Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İstanbul' un ortası polis devleti - Birgün okumak suç oldu...


calimero

Öne çıkan mesajlar

bu işin psikologla pek bir alakası yok. neden yok derseniz türkiyede polisin uyguladığı şiddet ağır iş yükünden, iş koşulları gereği içinde bulunduğu durumdan ve maddi zorluklardan kaynaklanmıyor.

ufak bir diş ağrısı için bile doktora gitmeyen, dişi ağrıdığında rakıyla yada karanfille işi geçiştirmeye çalışan bir toplumda psikologlara deli doktoru gözüyle bakıldığını hepimiz biliyoruz. psikologa giden bir hastanın öncelikle psikoloji kavramına inanması gerekiyor. yani siz çıkıp şimdi tüm karakollardaki polislere 2 ayda bir psikolog ziyaretini şart koşsanız bile değişecek birşey yok.

toplum olarak olaylara yüzeysel bakmaya okadar alışmışızki en temel şey olan eğitimi bir kenara bırakıyoruz.

çocuklara anaokulundan yada ilkokuldan başlamak üzere insan sevgisini, hayvan sevgisini, doğaya olan saygıyı, toplum içinde nasıl yaşamak gerektiğini anlatmadığımız sürece ne yazık ki hep yüzeydeki sorunları tartışıyor olacağız. buda ne yazık ki soruna çözüm olamayacak.

türkiyede polisin uyguladığı şiddeti okulda öğretmenlerde ellerindeki güç oranıyla uyguluyor. devlet kurumlarındaki müdürlerde fabrikadaki iş verenler ve müdürlerde. ama değişen birşey yok.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Red said:
polisleri sevmem,güvenmem ve elimden geldiğince işimin düşmemesi için ugraşırım

Polise işi düşsün diye uğraşan mı var, polis neden beni durdurmuyor, yolun ortasında x gazetesi okuduğum için, ya da ben niye biber gazı yemiyorum sokak ortasında.. neden nezarette dayak yemedim hiç. suç işlemedim diye olabilir mi; şeklinde düşünceler geçti bi an kafamdan.

inanmıyorum abicim bu habere. birgün'e, bianet'e, zaman'a, yeniçağ'a inanmıyorum artık. bizde gazetecilik kavramı çok değişti artık, uçtakiler saçmalıyor, desteksiz bok atmaya uğraşıyor sadece.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

'Vurayım mı lan seni'


Trabzon Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde görevli polis memuru T. Ş., Endüstri Meslek Lisesi önünde tartıştığı biyoloji öğretmeni eşi A. Ş.'yi başına silah dayayayıp tehdit etti, engellenmek istenince de havaya ateş açtı. Güçlükle yatıştırılan polis memuru, meslektaşları tarafından gözaltına alındı. Trabzon Emniyet Müdürü Feridun Boz, olayla ilgili olarak hem adli hem de idari soruşturma başlatıldığını söyledi.

Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde görevli polis memuru T. Ş. ile okulda biyoloji öğretmeni olarak görev yapan eşi A. Ş. arasında okul önünde önce tartışma çıktı. İddialara göre polis memuru, tartışma büyüyünce belindeki tabancasını çıkarıp, diz çöktürdüğü eşinin başına dayadı, “Vurayım mı lan seni” diye bağırdı.

Polis memuru T.Ş., iki polis arkadaşı ve okul görevlileri kendisine müdahale etmeye kalkınca, bu kez de havaya 2 el ateş etti. Güçlükle sakinleştirilen polis memuru T. Ş., boş kovanları da alarak olay yerinden uzaklaştı. Asayiş Müdürlüğü'ne gittiği öğrenilen T.Ş. burada meslektaşlarınca gözaltına alındı.


EMNİYET MÜDÜRÜ: SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Konuyla ilgili açıklama yapan Trabzon Emniyet Müdürü Feridun Boz ise olayla ilgili soruşturma başlatıldığını belirterek, “Konu savcılığa intikal etti. Memurumuz, ailevi sorunları nedeniyle eşiyle tartışmış ve böyle bir hadise yaşanmış. Olayla ilgili hem adli hem de idari soruşturma başlattık. Soruşturmalar devam ediyor” dedi.


Bu arada, Endüstri Meslek Lisesi'nde ders programları henüz netleşmediği için öğrencilerin okula gelmediği, olay sırasında okulda çok az sayıda bulunan öğrencinin ise sınıflarda olduğu öğrenildi. Okul önünde yaşanan olayın görüntülerinin de okulun güvenlik kameralarınca kayıt edildiği belirtildi.

Bahadır ÖKTEM/ TRABZON, (DHA)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gidebileceğim tek yer olması polislere her türlü hakkı vermiyor. daha geçenlerde gündüz vakti evi soyulan arkaşım polise gidip şikayette bulunmadı ? neden dersiniz. çünkü aynı bölgede meydana gelmiş hırsızlık olaylarının hiç biri aydınlatılamadı ve azalmada olmadı. bunun nedeni insanların polislere güvenmemesi değil. polislerin o güveni verememesi ve işlerini adam gibi yapmamaları.

kimse gelip burda munferit olay demesin. türk polisi rüşvet alır. türk polisi hastaneye gaz bombası atar. türk polisi 1 mayısta işçilerin üzerine panzer sürer kapalı mekanlara sabahın köründe gaz bombası atıp insanların canına kast eder. türk polisi karısıyla birlikte bir kafede oturan adamı tokatlar sırf kafasındaki gaz maskesine , belindeki copa ve arkasındaki yüzlerce polise güvendiği için.

ne zaman bir yetkili çıkar, adam gibi yürekli bir yetkili bu tarz polislerin teşkilattan kökünün kazınması için uğraşır, gerçek anlamda temizlik operasyonu başlar işte ben ozaman bu tarz olaylar olduğunda "münferittir" derim çünkü bilirim ki bu işin arkasındaki adam her türlü haksızlığa karşı ayakta durabilen, gerçek polisin ne demek olduğunu bilen adamdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

roket adam said:
Red said:
polisleri sevmem,güvenmem ve elimden geldiğince işimin düşmemesi için ugraşırım

Polise işi düşsün diye uğraşan mı var, polis neden beni durdurmuyor, yolun ortasında x gazetesi okuduğum için, ya da ben niye biber gazı yemiyorum sokak ortasında.. neden nezarette dayak yemedim hiç. suç işlemedim diye olabilir mi; şeklinde düşünceler geçti bi an kafamdan.

inanmıyorum abicim bu habere. birgün'e, bianet'e, zaman'a, yeniçağ'a inanmıyorum artık. bizde gazetecilik kavramı çok değişti artık, uçtakiler saçmalıyor, desteksiz bok atmaya uğraşıyor sadece.

Gazetecilik kavramı çok değişti artık haklısın , hepsi kirli ve başında bulunan patronlarının çıkarları için uğraşıyorlar , çıkarları hangi yöndeyse o tür yazarları topluyorlar.İstikrarlı bir şekilde yayın yapmayan her gazete , yazı yazmayan her yazar çıkar amaçlı bulunuyordur.
Sorunları görmeyen ya da görmezden gelen , bunları düzeltmek için bir çaba harcamayan sadece günlük işlerinden başka bir şey düşünmeyen birinin başına elbette birşey gelmez.Siyasi iktidarın kendisinin temsilinden öte birşey olmadığını , bundan da pay almanın en doğal hakkı olduğunu bunun da yolunun sadece oy kullanmak olmadığını farkına varan ve bunun için uğraşanların başına her türlü baskının gelmesi onların suçu değil devletin demokrasi kavramını kavrayamamasındandır dolayıdır.Bizde malesef demokrasi yandaşların korunması ve çok oy alanın her davranışının meşru kabul edilmesi olarak görülüyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Polisin gücü elindeki silahıdır arkadaşlar. Polis her zaman mecliste kim güclü ve hükümette ise onun yolundadır. Tabiki en az %10 luk bir kesimi bu genellemenin dışında tutmak gerekir, ama malesef kurunun yanında yaşta yanıyor. Ben çok düzgün, efendi, insan gibi insan polislerde gördüm, gerçekten silahı olduğu için kendini bir şey sanan da gördüm, FBI gibi giyinip öyle davranan özel poliste gördüm. Gerçekten bu işi yapan, halkı koruyan ve gözeten polis %10lar seviyesinde ne yazıkki. Maaş yetmiyor derseniz iett şoförü kadar maaş alıyorlar, ama kanun koyucu ve koruyucu olmanın getirdiği güç kendilerini padişah gibi hissettirior onlara. Düşünün ki mahallenin güvenliği ondan soruluyor, namusu o koruyor, gece kimsenin olmadığı sokakta dolaşıyor falan filan, adama öyle bir özgüven aşılıyorsunki, "hayır, olmaz, yapamam, yapma" laflarını siliyor defterinden. Ondan sonra da böyle olaylar oluyor. Tabi baştakilerin baskısı da ayrı etken. Türkiye'de herkes birinin tanıdığıdır, yolda polis durdurur, sen benim kim olduğumu biliyor musun bana ceza kesemezsin olur. Adam işini yapsa, hakikaten bir üstü telefonda azarlıyordur. O üst, telefonu açtıran adama ye cezanı kardeşim madem hata yaptın yazacak adam dese, polis daha düzgün daha efendi olacaktır. Biraz da hata bizlerde bence...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bi süre önce asla yapmıcagım bişiyi yaptım ve bi anlık hatamla 500 ytl dolandırıldım.istemeyerek polise gittim.dolandırıldıgım için nerdeyse ben suclu olucaktım.adamların gazetede ilanları var.bende cep telefonları var.semtleri belli ama polisin dediği tek şey hiç bişi olmaz boşuna ugraşmayın dediler.

adamların kendi bölgeleri.ve karışmıyolarsa işin içindeler.

polise gitmeyip adamları bi şekilde kendin bulup kafalarına silah dayamak daha mantıklı geliyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

polisi savunanlar, nasıl savunuyor anlamış değilim. 2434 tane haber var böyle, sanki arada bir olan bir şeymiş gibi. hani bu kadar göz önünde olmasa..

kaldı ki "neden bana olmuyor?" diye savunmanızı takdir ettim. sana niye olsun? "polis için" bir sorun değilsin ki.. hukuken demiyorum bak, polis için diyorum..

benim çevremde bir sürü insan var suçsuz yere polis tarafından rahatsız edilen, dayak yiyen.. babam da dahil, 60 yaşında adam. hem de beşiktaş'ın ortasında. tek suçu da otopark mafyası tarafından dövülen bir kadına hiç yardımcı olmayan, aksine köstek olan polise yanlış davrandığını söylemek istemesi. karakola bile götürmüyorlar. arka sokaklardan birisine kurmuşlar mekanı.

ayrıca sorun kişisel değil. psikolojik eğitimle falan çözülmelik bir durum yok. kurumsal olarak bu zihniyet aşılanıyor.

yok arkadaşım, ben hiç bir zaman polise sarılmam. sarıldığım da oldu zamanında.. aldık boyumuzun ölçüsünü. denize düşen yılana sarılır derler ama.. polis bu hikayede yılan oluyor. ben sarılmam bir daha.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Temel yapılanma zayıf polis teşkilatının.

Sokaktan geçen polis oluyor memlekette.Şimdi bunu düzelttiler ama yapılanma bu sistemin üzerine kurulduğundan yapabilecek bişey yok.

Zamanında holigan biri olarak her maçta olayların içindeydim.Polise ne el kaldırdım ne bişey attım hep grup yüzünde n güme gittim.

Ama maçtatan sonra kargaşada "ulan bu itte beşiktaşlı yakala yakala" dediklerini "sen üni öğrencisimisin al bakalım bütün herşey sizin başınızın altından çıkıyor" dediklerini çok duydum.

Yaptığımız iş mesleğimiz akaryakıt bayiilikti.Tankerlerimiz vardı.Polis in en sevdiği şeydir.Ekmek kapısıdır.
Ben günde kaç kere rüşvet verdiğimizi sayamıyordum.

Anlatılmaz polis teşkilatı yaşanır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zlaneth said:
Hocam her mesleğin kötüsü var, misal sen akaryakıtçısın daha iyi bilirsin, hiç mi benzine su karıştırıp satmıyolar, otomatik pompayı ayarlamıyolar yani? Şehiri içine benzin istasyonu kurmak yasak değil mi? Patır patır istasyon her yerde, o izinler nasıl alınıyor?

benzin pompasını milletin bi tarafına sokan bi pompacı haberi duymadım ben hiç??
(afedersiniz ağzımı bozdum)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cerebralis said:
Zlaneth said:
Hocam her mesleğin kötüsü var, misal sen akaryakıtçısın daha iyi bilirsin, hiç mi benzine su karıştırıp satmıyolar, otomatik pompayı ayarlamıyolar yani? Şehiri içine benzin istasyonu kurmak yasak değil mi? Patır patır istasyon her yerde, o izinler nasıl alınıyor?

benzin pompasını milletin bi tarafına sokan bi pompacı haberi duymadım ben hiç??
(afedersiniz ağzımı bozdum)


Dünyadaki en pahalı akaryakıt Türkiye'de, dolaylı yoldan sokuyolar bi tarafına da alışmısın hissetmiosun. (kusura bakmayın bende bozuverdim agzımı.)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zlaneth said:
cerebralis said:
Zlaneth said:
Hocam her mesleğin kötüsü var, misal sen akaryakıtçısın daha iyi bilirsin, hiç mi benzine su karıştırıp satmıyolar, otomatik pompayı ayarlamıyolar yani? Şehiri içine benzin istasyonu kurmak yasak değil mi? Patır patır istasyon her yerde, o izinler nasıl alınıyor?

benzin pompasını milletin bi tarafına sokan bi pompacı haberi duymadım ben hiç??
(afedersiniz ağzımı bozdum)


Dünyadaki en pahalı akaryakıt Türkiye'de, dolaylı yoldan sokuyolar bi tarafına da alışmısın hissetmiosun. (kusura bakmayın bende bozuverdim agzımı.)


kinayeyle olmıcak bu iş..ben dolaylı yoldan değil direkt fizikselden bahsediyorum..ama belliki savunma değişmiycek..ayrıca o pompaları bi yerlere monte eden akaryakıtçılar değil polise bu yetkileri veren hükümettir.
saygılar
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...