Dennis Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 edit:neyse vazgectim yazmıcam edit2:ha tamam simdi anladım editi gorunce :) en kısa surede izleyip yorum yapmaya calısıcam, ama bence daha yuksek butceli bir film yapılması lazım Atatürk hakkında, ha bu filmin amacı zaten Atatürk'ün pek bilinmeyen yonlerini anlatmak, yani fazla butceli olmasına gerek yoktu. Ama guzel savas sahneleri, Atatürk'ün komutanlık becerilerini guzel bir sekilde anlatan bir filmin de zamanı coktan geldi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Yenerk85 Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 kesinlikle yok öyle bir şey, hatta tamamen kendini dinden soyutluyor, ateistliğe yakın söylemleri var Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Holy Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 ateistliğe yakın söylem? komik. Film hakkında ise ilber ortaylı'ya katılıyorum. Belki de anlatılan 'Mustafa'yı zaten gördüğüm tarih derslerinden az çok biliyor olmamdır bunun etkisi ama gerçekten o 'Mustafa'yı bile çok yüzeysel anlatıyor. Daha fazla detay olduğunu düşünerek gittim ama hayal kırıklığı oldu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SbNN Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 Ateistliğe yakın söylemler oluşu Akp'nin işine daha fazla gelir bence . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ekim 31, 2008 Atatürk ve Din kitabını okumanızı tavsiye ediyorum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
balon Mesaj tarihi: Kasım 1, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 1, 2008 SbNN said: Ateistliğe yakın söylemler oluşu Akp'nin işine daha fazla gelir bence . bence akpnin her türlü işine gelir. kemalizm sonradan uydurulmuş bir şey, adamı alet ediyorlar .ya da adamın nasıl biri olduğunu kendi gözlerinizle görün falan . her türlü yırtıyorlar . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
unac Mesaj tarihi: Kasım 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 2, 2008 Filmin her karesini dikkatle izledim. herkeste farklı bir çağrışım yapıyor heralde. Dinsizlikle, Ateistlikle ilgili bir yönünü görmedm ben. Halkı arkasına almak istediği için meclisi cuma günü açması dinsizlik mi. O'nun istediği sadece siyasetle ayırmaktı dini. Gökten inen kurallarla devlet kurulmuyor gibi bir söz vardı belgeselde. Bundan mı çıkardılar "dinsiz" sıfatını anlamadım. Oysa doğru bence. Diktatör demişler.. Mustafa Kemal demokrasiyi getirmek için bir ömür verdi. O zamanın gerekliliklerini yaptı. Çok partiliği denedi, karşındakiler kendisine suikast kurdu. SOnra kapattı partiyi. Partideki arkadaslarını önce idamla yargıladı sonra yine kendisi acıdığı için cezalarını kaldırdı. Filmin eleştirilerinden biri de belgeselde Atatürk'ün "vicdansız, kalpsiz" olarak tanıtıyo olması. Bana söyler misiniz kendisine suikast kuran insanları bile affeden bir insan olarak gösteren bu belgesel gerçekten de Atatürk'ü bu şekilde mi tanıtıyor. Evet belki bir dönem diktatörlüğe yakın bir yönetim süregeldi. Ama Dediğim gibi o zamanın gerekliliği oydu. Ki Şahsen Atatürk gibi bir adam gelsin başımıza diktatör olsun razıyım. Can dündar hayatını Atatürk'e adayan insanlardan biri. Türk halkına Atatürk'ü tanıtmaya, öğretneye çalışıp duruyor. Hiçbir parti hiçbir grup hiçbir kesim "Mustafa Kemal Atatürk'ü güçsüz,korkak,Diktatör vs.." Tanıt dedi diye böyle bir kukla olmayacağına eminim. Bence filme koşullu "Bu film Kemal'i böyle böyle kötü tanıtıyormuş" diye koşullanıp girenler dediğim eleştirileri yapmakta. Ya da nereleriyle izliyorlar merak ediyorum. Son olarak Şunu söylemek istiyorum. Atatürk Nihayetinde bir insandı... Zaafları, korkuları, çaresizlikleri,hataları da olur insanların... O'nu putlaştırmayın.Hele ki İçki içmesi, sigara içmesi, karanlıktan kokrkması vs bunlara takılırsanız zaten hiç "Atatürk'ü anlıyorum, Atatürkçüyüm vs" demeyin. O'nu hatırlayınız... Ama lütfen doğru hatırlayınız... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Holy Mesaj tarihi: Kasım 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 2, 2008 Suikasti terakkiperver cumhuriyet fırkası'nın düzenlediği kesinleşmiş bir olgu değil. Lütfen kesin ve doğru bilgi üzerinden yorum yapalım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
irenikus Mesaj tarihi: Kasım 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 3, 2008 islamiyet'in türkler'i güçsüzleştirdiğini açıkça belirtiyor bunun yanında afet inan ve kazım karabekir anılarında atatürk'ün dini ve muhammed'i yeren sözlerine yer veriyorlar. bunlar'ı popülizm olsun diye değil gizlice yapıyor atatürk, islam taraftarı söylemlerini ise güruhlara karşı sadece göstermelik olarak yapıyor. durum böyleyken atatürk'ün aslında müslüman ve dindar biri olduğuna kanaat getirmek onun öyle olmasını isteyen birinin yapacağı şeydir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 Filmin sonundaki söylemlerle ilgili ben şunu eklemek istiyorum; kafası çalışan adam o söylemleri ince eleyip sık dokur ve içinden gerekli mesajı çıkarır (mesajın ne olduğunu söylemeye lüzum yok dediğim gibi kafası çalışan adam zaten mesajı alır, çalışmayana ne çare.) kafası çalışmayan adam ise, ateist ve dinsiz yakıştırması yapar, söylemlerden kendine pay çıkartır (vakit gazetesinden bekliyorum bişeyler, bakalım. belkide gelmiştir bile haberim yoktur.) Film genel olarak biraz sıkıcı açıkçası ama, gitmeden önce televizyonda duyduğum yorumlar çok olumsuzdu. hatta filmin atatürk'ü karaladığını imajını zedelediğini falan söylüyorlardı. gittim, gördüm. İlkokuldan beri bize dayatılan o "süperkahraman, robot atatürk" imajının üstüne, zaaflarıda olabilen ve en önemlisi "robot değil insan olan atatürk" imajını görmem o insana olan sevgimi, saygımı çok daha yukarı taşımıştır. Eğerki M. Kemal Atatürk'ün zaaflarını, yaptığı hataları kabullenemiyorsak, görmezden gelmek istiyorsak, onu yeterince sevmiyoruz demektir. Sizin sevdiğiniz Atatürk, kusursuz olan ise, yanlış kişiyi seviyorsunuz. çünkü hiçbir insan, ne yaparsa yapsın kusursuz olamaz, bir insanı diğerinden ayıran özelliklerinden biride kusurlarıdır. Eğerki M. Kemal Atatürk, bana kendini kusurlarıyla sevdirtiyorsa ve hatta kusurlarını gördüğümde ona olan sevgim dahada artıyorsa ne mutlu hem bana hem ona. bence onun kusursuzluğu, kusurlarıyla yapabildiklerindedir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Suark Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 ya daha izlemedim ama dediğiniz gibi Mustafa'yı anlatan onun karakterine, yaşantısına dem vuran bir filmse mükemmel olmalı. Ne öyle william wallace tarzı kurtuluş filmleri falan, hani araya serpiştirilir ama action tarzı şeyler koymak filmi 2. sınıfa iter bence hep.Karakter anlatsın downfall tarzı olsun mis mis Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
irenikus Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 çaresizken kalabalıklar önünde yapılan dindar söylemler ince eleyip sık dokunmasın, afganistan'dan biraz daha modern bir ülkede dinin hukuksal alandan çıkartılması, sosyal alandan büyük ölüde çıkarılması, yanlız başınayken "ben ateistim"den biraz daha ılımlı söylemler ince eleyip sık dokunulsun, daima büyük bir planın şaşırtma amaçlı bir parçası kabul edilsin, yapmayanlar akılsız olsun provakatör olsun. üzgünüm siz müslüman olabilirsiniz ama ulu önderiniz çok büyük ihtimalle bu görüşünüzü paylaşmıyor, paylaşmak zorunda da değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 Yılmaz Özdil bugunkü yazısında iyi giydirmiş Mustafa’ya gittim... Sarhoş. Kafayı bulunca ağlayan... Hoyrat. Soğuk. Kalpsiz. Çevresine eziyet eden... İtiraz edeni asan... Arkadaşlarını satan... Goygoycuların dolduruşuna gelen... Milletten bihaber. Hatta milleti küçümseyen... Alay eden. Hesabını kitabını bilmeyen... Batı hayranı. Sefa düşkünü. O balo senin... Bu balo benim, gezen. Zampara. Cephede bile karı-kız düşünen... Savaşmadığı için sıkılan... Ordu varken, çete kurmaya kalkan... Devrimleri intikam için yapan... Dinsiz. Kendi heykellerini diktiren... Megaloman. Bencil. Günde 3 paket sigara içen. Usul usul intihar eden... Psikolojik bunalımda... Yalnız. Çaresiz. Basiretsiz. Zavallı bir adam. * Mustafa’daki Mustafa bu. * Anafartalar 1 saniye. İşgal 2 saniye. Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten. * Hak edilmiş bence Oscar... En azından Nobel. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Masquerade Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 4, 2008 hastayım şu adamın yazış stiline. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Xenocide Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 bLackcha0s said: Yılmaz Özdil bugunkü yazısında iyi giydirmiş Mustafa’ya gittim... Sarhoş. Kafayı bulunca ağlayan... Hoyrat. Soğuk. Kalpsiz. Çevresine eziyet eden... İtiraz edeni asan... Arkadaşlarını satan... Goygoycuların dolduruşuna gelen... Milletten bihaber. Hatta milleti küçümseyen... Alay eden. Hesabını kitabını bilmeyen... Batı hayranı. Sefa düşkünü. O balo senin... Bu balo benim, gezen. Zampara. Cephede bile karı-kız düşünen... Savaşmadığı için sıkılan... Ordu varken, çete kurmaya kalkan... Devrimleri intikam için yapan... Dinsiz. Kendi heykellerini diktiren... Megaloman. Bencil. Günde 3 paket sigara içen. Usul usul intihar eden... Psikolojik bunalımda... Yalnız. Çaresiz. Basiretsiz. Zavallı bir adam. * Mustafa’daki Mustafa bu. * Anafartalar 1 saniye. İşgal 2 saniye. Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten. * Hak edilmiş bence Oscar... En azından Nobel. al işte. gelde küfür etme şimdi buna. babam olsa, filmden sonra şunları söylese onunda suratına küfür ederim. başka gözle, farklı bir açıdan yorumlama kabiliyeti olmayan insanlar aynen yukarıdaki gibi yorumlayacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apis Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Xenocide said: al işte. gelde küfür etme şimdi buna. babam olsa, filmden sonra şunları söylese onunda suratına küfür ederim. başka gözle, farklı bir açıdan yorumlama kabiliyeti olmayan insanlar aynen yukarıdaki gibi yorumlayacaktır. Valla "başka bir açıdan yorumlama kabiliyeti olmayan" o kadar çok insan var ki memlekette. Şöyle sağ görüşlü birkaç foruma yada civardan sağcı birkaç kişiye sor derim, cevap aşağı yukarı şöyle; "ayyaş alemcinin tekiymiş. Bak işte git sende gör." yorumunu alırsın (ben aldım şahsen ta başka kıtadan). Çarpıtma, abartma vs. zaten kullanılıyordu, bu filmle beraber iyice azıtacaklar. Demek istediğim ciddi ciddi, bilinçli bir çarpıtma-karalama bu. O kadar ki Kurtuluş filmini bile çarpıtabilir saygıdeğer "sağ" görüşlü demokrat aydınlarımız... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 moustapha Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
throne_eins_meister Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Rıza Zelyut said: Son günlerde tartışılan Mustafa'yı ikinci kez izledim. Ve şunu fark ettim: Bu filmde gizli reklam var: Can Dündar büyük bölümü doğru olan filmin içine öyle sözler yerleştirmiş ki siz bunları duyunca; Atatürk'ün kişiliğinden de yaptığı devrimlerden de kuşkuya düşüyorsunuz. Yanlış: Mustafa, Kaymak Hafız'dan dayak yedikten sonra, askeri okula girmeyi kafasına koydu. Doğrusu: Mustafa; döneminde Batı tarzı eğitim vermeye çalışan Şemsi Efendi mektebine kaydoldu. Bu mektep iki kez yobazlar tarafından basıldı. Sebebi de Şemsi Efendi'nin cüz yerine tebeşir ve kara tahta kullanmasıydı. Can Dündar; inatla Mustafa Kemal'in hayatında çok etkili olan gerici saldırıları görmezden gelmiş. İlkokulda iken yaşadığı bu saldırı; yüzbaşıyken karşılaştığı 31 Mart ayaklanması, Şeyh Sait İsyanı ve Menemen vahşeti; Mustafa'nın içinde yok. Bu gericiliği yok etmek için tek çözümün devrimler olduğu ortadaydı. Bu yüzden Atatürk devrimleri; en büyük demokrasi adımları olarak atılmıştır. Yanlış: Vahdettin, Mustafa Kemal'e, 'Paşa! Devleti sen kurtarabilirsin!' dedi. Doğrusu: Filmin içinde hemen ortaya çıkıyor. Biraz sonra; Mustafa Kemal'in Harbiye Bakanı olmak istediği ama bunun padişah tarafından kabul edilmediği söyleniyor. Gerçekten de Mustafa Kemal; Vahdettin'e bazı öneriler götürmüş ama Padişah Vahdettin bunları kabul etmemiştir. Yanlış: Kemal Paşa, Çanakkale'de yaptıklarının bilinmediğini görünce ve Harbiye Nazırı da yapılmayınca umudunu kesip Anadolu'ya gitmeye karar verdi. Doğrusu: Filmin içinde var: İngilizler; aralarında Kemal Paşa'nın da bulunduğu tehlikeli isimlerin İstanbul'dan uzaklaştırılmasını istiyor. Bu arada; Mustafa Kemal de durumu gözlemliyor ve İstanbul'dan umudunu kesip yeni bir mücadele başlatmak için Anadolu'ya geçmeye karar veriyor. Vahdettin de onu pasifize etmek için Karadeniz Bölgesi'ne yolluyor. Mustafa Kemal gidecek; burada, Rumlara karşı direnen Türkleri yola getirecek... İşte hayal bu... Can Dündar; vatanı kurtarmak için giden Mustafa Kemal'i idama mahkum ettiren Vahdettin gerçeğini bile gizliyor. Yanlış: Mustafa Kemal; Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı dedi; sonra padişahı, halifeyi, devleti kurtarmak için harekete geçti. Doğrusu: Mustafa Kemal; Sevr'den sonra Osmanlı devletinin fiilen ortadan kalktığını söyledi. O devleti ayağa kaldırmak, halifeyi Hıristiyan esaretinden kurtarmak gibi sloganları yer yer kullanmıştır. Bir kurtuluş mücadelesinde; padişahçı bir toplumu harekete geçirebilmek için böyle pratik sloganlar kullanmak kaçınılmazdı. Can Dündar; Mustafa Kemal'i bu pratik tutumu yüzünden bir sahtekar gibi sunmaya çabalıyor. Bir gizli reklam daha. Yanlış: Halka dinsel düşünce veren, İslami düşünce üreten tekkeler kapatıldı. Doğrusu: İşte Can Dündar burada daha açık olarak ortaya çıkıyor: Tekkelerin kapatılmasını bir devrim gibi aktarırken; araya sokuşturduğu o sıfatlarla (İslami düşünce üreten, vatandaşa din bilgisi veren) tekkeleri yücelterek karşı devrimcilerin safına geçiyor. Yanlış: 'Harf devrimi ile eski yazılı koca bir tarih sıfırlanmıştı.' Doğrusu: Eski yazıya dayalı kültürün sıfırlanmadığını bugün hep birlikte yaşıyoruz. Arap alfabesinin değiştirilmesi ile eğitim öğretim müthiş bir hız kazanmıştır. Bunu film de itiraf ediyor. Yanlış: Muhalefeti sildi, otoritesini gösterdi; şeyh haline geldi' Doğrusu: Can Dündar gibi öbür liberal aydınlar da bilsinler: Atatürk, daha padişahlık düzeni dışında hiçbir şey bilmeyen bir toplumu cumhuriyete geçirdi. En büyük demokrasi hareketi budur. Ve yine olağanüstü bir açılım yaptı: Cumhuriyetin kuruluşundan bir yıl geçmişti ki ikinci bir parti kuruldu: Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası. Bu parti gericilğin odağı olunca da cumhuriyet mahkemeleri kapattı. Yanlış: 'Gözünü kırpmadan en yakın arkadaşlarını idama gönderdi.' Doğrusu: Can Dündar yine saptırıyor. Suikastçi gericilere idam kararını İstiklal Mahkemesi verdi. Mustafa Kemal de o mahkemeden bazı arkadaşlarını kurtardı. İzmir Suikasti'nin neden yapıldığını iyi incelemeden böyle genel hüküm üreterek günümüze yine göz kırpıyor Can Dündar. Can Dündar, Senaryoyu oluştururken belli ki Rauf Orbay-Ali Fuat Cebesoy penceresinden bakmış dünyaya. Bu parti kurulduktan sonra Doğu'da Şeyh Sait ayaklanıyor. Cumhuriyet yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. İsyan'dan sonra da gerici kurumları temizlemek için Mustafa Kemal daha kararlı biçimde harekete geçiyor. İşte o çok övdüğü tekkeler de bu süreçte kapatılıyor. Yanlış: 'Devrim, evlatlarını yiyordu!' Doğrusu: Devrim; evlatlarını yemedi. Tasfiye edilenler; cumhuriyet aleyhinde olan subaylardı. Bunların, devrimlerin uygulanma sürecinde 'Ben padişahın ekmeğini yedim!' diyerek cumhuriyete karşı çıktıklarını Can Dündar görmezden gelmiş. Can Dündar; önyargılı olduğundan üniversite reformundan; 1930'larda Almanya'daki bilim adamlarının binbir zorlukla Türkiye'ye getirilerek medrese sisteminin yerine bilim sisteminin yerleştirilmesinden de haberi yok. Veya öyle gözüküyor. Sadece üniversite reformu bile büyük demokratik devrimdir... Yanlış: 'Halktan korkuyordu. Hep yalnızdı.' Doğrusu: Atatürk, kalabalıklardan korksa, beş kişiyle nasıl olur da devrimlerle bitecek bir maceraya atılır? Bu iddia; Atatürk'e yapılmış en derin saldırıdır. O hiç yalnız değildi. Atatürk'ün sofrası da bir ayyaş sofrası değil, bilim üretilen bir alandı. Asıl ayyaş sofraları Osmanlı sarayında kuruluyordu. İsterse Can Dündar'a belgelerini verebilirim... Eksikler pek bol: Mustafa Kemal; sadece Türkiye ile sınırlı bir lider değil. O Avrupa'yı, Balkanları, Ortadoğu'yu etkilemiş önemli bir isim. Bundan hiçbir iz yok. Can Dündar; Atatürk dönemi dış politikasına yer verirse acaba bugünkü dış politikamızın rezil duruma düşeceğinden mi korktu? Türk Tarih Tezi'ni ve Güneş Dil Teorisi'ni de sadece eğlenmek için anan Can Dündar; belli kesimlerden aferin alacaktır. Filmin müziği de kurgusu da, montajı da bir curcuna, tam bir amatör işi... Goran'ın ismi bile o kötü ve karışık müziği kurtaramamış... Sabancı Üniversitesi'ni gayrimilli kültürel işlerin merkezine çeviren Sabancı yöneticilerinin bu sponsorluğu beni şaşırtmamıştır. Kendileri hangi millete mal satacak, çok merak ediyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Holy Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 tamamını okumadım ama vahdettin'in "paşa, devleti ancak sen kurtarabilirsin" sözü doğrudur. Buna yanlış diyenin de Atatürk hakkındaki bilgisi anca bu film kadardır işte. Sadece aradaki olaylar filmde anlatılmıyor. edit : bunu yazan adam zaten zerre tarih bilgisi olmayan bir adammış. o yüzden düzelt düzelt bitmez. terakkiperver cumhuriyet fırkası'nı istiklal mahkemeleri yargılamıştır, cumhuriyet mahkemeleri değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Scheriff Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Rıza Zelyut Git kendini uyut! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lorrotar Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Xenocide said: bLackcha0s said: Yılmaz Özdil bugunkü yazısında iyi giydirmiş Mustafa’ya gittim... Sarhoş. Kafayı bulunca ağlayan... Hoyrat. Soğuk. Kalpsiz. Çevresine eziyet eden... İtiraz edeni asan... Arkadaşlarını satan... Goygoycuların dolduruşuna gelen... Milletten bihaber. Hatta milleti küçümseyen... Alay eden. Hesabını kitabını bilmeyen... Batı hayranı. Sefa düşkünü. O balo senin... Bu balo benim, gezen. Zampara. Cephede bile karı-kız düşünen... Savaşmadığı için sıkılan... Ordu varken, çete kurmaya kalkan... Devrimleri intikam için yapan... Dinsiz. Kendi heykellerini diktiren... Megaloman. Bencil. Günde 3 paket sigara içen. Usul usul intihar eden... Psikolojik bunalımda... Yalnız. Çaresiz. Basiretsiz. Zavallı bir adam. * Mustafa’daki Mustafa bu. * Anafartalar 1 saniye. İşgal 2 saniye. Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten. * Hak edilmiş bence Oscar... En azından Nobel. al işte. gelde küfür etme şimdi buna. babam olsa, filmden sonra şunları söylese onunda suratına küfür ederim. başka gözle, farklı bir açıdan yorumlama kabiliyeti olmayan insanlar aynen yukarıdaki gibi yorumlayacaktır. ironi diye bişey bilmiyosunuz sanırım siz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 biz biliyoruzda, amac ironiyse yilmaz ozdil pek becerememis. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Holy Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 lol +1 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 ironi 101 okuyucular ve yazarlar için özel baskı tüm topiclerde, bazı seçkin postlarda tükenmeden anlayın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arkasokak Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 5, 2008 başka gözle yorumlayayım derken göz çıkarmak?! biz sarı zeybek gençliğiydik şimdikiler ne olacak görücez bakalım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar