Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

İş/Hayat Dengesini Nasıl Kuruyorsunuz ?


monoscope

Öne çıkan mesajlar

ben bayadır ağır triplerdeyim. her gün bir saat geç gidiyorum işe bilerek. için için kovulmak istiyorum. askerden çıktığım günkü o devasa özgürlük hissi ve iç rahatlığını birkaç haftalığına da olsa tatmak istiyorum :(

patronla özel konuştum, abi ben zaten çıkıcam sektörü bırakcam kafam qırıq ofisi tarıcam falan diye, ilişmedi şimdilik, apar topar bir şekilde çantanı topla diye gelirse de canıma minnet, nasıl bir yerde bitecek illa ki.

genellikle günlerimiz memuriyetle geçiyor ve istanbulda git gel 35+35 falan harcıyorum trafiğe, çok değil. şirket de sonuna kadar hakediyor gerçi 11-16 çalışsam yine aynı faydayı sağlarım itlere. dünyayı emikleye emikleye bitirememişler. duvarlarda bir de SUSTAINABILITY IS FUN falan saçma sapan yazılar yazıyor baktıkça sinirleniyorum sdfs.

insan çalışmaya ilk başladığında sanki oradan işler daha iyi olacak hayat güzelleşecekmiş gibi saçma bir yanılgıya giriyor ama bir bakıyorsun en iyi ihtimalle 20-30 sene yarı açık cezaevine git gel yapacaksın böyle kalırsan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya valla benim en istemediğim şey hayatsız olup tüm sosyal çevresini iş yerinden kuran tiplerden olmak. evliliğinden kankasına kadar tüm eşi dostu işten olan tipler var ya. o yüzden gençliğimden 2-3 tane arkadaşımı tutabildim, işten de 2-3 tane akıllı başlı adam buldum, sıkıca sarılıyorum hepsine sdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Black-ice said:

Peregrin said:

Black-ice said:

abi esnaf olacaksın. ama böyle gel giti çok olan esnaf değil bakkal gibi. az satıp geçindirecek şeyler, kıyafet fln gibi. dükkanda oturucan bütün gün takılıcan bilgisayar başında işte. ideal iş.

Bakkal da 7 gun calisiyor lan. Yazi kisi yok.

En guzeli nargile kafede surekli koz isteyen tiplere kombin satmak


olm oku azcık postlarımı oku lan dsf

bakkal gibide bırakıp post yazmaya başlamadıysan neyim


Okuyacak durumumuz yoktu abi okuyamadim ben. Babam hep bir cumle anlayacak kadar besledi beni :(

Saka bi yana HAHAHAHAH gotumden uyku akiyo gunun her saati hic bi sey anlamiyom bazen
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Öncelikle bu fikirle barışmanı öneririm.
Yani, çalışma temposunun yoğunluğu ve bir süre daha bundan kurtulamayacak olman fikriyle.

Eğer haftasonu çalışman gerekmiyorsa arabaya atlayıp yakın yerleri gezmeni, mümkünse bir gece konaklamanı öneririm. Bu havanı değiştirecektir. Örneğin İstanbuldaysan Sapancaya git, Abanta git, Riva, Şile, Bozcada, Ayvalık...

Yılda bir kere 10 - 15 günlük bir tatil ile yurt dışı seyahati organize et. Mümkün olduğunca çok yer gez.

Mutlaka spor yap. Bu en ucuz ve sağlıklı aktivitedir. Ama outdoor bir spordan bahsediyorum. Koş veya yürü. Ayrıca hormonal olarak da seni mutlu edecektir.

Hafta içi programları için kompakt faaliyetler seçilebilir. Dışarıda sakin bir yemek, ardından tiyatro veya sinema gibi yine sakin sayılabilecek sosyal bir aktivite.


monoscope said:

Farkettim ki 7 aydır tatil anlamında hiçbirşey yapmamışım. Evlilik, borç, mortgage, iş derken kılımızı kıpırdatcak ne halimiz ne vaktimiz kalmış. Sosyalliğimiz de beşiktaşa gidip içelimden ileri gitmiyordu eskiden. Belki bir nebze birşeyleri doyuruyordu ama şimdi aradığım şey kesinlikle bu değil. Bu düzen böyle gitmez aga diyip neler yapılabileceği konusunda seçenekler arıyorum.

Çünkü farkettim ki bu şekilde giderse bu düzen, ne hayatımızdan ne de işimizden memnun oluruz ve kaçınılmaz total bir mutsuzluk hakim olur. Büyük şehrin verdiği depresyon zaten belli, bununla nasıl başa çıkıyorsunuz ?

Egeye yerleşip organik tarım yapıcam furyasına yakalanmadan büyük şehirde survive edip mutlu olmanın yollarını arıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Cokomantis said:

ya valla benim en istemediğim şey hayatsız olup tüm sosyal çevresini iş yerinden kuran tiplerden olmak. evliliğinden kankasına kadar tüm eşi dostu işten olan tipler var ya. o yüzden gençliğimden 2-3 tane arkadaşımı tutabildim, işten de 2-3 tane akıllı başlı adam buldum, sıkıca sarılıyorum hepsine sdf


abi kusura bakma da iyi tipler olduktan sonra isterse hepsi işten olsun ne zararı var? bu nasıl kompleks lan. sanki arkadaşların eşin bacın vs başka işlerde ofislerde çalışmıyor sdfs.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kuramıyorum.

çünkü istanbul midemi bulandırıyor artık. haftasonu hava aliyim diyorsun ortaköye gidiyosun ya apaçi dolu ya arap. karaköye gideyim bişeyler içeyim diyosun fransız geçidinin karşısında pompacı var etraf salak salak giyimli ergen dolu insanlar kaba ortam güvensiz?! araba atliyim kaçiyim diyosun kol gibi trafik. o yüzden hayat kısmı öldü iş var sadece. ha bir de haftasonu oturup ayı gibi division oynamak var. sanırım hayat kısmımı sadece bu dengeliyor istanbula olan nefretimden ötürü.

not: istanbulun da abv.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Selam,

Çocuk olunca mecburen iş hayatını zayıflatmak istiyor insan. Bunu yaparken de daha düşük geliri göze alıyorum.

Hafta sonu onlarla beraber yapılan faaliyetler bütün olumsuzlukları unutturuyor. Hafta sonu sabahları yüzmeye götürüyorum, ders sonrası onlarla beraber yüzüyorum. Her şeyi unutturuyorlar :) Hava biraz güzel olunca da sabah erkenden Tuzla'dan Belgrad Ormanı'na kahvaltıya gidiyoruz.

Okul çıkışından çocukları ben alıyorum, sahile koşturmaya veya bisiklete binmeye iniyoruz. Yapmadan önce yorgunluktan gözümde büyüyor bu eylemler ama gerçekleştirirken ve sonrasında güzel bir tatmin duygusu yaşıyor insan :) Bünyeye mutluluk basıyorlar. Hayat onlarla güzel ;)

Saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya istanbulda olmayınca o denge daha rahat kuruluyor sanırım, ev-iş arası sabit trafiksiz yarım saat falan bizim mersinde. Mesai yok bişey yok hani istanbuldaki arkadaşlara göre daha az kazanıyorum ama daha az harcayınca dengeliyor birbirini.

Ama istanbul dışının sıkıntısı arkadaş çevresinin olmayışı. Hem hanım hem de benim için asıl kafa dengi arkadaşlarımız ya istanbulda ya da yurtdışında, anca böyle senede bir görüşebiliyoruz. Burdaki insanlar da iyi ama aynı tadı vermiyor.


Promenader said:

GEd said:

Ben buralara yazip moralinizi bozmiyim.


merak ettik işte hiç yazmaman lazımdı :S


Adam almanyada (porş?) üst düzey mühendis, özetini ben geçeyim. Haftada 20 saat verimli bi şekilde çalışıp dünyanın parasını kazanıp kalan zamanı kendine ve sevdiği şeylere - insanlara rahatlıkla ayırabiliyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

axedice said:


Promenader said:

GEd said:

Ben buralara yazip moralinizi bozmiyim.


merak ettik işte hiç yazmaman lazımdı :S


Adam almanyada (porş?) üst düzey mühendis, özetini ben geçeyim. Haftada 20 saat verimli bi şekilde çalışıp dünyanın parasını kazanıp kalan zamanı kendine ve sevdiği şeylere - insanlara rahatlıkla ayırabiliyor.


en son mersedeste kalmışım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

goldbären said:

Cokomantis said:

ya valla benim en istemediğim şey hayatsız olup tüm sosyal çevresini iş yerinden kuran tiplerden olmak. evliliğinden kankasına kadar tüm eşi dostu işten olan tipler var ya. o yüzden gençliğimden 2-3 tane arkadaşımı tutabildim, işten de 2-3 tane akıllı başlı adam buldum, sıkıca sarılıyorum hepsine sdf


abi kusura bakma da iyi tipler olduktan sonra isterse hepsi işten olsun ne zararı var? bu nasıl kompleks lan. sanki arkadaşların eşin bacın vs başka işlerde ofislerde çalışmıyor sdfs.


kafa dengi olanlar ok zaten ya. yokluktan etrafındaki insanlara dönüşmekten bahsediyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

axedice said:

Ama istanbul dışının sıkıntısı arkadaş çevresinin olmayışı. Hem hanım hem de benim için asıl kafa dengi arkadaşlarımız ya istanbulda ya da yurtdışında, anca böyle senede bir görüşebiliyoruz. Burdaki insanlar da iyi ama aynı tadı vermiyor.


Yurtdışında deyince Avrupa, Amerika düşünülmesin bu arada, Afganistan-Bangladeş arasından bahsediyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İnsan ne kadar rahat olursa olsun mutsuz olmanın bir yolunu buluyor, bir de rahatlık,mutluluk=hayatın anlamı değil kafadan. O biraz da modern toplumun ortaya attığı bir şey.
Atıyorum alanında en başarılı olsan da, dünyanın en zengini olsan da gayet mutsuz olabilirsin, hatta başarılı insan genelde tatminsiz insan olur.

Kesinlikle, hobi-spor gibi bir uğraş faydalı olur. Bu konularla uğraşan ünlü psikolog Mihaly Csikszentmihalyi, insanın mutlu olduğu tek anın, kendini yaptığı işe mutlak olarak adadığı an olduğunu iddia eder. Öyle ki o an tüm enerjini ve dikkatini yaptığın işe verirsin, yaptığın şeyi düşünmeden yapar ve adeta onun içinde kaybolursun. Buna da flow diyor, meraklısı için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...