Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Osmanlı Ermenileri Bağımsızlık Hareketleri, Ermeni Kimliği ve Tehcir


Feamer

Öne çıkan mesajlar

Alakalı ve alakasız her konuya teşne olup, bu konuları ama özellikle de en az bilgi ile cengaverlik yapabilmeye müsait konu olan Tehcir meselesi hakkına kalemşorluk yapan ateşli bir kitlemiz baki ama heyhat bu konuların tartışılacağı müstakil bir başlığımız güzide forumumuzda namevcut olmasından ötürü, ne zamandır, bu ateşli cengaverleri, bu konuların özelinde tartışılacağı bir başlık oluşturmaları hakkında yaptığımız birden fazla tenkitler cevapsız kalmıştır. 

Ne zamandır buru durumu düzeltmeye yönelik inisiyatif alma gayretlerim, üşengeçlik hendeğimi geçecek kadar çevik atlayışlar yapmadığından ötürü bu güne kadar ertelemiştim, kısmet bu güneymiş.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

konuyu açan ben olduğum için ilk girdiyi, daha önce yazdığım bir yazıyı alıntı yaparak açıyorum:

 

bu konuları tartışmak için benim önerim ermeni olaylarını, ermeni bağımsızlık hareketleri ve tehcir olarak iki zamanda ayrı ayrı tartışmak

 

açıkçası alıun

 

1. perde:  İçeriği gizle

Spoiler

 

osmanlının yunanistanı kaybetmesi ve bunun batılı devletlerin himayesinde yaşanmış olması, osmanlının toprak bütünlüğünün bozulmasının, ayrılıkçı azınlıklar eliyle yapılmasında, dünyadan bir karşılık gelmeyeceği algısı oluşturdu. zaten batının verdiği silah yardımları ile kısa sürede osmanlıya rakip olacak bir refah seviyesinde olan balkan coğrafyasında osmanlıdan bağımsızlıklarını aldılar.

bu durumu gören osmanlı ermenilerinin bazıları da benzer şekilde bu yola girerlerse, kendi bağımsızlıklarına kavuşacakları algısı oluştu ve batılı devletler ve rusya eliyle de bu algı ivmelendirildi. zaten daha önce anlatmaya çalıştığım gibi roma ve pers devirlerinden beri bağımsızlık sevdalısı olan bazı aşiretler o zamanlara kadar devam ediyor.

bu arada merkezi otoriteye karşı bağımsızlık savaşı/mücadelesi vermek kötü bir şey değildir. zaten türk tarihinin bir çok önemli olayları benzer şekilde cereyan etmiştir. Aynı şekilde merkezi gücünde kendi bütünlüğünü savunması "ee sen işgalcisin" gibi saçma sapan bir tezle kötülenecek bir vaka değildir ki zaten, objektif olarak bakıldığı zaman herkes bir yerleri bir zamanlar işgal etmiş olduklarından ötürü, işgal ettiği bölgede işgal sonrası etnik temizlik yapmayan birini zaman sonra "sen buraları işgal etmişsin" demek ayrı bir mantıksızlık.

neyse osmanlı ermenileri haklı olarak bağımsızlık çalışmalarına girdiler. burada bir sorun yok. sorun seçilen yollardan kaynaklanıyor. osmanlı içindeki bütün ermeni cemaatten yeterli desteği bulamadıkları için, bütün kitleyi bu amaca yönlendirmek için bazı itme hareketleri denediler.

balkan ve yunanistan isyanlarında osmanlının gereksiz güç kullanması ve yapılan gereksiz işler neticesinde mahalli isyanlar büyüyerek ayrılıkçı hareketlere dönüşmüş ve sonunca bütün halkın katıldığı hareketlerle bağımsızlık kazanılmıştı. Benzer bir yol ermeniler içinde geçerli olabilirdi ama atladıkları husus özelikle balkanlarda hristiyan ve müslüman azınlığın birlikte yaşadıkları alanların az olması ve halkların karışmamış olduğuydu. orada konsolide olarak böyle bir hareket yapmak daha kolaydı ama anadoluya baktığımız zaman ortak yaşamın yapıldığı köy ve kasabaların müstakil ermeni köy ve kasabalarına göre daha fazla olduğu bir coğrafyada halkları ayrıştırmak daha zor oflayacağıydı.

üstelik balkanların işgali ve yerleşimi daha yeni bir tarihte olmuş olmasına rağmen, ermenilerin yaşadığı bütün coğrafyanın türkler tarafından işgal edilmesi ilk önce insanların yerleşmesi ile sonra bölgesel beylikler ile ve daha sonra büyük devletler ile olmuş ve bin yıldan fazla bir zaman kesintisiz sürmüştür.

yani, dedenin dedesinin mahalle arkadaşı olduğu birilerine, ipsizin biri ortaya bir laf attı diye cephe alıp silahlı çatışmaya girmek mantık sınırları içine yaşayan birilerinin kabul edeceği bir durum değildi. ve kabul etmediler de zaten.

hal böyle olunca biraz daha radikal işler yapmak lazım geliyordu. coğrafya bazen kader olduğu için mezopotamya ya yakın yaşayan ermenilerde bölgenin huyuna suyuna çekme gibi bir durum oluyor. nitekim literatüre geçen ilk bombalı terör faaliyetinde de onların parmağı oluyor. bunun üstüne rusyandan ithal at hırsızı tipleri getirip yerel çeteler ile birlikte köy basma eylemleri gibi çeşitli eylemler içine giriliyor.

bu arada salt türk, salt ermeni köylerin yan yana olduğu bölgeler var, burada bir taraf birinin köyünü bastığı zaman toplanıp diğer köyü basmaya gitmeler derken yaşanan olaylarda var.

yani özetle, her mantıklı ulusun yapacağı gibi bağımsızlık hakkını kullanmak isteyen ermeniler, yaptıkları eylemeler ile kendilerini çıkmaz bir durumun içine soktular ve batılı ve rus hamillerinin kendilerini kurtarmaya gelmelerini ummaktan başkada ellerinde bir kozda kalmadı.

bu arada, laik türklerin "araplar bizi kılıç zoru ile müslüman yaptı, ben eşşeğim edin arapları" propagandası bir bilinç yaratmak için iyi ama tarihi açıdan safsata olarak kalıyorsa ,ermenilerin kendi kitlesini konsolide etmek için her fırsatta salladıkları " türkler bizi kesti " iddiaları da aynı yerde kalıyor. zaten kayseride, karahisarda, antepte yaşan ermenin ufak tefek nedenler ile ayrışıp radikalleşeceğini beklemek saflıktır, ama bir birinden ayrı yaşan doğunun dağ köylerinde araya fitne sokmak daha kolay oluyordu.

bu yüzden ermenileri ayaklanmadığı gibi, terör faaliyetlerine taşkınca cevap veren müslümanlarda ortaya çıkmadı ve osmanlı da balkanlarda yaptığı gibi halkı karşısına alacak eylemler yapmak yerine, ele başlarını cezalandırma yoluna gittiler.

sonuç olarak, batılı kuvvetlerin eline müdahale için bir koz verilmediği için ermeni olanları terör faaliyetleri ve çete olayları ile sınırlı kalarak dünya savaşına kadar devam etti.

bu arada niggerin uzun nesirinde belirtildiği gibi belirli bir kimliğe yönelik aşırı hareketlere girilmiş olsaydı, bunun hesabının kesilmesi o zaman gerçekleşirdi kimse merak etmesin.

şimdi, dünya savaşına kadar olan zamanın özetini geçersek:

ermeniler haklı olarak bağımsızlıkları için mücadele etmiş, osmanlı ise yine haklı olarak bütünlüğünü savunmak için karşı tedbirler almıştır.

ermeni meselesinin birinci ayağı bu şekilde yaşanmıştır.

ben burada bazılarının iddia ettiğinden farklı olarak bir insanlık dramı görmüyorum. burada yaşanan dramların baş sorumlusu ise kendi kitlesini konsolide etmek için olmadık işlere başvuran ermeni ayrılıkçılardır. 

 

 

 

2. Perde 

Spoiler

 

ikinci perde ise sürgün zamanları oluyor.

yukarıda dediğim gibi osmanlı ermenilerinin büyük çoğunluğu olanlardan uzak kalmayı seçiyor ve bu yüzden 1. perdenin kurgusu başarısız oluyor. bu durumda osmanlının balkan olaylarında kazandığı tecrübeler ve anadolu halkının sağ duyusunda es geçmemek lazım. mesela falanca papaz kılıklı ajanın yaptığı bir plan var, cuma günü cami saldırısı yapacağız, bunun üzerine müslümanlar ayaklanacak ve ermenilere saldıracak ve bu şekilde bütün ülkeye yayılacak bir isyan başlamış olacak ama bu plan gerçekleşmesine rağmen müslümanlar yeteri kadar taşkılık yapmadığı için başarısız oluyor.

zaten sürgün olayının bir trajediye dönüşmesi de bundan kaynaklanıyor. bir sürü masum insanı da toprağından ve canında etmiş oluyorsun.

şimdi böyle bir eylem yapılması gerekli miydi?

bizim yapmamız tartışmanın eksenin bu olması lazım, soykırım safsatası değil.

*böyle bir eylem ne kadar gereklilik arz ediyordu?

*şimdiye kadar olaylara karışmamış ermenileri niye sürme gerekliliği hasıl oldu?

*acaba ilk başlarda sınırlı sayıda insanın sürgün edilmesi planlanırken, bazı mahalli güç odaklarının araya girmesi ile "yapmışken hepsini atalım" cı bir seviyeye mi geçildi?

bu madde içim türklere hiç bok atmaya gerek yok, bunu ortaya atacak akıl ve uygulayacak kudret anca kürtlerde var.

gibi gibi tartışma maddeleri buraya sıralana bilir ve buradan bir sonuca varılabilir.

zaten tehcir olayları hakkında aklı başında biri ile konuştuğunuz zaman bunların yaşanmaması gereken trajik olaylar olduğu ama osmanlının içinde bulunduğu durum ve geçmişte yaşadıklarının gölgesi ile ölmekte olan bir adamın son çırpınışları misali yaptığı hareketler olarak değerlendirir. 

ama sen olayı üst perdeden "SOYKIRIM" diye açar, bebekleri çarmıha germişler diye anlatırsan, herkes sana cephe alır.

son olarak ittihatçılar bir çok şey olabilir ama makul bir sebep olmadan, ülkenin sahip olduğu en donanımlı azınlığı toptan olarak sürgün edecek kadar geri zekâlı olacaklarına ben inanmıyorum

 

 

 

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Konuyla ilgili yakın zamanda yazdığım iki mesajı birleştirip buraya koyuyorum:

"Sorunlar" ın çıkış sebebinin çeşitli etiketlerle yansıtılmasına rağmen her zaman ekonomik olduğunu düşünüyorum. Feamer söylemiş, Osmanlı konforlu bir yaşam sunamamaya başladığında nedense herkesin aklına etnik kimliği geldi. Bunda milliyetçiliğin dünyada yükselişi ve batılı devletler tarafından kaşınması da etkili pek tabii ama, Osmanlı talana dayalı ekonomiden vazgeçip zamanında sanayileşseydi ve bu bölgeleri kalkındırsaydı, isyanlar münferit olurdu ve kolayca bastırılırdı. Dünya "para" ekseninde dönmeye 19.yy'da başladı, Osmanlı Devleti de bunu fark etmekte çok geç kaldı, sıkıntı bundan ibaret. Gerisi kocaman bir kaos.

Neyse, Ermeniler özelinde konuya dönmek istiyorum. Haklı veya haksız, bu tartışmaya girmek istemiyorum; Binlerce yıllık yurtlarından sürdüğün bir halkın senden nefret etmesini yadırgamayı saçma buluyorum. Ermenistan, dünyaya çıkışı olmayan, sağı solu "düşman" kapana kısılmış ve sadece "denge politikası" ve diasporası sayesinde ayakta durabilen güçsüz bir ülke. Bu ülkenin vatandaşını konsolide etmek için seçtiği yol da doğal olarak Ağrı dağına bakıp Türklere küfür etmek. Bunda yadırganacak bir husus göremiyorum. Vatanına, toprağına özlem duymayı bilen bir toplumuz, daha çok kişinin bunu anlıyor olmasını beklerdim. Ama işte, faşizm zehri Türk halkına öyle bir nüfuz etmiş halde ki, insanlar neredeyse kendi çekirdek ailesi dışında herkesi ötekileştirip nefret eder hale geldi. Ermeniden nefret et, Yunandan nefret et, Rumdan nefret et, Sırptan nefret et... Liste kabarık. Herkesten nefret ediyoruz, herkes bize düşman. 20. yüzyılda takılıp kalmış bir toplumsal hafızamız var, AKP yüzünden durum daha da beter oldu. Çünkü "narrow minded" ve nefretle tetikleyebildiğin, konsolide edebildiğin bir halk her siyasal islam iktidarının hayalini kurduğu bir şey. Dolayısıyla; Kin, nefret ve paranoya halkımızın sağlıklı düşünmesini her dönemden daha da çok engelliyor hale geldi.

Dağlık Karabağ'ın statüsünü konuşmak istemiyorum, uluslararası hukuk çerçevesinde elbette Ermenistan işgalci konumunda. Fakat, 82 milyonluk dev gibi Türkiye ve Azerbaycan tarafından sürekli sıkıştırılan ve varoluşu tehdit edilen bu küçük ülkenin saldırgan tutumlarına şaşırmıyorum. Köşeye sıkışan hayvan her şeyi yapar. Bir halk için "yok olmaktan" daha kötü ne olabilir ki? Hem de daha önce yok olmanın eşiğine gelmiş, travma yaşamış bir halk için.

Türklerin her yaptığı kötüdür gibi bir mindsetim yok, zira kendim de Türk'üm. Fakat, ırkçılığın ve anadolu bağnazlığının ne olduğunu çok iyi bildiğim için Ermenilere karşı empati yapabiliyorum. Bazıları gibi Ermeniler çeteleşti, biz de kestik !!! diye nasyonalist yaklaşmıyorum diye Türk düşmanı olmak zorunda değilim.

Ermeniler bağımsızlık hayalleriyle sivil ve askeri eylemler yapmış olabilir, 1900'lerde dünyada meydana gelen olayları düşünürsek, halkının bir kısmı ayaklanan tek millet ermeniler değil. Olayları değerlendirirken dönemin şartlarına göre değil de, şu anmış gibi düşününce pek iyi çıkarımlar yapılamıyor.

Ermenilerin bağımsızlık isteyen, eline silah alıp çetecilik yapan yüzdesi sizce kaçtır? Peki tüm Türkiye'de evine, malına mülküne şirketine çökülen Ermenilerin günahı neydi?

Kim ne derse desin, Ermenilerin ve Rumların malına mülküne çökmek, Türk halkının çok hoşuna gitti. Günahsız insanlar sürgün edildi, yollarda telef oldu.

Bu tespiti yapıyorum diye, çetecilerin elinden çekmiş masum Türklere iyi ki ölmüşler mi diyorum? Elbette hayır. Her iki taraf da büyük acılar yaşadı.

Ancak, "fetih" yoluyla zapt edilen halkların - dünyada milliyetçiliğin tavan yaptığı bir dönemde ayaklanıp özgürlüğünü talep etmesine de, VAY HAİNLER diye yaklaşamıyorum. 

Birçok insanın kafa yapısı şu: Türk ayaklanınca şanlı bağımsızlık savaşı, Ermeni - Rum ayaklanınca hainlik.  

Empati çok önemli, öyle önemli ki...

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

birak ermenileri, dogunun, -en azindan erzurum'un benim tecrubem kadariyla, van falan daha kolaydir- koylerinde samimi yaslilar bulursaniz 'toplamislar oldurmusler gavurlari oglum, zor zamanlardi savas zamanlari' diyen nineler/dedelerle de karsilasabilirsiniz, sasirmayin.

speys uzun uzun yazmis, asagi yukari hakli zaten. t/s ceteleri yuzunden halki suriye collerine surmek, su an pkknin yaptiklari icin kurtleri surmekten farksiz.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

daha önce söylemiştim, şu kitabı okumadan gelip "ama Türkler Ermenilere çok acı çektirdi, onları kıyım kıyım kıydı, soylarını bitirdi, geriye hiç ermeni kalmadı, pis inkarcı Türkler" diye gözyaşı edebiyatı yapanların, Amerika-Ermenilerinin 100 yıldır söylediği propagandaları tekrar etmekten öteye gitmediğini, "demokrat" gözükme role play'i yapmaktan ibaret kısır bir döngü içerisinde olduklarının altını çizip sonra kaçıyorum topicten:

 

1915osmanli-ermenilerine-ne-oldu1.jpg

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu da çok ucuzculuk ama, ne anladıysan söyle de insanlar üstüne konuşabilsin. Ne bu kuranı kerim mi? Bu kitabı okuyunca her şey bitiyor mu? Eminim şunda yazanları eleştiren/karşı çıkan birçok yazı da yazılmıştır(eğer kaydadeğer bir kitapsa). Tarih bir bilim olduğu için metodoloji önemli, metodolojin doğruysa yazılan her şey katkı sağlar. 

Başkası da bir kitap kapağı koysun, bunu okumayan hiç x demesin deyip işin içinden çıksın.

Ben 1915'e odaklanmanın verimli olmadığını düşünüyorum. Çünkü fazlasıyla siyasileştirilmiş. 1915'i geçelim, 1909'da Adana'da ne oldu? 1890'larda Doğu Anadolu'da ne oldu?  Öbür taraftan bak, Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti'nde Ermeni nüfusun oranı % kaçtı, bugün %kaç? Neden azaldı? Bugün Ermeniler kendilerini nasıl hissediyor ülkede?

Osmanlı'da bağımsızlık peşindeki Ermeni hareketleri olduğu gibi Osmanlı içinde kalma yanlısı, monarşi karşıtı Ermeni hareketleri de var. Komita deyince sadece eli silahlı militan değil, demokratik örgütlenme yapan da var. Bugünden dönüp bakınca tüm nüanslar arada yitiyor.

Ermeni örgütlerle birlikte 2. Abdülhamit'i devirip İkinci meşrutiyeti ilan eden, komitacılığı yasal hale getiren İTC neden 7 yıl sonra Ermenilere karşı radikal çözümlere başvuruyor diye bakınca sadece 1915'e kitlenmek bence cevaba ulaşmayı engeller. İTC'ye suçu yıkıp aradan çekilmek imkansız, Türkiye Cumhuriyeti'nin nüvesi İTC.

 

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

olm demirbaş gibi her konuya çıpa atıp hep aynı şeyleri söylüyorsunuz alın konu açtık, nineler, masalar, hikayeler kısmını geçinde, bilginiz varsa Osmanlı Ermenileri Bağımsızlık Hareketleri, Ermeni Kimliği gibi başlıklarında iki laf edin, bilir kişi edaları yazıyorsunuz ama varsa yoksa boşa goy goy.

Tehcir aka gavurları toplayıp toplayıp öldürmüşler zurnanın zırt dediği yer, ona gelene kadar konuşulacak, tartışılacak tonla şey var.

en basit olarak, toplamış öldürmüşler! ee öldürtmeseydi kendini birader, slavı, yunanı bulgarı kendini toplatıp toplatıp öldürtmüş mü? götü boklu arap bile isyan etmiş! osmanlı onların üstüne de ordu göndermiş onlar nasıl başarmış bu işi?

ermeniler boş beleş bir topluluk değil ki, bizi sürdüler diye her zaman mazlum edebiyatı yapılıyor. erken cumhuriyet dönemi kürtleri gibi vasıfsız bir gurupta değiller, yeteri kadar silah ve cephaneleri de vardı ve geliyordu da. osmanlı ticaretinin, sanayisinin, yerel ve merkezi yönetimin, büyük çoğunluğu bu adamlar oluşturmaya başlıyor neredeyse 17yy dan itibaren ama 18 daha geçerli bir tarih, ordunun içinde yüksek rütbeli kurmayları var.

diğer taraftan osmanlı içinde modern ve laik eğitime ilk bunlar geçiyor ve zaten ermeni "aydın" kısmında istanbul izmir gibi yerlerde açılan bu okullardan yetişen adamların içinden çıkıyor.

böyle bir vaziyette, kendi haline bırakılsa 50-100 sene sonra belki devletin kendisi olacak bir azınlık nasıl, ser sefil bir vaziyette sürgüne tabi tutulabiliyor?

nigerin diğer konunda sıraladığı argümanlar geçerli değil zaten, çetelere katılım, onun yazdığı işlerden sonra fazlalaşıyor ama niye slavlar, bulgarlar veya yunanlılar gibi bir isyana dönüşmüyor. araplar bile daha organize olabildiler...

falan filan diye daha konuşulacak bir çok konu var bu başlık altında.

ermeni aydınlanması diyebileceğimiz veya onların öyle dediği başlık bile aslında sayfalarca konuşulacak bir konu ama standart, "doğuya git. gittin mi? şimdi bir nene bul. buldun mu? sor bakayım ona ne olmuş? sordun mu? eyi eyi" üzerinden ilerliyor, her mecrada. bre a-m-k nene sanki evliya çelebi, bırak köyü, evinden bile doğru düzgün çıkmamış nene dede üzerinden argüman kasıyoruz.

diğer köye geçtiğin zamanda, gavurlar bizim köyü basmış, babamı amcamı öldürmüşler nenem diğer amcama gebeymiş düşük yapmış diye anlatan tonla insan var. bu yapılanlar ne oluyor o zaman? bunun özrünün yapıldığını veya "bizim dedelerde az türk öldürmemişler" diyen birini ben görmedim. gerçi böyle bir şey söz konusu değil, çünkü buralar bunların ana vatanı olduğu için es kaza onlara komşu olanları canları istediği zaman öldürme hakları var. böyle boktan bir kafa yapısını da es geçmemek lazım...

alın cahiller size bir kaç yazı, konu belki bunların üzerinden konu ilerlerde, konuşacak okuyacak birşeyler çıkar.

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/9433/ermeni-aydinlanmasinin-sonu

Alıntı

Onları birleştiren unsurlardan biri de, Aydınlanma’nın getirdiği özgürlük fikri ve projesiydi. Ancak, özgürlük fikri Ermeniler arasında her yerde ve her zaman aynı biçimde tezahür edip aynı hedefe yönelmedi. Genel bir kıyaslama yapacak olursak, Batı (Osmanlı) Ermenileri ve özellikle büyük şehirlerdeki liberal entelektüeller bunu bir vatandaşlık ve demokrasi projesi olarak algılarken, Doğu (Rusya) Ermenileri, bağımsız bir Ermenistan fikrine kimi zaman yakın, kimi zaman uzak olsalar da, daha milliyetçi bir tutum izlediler. 

https://turksandarmenians.marmara.edu.tr/tr/sivasli-mkhitar-ve-mkhitaristlerin-ermeni-kimligine-katkilari/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Ermeni_Ulusal_Hareketi

bu arada wikideki ermenistan haritasını çizenin kafa çok güzelmiş, tarihi en büyük ermenistanı bile geçmişler ?

Alıntı

 

Ermeniler arasında aydınlanma, bazen Ermeni halkının rönesansı olarak adlandırılan, iki kaynaktan gelişmiştir. İlki Ermeni rahiplerin ait olduğu Mekhitarist Order. İkincisi 19. yüzyılın sosyo-siyasi gelişmeleri ki bunlar esas olarak Fransız Devrimi ve Rus devriminin kavramlarının Ermeniler okur-yazarlar arasında yer bulmasıdır. Ermeniler arasında Mekhitarist Order'a bağlı din görevlileri Ermeni tarihi ve dilini önemini öğretimlerinde vurguladılar.[2] Tiflis deki Nersesian Koleji ve Lazarian Koleji'nde Moskova-Lazarevski Enstitüsü (1816) önde gelen eğitim kurumlarında yetişmiş ulusal bilinçli Ermeni öğretmenler etkili olmaktaydı. Öncüleri arasında Mikayel Nalbantyan, Haçatur Abovyan ve Stepan Nazaryan sayılmasına yarar vardır.[2] Bu ilk grup Ermeni sorununun tanınması için savaştı.[2]

19. yüzyılda diğer ulusal hareketlerle birlikte Osmanlıda bir Ermeni aydınlar grubu oluşmuştur.[3] Bunlar ithalat ile uğraşan Ermeniler arasında yaygınlaşmıştır. Bu kişiler kendi toplumlarına bu yeni kavramların kullanımı teşvik etmişler. Bu Ermeniler son derece eğitimli idi içlerinde doktorlar, demokratik-liberal ideolojiyi benimseyen öğretmenler, vb. Bu yaklaşım Ermeni Devrimci Federasyonu ile yeni bir akıma ulaştı. Ermeni Devrimci Federasyonu ikinci dalga Rus devrimci düşüncesi ortaya çıkışı ile sosyalist ideoloji (Marksist değişiklik gösteren) özelliklere sahip bir hareket haline gelir.[3]

 

Alıntı

 

Armenekan Partisi 1885 yılında 1880 yılında kurulan Ermeni Yurttaşlar Birliği adlı gizli bir Ermeni derneğinin de kurucusu olan Ermeni Mıgırdiç Portakalyan tarafından Van merkez olmak üzere kurulmuştur. Bu organizasyon "Kan dökmeden hürriyet elde edilemez" sloganını benimsemiş ve ihtilal yolu ile bağımsız Ermeni devletini kurmayı amaçlamıştır.[4] Zaman içinde öne çıkan Taşnak ve Hınçak Komiteleri bu organizasyondan eleman transferi yapmıştır.[4]

Ermeni Devrimci Federasyonu (Tashnagtsutiun, Taşnaksutyun) Ermeni radikal milliyetçi Ermeni bağımsızlığını sağlamak amacıyla 1890'da kurulan örgüt.

Sosyal Demokrat Hınçak Partisi eski adıyla "Hınçak". 1887 yılında Kafkasyalı bir Ermeni olan Avedis Nazarbeg tarafından ve Marksist ideolojiye inanmış beş öğrenci ile birlikte İsviçre'nin Cenevre kentinde kurulmuştur. Çalışma bölgesi olarak Doğu Anadolu Bölgesi'ni seçen komite, bir zaman sonra merkezini İsviçre'den Londra'ya götürmüştür. Cemiyetin prensipleri Karl Marx'ın Komünist Manifesto'sundan esinlenerek hazırlanmış olup üyelerinin çoğu Rusya Ermenileri idi. Komitenin amacı, Osmanlı Devleti'nden kopararak Rus ve İran'daki bölgeleri birleştirmek ve böylece Büyük Ermenistan'ı kurmaktı.

 

Alıntı

1780 Zeytun Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu yönetimine karşı ilk silahlı isyanında bulunmuştur. Bu isyanının temeli vergi olmuştur. Louise Nalbandian'a göre, bütün dünyada, Fransız İhtilali'nden sonra belirginleşen milliyetçilik hareketleri Osmanlı İmparatorluğu'nda etkisini gösterir. Bunun sonucu olarak, önce Sırplar, Rumlar, Araplar ve sonra Arnavutlar kendi millî toplumunu devlet olarak kurmak için hem birbirleriyle hem de Osmanlı Devleti ile fikren ve fiilen çatışmaya girdi. 19. yy.'dan 20. yy.'a geçildiği yıllarda Rumalr Sırplar, Bulgarlar Balkan Savaşları'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu'ndan siyasi olarak tamamen ayrıldılar. Müslüman olmayan topluluklardan, fiziki olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun Türkiye topraklarına yakın olmaları nedeniyle, yalnızca Ermeniler bu anlamda bağımsız olamadılar. Ermeniler gelişen milliyetçilik hareketlerinin etkisinde bağımsızlıklarını kazanmak için Hınçak ve Taşnak millî teşkilatlarını kurdu.[5].

 

Feamer tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

14 saat önce, eldar dedi ki:

...Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti'nde Ermeni nüfusun oranı % kaçtı, bugün %kaç? Neden azaldı? Bugün Ermeniler kendilerini nasıl hissediyor ülkede?

Osmanlı'da bağımsızlık peşindeki Ermeni hareketleri olduğu gibi Osmanlı içinde kalma yanlısı, monarşi karşıtı Ermeni hareketleri de var. Komita deyince sadece eli silahlı militan değil, demokratik örgütlenme yapan da var. Bugünden dönüp bakınca tüm nüanslar arada yitiyor...

 

 

 

bu konu oldukça önemli, zira "SOYKIRIM VAR!" diye bağıran tiplerin en büyük zararı yine ermenilere oluyor. hadi doğuda köyünde kalmış, bir baltaya sap olamamış ermenilerin "ama soykırım var!" diye suçu oraya atarak dolaşmalarını anlarım da, ermenilerle alakası olmayanların, militan bir şekilde bu kaşımasını alamıyorum.

çünkü her kaşıdıkça, işi gücü olan, ticaret yapan, sanayi veya kültürel faaliyetler içinde olan, kısacası bir baltaya sap olan ermenilerin yaşam alanlarını kısıtlıyorlar, toplum üzerinden boşuna bu insanların üzerine tepki çekiyorlar. sanki yıldız sarayını bunların dedesi bombalamış, doğuda bunlar köyleri basmış gibi bir intiba ile aslında bütün "Ermeni" adını kirletiyor. bunun üstüne asala teröristlerini de ekleyince "Ermeni" dendiği zaman insanların kafasında olumsuz bir şablon oluşuyor ve sonuç olarak zararı toplumla entegre olmak isteyen ermenilere oluyor ve ermeni davasında bir katkısı olmuyor, anca anarşit ve terörist tıynette olanlara yaşam alanı oluşturulmuş oluyor. Bir milletin bu şekilde milliyetçilik ve ulusçuluk devşirmesi sağlıklı bir bünyede yaratmıyor.

halbuki zıtlaşma bu şekilde kaşınmasa, toplumda ermeni algısı cem karaca, adile naşit, vakko gibi insanlar üzerinde oluşsa iki millet içinde daha güzel bir ortam oluşmuş olur.tabi burada konu başa dönüp "o zaman kabul etsinler" e bağlanacağı için, şöyle toparlamak istiyorum. biz burada belirli konulara da ortak noktaya varabiliriz ama toplumun geneline böyle bir şeyin kabul ettirilme gayretinin oldukça hayalci bir yaklaşım olduğunda en azından hem fikir olmamız lazım. üstelik bunun gayet sivri bir dille yapılmaya çalışılması ve "osmanlı" vurgusunu geçip, "Türkler" diyerek kovalanması mantıklı bir şey değil.

Karşı tarafta olan bizler birazda bundan ötürü karşı çıkıyoruz.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

2 dakika önce, Lancelion dedi ki:

feamer seninle tartismiyorsak bilmedigimizden degil, senin tartisma adabi bilmemenden, sen yine wall of textleri diz kendi kendine tabii ki, forum hepimizin.

ya kendini nimetten sayıp araya girme her seferinde. sana laf anlatan yok. kızım sana diyorum gelinim sen anla hesabı yazı içinde alıntın geçiyor, cehaletin vücut bulmuş hali olarak mihenk taşı görevi gördüğün için böyle oluyor.

tartışma adabıymış, yazdığı yazıya bak, edep adap parçalıyor birde peh peh...

alın size konu hadi bakalım bilgileri görelim, adaplı tartışma görelim de belki öğreniriz sizden, hadi...

 

Feamer tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Neye soykirim denip denemeyecegi insanlarin ahlak ve adalet anlayisina birakilsa muhtemelen hicbir vaka uzerinden anlasmaya varilamayacagi icin ve de bu sucun onune gecebilmek icin BM nezdinde resmi konvansiyonlar olusturulmus. Siz altinda baska niyetler ararsiniz aramazsiniz, cifte standart gorursunuz gormezsiniz o ayri bir tartisma.

Bu konvansiyonlar ve onlarin isigindaki karar dayanaklarinca bazi seyler cok net:

Bireyler vatan hainligi yapti, dis gucler komplo kurdu, zorda kaldim, savasi kazanmam lazim gibi bahaneler ile etnik, milli, dini ve irsi bazda yikici fiillerde bulunulamaz.

Insanlari katlolacaklari sartlara tabi tutup, “ben sadece sartlara tabi tutum, katletmedim” diye inkarda bulunulamaz.

Bir etnik grup sistamatik fiiller sonucu yok edilmis iken, bunun sebebine dair ilk farz tesaduf eseri gerceklesmis olabilecegi degildir. Kasit varmiscasina islenmis filler var iken ustunde “kasit” yahut “soykirim emri” yazan bir belge aramaya gerek yoktur.

Senin bunu neden yapmis olabilecegin karsi tarafin sorunu degildir, yapip yapmadigin onemlidir.

Buna ek olarak da, baska ulkelerin de soykirim yapmasi gecerli bir inkar dayanagi degildir.

 

Bu sartlar Ruanda’da da, Turkiye’de de, Mars’ta da birdir. Bunlar konumuzda sunuldu, bunlardan haberdariz. Muhakeme bunlar uzerinden yapilirken bir daha alt seviyeye inmez artik. Tarafsiz gozlemci senin kendini neden istisna gordugunle ilgilenmez. Kendini elitten sayan su forumda bile soykirimin gerceklestigini inkar ederken "adamlar haketmis" demeye getiren insanlar varken milletce ne kadar akil ve mantiktan uzak oldugumuz -benin gozumde- tescillenmis oluyor. Kalbur ustu adamina bile A'yi B'yi anlatmakla ugrasiyorsun.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

BM nezdinde resmi konvansiyonlar, forum mecralarında tartışmalarında argüman olarak sunulsun diye kurmadılar.

kazananların, kaybedenlere uygulayacakları cezalara hukuksal yol, bir kılıf olsun diye alındı o karalar.

Ermeni eylemlerinin amaçları zaten konuyu buralara taşıyarak haklılık kazanılması ve büyük devletlerin himayesi altında büyük Ermenistan'ın kurulmasıydı. aynı sabah akşam çomakla dürttüğün köpek seni ısırdığı zaman, "kuduz köpek beni ısırdı belediye zehirlesin bunu!" diye yaygara koparmak gibi...

ama sorun tehcir gibi batılı devletlerin salça olabileceği bir olayın, oldukça geç bir zamanda yaşanması oldu. Balkan devletleri ve yunanistan meselesinde, batının elinde hem kamuoyu oluşturacak kadar mücbir sebep vardı, hem de osmanlıyı istediklerini yaptıracak kadar köşeye sıkıştırmışlardı.

eğer osmanlı devam etseydi zaten tehcir olaylarını bahane ederek gerekli düzenlemeler yapılacaktı, nitekim kurtuluş savaşı öncesi bu konuya giriş niteliğinde tedbirler alınmaya da başlamıştı.

ama bunun yerine ne oldu, almaya tarafından savaşa giren osmanlı kısmı başarılar ile savaşı biraz daha uzatarak rusya da devrim yaşanmasına neden oldu bu durum ingiltere ve arkadaşlarının her ne kadar savaşı kazanmış olsalar dahi, bu yeni ve ideolojik olarak tamamen farklı güç merkezi yüzünden, kazanan taraf şımarıklığını tam yaşayamadılar. boğazlar meselesindeki tutumları ve mezopotamyadan farklı olarak anadolunun paylaşımında yaşananlar bu durum bir örnek aslında.

yeni sovyetler eski rusya da, lenin devri ve sonrasında yaşanan where in the world is troçki olayları yüzünden, eski rusyanın emperyal duruşundan da uzaklaşması da yine ermeniler lehine bir harekete girişilmesini zora soktu.

ondan sonra yaşan bağımsızlık savaşı ile, osmanlı içinden türk kimliği ile bir devletin çıkması ve bu devletin batılı devletlere karşı hali hazırda savaşı kazanmış olduğundan, batı kamuoyunun daha fazla savaş istememesinden, Ermeniler lehine her hangi bir yaptırım taleplerinin de oluşmasını engelledi, sovyetlerin bu süre içinde takındıkları tutum yine böyle bir zıtlaşmaya geçit veremeyen bir tutumdu. bu arada fransanın ankara ile anlaşarak çekilmesi süresinde ermenilerin bahsinin geçtiğini ben duymadım. hani şu andan ermenilerin en büyük hamilerinden olan fransa.

zaten, her ne kadar batılı için türk=osmanlı=müslüman olmuş olsa da, bazı borçların tahsili için osmanlıdan sorumlu tutulsa da -, her bakımdan kendisinden farklı bir yapıda olan bir devletin, kendisi ile alakası olmayan kurumları ile yaptığı bazı eylemlerden sorumlu tutulması, normal hukuk düzeninde ve dünyanın işleyişinde karşılığı olmayan bir durum olacağı için ama bunu bir şekilde dayatmayı sağlayacak kazanan devlet şımarıklığı da ellerinde olmadığı için yine ermeniler lehine bir karar yaptıracak bir durum oluşmadı.

sonrasında yaşanan küresel ekonomik sıkıntılar, yeni kurulan tc nin sovyetlere mi, batıya mı entegre olacağı yönünde beklentiler, mustafa kemalin bölgesel olarak yaptığı paktlar falan derken, dünyanın tekrar girdiği savaş atmosferi, derken yaşanan savaş, sonra sıcak soğuk savaş derken. ermeniler dahil kimse kendine ermenileri dert etmediği gibi, tc yi tehcir konusunda sorumlu tutacak bir yola girmedi.

ama ne zaman soğuk savaş yatıştı, kutuplar oturdu. bu konu tekrar raftan indi ama yine türkiye gibi bir ülkeyi buna zorlayacak bur durum oluşmadı zira BM den alına bir karar ile her hangi bir yaptırım uygulanmasının talebinin bile gayet saçma olduğunun herkes gayet farkında.

ha ne oldu, zamanı geldiğinde kullanılmak için raftan inen "ermeni soykırımı" meselesinin "zamanı" gelene kadar altının ısıtılması süreci başladı. asala ile başlayan bu süreci zaten biz yakından izliyoruz.

AKP yapısı itibarı ile bazı açılımlar yapmaya müsaitti ama tutmadı, tc tarihi içinde içten yaşanacak bir "açılıma" en yakın hükümet kendisiydi ama tren geçti, anca feto darbesi gibi bir şey olursa veya ychp gibi bir yapı iktidar olursa tekrar konuşulabilir.

bunun dışında BM soykırım tanımın dikte edilmesi için, tc nin mesela yunanistan savaşa girmesi, çok pis dayak yemesi, batıların başımıza üşüşüp "e hadi ateş ufaktan ufaktan" demesi gerekiyor.

özetle: BM nezdinde resmi konvansiyonlar, forum tartışmalarında argüman olarak kullanılmasından başka hiç bir bağlayıcılığı olmadığı gibi bunu kullanan tarafa tartışma içinde bir kaldıraç etkisi de yaşatmıyor. Zaten her hangi bir yaptırımları Türkiye üzerinde geçerli olsaydı veya uygulanmaya müsait olsaydı, kısa paslarla hemen onsekize gire golü atarlardı, hiç kimse merak etmesin. eee bizimde "BM mi? içinde b var, demek ki mühim bir şey hemen bu önermeyi kabul edeyim." gibi bir düşünce yapısında olmadığımız için HUKUKİ bir terim olan SOYKIRIM iddiasını her hangi bir yargılama olmadan, yani ceza kesilmeden kabul edileceğini düşünmek, mantıklı bir düşünce yapısı değil.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Mantiga ve gercege uyan sey ne ise, arguman olarak o sunulur. Bunun mecrasi A olur, B olur bu birsey degistirmez.

2+2=4 ise sen bunu toplama islemini yapanin niyeti ile sinamaya tabi tutamazsin. Soykirimi kabahat yapan sey BM’in cizdigi tanim degildir zaten, bu insanin icten ve dogal adalet arayisina dair olumluler tarafindan getirilmis bir tanimdir. Turk akli iste, kurali gorunce nasil delerim, etrafindan dolasirim diye dusunuyor ilk – sanki BM soykirim yanlis demese yanlis olmayacakmis gibi.

Olur da birgun kendini magdur konumunda bulursan bu guclunun ustunlugune yahut mecburiyetine dair adalet anlayisini ancak o zaman faili affetmek adina konusturabilirsin. Lakin kendini aklamak icin konusturamazsin. Sanigin kendi kendine af tanimasi gibi birsey soz konusu olamaz.

Konunun geldigi bu asamada gecerli sayilabilecek birsey yazdigini gormuyorum. Sanirim en son senin yazdigin seyler gozuksun, digerleri arada kaynasin diye anafikri “Osmanli niye Ermeniler’i oldursun, vatan hainligi, dis guclerin oyunlari” olmaktan oteye gecemeyen, olaylardan 50-100-1000 sene kadar onceye giden tamamen kisisel anlatidan ibaret sutunlar yaziyorsun. Bunlarin hepsinin onu kapatildi, tarafsiz bir gozlemciye gore hicbir onem arzetmiyorlar. Tekrar tekrar da yazsan, uzatsan da kisaltsan da cevap niteligi tasimaz artik.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

1. Dünya Savaşı ve sonrasındaki süreçte Ermenilerin yaptıklarını geçiştiren yorumlar görüyorum. Zavallı Ermeniler ne yapsalardı gibi subjektif yorumlar var.

Ermenistan güçlü olsa ve Azerbaycan veya Türkiye güçsüz olsa yapacakları malum. Bu niyet okuma falan değil daha önce yaptılar çünkü. Elimizde veriler var. Çarlık Rusya'sının çöküşüyle Kafkaslarda ve Iğdır'da parlamento denemeleri yapılıyor. Iğdır Cumhuriyeti veya bir diğer adıyla Aras Cumhuriyeti kuruluyor. Azerilerin ve Kürtlerin birlikte kurduğu bir cumhuriyet denemesi. Bilin bakalım ne oluyor? Ermeniler gelip parlamentoyu dağıtıyor. Bölgede Ermeni yaşamamasına rağmen yapıyorlar bunu. Sebebi ise Iğdır'ın o coğrafyada bir benzeri olmayan tarım arazileri. Her türlü ürünün hatta pamuğun bile yetiştiği bir iklim var. Her ülke gibi Ermenistan da sömürecek toprak arayışında olduğundan gözünü buraya dikti. Erzurum ve Kars'takilerin aksine buranın halkı bir şekilde silahlandığı için Ermenileri Kazım Karabekir gelene kadar bin bir zorlukla tutuyorlar. Ermeniler Kazım Karabekir ve ordusu gelene kadar güçlerinin yettiği her bölgede etnik arındırma yaptılar.

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın bu bir savaştır ve Ermeniler kaybetmiştir.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

16 saat önce, Nigger_of_the_sand dedi ki:

Konunun geldigi bu asamada gecerli sayilabilecek birsey yazdigini gormuyorum. Sanirim en son senin yazdigin seyler gozuksun, digerleri arada kaynasin diye anafikri “Osmanli niye Ermeniler’i oldursun, vatan hainligi, dis guclerin oyunlari” olmaktan oteye gecemeyen, olaylardan 50-100-1000 sene kadar onceye giden tamamen kisisel anlatidan ibaret sutunlar yaziyorsun. Bunlarin hepsinin onu kapatildi, tarafsiz bir gozlemciye gore hicbir onem arzetmiyorlar. Tekrar tekrar da yazsan, uzatsan da kisaltsan da cevap niteligi tasimaz artik.

valla bende geçerli bir argüman göremiyorum, gayet kulaktan dolma bilgiler ile konuşuyorsunuz. bilmiyorsunuz, olayı anlatınca da şekilden şekille giriyorsunuz.

tarihi bir olayı konuşuyoruz, 50-100-1000-10000 sene önce olanı tabi ki bileceksin ki, yaptığın yorum doğru dürüst bir şey olsun. bu bilgilere sahip olmadan nasıl yorum yapılıyor, nasıl bu kadar cüretkar oluyorsunuz anlamıyorum. 

hadi dersin "yazdıkların yanlıştır, falanca yerde böyle geçer, doğrusu budur" veya "bu bilgiler ile yaptığın çıkarım yanlıştır çünkü o zaman bu duruma zıt şöyle bir olay yaşanmıştır." o zaman geçerli sayılabilecek bir argüman olur, üzerine düşünüp tartışılır.

tartışmanın son gelen argümanına bakıyoruz:

"BM komisyonları en güzel duyguların insanları tarafından oluşturulduğu için, ilahi bilgelik onlara hırka gibi üzerlerine giydikleri, kutsal bir giyimdir ve saltanat asalarını her havaya kaldırdıklarında ettikleri kelamlar ise biz fani kulların koşulsuz şartsız uymamızın gerektiği bir lütuftur."

"yerleşim yerine scud mu atılmış? beni veya BM yi alakadar eden bir şey değildir, zira sivil yerleşim yerine savaş cephesinden uzağa, vurma hassasiyeti düşük bir silah ateşlemek, her hangi bir insanlık suçu olmadığı gibi, her hangi bir toplu ölüme de yol açmadığı için üzerinde konuşmaya gerek yoktur, çünkü bizler, kimliğimizi bize karşı işlenen insanlık suçları üzerinden sunan bir millet değiliz, sadece elimizde az scud var, daha fazla ve daha güçlü olanları olsa onları da atardık." ...

coğrafyayı bilmek lazım, tarihi süreçte ermenilerin çevre halklar ile ilişkileri ve başlarından geçenleri bilmek lazım, osmanlının son zamanlarını bilmek lazım, ermeni aydınlanmasını bilmek lazım, ondan sonra kurulan partilerin ve örgütlerin çalışma şekillerini bilmek lazım.

bunlar gizli saklı veya arkeolojiye konu olan bilgiler değil ki, her yerde yazıyor, ulaşılması gayet basit, internete güvenmiyorsan tonla kitap var, ermenilerin yazdığı bile tonla kitap var, onlar şanlı direniş veya bağımsızlık hareketi falan diye anlatıyorlar...

ayrılıkçı yapılar ne zaman kimler tarafından kurulmuş, kimler desteklemiş, yaptıkları eylemler nelerdir. bunlar muallak veya gizli arşiv belgeleri, illuminati falan gibi bir şeylerde değil.

ha sen diyorsan:

"bunların hiç birinin önemi yok, ben bilançonun toplamına bakarım, günün ve konjonktürün şartına göre yorumumu yapar geçerim, yok tarihte böyle olmuş, bunlar yaşanmış, şöyle olmuş falan bunları okumaya yazmaya gerek yok, tamamen vakit kaybı, Türkler yaptıklarını kabul etsin!"

bu tamamen farklı bir kafa yapısı yapacak bir şey yok.

 

ama şöyle bir durum var:

Spoiler

 

şimdi bildiğiniz gibi, türkler anadoluya oldukça az sayıda geldiler ve yerli halkın içinde eridiler ama silah zoruyla müslüman yaptıkları yerel halklar zamanla türkleştiler. bu yüzden anadoluda bir moğol, bir koreli, bir japon gibi çekik gözlü kimseler yok, anadolunun kendi kadım halkları var.

bunların en birincisi ve en kalabalığı, kürtler ve ermeniler. büyük kürdistan dediğimiz bölge, kaba bir hesapla yazının bulunmasından itibaren kürtlerin yoğun ve baskın olarak yaşadıkları bir coğrafyadır ve bu coğrafyada engin kürt tarihinin ve kültürünün izlerin görmemiz mümkündür. bu coğrafya karadenizin kuzeyinden, suriye ve irak içlerine, batında sivastan, doğuda hazar denizine kadar olan bir bölgedir.

ermeniler ise kürtler kadar eski olmamakla birlikte en az bir 10k yıldır bu coğrafya yaşamış, yönetmiş, kültürel ve tarihi izler bakımından bölgenin tek hakimi ve nüfus yoğunluğu olan bir millettir. bu coğrafya karadenizin kuzeyinden, suriye ve irak içlerine, batında sivastan, doğuda hazar denizine kadar olan bir bölgedir., ek olarak akdeniz kıyıları da bu coğrafya dahil edilmiştir.

türkler dediğimiz, koreli moğol kırması adamlar, orta asyanın en batısından geldiklerinde zaten bu bölgelerde çok gelişmiş, müreffeh medeniyetler, şehirler ve baskın bir kültür olduğundan buralara pek girememiş, girenlerde hemen asimile olmuştur. girmeyenler ise iç anadolun bugün yozgat olarak bilinen bölgesinde ve çevresinde yaşamışlardır. daha batıda ise bugün ki yunanlıların eskinden yaşadığı yerler vardır ama konumuz doğuda geçtiği için bunların evveliyatına şimdi değinmiyoruz.

şimdi, bu hesapla türkler dediğimiz tipler iç anadoluda yaşayan bir azınlık. doğuda ise büyük ermenistan ve büyük kürdistan nın kalabalık nüfuslu halkları var.

şimdi soru 1:

bu yukarıdaki tabloya göre ermenilere soykırım yapmış olan türkler kimlerdir? kimin ermenilerden özür dilemesi gerekmektedir, kim bm de yargılanacaktır?

sayıca az olan türkler, nasıl sayıca fazla olan ermenilere ve kürtlere soykırım yapmıştır. kendi bölgelerinden kalkıp o bölgelere giderek o kadar insanı, milyonlar ile sayılan insanı yerinden yurdundan etmiştir?

ayrıca aynı türkler bunları yaparken, balkan savaşlarında savaşmış, dünya savaşında savaşmış üstüne üstün, büyük ermenistanın engin coğrafyasından kalabalık ermeni nüfusları sürecek kadar dirayet göstermiş bu türkler bu gün kimlerdir?

söyleyin gidip hemen hesap soralım...

iyi güzel 50-100-1000 sene öncesini konuşmayalım, işinize gelmiyor çünkü ama alın yıllarca forumda tartıştığımız nereden çıktığı belli olmayan tarihi bilgilerden bir potpuri yaptım, adeta bir kokteyl! sexonthebeach

şimdiye kadar yaptığım bütün tartışmalarda yanıldığımı  kabul ediyorum ve yukarıda özetlediğim, zamanında karşı çıktığım bütün argümanların doğrulu onaylayarak soruyorum.

böyle bir tarih anlatımı ile oluşan anadolu ve osmanlı coğrafyasında, bugün hesap sorduğunuz, ermenilere soykırım yapmış olan türkler kimdir?

mevzu bahis soykırım ise bir "soyun" başka bir "soyu" kırması gerekiyor, mesela almanların yahudileri, hinduların tamilleri, Hutuların, Tutsi ve ılımlı Hutuları kırması gibi. 

bu yüzden bir "SOYKIRIM" dan bahsetmek için elimizde en az iki soy olması gerekiyor. biz geri zekalı olduğumuz için doğrusu bilmediğimiz ama sizden öğrendiğimiz tarihi "gerçekler" ışığında - çünkü biz resmi tarih tezlerini öğreniyorduk - anadolunun her hangi bir yerinde her hangi bir şey yapmaya muktedir sayında türkün bir araya toplanamıyor olması gerekiyor.

ama türk diye "müslümanlar" kasıt ediliyorsa ki, neden böyle bir şey yaptığınızı ben bilmiyorum, bunun için bir açıklama daha önce yapmamıştınız, müslümanların kendi aralarında konsensusa vararak veya kanat önderlerini seçerek veya onları destekleyerek, ermenilere karşı yapılan eylemelere taraf olmaları gerekiyor ki, karşılıklı çatışan iki soydan bahsedebilielim

bakıyoruz böyle bir şey var mı? osmanlı zaten merkezi bir kralık olduğu için, tebaanın sarayın yaptığı her hangi bir eylemden sorumlu tutulması, nasıl diyorduk, "bu insanin icten ve dogal adalet arayisina dair" önermesinede pek uymuyor gibi sanki, birazcık, ufacık...

zaten kim özür dileyecek? egede ve iç anadoluda insanlar son kalan çocuklarında osmanlı askere alamasındiye ne yapacağını şaşırmış bir şekildeler, osmanlıya kızıp dağa çıkan, askerden kaçan tonla insan var, bunların torunları mı özür dilecek? niye dileyecekler? onlarda zaten osmanlı ile kendi yaşam mücadeleri içindeler.

osmalı hanedanı ve ayak takımı zaten ortadan kalktığı için hesap sorup yaptırım yapacağımız kimsede kalmıyor.

geriye ne kalıyor, kaçan halkın malını mülküne konmuşlar, onların sürgün edilmesine aracı olmuşlar.

pis adamlar neden böyle yapmışlar? yine sizin tarih anlatımınıza dönersek. çünkü en gerçek tarih anlatımı o, bizim yaptığımız delilikten kumda oynamak... , o bölgede en yoğun nüfusun kimde olduğunu bulabiliyoruz.

kim onlar? kürtler! yani hani milletin malına, canına, karısına, kızına, kucağındaki bebeğe göz koyan, arsız ve utanmaz, üstelik nankör ve inkarcı, bu türkler, aslında türk olmayan müslümanlar kim diye sorduğumuz zaman bizi yukarıda ki anlatıma göre kürtler cevabına ulaştırıyor.

eee hal böyle olunca, sabanı öküzü kalmamış, oğulları kocası askere gitmiş, yarısı dönememişi dönen hastalıklı ve sakat dönmüş, tarladan ekini kim kaldıracak derdine düşmüş, iç anadolu müslümanları, fırsat görüp ermenistana, deprem bölgesine yağmaya gider gibi - burada gönderme var - Ermenistan'a gittikleri gibi bir bilgi ile karşımıza çıkmıyorsanız elimizdeki veriye göre soykırımı kabul etmesi gereken türkler=osmanlı ve kürtler oluyor.

 

özetle tarih anlatılmasından rahatsız olanların kendi tarih anlatımları ile olaya yaklaştığımız zaman dahi ortaya bir garabet çıkıyor. şu anda kendilerinden hesap soruluna "Türklerin" aslının kim olduğu muallak olduğu gibi, eskiden yapılanlara ithafen suçlanan kimlikte oldukça değişken kalıyor. türk diye anılan devşirme müslümanların için ermeni, rum ve kürtlerinde bulunmasından mütevellit, yapılan eylemlerden bunların sorumlu tutulması gerekiyor. sonradan din değiştiren birinin eksi dindaşlarına karşı canavarca tutumlar içinde olması çok sıra dışı bir şey değil ama müslümanların, merkezi hükümetten bağımsız olarak kendi inisiyatifleri ile genele yayılan bir eyleme giriştikleri sanırım iddia eden yok. yoksa var mı?

bunun yerine ne var, merkezi hükümetin, bazı yerel unsurlar ile ortaklaşa kurduğu bazı yapılar var. bunların eni boyu, başı kıçı amaçları belli, ama sonradan yaptıkları ve çıkardıkları sorunlarda belli, kim onlar:

Hamidiye Alayları, https://tr.wikipedia.org/wiki/Hamidiye_Alayları

çok değişik bilgiler var içinde. haydi! hep birlikte bakalım:

Alıntı

 

Hamidiye Alayları ya da Hamidiye Hafif Süvari Alayları, Osmanlı padişahı II. Abdülhamid'in Doğu Anadolu Bölgesi'nde oluşturduğu çalışmalarına 1890 yılında başlanılmış, 1891 yılında fiilen kurulmuş Osmanlı birlikleridir. Birlikler çoğunlukla Sünni Kürtlerden oluşmuş,[1] ancak Doğu Anadolu'da yaşayan Karapapak (Terekeme) Türklerini, Çerkesleri,[2][3] Türkleri,[4][5] Türkmenleri[6] ve Yörükleri[7] de içermiştir.

Ermenilerin 13 Haziran 1878'de Berlin Konferansı'na "Ermenistan'a ilişkin Proje" sunması ve bu projenin olumlu karşılanmasından sonra Osmanlı Devleti sınırları içinde tedhiş ve katliam eylemleri hızlandı. Ermeni Hınçak ve Taşnak örgütleri düzenli ordu haline dönüştü. Rusya "Şark Vilayetleri"ne yönelik emellerini açıkça ifade etmekteydi ve işgal hazırlıklarına başlamıştı. II. Abdülhamit, doğu meselesi adı altında, Avrupalı devletler tarafından istenilen reformların, Hristiyan tebaa için önce özerklik sonra bağımsızlık; Osmanlı Devleti için de zayıflama ve parçalanma anlamına geldiğini düşünüyordu. Bölgede "asayişin temini, Ermeni şaki ve katillerin tedip edilmesi ve Rus işgaline karşı" halktan silahlı güçler oluşturmayı kararlaştırdı. Bu sebeple, 1890 yılı sonrasında Doğu Anadolu'da bir Ermeni devletinin kuruluşunu engellemek amacıyla Hamidiye Alayları'nın kurulmasını sağlad

 

ne kadar enteresan değil mi? bu gün "ermenileri katletmişler" diye ortada dolaşan "sosyalist" bir kürtün dedeleri büyük ihtimal Hamidiye alayları içinde bulunmuş...

neyse biz devam edelim:

Alıntı

 

Resmi kaynakların dışında, Hamidiye Alaylarının kuruluş gerekçeleri farklılık arz etmektedir. M.S. Lazarev, Hayal Olan Kürdistan ve Kürt Sorunu isimli kitabının 151. sayfasında alayların kuruluş gerekçesini şöyle açıklamaktadır:

"Hamidiye Alayları ile, Kürtleri Rusya karşısında güçlü bir askeri siper, İran'a karşı saldırı aracı durumuna getirme amacı yanında önemli amaçlarından biri, Kürtleri Türk idari makamlarının sıkı gözetimi altında durmaya alıştırmaktı. Bununla birlikte, Hristiyan ulusal azınlıkların, özellikle de Ermenilerin yükselen özgürlük hareketlerine karşı kullanmak amacıyla kuruldu."[8]

Nihat Gültepe, alayların kuruluş amacını şöyle açıklıyor:

"Hamidiye Alayları'nın kurulması ile şunlar amaçlanmıştır: Askeri disiplin içine alınan aşiretlerden Doğu Anadolu için kolluk kuvveti olarak faydalanmak, düzenli süvari birlikleri oluşturarak, olası bir Rus işgaline karşı elde hazır kuvvet oluşturmak, dış tahriklere kapılan ve isyana kalkışacakları açık olan unsurları yola getirme, aşiretleri iskan ettirmek ve bunları medenileştirmek; onları disiplin altına alarak eğitmek, aşiret kavgalarına son vererek bu yöndeki bütün potansiyeli devlet lehine kullanmak, bu vesile ile yol, köprü, okul binaları vs. yaparak Doğu Anadolu'nun imarına çalışmak."[9][10]

 

Alıntı

1913 yılında, alaylar yeni bir teşkilatlanma içerisine sokularak İhtiyat Süvari Alayları adı altında, iki fırka halinde, merkezi Erzurum olan Dokuzuncu Kolordu'ya bağlandılar. I. Dünya Savaşı'nda doğuda dinç ve zinde olarak Ruslara karşı çarpışan bu alaylar, Rus birliklerini geri çekilmeye zorladılar. Ermenilerin tehcir edilmesinde etkin oldular.

bu kadar yazıdan sonra ben ikna oldum açıkcası, türklerin derhal özür dilemesi gerekiyor. gerçi kimin yakasına yapışmam gerekiyor bilmiyorum ama birileri özür DİLEMELİ!

artık yeter, kimse onlar derhal özür dilesin, nedir bu çektiğimiz, bu kadar yazı yazılıyor her gün, klavye eskiyor, kur olmuş, 8,80, bir klavye kaç para? 

 

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yazarken unutmuşum, kürtler sümerler ile akraba oldukları için doğal olarak ermenistan dediğimiz yerinde asıl sahipleri oluyor. anavatanda yaşam hakkı vs. vs. ile ermenilere karşı yaptıkları her tutumda bu yüzden meşru oluyor. niye adamların topraklarını işgal ediyorsunuz ki? adamların ataları gılgameş ile bot bağlamış! senin şafağın kaç?

 

böyle tarih tartışmak güzelmiş ama bak ? kıyı köşe yok, bam bam yazıyorsun ?

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

12 saat önce, Max Damage dedi ki:

1. Dünya Savaşı ve sonrasındaki süreçte Ermenilerin yaptıklarını geçiştiren yorumlar görüyorum. Zavallı Ermeniler ne yapsalardı gibi subjektif yorumlar var.

Ermenistan güçlü olsa ve Azerbaycan veya Türkiye güçsüz olsa yapacakları malum. Bu niyet okuma falan değil daha önce yaptılar çünkü. Elimizde veriler var. Çarlık Rusya'sının çöküşüyle Kafkaslarda ve Iğdır'da parlamento denemeleri yapılıyor. Iğdır Cumhuriyeti veya bir diğer adıyla Aras Cumhuriyeti kuruluyor. Azerilerin ve Kürtlerin birlikte kurduğu bir cumhuriyet denemesi. Bilin bakalım ne oluyor? Ermeniler gelip parlamentoyu dağıtıyor. Bölgede Ermeni yaşamamasına rağmen yapıyorlar bunu. Sebebi ise Iğdır'ın o coğrafyada bir benzeri olmayan tarım arazileri. Her türlü ürünün hatta pamuğun bile yetiştiği bir iklim var. Her ülke gibi Ermenistan da sömürecek toprak arayışında olduğundan gözünü buraya dikti. Erzurum ve Kars'takilerin aksine buranın halkı bir şekilde silahlandığı için Ermenileri Kazım Karabekir gelene kadar bin bir zorlukla tutuyorlar. Ermeniler Kazım Karabekir ve ordusu gelene kadar güçlerinin yettiği her bölgede etnik arındırma yaptılar.

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın bu bir savaştır ve Ermeniler kaybetmiştir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Iğdır
 

Alıntı

Iğdır was taken by the Russian Empire from Persia after the latter's defeat in the Russo-Persian War of 1826-1828. It was organized as part of the Armenian Oblast in 1828 and made a part of the Georgia-Imeretia Governorate in 1840, and then the Surmalu Uyezd of the Erivan Governorate in 1850. According to the Russian family lists accounts from 1886, of the total 71,066 inhabitants of the districts 34,351 were Azerbaijanis (48.3%, mentioned as 'Tatars' in the source), 22,096 Armenians (31.1%) and 14,619 Kurds (20.6%)


cogunluk azeri/turk tabii ki de, 1920'ye kadar kalici sekilde turk topragi olmamis yer icin dahi 'ermeni yasamamasina ragmen' demek...

foruma bir seyler yazarken 'biri beni yanlislar mi' diye dusunmekte fayda var.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Meselenin sadece kulaktan dolma bilgiden ibaret oldugunu nereden cikardin? Butun bir milletin olecekleri sartlara tabi tutulup adina Tehcir dendigi kulaktan dolma bilgi mi?

 

Insanlarin din, milliyet, irsiyet vb gibi kriterler ile cezalandirma bir yana dursun genellenemeyecegi dogmasina karsi hala oznesi FUCKING ERMENILER olan cumlelerle gelebiliyorsun, cok ilginc gercekten. Mantik akisini cokerten seye 1 satir ayirip devaminda 10 paragraf bildigini okuyorsun.

Normal bir insan atese benzin doktukten sonra sonmedigini gorunce su fikre ulasir:

“Demek ki ates benzinle sonmuyormus”

Senin ulastigin fikir ise:

“Demek ki benzin yetmedi, daha fazla dokmeliyim.”

Sirf senin yazdiklarin gozuksun, muhalefet varsa da bezsin, arada kaybolsun diye kendi sectigin kirilma noktalarini basit mantik testinden gecemeyen anlatilara donusturup tartismayi bogmak senin alamet-i farikan olmus artik. Ikinci ucuncu sahis burada bir kisinin kendi kafasindaki gercekligi korumak icin ne kadar ileri gidebilecegini gorur iken bunu sen goremiyorsun.

Saniyorsun ki, sen yeteri kadar anektod sunduktan sonra tarafsiz kisi prensiplerinden vazgececek ve diyecek ki “Tamam. Yani Ermeniler de cok sey yapmasaymis artik.”

Hayir.

Oyle birsey olmayacak.

Hukuk insanin dogadan gelen vicdan ve adalet anlayisinin herkesce belirgin olacak bir cerceveye oturtulma gayretidir. Su soykirimin tanimini kime yaptirirsan yaptir, ortaya cikacak cerceve de aynen bu olur. Kimse fail olmadigi, suctan yirtmaya calismadigi muddet gidip de “tabi vatan hainligi yapmamislarsa” diye bir sart eklemez oraya. Hal boyleyken istedigimiz kadar BM’in ikiyuzlulugunden, buyuk devletlerin kotu emellerinden dem vuralim; bu olsa olsa ortada baska suclularin da cezasiz kaldigi anlamina gelir lakin Ermeni Soykirimi’nin vuku bulmadigi anlamina gelmez.

Seker dediniz, un dediniz, yag dediniz, helva diyemediniz arkadas. Hele hele su olayi umumi bile sayilamayacak bir forumda tartisirken boyle devlet cikarlarini bireysel vicdan ile hizalamis makyavellist agizlar olsa olsa itiraf niteligi tasir. Sonra biri adam akilli koseye sikistrmadigi vakit yelkenleri saliyorsunuz, biriniz “savas aninda soykirim olmaz diyor” digeri +1 diye yapistiriyor falan. Cok komik.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya gerçekten vakit kaybı şunları yazmak ama huyum kurusun merak edip, bir şey aklıma düşünce ona karşı koyamıyorum, patiye girme, patiye girme diye yaptığım teskinler işe yaramıyor.

şurada bir anlaşalım,

burada belki çok az kişi hariç, hiçbir şey olmadı, ermeniler ölmedi veya öldürülmedi diyen kimse yok. bu noktada anlaştıktan sonra yaptığın ithamların tamamın senin için geçerli olduğunun altını çizmek istiyorum.

tehcir konusunda tartışmanın ana noktasının "türklerin yaptığı soykırım iddiası ve bu iddianın modern türkiye tarafından kabul edilmesi ve bunun rasyonel bir şekilde izah edilmesindeki mantıksal sorunlar." olduğunu hala ısrarla anlamama gayreti içinde olup, insanlara soykırım anlatma gayretinde olmak bir sorun aslında.

evet bir şeyler olmuş kabul ama senin anlattığın şekilde bunu kabul etmem diyor adam, çünkü benimle alakası bile yok diyor.

ama bunun üzerine ısrarla "türkler soykırım yaptılar!" diye bağırmaya devam ediyorsun

soruyorum bu sağlıklı bir kafa yapısı mı?

çünkü adam diyor ki, o soykırım yaptığını iddia ettiğin adamlarla aramda bir bağ kurmuyorum ben, dolayısı ile onların yaptığı böyle bir eylemi üzerine almayı kabul etmiyorum. cebime her hangi bir ermeni yetimin rızkının da girdiğini düşünmüyorum, girenler varsa git onlardan hesap sor.

ama bunun üzerine BM de bu soykırım olarak kabul edildi, bindokuzyüz küsürde bunlar oldu, diye anlatmaya başlıyorsun, tekrar ve tekrar, burada senden bir alıntı yapmak istiyorum,

Alıntı

Sirf senin yazdiklarin gozuksun, muhalefet varsa da bezsin, arada kaybolsun diye kendi sectigin kirilma noktalarini basit mantik testinden gecemeyen anlatilara donusturup tartismayi bogmak senin alamet-i farikan olmus artik.

bundan sonra adamlar yeter artık lanet olsun diyorlar, benimle hiçbir alakası olmayan bir iddiayı, gerçek bile olsa ben niye üzerime almak zorundayım, lanet olsun ermenilere de sana da diyor

sonra sen bakın gördünüz mü ermenilere küfür etti diye, konuya girerek tekrar başa sarıyorsun, şey gibi nasıl diyorlar,

Alıntı

muhalefet varsa da bezsin, arada kaybolsun diye

 

ya bunu anlamak neden bu kadar zor, ermeni tarafının türkler diye seçtiği düşmanın karşılığı modern türkye türklerinde yok, nüfusun, en az %70 hamidiye alaylarına katılmamış, ecdadının her hangi bir ermeni komşusu olmamış, komşu köylerden bir birleri ile alakaları olmamış, %80 veya daha fazla gerçek hayatta ermeni bile görmemiş ve sen bu adamlara diyorsun ki, "Türkler soykırımı kabul etsin" ve ermeni ile ilgili hiç bir hatırası olmayan adamların kafasına, ermeni kimliğini, soykırım iddiaları ile bir şeyler talep eden birileri olarak yerleşiyor ve hiç bir aklı başında ermeni buna karşı çıkmıyor ben ona üzülüyorum.

çünkü erzurum batısındaki adamın kafasında ermeni meselesi diye bir durum yok, tehcir zamanı yaşananlardan bile haberi yok, sen bu adama direk "soykırımı kabul edin" diye gidersen adam doğal olarak sana karşı bir direnme oluşturur

 

bu arada bir es vererek araya girmek istiyorum,

Spoiler

 

niggere cevap gibi oluyor ama bundan sonrası genel bir eleştiri,

bu kadar sene içinde gözlemlediğim bir tip insan var.

mesela islam ile ilgili konuda bir şey yazıyorsun, hemen oradan atlıyor, canhıraş bir şeyler anlatmaya çalışıyor, karşı karşıya gelsen kavga çıkar o derece. neden böyle yapıyor? sen beni müslüman mı yapmaya çalıyorsun veya ben ikna olmadım... lan seni niye ikna etmeye uğraşıyım, veya sen benim doğrudan muhatabım değilsin ki? burası bir forum. konu başlıkları var, orada yazıyorsun, beğenen okuyor, isteyen tartışmaya giriyor. spesifik bir teoloji tartışmasına "allah yok din yalan" diye dalmanın mantığı nedir?

benzer şekilde türkler ile alakalı konu başlığı, o konun amacı modern türk kimliğini oluşturması için ortaya atılan fikirler, eski türklerin yaşamları hakkında bulgular ve teoriler ve de batılı tarihçiliğin tezlerine karşı ortaya atılan iddialar. mesela bu konu yüksek tartışma ahlakına sahip arkadaşlarımız tarafından, ermeni meselesin tartışıldığı veya girilen her bilgiden sonra değişik seseler çıkartarak bir şeyler anlatmaya çalışan tarih guruların, ama yine yüksek tartışma ahlakına sahip olanların dolmasıyla gerçekleşiyor. hemen hemem bütün tartışmaların arka planında anlatılmaya çalışılan şey ise anadoluda türk genin olmadığı, türklerin zaten hiç bir zaman var olmadığı arka planı üzerine, 18-19yy dan kalma batı tezlerinin serpiştirilmesinden oluşuyor. national geographic gibi popüler kültüre hitap eden bir yayın organı bile yapılan son kazıların bilgisini verirken, ya bu iskitler biz aslında böyle biliyorduk ama şimdi böyle bir şeyler bulduk ama durun şimdi biz yine bunun bir şekilde eski formasyona sokarız gibi şeyler gevelediği bir zamanda, adamlar ile adamlar ile iskitleri tartışıyorsun falan.

böyle bir durumda uzun uzun yazmak gerekiyor. niye? çünkü bir konuda ya bu topraklar 10k yıldır ermeniler yaşıyormuş diyen adam, diğer bir konunda kürtler bu topraklarda 15k yıldır varlar diyebiliyor, bu bilgiler üzerine bir kurgu kuruyor, kafasında evire çevire onu işliyor ve bir zaman sonra ondan başka bir bilgiyi kabul etmiyor. 

bu kurgunun üzerinden yorum yaptığı zaman, sen buna itiraz ettiğin zaman ise, "ya nasıl böyle bir şey olabilir lan, bu ne cahillik" diye ortada horozlanmaya başlıyor, leylekten başka kuş tanımıyor, tek rakibi thy olduğu için adamda beğenmiyor.

buralarda yazılanları, bilgisayar ekranından tek başına okuduğun için direk sana yazılan şeyler olarak algılıyor olabilirsin ama  değil, yani kimse koluna girip, yeğenim seni isa mesih yoluna sokam mı demiyor, bi rahat olun

 

şimdi niggeri alakadar eden kısma gelirsek, ben diyorum ki,

tamam, her şeyi kabul ediyorum, daha önce ortaya atığınız türk tarih tezlerini çürüten iddiaları da kabul ediyorum ve soruyorum, bu ermenilere soykırım yapan türkler kimler? gidip hesap soralım. gösterin bunların yeri yurdu neresi?

cevaben yazdığı ise:

Alıntı

Insanlarin din, milliyet, irsiyet vb gibi kriterler ile cezalandirma bir yana dursun genellenemeyecegi dogmasina karsi hala oznesi FUCKING ERMENILER olan cumlelerle gelebiliyorsun

açıkçası anlamadım, hayal dünyasında yel değirmenlerinden biri söyledi her halde.

Alıntı

Mantik akisini cokerten seye 1 satir ayirip devaminda 10 paragraf bildigini okuyorsun.

açıkçası bir örnek olsa iyi olur merak ettim şimdi,

Alıntı

 

Normal bir insan atese benzin doktukten sonra sonmedigini gorunce su fikre ulasir:

“Demek ki ates benzinle sonmuyormus”

Senin ulastigin fikir ise:

“Demek ki benzin yetmedi, daha fazla dokmeliyim.”

 

niggerde zannediyor ki onu hak yoluna davet ediyorum, yazılanların hiç birini sana bir şey anlatmaya yönelik içerikler değil. bu ben merkezci kafadan çıkmak lazım.

Alıntı

Saniyorsun ki, sen yeteri kadar anektod sunduktan sonra tarafsiz kisi prensiplerinden vazgececek ve diyecek ki “Tamam. Yani Ermeniler de cok sey yapmasaymis artik.”

yetersiz bilgi olduğu için doğrusu yazıldığı zaman beyin olanları direk boş anektod olarak algılıyor. doğrulu teyit etme, üzerine düşünme veya acaba başka bir şey söylüyor olabilir mi diye analiz yok...

Alıntı

 

Hayir.

Oyle birsey olmayacak.

 

yani diyor ki, 

muhalefet varsa da bezsin, arada kaybolsun diye, Sirf benim yazdiklarin gozuksun, muhalefet varsa da bezsin, arada kaybolsun diye kendi sectigin kirilma noktalarini basit mantik testinden gecemeyen anlatilara donusturup tartismayi bogmak tartışmalarda ağırlık merkezim olarak kalmaya devam edecek.

ya nigger varya sen ne anasının gözüsün ya ?

ya çok boş vaktim olsa eğlenceli aslında ama yazdıktan sonra bir taraftan da üzülüyorum...

son olarak son paragraf zaten kendini tekrar ediyor ama şöyle bir cümle var:

Alıntı

Kimse fail olmadigi, suctan yirtmaya calismadigi muddet gidip de 

dediğim gibi eskiden eskiden yazıların rahat tartışma alanından çıkalım zira oralarda anlatılmak istenen farklı, tarihi değerlendirmek bakımından objektif olmaya çalışıyor insanlar da,

 

sorumu tekrar ediyorum, 

resmi tarih anlatımına tokat gibi inen reformist tarih anlatımız ile anlattığınız anadolu gerçekleri ışığında, ermenilere soykırım yapan, ve bu gün hesap vermesi gereken türkler kimler?

söyleyin, hesap soralım, söz en çok ben soracağım

 

Feamer tarafından düzenlendi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...