irenikus Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 dostum humeyni gücü ele geçirene kadar liberallerle ve solcularla iş birliği yaptı ama. ayrıca onun izlediği yol farklı olabilir o farklı biri sonuçta, ben de inanmıyorum şeriata ama bence insanları başkalarıyla paralel tutarak neticeye varmamalıyız, kanıtı o olmamalı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 sir inanilmaz sig, inanilmaz basit bakiyorsun ya olaylara. inanamiyorum bu saf dusunce tarzina. Neymis? Laiklik karsiti ise AKP doneminde suana kadar yasa tasarisi vermesi lazimmis, vermedigi icin degilmis. Bu gune kadar AKP'nin yaptigi yasa degisiklikleri, onergeler ayri felaket ama yetmiyor birebir, en derinden vuracak yasa onerileri yapmalari lazim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sotto Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 Sen herkesi kendin gibi düşünüyor sanıyorsun ama yanılıyorsun,git o tarz görüşten olan biriyle 1-2 saat muhabbet yap bakalım sonu nereye varacak? İçten içe oyuyorlar ülkeyi,bir gün çat diye şeriat gelmeyecek,gelemez bunun onlar da farkında... Nüfuslari gitgide artıyor,türbanlılar gitgide artıyor bir çık bakalım sokağa? Sen göremeyeceksin belki ama senin çocuklarının zamanında bir gün bütün ülke bunların eline geçerse ne olacak? Bu ideoloji her zaman vardı,ama hiçbir zaman bu kadar kuvvetli olmamıştı,hiç bir zaman bu ideoloji yüzde 50 oy almadı,cumhurbaşkanı çıkarmadı,yasaları kendi isteiğ doğrultusunda çıkartmadı...Sen ieriyi görmüyorsan "yok bunlar temiz bişiey olmaz merak etmeyi" diyosan kendi bileceğin iş...Diğer yaptıkları herşey göz boyama,adamları beyninde doğduklarından beri and içtikleri şey bu... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 3, 2008 bakın arkadaşlar, hepimizin bildiği gibi bu ülkeye laikliğin gelmesi bir takım radikal karar ve devrimler sonucu olmuştur. gitmesi de aynı şekilde radikal karar ve devrimler sonucu olabilir ancak. yani öyle sinsi sinsi, çaktırmadan laiklik ortadan kalkmaz, böylesine radikal bi dönüşüm dünya tarihinde hiçbi zaman "sinsi sinsi" yapılmamıştır zaten, bangır bangır, sokaklara dökülen insanlarla, büyük savaşların veya krizlerin sonucunda, kan dökülerek yapılmıştır. yani laiklik öyle "içi oyulabilecek" bir olgu değildir, devletin bir sıfatıdır. bir devlet ya laiktir, ya da değildir. bizim devletimiz diyanet işleriyle olsun, zorunlu din dersiyle olsun zaten tam anlamıyla laik sayılamaz, ama hukuki meselelerde veya iktidarların seçiminde dini kıstaslar esas alınmadığı sürece (mesela din adamlarının, din adamlığı sıfatından dolayı doğal olarak devlet yönetiminde söz sahibi olması), bu devlet dine dayalı bir hale gelmez, tanımı gereği gelemez. ha görünür muhafazakarlık artabilir, azalabilir, oruç tutan ya da türban takan artabilir veya azalabilir, ancak bunlar devlette laik bir sistemden teokratik bir sisteme geçildiğinin habercisi değildir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 hayır yıllar geçiyor, hala ortada birşey yok. kaç yıl daha geçmesi lazım ikna olana kadar söyleseler de o zaman gelince görelim kim eğri kim doğru. kaç yıl çekeceğiz şu tantanayı bilelim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apis Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Tamam ulan, hadi bu memlekete şeriat fln gelmesin. Ama yerimizde sayıyoruz. Zerre gelişme yok memlekette. Hatta bazen geri birkaç adım attığımızda oluyor. Ama tüm dünya ileri giderken bizim bu halimiz inanılmaz bir hızla geriye gitmekle aynıdır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Snefru Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Sir sen bebe mi kandırıyorsun allah aşkına.Hayatımda duyduğum en salakça şey adamlar iktidara gelince hemen saldırıya geçecekmiş oldu kolaydı öyle ulan dünyayı oynatan batı medeniyeti bile ülkemize bir anda saldıramıyor belirli bir süre koyuyor da insanları dejenere ediyor onun kuklası akp kim ki bir anda saldırıya geçecekmiş kolaydı öyle adamı oyarlar.Adamlar saldırıya çoktan geçti ama hafif hafif arkadaşların dediği gibi sinsi sinsi ilerliyor hiçbirşeyin bir ülkenin düzenini anlık olarak değiştirecek gücü yok o yüzden yavaş yavaş sinsi sinsi kendine yandaş toplaya toplaya ilerliyorlar bunu yaparken senin benim paramı kullanıyorlar cahil kesimin dini duygularını kullanıyorlar vs vs. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LathspeLL Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Sig insanlardan sig dusunceler cikar normaldir. Bak bakalim halk AKP iktidara gelmeden once laikligin gitmesine ne kadar hazirdi, simdi ne kadar hazir? Ama yok, hic gizli planlar olmaz, saman altindan yurutulmez hicbirsey. Hersey gorundugu gibi. Ayrica Apis, bu ulke yerinde saymiyor, geriliyoruz mutemadiyen. Artik icki icti diye dovulen insanlarin ulkesi oldu Turkiye. Sagda solda degil, Kadikoy'de falan oluyor yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
irenikus Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 sir, bence başkalarının değişimleriyle bizimkini kaşrılaştırarak hala hata yapıyorsun. diğer insanların bir amaca ulaşmak için bir yol izlemiş olması o amaca giden yegane yolun o olduğunu göstermez. 1930'larda devletin din ile ilgili tutumuyla şimdikini karşılaştırırsan farklı olduğunu görürsün. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Greeny Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 sir said: yani o zamanlar doğruyu söylediklerine, şimdi de yalan söylediklerine 100% eminsin, tersinin olması, ya da her daim yalan söylüyo olmaları mümkün değil. işte buna niyet okuma diyoruz =) ayriyeten sonuçta kamera karşısında kaydedilen bir konuşma bu, bunun bi yerlerde yayınlanacağının bilincinde olan adamın burdan bi rant koparma güdüsü olamaz mı? dediğim gibi yemeğin servis ediliş şekli çok önemli değil. ne olduğu önemli. dedikleri doğruysa da kötü, yalansa da. ayrıca düz mantığa indirgeyelim, "Laik düzenin bir an evvel defolup gitsin" diyebilen bir insandan kim ne hayır bekleyebilir. ha diosan ben de laiklik karşıtıyım, o ayrı. ama öyle de demiyorsun sorun orda. bir yandan savunup bir yandan haklısınız diyorsun. enterasan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Şimdi sir diyor ki, "radikal hareketlerde bulunmazlar, çünkü değiştiler. Değiştiler, çünkü radikal harekette bulunmuyorlar. radikal harekette bulunmazlar, çünkü değişmişlerdir. Nerden biliyorum değiştiklerini, çünkü radikal harekette bulunmuyorlar." Humeyni'yle karşılaştırmışsın, o da güzel, şunları dedikten sonra said: Burası ne iran, ne de afganistan. Burası başka bi ülke. başka bi halk yaşıyo burda, başka bi yönetim, başka bi kültür, başka bi dil var. olayların gelişimini tamamen dış etkenlerle bağdaştıramazsın, illa içerde, sistemin tam göbeğinde yapılmış çok büyük hatalar olmalı durumun bu kadar vahim olması için. bunları sorgulamadan da herhangi bişeyi çözmek mümkün değildir. kalkıp İran'a sarılman da güzelmiş. Peki o zaman, bak ne yazmışsın İran devrimi hakkında: said: şah'a karşı olan üç kanat vardı, cumhuriyetçiler, solcular ve islamcılar. şah solculara yüklendikçe yüklendi ve protestolarda öldürülenler genellikle solculardı. ama islamcıların örgütlenmesini görmezden geldi, hafife aldı ve esas tokadı oradan yedi. şah'ın ordusunun yenilmesinin sebebi islamcı örgütlenmedir. tabi islamcı örgütlerin içinde de bölünmeler vardı, ama "devrimle alakaları yoktu" demek doğru değil. islam, iranda büyük bir kesimi harekete geçirdi o dönem. Türkiye benzer bi yolda ilerliyor mu, ilerlemiyor mu? said: ama mesele protestolarda ölen insanlarsa, şah devrilmeden öncesine bakmak lazım, insanlar şaha karşı yürütülen protestolar sırasında ölenler yüzünden bu denli gaza geldi..sonuçta ülkede şah'ı istemeyen çok ciddi bir kitle vardı, onun getirdiği modernleşme ve kapitülasyonlar da islam karşıtlığı olarak gösteriliyodu. humeyni bu vicdani ikilemi sömürdü işte, üstelik sürgünde olduğu yıllarda dışarda destek aradı, kitaplar yazdı. sadece orta tabakayı değil, şaha yakın olmayan hemen her kesimden insanı etkiledi. kendisini hem dini hem siyasi bi lider olarak tanıttı. üstelik anti-emperyalizm adına dünyanın dört bi yanından çeşitli örgütler devrime destek verdi. soğuk savaşın sovyetleri ve abdsine karşı "ne doğu, ne de batı, yalnızca islam" diyordu humeyni ve tahrana döndüğünde de yüzbinlerce (kimine göre milyonlarca) kişi tarafından karşılandı ve "referandum" yapılarak "islam cumhuriyeti" benimsendi.. Şah yerine laiklik desek, Humeyni yerine de o meşhur zattı koysak, sanırım çok da uzak değiliz. Her seferinde soru soruyorum, net cevaplar alamıyorum, ha bire kıvırtma. Türkiye'nin laikliği en çok tartıştığı dönem hangisidir o zaman, onu sorayım bu sefer de. "Laikliği kaldıramazsak, yumuşacık yaparız" mantığı hangi döneme ait? Benim "bu adamlar %100 değişmemiştir" demem niyet okumaysa senin "yok canım, %100 değişmişlerdir" demen ne oluyor, tavşan falı mı? Ha bi de, bizim 1,5 yoğurtlu soslu kurbağa haşlama vardı, ne oldu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 15 yıl önce dini kullanmaları, bugün ise demokrasiyi kullanmaları bu adamların değiştiği anlamına gelmiyor. oto hırsızlığından ev hırsızlığına geçen adam nekadar değişmiş ise bunlarda okadar değişmiş. Yöntemlerin değişmesi bu adamların özlerinde ne olduklarını değiştirmiyor. Ozamanda ikiyüzlü ve çıkarcılardı şimdide. Ama ozamanlarda ortak olan görüşlerini şimdilerdede türlü türlü yollardan uyguluyorlar. 15 yıl öncede halkı kendi ahlak anlayışlarına göre şekillendirmeye uğraşıyorlardı. Kimse kusura bakmasın ama bu adamların değiştiğini düşünmek, söylediklerinin sadece oy için olduğunu söyleyip mazeret aramak hiç bir halta yaramıyor. Başına geçirdiğin adam duymak istediklerini söylüyor ise yarın öbürgün amerikalılarada duymak istediklerini söyler ve bir anda kendini başka kucaklarda bulursun. Gerçi bulduk bile orasıda ayrı bi konu. Neyse bu adamları umursamayanlarında ne istedikleri, amaçlarının ne oldukları belli bile değil. Rüzgar nereye eserse oraya. Bugün tayyip iktidar olur amerikayı arkasına alır bunlarda onun peşinden koşar, yarın öbürgün sol bir parti iktidar olur arkasına amerikayı yada avrupayı alıp ozaman onun peşinden giderler. Amaç insanın cebini doldurmak olduktan sonra. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 sg-1, yanıt sorunun içinde gizli zaten. laiklik bir grup insanı mağdur etmekteyse, doğrudan insan hakkı ihlali yaratmaktaysa elbette tartışılacak. kendisi değil, uygulaması, yöntemi tartışılacak. ve evet, laikliği en çok akp döneminde tartışıyoruz ve bu da çok faydalı bişey. bu mağduriyeti gidermek sadece hükumetin değil, vicdanı olan herkesin görevidir. bana kurbağayla, kertenkeleyle, 15 yıl öncesinin konuşmalarıyla gelmeyin abi, somut göstergelerle, toplumsal hareketlerle, eylemlerle, tasarılarla, dini unsurların devlet işine doğrudan karıştırıldığının kanıtlarıyla gelin. günlük yaşantında 6 yıl öncekinden farklı olan şeyler ne? artık geriye dönülemeyecek şekilde neyi kaybettik laiklik ilkesinden mesela? ama yok, somut bişi göstermeden "bak adam 15 yıl önce böyle konuşmuş, demekki yavaş yavaş altını oyuyolar" demek süper havada kalıyo. 6 yıldır aktif olarak uygulamaya koymadıkları bir gizli plan da süper gerçekten, çok bilimsel, ufuklarımızı açan bir iddia. türkiye tabiiki iranla aynı yolda ilerlemiyo, çünkü bizde bir anti-emperyalist hareket de yok, şah da yok. eğer bi alegori yapmak şartsa, iranda abd uşağı olmakla suçlanan humeyni değil, şahtı. bugün bu ülkede de abd uşağı olmakla suçlanan, arkasında yabancı güçler olduğu iddia edilen kim? öyleyse paralellik olsa olsa şahla akp arasında oluyo, dinamik buna işaret ediyo. ben değiştiklerini gündelik yaşantıma ve de sokağa ve de insanlarla iletişimime ve de türkiyenin tartıştığı konulara bakarak görebiliyorum. şu anda tek parti iktidarı refah partisi olsaydı, yani zihniyet değişmemiş olsaydı, türkiye ne AB'yi, ne anadilde eğitimi, ne de demokrasiyi tartışıyo olmazdı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baggio Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 sir said: somut göstergelerle, toplumsal hareketlerle, eylemlerle, tasarılarla, dini unsurların devlet işine doğrudan karıştırıldığının kanıtlarıyla gelin. günlük yaşantında 6 yıl öncekinden farklı olan şeyler ne? artık geriye dönülemeyecek şekilde neyi kaybettik laiklik ilkesinden mesela? ama yok Yüzsüzlük bu artık ya :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Laiklik bugüne kadar hangi dini gerekliliği engellemiş, türbandan başka, bunu bana bi açıklarsan çok seveneceğim, biz niye laikliği tartışıyoruz, neden akp döneminde tartışıyoruz, laiklik üzerinde tartışılması gereken bir olgu mudur, bu mesajın ilk soruları da bunlar olsun. Gelelim İran'da yok şah ABD'ciymiş felana, Türkiye'de de hala benzer anti-batı argümanları yapan AKP'dir. "Batı'nın ahlaksızlığını aldık" diyen Sezer değildi sanırım. Sen ne kadar AB'ci olduklarını iddia etsen de bir devlet politikasının sürüklediği dalgalarda, DSP-ANAP-MHP koalisyonunun başlattığı uyum sürecinin etkisiyle 2004'te aday ülke olundu, bunda başarıyı sadece ve sadece AKP hükümetinin başarısıymış gibi göstermek sadece Zaman'a mahsus kalmalı, sen bana bu söylemlerle gelmemelisin. "Başa geldikleri ilk günden beri bu ülkeye en çok nereden sermaye girişi sağlamaya çalıştılar, bu ülkeyi en çok kimlere pazarlamaya çalıştılar, kimin Türkiye'de olmasına rağmen ayağına gittiler" sorularına cevap bulduğunda da zaten hoş bir nokta yakalamış olacaksın. Ha zaten milli görüş ile ABD'nin yollarının çakıştığı nokta ılımlı islam stratejisidir. Türkiye'deki laik-demokratik yapı, ordunun konumu, güçlü entel bakış (eğitimlilerin ABD'ye ve irticaya genel bakışları da diyebiliriz) her ikisinin de işine gelmiyor ve biri diğerini kullanmakla meşgul, e tabi burada güçlü olan ABD ve ülkenin radikallik yerine ılımlılaşması görünürde daha olası. Ama ılımlılaşmak iyi birşeydir diyebilir miyiz? Dünya'da ılımlı islam diye bi kavramı yaşayan bir ülke gösterebilir misin? Ilımlılık sadece bir geçiştir, ABD seksenlerde göz göre göre Afganistan'da, doksanlarda el altından Pakistan'da yaptığı hatayı burada da yapıyor, islamcılarla ortak çalışıyor. İslam'ın ılımlısı olmaz, kitap tektir, zihniyet birdir, düşünce şeyh düşüncesidir, kanun onun dediğidir (kz: humeyni, bkz ladin, bkz ahmedinecad). Ilımlı islam şu resimdeki toptur: Her an her yöne kayabilir. "15 yıl önce öyle konuşmuş" diyosun da bugün bunları söylemediğini sadece TV'de verdiği demeçlerle mi ispatlayabiliyorsun veya "benim hayatımda bi değişiklik olmadı" demekle mi? Sen bu ülkenin kalburüstü vatandaşlarındansın, in bak varoşlara, gez dolaş kenar mahalleleri, bu görüşler oralarda bangır bangır dile getiriliyor ve bunları söyleyenler cümlenin sonuna "Refah'a oy verin"i değil, "AKP'ye oy verin"i ekliyor. Kendi nişantaşı çevrende değişiklik olmaz tabi, ona daha sıra gelmedi, önce cahil/eğitimli olsa bile kökeni neticesinde kandırılmaya müsait halk kitlelerini ikna etmek lazım. Şahsen ben ikna olmadım, o yüzden bugün burada bunları yazabiliyorum. Ama benim şansıma şöyle bir fırsatım vardı, hala da var, kitlelerin dönüşümünü izleyebiliyorum, tek bir habitatta da dğeil, birkaç farklı yerde, hele de son 4 yıldır, dönüşüm süreci başımı döndürüyor. Adamların bugünden yarına hadi hop "laiklik gitti, yarın şeriat" diyeceklerini beklemiyorsun herhalde, aynı Humeyni'nin taktiğini uyguluyorlar, halkı rejime karşı kışkırtıyorlar, rejimin orada ABD yanlısı, burada başka birşey olması halkın kışkırtılması için bir dayanak noktası değil. Amaç halkın desteğini alarak, isyanlarla veya başka bir şekilde, istenmeyenin gönderilmesi. Öncelikle ordu bitirilmeye çalışılır, inine çekilmesi, belki kendi tarafına çekilmesi de sağlanır, sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir zaten. Bir gün bakmışsın, sen ve ben, özgürlüğümüz için savaşırken aynı koğuşa düşmüşüz. Hadi yine iyisin, bunları desteklediğin için en kötü ihtimalle sürgüne gidersin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Hangi somut kanıttan bahsediyorsun ? Al sana somut kanıt aylar evvel Anayasa mahkemesi AKP nin laiklik karşıtı hareketlerin odağı olduğunu söyledi. Bundan daha net , daha açık somut kanıt nasıl sunalım sana ? Bir meclis başkanı kameralar önünde " bu seferde dindar bir cumhurbaşkanı seçelim" dediği halde partisinden ihraç edilmeyi bırak uyarı bile almıyor ise bu görmek isteyenler için somut kanıttır kimse kusura bakmasın. Olayların karşısında sessiz kalmak, yorum yapmamak ve göz yummak benim için yeterli kanıtlardır kimin ne mal olup olmadığını anlamak için. Bu ülkenin cumhurbaşkanı sırf amerika istedi diye ermenistan'a gidiyorsa ve bundan birilerinin gururu kırılmıyorsa kimse kusura bakmasın benim gözümde iğne başı kadar değeri yoktur. Kendisi ister, meclisiyle hükümetiyle oturur konuşur ve doğrusuyla yanlışıyla bir karar verip gider. Gerekirse taviz verir ama bunu kendi iradesiyle yapar. Ve bunun sonuçlarına kendide dahil olmak üzere herkez katlanır yeri geldiğindede yüzleşir. Ama kimse bana "dostluk köprüleri" bahaneleriyle gelmesin. Amerika nın ve Avrupa Birliğinin çıkarları için benim ülkemin devleti maşa oluyorsa isterse bu maşa Dünya barışı için kullanılsın ben buna karşı çıkarım. Çünkü kimsenin kimseyi kendi çıkarları için köle etmeye hakkı yok. İşte bu zihniyette olan adamlar bu ülkeyi yönetiyor ve bu insanlar sadece laik düzenin değil demokratik ve sosyal hukuk devletininde karşısında birer tehdit. Bugün sırtını birilerine verip laikliğe karşı cephe alıyorlarsa yarın öbürgün demokrasiyide şimdi olduğu gibi kendi çıkarları için kullanıp geri dönülmez sorunların oluşmasına neden olacaklar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baggio Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 mani said: Hangi somut kanıttan bahsediyorsun ? Al sana somut kanıt aylar evvel Anayasa mahkemesi AKP nin laiklik karşıtı hareketlerin odağı olduğunu söyledi. Bundan daha net , daha açık somut kanıt nasıl sunalım sana ? said: sir dermiş ki kapanmadı ya baba işte olur o kadarcık odaklık, değişmişler işte kapanmayacak kadar ehuhe Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 laikliklik sorunu bile yaptıkları yolsuzlukların ve meclisi çevirdikleri ticaret ortamının yanında ikinci planda kaldı bunların neresi müslüman ben anlamadım. en fazla müslüman halkı kandırıp oylarını alıyorlardır, kendileri müslüman ya da dindar olduklarında değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Yok onun için "karar siyasidir" dedi. AKP her sıkıştığında ergenekondan yeni bi dalga gözaltılar olunca herşey hukuki tertemiz püripak, AYM AKP'yi damgalayınca karar siyasi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Baggio said: mani said: Hangi somut kanıttan bahsediyorsun ? Al sana somut kanıt aylar evvel Anayasa mahkemesi AKP nin laiklik karşıtı hareketlerin odağı olduğunu söyledi. Bundan daha net , daha açık somut kanıt nasıl sunalım sana ? said: sir dermiş ki kapanmadı ya baba işte olur o kadarcık odaklık, değişmişler işte kapanmayacak kadar ehuhe ulan bende 2 saat arıyorum nerde yazdı adam böyle birşey diye. bütün sayfalarda arattın beni baggio alacağın olsun. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Baggio Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Öyle tabii. Siyasilik, hukukilik, demokrasi, ılımlı islam, esnetilmiş laiklik falan gibi kıvırtkan veya kıvırtma amaçlı kavramları gençliğimize aşıladığı için AKP'ye teşekkürü borç biliriz. edit: ehe pardon mani :p Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquatik Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 sir'ün dediği kimi şeylerde doğruluk payı olduğuna inanıyorum. yani laikliğin altı bu kadar oyulmaya çalışılmadan önce de Türkiye'nin laikliği devlet ilkesi olarak tam olarak benimsemiş olmasına karşın, pratikte, bu ilkeye uygun doğru uygulamaların oturtulmasında aksaklıklar yaşandığını düşünüyorum. devletin her türlü din, dinsizlik ve mezhepe eşit yaklaşması, yasal oldukları sürece hepsini koruma altına alması gibi konularda yanlış uygulamaları olduğunu düşünüyorum. ama genelde baktığımızda gene de geçmişi zamanımızla kıyaslayacak olursak, laik uygulamaların , geçmişte çok daha başarılı olduğunu, dinin, inancın ve inançsızlığın cumhuriyetten sonraki hiç bir dönemde, günlük yaşantılarımızın ve yaşamımızın içine bu kadar çok sokulmadığını düşünüyorum. sir'ün dediği gibi; ''dini unsurlar devlet işlerine doğrudan karıştırılmasa bile'', neredeyse yaşamımızın hemen her alanının önemli bir parçası haline getirildiler. başka işimiz gücümüz yokmuş gibi, forumlarda bile oturup kalkıp; din, inanç, inançsızlık tartışması yapar olduk. adeta dindar olanlar ve olmayanlar arasında bilinçli bir uçurum yaratılmaya çalışılıyor. bu gidişat, hükumetin bu tutumu bizleri bile bu kadar etkiliyor iken, daha cahil çevrelerde ne biçim kutuplaşmalar olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. oluyor olanları görüyoruz zaten. başka dinden olanlar, dinsizler ya da dindarlar düşman olarak görülebiliyor. bundan çok değil 5-10 sene önce var mıydı bu tür kutuplaşmalar? daha önce de gerek dinci partiler, gerek sağ, hatta gerek sol partilerin oy uğruna dini sömürme örneklerini gördük. ama şu hükümet dönemindeki kadar yoğun, etkili, planlı, bilinçli değildi hiç birisi. niçin halkın (paticiki de çok güzel bir örneklem olarak kabul edebileceğimiz gibi) düşünen, sorgulayan, okuyan, araştıran, cahil olmayan (ki sir ve onun gibi düşünenler için bunlar entellektüel, kemalist, bürokratlar oluyor??!!?) kesiminin büyük bir yüzdesi bu adamlara bu kadar karşı? bu adamlar farzedin şeriat getirme planları, düşünceleri içinde olmasalar bile, en azından 'ılımlı islam' bilmem ne adı altında toplumu muhafazakarlaştırmak giderek ümmetleştirmek, özgür düşünceyi yok etmek adına ellerinden geleni yapıyorlar, bu toplumu inanılmayacak bir biçimde geriyorlar. ne kadar demokrat, değişim geçirmiş zart zurt bilmemne olarak niteleseler de kendilerini, ve aydın olup, sir'ün falan görebilip, çok kişinin göremediği bazı hayırlı (!) uygulamaları oluyor olsa bile, hatta belki gerçekten değişmeye !!???!! çalışıyor olsalar bile, atamıyorlar kardeşim işte hücrelerine işlemiş imam-hatip, ümmetçilik alt yapılarının etkilerini. adam çıkıp yumurtlayıveriyor 'ulemeya danışalım', v.s gibi cevherleri... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 şimdi laiklik üzerinde tartışılması gereken bir olgudur, çünkü türbanı yasaklaması bir yana, siyaset alanını daraltmaktadır. bir partinin söylemleri (sadece söylemleri yani eylem yok ortada) laiklik karşıtı odak olarak suçlanmasına yetiyosa, burada sorun laikliğin zaten tam yerleşememiş ve uygulanamıyor oluşudur. yani laiklik sadece söylemlerle içi oyulabilecek kadar kof bir kavram haline gelmiştir. bir başka söylemle "ayağa düşmüştür". ve bu ayağa düşürüş aşamasında bundan önceki rp, fp gibi partilerin yanısıra, dinciliğe alternatif olarak laikliği bir ideolojik kimlik haline getiren chp de sorumludur. mesela şu kapatma davasında "laik yaşam tarzı" diye bi laf geçiyodu iddianamede. aslında böyle bi yaşam tarzı yok, çünkü insanlar laikliği yaşamazlar. laiklik, egemenlikle ilgili ve devlete ait bir kavramdır, siyasi tartışmalarda savunulacak bir ideoloji değildir. bu kavramı hakettiği yere getirmek için öncelikle tartışılması, uygulanışının değiştirilmesi gerekiyor. laiklik siyaseti de, demokrasiyi de, eğitim hakkını da kısıtlamayacak şekilde yeniden ele alınmalı bu ülkede..hatta bu ülkeyle ilgili hemen herşey yeniden ele alınmalı ama o ayrı bi konu. türkiyede anti-batı muhabbeti yapan akp diyebilecek kadar körsen ve gündemden uzaksan o konuya hiç girmeyeyim daha iyi. abdullah gül, ermenistana gitti, daha napsın? tayyip hiçbi başbakanın yapmadığı kadar hem avrupada hem diğer ülkelerde ziyaretler yaptı. türkiye bölgede barış tesis etmek için var gücüyle çalışıyo, arabuluculuk yapıyo, işte suriye-israil, işte gürcistan-rusya..ulusal program açıklıyolar, lütfen bi git oku, katılım ortaklığı belgesini de oku. anayasayı ab'ye uyumlu hale getirelim diyolar, bu mu anti-batı? evet arap ülkelerine gittiler, araplarda da eşşek yüküyle sermaye var çünkü. ne yani para araplarda geliyosa kaka, ab'den geliyosa makbul müdür? para paradır ve bizim ülkece epey bi paraya ihtiyacımız vardır. bugün anadolu sermayesi dünya üzerinde 80 kadar ülkeyle ithalat-ihracat ilişkisi kurabilmişse ve toplam ihracat 130milyar dolara ulaştıysa bunda akpnin payı büyüktür. ama evet cari açıkta, iç ve dış borçlanmada, işsizlikte ve artan enflasyonda da akpnin payı büyüktür. abd'nin bugün bir numaralı düşmanı fundamentalist islam değil midir? peki türkiyenin bi şekilde ılımlı islam olması, ilerde belki de fundamentalizme kayma olanağını arttırmaz mı? yani verdiğin resim gayet doğru ama kullandığın context yanlış; abd'nin en çok işine gelecek olan şey, türkiyenin ab'ye girmesi ve fundamentalizmden de, irandan da mümkün olduğunca uzaklaşmasıdır. dünyada ılımlı islam yaşayan bi ülke yok, bu ülke de zaten öyle bi ülke değil şu an, ve öyle bi ülke olma yolunda da ilerlemiyo zaten. türkiyenin "örnek" olarak gösterilmesi, büyük çoğunluğu müslüman olan bir ülkede iyi-kötü bir demokrasinin tahsis edilebilmesinden kaynaklanıyo. ve abd, türkiyenin bu bağlamda totaliter islam ülkelerine bir örnek teşkil etmesini istiyo. çünkü totaliterlik azaldığında anti-emperyalist söylem de, abd-israil düşmanlığı da azalacaktır. o yüzden abdnin türkiyede ılımlı islam istediği gibi bir görüşe katılmak mümkün değil, çünkü abdnin işine gelen zaten bu değil. yahu varoşlar diyosun, varoşlar evvelden beri öyle yaşıyolar, bu düşünceler evvelden beri oralarda karşılık buluyo zaten. bugüne kadar hangi iktidar varoşlar için bişey yaptı? kandırma falan yok ki burda, akp varoşa "ulaştı" varoş da kendisine ilk "ulaşana" oyunu verdi. yani varoşlarda çok katı bi islamcılık yaşanıyo diyebilir misin? varoşlarda yaşanan, geçim sıkıntısıdır. bu sıkıntıyı gidericek adımı atan her parti varoşlardan oy alabilir, bu kadar basit. yani varoş "aa bu adamlar islamcıymış, hmm hadi oy verelim" demez, çünkü bunu diyebilmesi için de azami bi siyasal eğitimden geçmesi gerekir. varoş "bu adamlar bana kömür verdi" veya "bu adamlar bana iş verdi" veya "bu adamlar buraya yol yaptı" der ve ona oy verir. o yüzden varoşlardan da koyu bir radikal islam rejimi çıkartamazsın. haa görmemiş zenginler çıkarabilirsin, görgüsüz magandalar çıkarabilirsin, mafya-suç oranı çıkarabilirsin..ama bir ideoloji etrafında toplaşan idealist bir güruh çıkaramazsın. çünkü varoş, varoşluğundan ötürü daha iyi teklif verene gidecektir. rejim, kurulduğundan beri birilerini baskı altında tutuyosa, mağdur ediyosa, zaten tartışmaya açılmalı ve elden geçirilmelidir. rejim, düşman üretiyosa zaten önce kendi içine bakmalı, kendi içinde düşman üreten mekanizmaları tasfiye etmelidir. ergenekonda yaşanan süreç işte tam olarak bu. ordunun siyasetten elini çekmesi de bu temizlik için olmazsa olmaz bir şart. bu ülkenin demokrasisi kendisini pür bi şekilde sınayabilmeli, başka türlü olgunlaşamaz. aquatik, okumuş-iyi eğitimli olmak, demokrat olmak için bir önşart değil. cahil insanlar arasından da etliye-sütlüye karışmayan, mülayim ve gayet demokrat zihniyetli insanlar çıkabileceği gibi, eğitimli kesimden de son derece otoriter, dediğim dedik ve baskıcı insanlar çıkabiliyo. kısacası demokrasi bir vicdan işidir. ben de ailem-arkadaş çevrem gibi düşünseydim (ki aşağı yukarı aynı eğitim seviyesindeyiz) demokrat olmazdım, otoriter olurdum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 4, 2008 abi liberaller olarak seyim hiyar diyenlere elinizde tuzlukla kosma gibi bir sevdaniz var da bigun bu herifler sizin de yardiminizla basarili olurlarsa hiyari o zaman tadicaniz yani aklinizda olsun. biz de gerizekali degiliz baskidan falan hoslanalim. turkiye'nin sartlari bu ama. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rahan Mesaj tarihi: Ekim 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 5, 2008 sir said: laiklik siyaseti de, demokrasiyi de, eğitim hakkını da kısıtlamayacak şekilde yeniden ele alınmalı bu ülkede..hatta bu ülkeyle ilgili hemen herşey yeniden ele alınmalı ama o ayrı bi konu. laik devlette meclis "bundan gayri islam yasaları geçerlidir" diye yasa çıkaramaz "mahkemenin onu bizim ulemaya sorması lazııım" diye yasa çıkartamaz hatta fetva bile veremez de orası karışık. bu yasalar çıkmaz her ne şartta olursa olsun. bu bağlamda anayasada laiklik ilkesi varsa diğer maddeler gibi meclisi, yasama yetkisini ve dolayısıyla demokrasiyi kısıtlar. bunun normal seyri olduğunun ikimizde farkındayız herhal.sırf yazdığının biraz muğlak olduğunu göstermek için yazıyorum bunu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar