama yani yapacak hiçbirşey yok, çok garip.

Hoşçakal diyip ayrılıyor benden, bende ordan icra dairesine girip pembe dosyalar içinden kendi dosyamı bulup talep açıyorum, halbuki o dosyayı alıp müdürm kafasına vurup, iki üç icrfa memurunu dövsem onlar ordan bana girişse, ağzımı kırsalar, sonra abi seviyorum desem, müdürde olgunluka beni karşısına alsa bak evlat dese teselli etse beni, sonra üzülme geçer dese sonra sarılıp ağlasak müdürle birbirimize ama hayır hiçbirşey olmuyor. Talebimi açıyorum müdür bakıyor imza atıyor işimi bitirip yürüyüp çıkıyorum icradan, metrobüs geliyor binip gidiyorum.

Halbuki o metrobüs böyle beni altına alıp sürüye sürüye taaa avcılara kadar gitse ya. SOnra şöför inse abi kusura bakma dese ağlasa özür dilese bana sarılsa, bende ona sarılsam teselli etsem.

Ama yok bir bok olmuyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Law said:

Bugün yine karşılaştık dolayısı ile yukardaki alıntıyı yineliyorum. Yalnız çok garip, yapacak hiçbirşey yok. Hissettiklerimin bana özgü olmadığınıda biliyorum, herkes aynı durumdan geçiyor kiöi kafayı yiyor, kimi başkasını bulup devam ediyor yada bilmiyorum. Ama yani yapacak hiçbirşey yok, çok garip.

Hoşçakal diyip ayrılıyor benden, bende ordan icra dairesine girip pembe dosyalar içinden kendi dosyamı bulup talep açıyorum, halbuki o dosyayı alıp müdürm kafasına vurup, iki üç icrfa memurunu dövsem onlar ordan bana girişse, ağzımı kırsalar, sonra abi seviyorum desem, müdürde olgunluka beni karşısına alsa bak evlat dese teselli etse beni, sonra üzülme geçer dese sonra sarılıp ağlasak müdürle birbirimize ama hayır hiçbirşey olmuyor. Talebimi açıyorum müdür bakıyor imza atıyor işimi bitirip yürüyüp çıkıyorum icradan, metrobüs geliyor binip gidiyorum.

Halbuki o metrobüs böyle beni altına alıp sürüye sürüye taaa avcılara kadar gitse ya. SOnra şöför inse abi kusura bakma dese ağlasa özür dilese bana sarılsa, bende ona sarılsam teselli etsem.

Ama yok bir bok olmuyor.


http://www.youtube.com/watch?v=oMw4phu3T9Y
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...