Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

mustafa karaduman ve 3 eşi (tekbir giyim)


knoxville

Öne çıkan mesajlar

adamların istediği bu,hadi erkekleri anlıyorum 3-4 tane karım olsun ben üstün olıyım derlerde bu kadar kadın niye kendi ellerine verilen haklardan bu kadar çabuk vazgeçebiliyor onu anlamıyorum ulan hiçmi kafanız çalışmıyo. adamlar icraatları ile dine karşı insanlarda tepkiler uyandırıyolar helal olsun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

GwindonSurion said:
said:
bu dinin peygamberinin 11 eşi yokmuydu? ne var bunda?? niye şaştınız?


yoruma gel..


yanilmiyorsam hakli. ama orada amac sava$tan donemeyen erkeklerin e$leri ve kendine bakamayacak gucte olan kadinlari korumak kollamak amaciyla bir nevi kamu yarari icin yapilmi$ti.

gunumuzde zaten kadin bir "mal" ne kadar cok o kadar iyi. 4 tane olunca kendi iclerinde yuksek bir onura eri$iyorlar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya zamanında zart zurt savaş çıkıyordu durmadan. bunlarda da insanlar ölmekteydi. savaşlara da erkekler gittiğine göre genellikle doalyısıyla kadın nüfüsü acayip artıyordu. bu kadınları himaye etme koruma amaçlı evlenilebilinir diye izin verir islam bakın peygamberimize

ama bu devir de 1923 ten bu yana ne zaman savaş gördük. nüfusumuz hızla artıyor yakında küçük bir çin olacağız. erkekler ölmüyor neden bu ihtiyaç doğuyor ki

al işte bu gibiler adamı islamdan soğutur. sana 4 karı al dediler se karı fazlalığı var5 sa al dediler ama bu adam tutup peygamberimiz yaptı bende yapacağım diyor al işte zihniyet aynı

ayrıca 2. 3. eş olmaya razı olan o gerzekalı kadınlara diyecek birşey bulamıyorum.

tencere yuvarlanıup kapağını bulmuş.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

peygamber'in yaşadığı dönemi bilmeden gözü kapalı sıkmanız komik tabii.. ancak izin vermiyoruz dine saldırmaya. yerinizi bilin.

geçen gün amerika'da çok eşli bi tarikat ortaya çıktı. çocukların kimden olduğu belli değil, çocukların cinsel istismara uğrayıp uğramadığı belli değil.. dışarıyı bile hiç görmemiş olanları var! çiftlikten dışarı adımlarını dahi atmamış olanları var.. şimdi dini, tarikatı geçtim. kadınlar meta durumunda bulunmayı, alınıp satılmayı nasıl bu kadar kolayca kabulleniyorlar çözemiyorum. sadece bu iki olay için değil. bu ve benzeri bir çok olayı duymuşsunuzdur, görmüşsünüzdür. nasıl bir insanlıktan uzaklaşmadır.. dediğim şey "adamların hiç suçu yok kanka!" olayı değil ama birazcık da olsa "eşeğim diyene semer vuran çok olur" durumu geçerli..

amerikadaki kadınlar ilk sorgularında "o yanlış bişi yapmadı, biz ona inaıyoruz" diyorlardı. biraz daha sorgulandıklarında ve çocukların durumu sorulduğunda ağlamaya başlayıp, ufaktan çözülüverdiler.. bre kadın, bre salak kadın.. o kadar sene kafanı niye eğik tuttun koyun gibi? niye göz yumdun tüm bu olanlara?

bunlarda da aynı durum geçerli. ne olursa olsun 2000lerde yaşıyoruz. bilgiye ulaşmak kolay, etki altında kalsan bile farklı görüşlere ulaşmak çok çok kolay! sen hâlâ bu salaklığı kabul ediyorsan ben neyleyim yahu..

Din kisvesi altında bu gibi sapkınlıklara gidilmesi gerçekten iğrenç!

Ayrıca yasalar gereğini yaparlar mı? bak onu da bilemiyorum. mahkemelerin gerektiği kadar sağlıklı çalıştığı konusunda ciddi şüphelerim var ve kanunların şekillendirdiği suç/ceza dengesinin de ayarlı olduğunu yani adaletin terazisinin adil tarttığına çok büyük bir inancım yok. bu konuyu muaf tutarak; o kadar çok dava ve o kadar az hakimin olması bile davaların seyrini ve sonucunu değiştirecektir diyebilirim.. bu olayı baz alarak ise; bakalım ne olacak ama kolayca sıyrılacaktır sanırım, diyorum..

yalnız ne olursa olsun; ister 3çocuk konusu, ister berdel, ister töre cinayetleri kadının içinde bulunduğu aşırı edilgen durum beni aşırı sıkıyor. yaşadığımız toplumda bu kadar sorun bulunurken salak saçma feminist çakması bazı kadınların çıkıp sadece popüler medyada yer almak için antierkek kampanyasını geçmeyen açıklamalar yapmaları ve gerçek olan hiçbir şeye dokunmamaları, dişe dokunur hiçbir işe bulaşmamaları daha da çok canımı sıkıyor.. çok pasifler, çok edilgenler, çok koyunlar.. koyun demişken aklıma mehmet akif geldi.. o da şöle bişi demişti;
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

hah bunlar çok yumuşak başlılar, çok koyunlar.. şehir yaşamı içerisine karışmışlar ise farklı farklı taraflara rahatça "çekilebiliyorlar".. yok hâlâ bir kurtarıcı bekliyor, bir ışık veya mucize bekliyorlarsa.. ne bi süperman var ne de bi beyaz atlı prens diyebilirim..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...